Yalnız Mesajı Göster

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )

Eski 11-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )



38- Musa'nın başından geçenlerde de ibretler vardır Onu apaçık bir delille Fir'avn'a gönderdik

39- Fir'avn ordusuyla birlikte yüz çevirmiş ve "Musa, ya bir büyücü ya da bir delidir" dedi

40- Sonunda onu ve ordularını yakalayıp denize attık O, kınanmayı haketmişti

Allah Teala, Hz Musa'yı Fir'avn'a gönderirken ona heybeti ve kesin delili vermişti Hz Musa onları işitmekte ve görmektedir Ne varki, Fir'avn bütün adamları ile birlikte yüz çevirmiş ve apaçık gerçekten ve kesin delillerden sapmıştı Ve kendisine Allah'ın olağanüstü mucizelerini gösteren Peygamberi Hz Musa için o, "Ya bir büyücüdür ya da bir delidir" demişti Bu da kesin olarak gösteriyor ki, olağanüstü olaylar ve mucizeler hidayete hazırlıklı olmayan kalpleri hidayete erdiremez, batılda ısrar eden yalanlamaya yönelen dilleri kesip susturamaz

Burada ifadenin akışı, hikayenin ayrıntılarını sunarak sözü uzatmıyor Hemen tarihte anlatılan ve sözü edilen delilin ortaya çıktığı hikayenin final kısmına geçiyor

"Sonunda onu ve ordularını yakalayıp denize attık O, kınanmayı haketmişti"

Yani azgınlığı ve yalanlaması kınanmayı gerektirecek seviyedeydi

Ayetin Allah'ın Fir'avn'u ve adamlarını yakalayıp denize attığı şeklindeki ifadesinde O'nun bu fiilleri direkt olarak kendisinin yaptığı açıkça anlaşılmaktadır Allah'ın yeryüzündeki ruhlardaki ve peygamberler tarihindeki delilleri sunulurken Hz Musa'ya değinilmesinde güdülen hedef de budur zaten

Bir başka delil de Ad kavmi ile ilgilidir

41- Ad kavminde de ibretler vardır Onlara kasıp kavuran rüzgarı göndermiştik

42- Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu

Ad kavmine gönderilen rüzgara "Akim" denilmesinin nedeni, onların umdukları gibi, bu rüzgarın su ve hayat değil de ölüm ve felaket taşımasıydı Üzerinden geçtiği herşeyi çürütüp dağıtması, ufalayıp kırıntı haline çevirmesiydi

Rüzgar bu evrendeki güçlerden birisi, Allah'ın ordularından bir ordudur "Rabb'inin ordularını ancak O bilir" (Zariyat, 31) Ve Allah rüzgarı -kendi dilemesi ve kanunları çerçevesinde- herhangi bir biçimi ile, belirlenen zamanda, öldürüp yok etmek ya da diriltip canlandırmak için istediği kimseler üzerine gönderir Burada basit ve bireysel itirazda bulunmaya ve "rüzgar tabiat kanunlarına göre akar, tabii faktörlere uyarak şuraya veya buraya eser" diyerek gülünç olmaya gerek yoktur Çünkü onu bu sistem uyarınca ve bu faktörlere uygun olarak akıtan güç, takdir ve planlaması uyarınca dilediği zaman dilediği kimsenin başına bela eden, güçtür Bu güç, rüzgarı planladığı sistem ve yarattığı etmenler çerçevesinde dilediği gibi bela etmeye yetenekli ve kadirdir Bu noktada hiçbir fikir ayrılığına, itiraza ve kuşkuya yer yoktur

Üçüncü delil Semud kavmi hakkındadır

Alıntı Yaparak Cevapla