11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayyu'l-Kayyûm Esmalarının Sırrı
Varlıklarda iki temel nitelik vardır
a) Var olup mekâna uyum sağlama, durabilme, durumunu devam ettirecek
geometrik ve fizik dengeyi sağlama
Varlıkların bu niteliği Kayyûm sıfat-ı ilâhî'sinin yansıması ile
oluşan bir var oluştur Maddesel varlıklarda bu eylem gravidasyon
dediğimiz manyetik bir gizem şeklinde görülür
b) Varlıkların ikinci temel niteliği ise uyum sağlayıp var olduğu
durumu devam ettirme eylemidir Canlılarda yaşam eylemi şeklinde
görülen canlılık, varlıkların varlıklarını devam ettirmek için verilen
imkânlardan sadece bir tanesidir Çok net görüldüğü için hayatiyet
deyince akla canlılık gelir Halbuki her madde yaşamak için
elektromanyetik bir eyleme mahkûmdur Atomun elektronu, güneşin
gezegenleri ve nihayet ışınlar tüm enerji zerrecikleri daim bir
hareket eylemi içindedirler İşte çeşitli değişim ve hareketlerle
temsil edilen bu özellik ise Allah'ın Hayy esmasının yansımasından
doğan bir başka var oluş sırrıdır
İşte Allah kendi sonsuz ve mutlak varlığını âyet-el kürsinin ilk
cümlesinde emrettikten sonra varlık diye görülen her şeyin ilâhî sıfat
ve esmâların yansımasından doğduğunu bildirerek:
Elbette "O'ndan başka bir şey yoktur" sırrını bu kez âlemlerin seyri
açısından bildiriyor
Hayyu'l-Kayyûm esmâlarının anlaşılması fevkalade önemlidir Çünkü
âlemlerdeki her olay ve varlık enfüsûndan bu esmâların sırrını taşır
Ne var ki hiçbir şekilde Allah'ın bir parçası değildir Kavranması
fevkalâde güç olan bu ciheti dilim döndüğünce açıklamaya çalışacağım
Önce evrendeki Hayy ve Kayyûm esmâlarının yansıması ile varlıkların
oluşundaki yasaları örneklerle tanımamız gerekiyor Cenab-ı Hak âyet-
el kürsi'de bu iki esmâyı birlikte zikrederek Hayy ve Kayyûm
sırlarının iç içe ve beraber seyrettiklerini bildirerek hârika bir
Kur'an mucizesi sergilemiştir Çünkü tüm fizik ve biyoloji olaylarının
temel ilkesi budur Hem esmâları daha iyi anlamamız hem bu mucizeyi
fark etmemiz için birkaç örnek vermek istiyorum
a) Kuvantlarda Hayy Ve Kayyûm Sırrı
Kuvant maddesel varlıkların (ışın ve cisimler) temel unsurlarıdır
Atomlar da, kuvant birimlerinin özel bir sentezidir
Kuvant bir kudret etkisinin boyutlara yansıyınca ortaya koyduğu bir
titreşim hareketidir Bu yüzden bir var olma olayında boyut ve etki
birlikte rol sahibidir Âlemlerin sonsuz mekânlarında sonsuz boyutlar
vardır Boyutlar varlıkların iskeleti gibidir (Boy, en, derinlik,
zaman, manyetik eylem, tanıyabildiğimiz boyutlardır) ve işte boyutlar
kuvant olayında Kayyûm sırrını temsil etmektedir Bir etkinin
boyutlara yansıyınca kazandığı geometrik eylem (titreşim) ise Hayy
sırrını temsil etmektedir
b) Maddesel Cisimlerde ve Atomlarda Hayy ve Kayyûm Sırrı
Maddesel varlıkların temel sırrı, atomun temel gizemi gravidasyondur
(Bir tarz cazibedir) ve Kayyûm sırrını temsil eder Elektronların,
atom kuşaklarındaki dönme eylemleri ise Hayy sırrını temsil eder
c) Galaksilerde Hayy Ve Kayyûm Sırrı
Galaksilerde tüm manyetik eylemler, gravidasyon Kayyûm sırrını buna
karşın gezegenlerin ve yıldız sistemlerinin topluca yaptığı jiroskobik
dönme hareketleri Hayy sırrını temsil eder
d) Canlılarda Hayy ve Kayyûm Sırrı
Hücrelerdeki genetik şifreler Kayyum sırrını temsil eder Genetik
şifreler bir takım matematik kayıtlardır Bu hücre henüz bir eyleme
geçmeden kendindeki beceriler onda kayıtlıdır Mesela karaciğer
hücresi bir başlangıç halinde iken henüz hiçbir salgı salmadan onun
hangi kimyasal maddeleri yapacağı ve salacağı bellidir İşte bu
matematik kayıt o hücredeki Kayyum sırrıdır
Hücrenin eyleme başlaması ise Hayy sırrını temsil eder Bu
söylediklerimiz elbette mikroplar içinde aynen geçerlidir Mesela bir
kuduz virüsünün genetik şifresi sinir dokusunda üreyebilecek şekilde
tanzim edilmiştir
Gerek hücrelerde gerek mikroplarda genetik şifreler onun değişmez
karakterlerini temsil eder
Âyetin akışındaki âhenge dikkat ederseniz Allah, O'ndan başka hiçbir
etkinin, gücün olamayacağını bildirdikten sonra bunu daha açık
anlamamızı sağlamak için Hayyu'l-Kayyûm esmâ sırrını vurguluyor
Varlıkların var olma ilkesi bu iki sıfatın tecellisine bağlıdır Nasıl
olurda başka bir ilâhî güç, etki düşünülebilir? Ancak burada çok
önemli bir sorunun cevabını bulmalıyız
- Peki, yanlışlar, şerler nereden geliyor? Burada önce şer-çirkin-
yanlış görüntülerin tanımı önemlidir Evrenlerde, çevremizdeki dünya
tabiatında çirkin-şer ve de yanlış yoktur Bize şer gibi görünen her
olayın özünde mutlaka bir ilâhî hikmet vardır Bunun en klasik
örnekleri; yanardağ ve tabiat koşullarından kendi kendine çıkan orman
yangınlarıdır Yanardağın yerin altından nice önemli nimetleri
yeryüzüne taşıdığı, orman yangınının çam kozalaklarını ateşleyerek
yeni ormanları tohumladığını bu konuyu özden bilen bilim adamları fark
eder Bu olayların belli zaman dilimine düşen sert görüntüleri ilâhî
takdirin uzun zaman yelpazesinde seyredilmelidir
Şerler, çirkinlikler özellikle şeytan insana has saptırmalardır
Bunlarda tıpkı güneş ışınlarını yansıtıp güzel görüntü yerine
bataklığın karanlığında ışınları kaybeden bir bahtsızlıktır Esmâ-i
ilâhî'ler sonsuz kaynağından yansır ve tüm evrenlere hayat verir Bunu
ememeyen insanlar maddesi ile yaşamlarını sürdürseler bile mânen
Hayyu-'l Kayyûm sırrından mahrum kalırlar Tıpkı şeytan gibi
|
|
|