Yalnız Mesajı Göster

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahkaf Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahkaf Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )



5- Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere yalvarandan daha sapık kim olabilir? Oysa onlar, bunların yalvardıklarından habersizdirler

6- İnsanlar kıyamet günü toplatılınca, putları onlara düşman olurlar ve tapınmalarını inkar ederler

Peygamberimizin geldiği toplumun mensuplarının kimileri; ya doğrudan ya da meleklerin sembolleri oldukları varsayımı ile putları, kimileri ağaçları, kimileri de doğrudan melekleri veya şeytanı ilah ediniyordu Onların hepsi de, çağırana ya hiç veya yararlı bir karşılık vermeyen şeylerdir Ağaçlar taşlar hiç karşılık vermezler, melekler de müşriklere karşılık vermez Şeytanlar ise; vesvese verir sapıklığı önerirler Sonra; kıyamet günü insanlar Rabb'inin huzurunda toplandıklarında, bu ilahlar tapanlarından uzaklaşacaklar Şeytan dahil Nitekim başka bir surede bu gerçek şöyle açıklanıyor:

"Herkese ilişkin hüküm verilip iş işten geçtikten sonra şeytan, cehennemliklere der ki Hiç kuşkusuz Allah'ın size yönelik vaadi doğru idi, ben ise size verdiğim sözü yerine getirmedim Benim size yönelik, somut bir yaptırım gücüm yoktu, sadece sizi yoluma çağırdım siz de çağrıma uyuverdiniz' O halde beni suçlamayınız, kendinizi suçlayınız, şimdi ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz Aslında vaktiyle beni Allah'a ortak Koşmanızı da onaylamış değildim Hiç kuşkusuz zalimler, acıklı bir azap çekeceklerdir" (İbrahim suresi, 22)

Allah'tan başka şeylerin ilah olduğu iddiasını reddeden evrensel gerçeğin ardından onları, iddialarının gerçeği ile dünyada ve ahirette vereceği sonuçla işte böyle yüzyüze getiriyor Her iki durumda da değişmez gerçek kendini gösteri-yor: Varlık kitabının dile getirdiği, müşriklerin kendi çıkarlarının gerektirdiği ve dünya ile ahirette ulaşacakları sonucun değerlendirilmesinin ortaya koyduğu Allah'ın birliği gerçeği

Kur'an'ın, kıyamet gününe kadar kendilerine cevap vermeyecek ilahlara yal-varanların sapıklığını kınaması, Kur'an'ın indiği dönemdeki toplumların tanıdığı tarihsel ilahlara yönelik ise de, nassın delaleti ve boyutları bu tarihsel olgudan daha kapsamlı, daha geniştir Kendisine yalvarana cevap vermeyen, cevap verme yeteneğinden yoksunken, hangi yer ve zamanda olursa olsun Allah'ın dışında birine yalvarandan daha sapık kimdir? Herkes -kim olursa olsun- kendisine yal-varana cevap veremez Allah'ın dışında dilediğini yapan yoktur Kuşku yoktur ki şirk eski müşriklerin bildiği basit türleri ile sınırlı değildir Sulta, makam ve mal sahiplerini Allah'a ortak koşan nice müşrikler var ki, umutlarını onlara bağlamış yalvarmaktalar Oysa onların hepsi de, yalvaranlarına, gerçek bir karşılık verme gücünden yoksundurlar Dahası onlar kendilerine yarar veya zarar verme gücüne sahip değiller Dolayısıyla onların o üstün gördükleri kişilere yalvarmaları şirktir Onlardan hayır ummaları şirktir Onlardan korkmaları şirktir Fakat bu, çoklarının bilincinde olmadan işledikleri gizli şirktir

MÜŞRİKLERİN İFTİRASI

Müşriklerin durumları ve şirk inancının tutarsızlığının dile getirilmesinin ardından surenin akışı onların Allah'ın Resulü ve onlara getirdiği gerçek konusundaki tutumlarını gündeme alarak, Allah'ın birliği meselesini çözüme kavuşturduğu biçimde vahiy meselesini de çözüme kavuşturuyor:

Alıntı Yaparak Cevapla