Yalnız Mesajı Göster

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )



29- Göktekiler ve yerdekiler hep O'ndan bir şey isterler O her gün (her an) yeni bir işle meşguldür

30- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

31- Ey insanlar ve cinler, yakında sizinle hesaplaşmak için özel vakit ayıracağız

32- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz:

33- Ey cinler ve insanlar, eğer göklerin ve yerin sınırlarını aşarak kaçmaya gücünüz yetiyorsa kaçınız Fakat ancak özel bir gücünüz varsa bunu başarabilirsiniz

34- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

35- Üzerinize dumansız alev ve bakır eriyiği püskürtülür de bu azaptan sizi kurtaran bulunmaz

36- Peki, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Evet, göktekiler ve yerdekiler her şeyi O'ndan isterler O'nun kapısı dilek kapısıdır O'ndan başkasından hiç bir şey istenmez Çünkü o "başkası" kim olursa olsun, ölümcüldür, fanidir; dilek kapısı olmaya elverişli değildir Herkes dileğini O'na yöneltir; dilekleri tek O karşılayabilir Sırf O'nun kapısını çalanın eli boş dönmez O'ndan başkasına el açan kimse dilek kapısını şaşırmış, umut kulpunu elinden kaçırmış ve cevap alma şansını yitirmiştir Çünkü ölümcül bir varlığın, başka bir ölümcül varlığa verecek nesi olabilir? Kendisi ihtiyaç içinde olan bir zavallı başka bir "muhtaç"ın derdine nasıl çare olabilir?

Yüce Allah sürekli meşguldür, her an yeni bir iş yapıyor Sınırı olmayan bu evrenin tümü O'nun plânına dayanır, O'nun dileğine bağlıdır O'dur bu evreni çekip-çeviren Bu çekip-çeviricilik, bu yöneticilik bu evreni hem bir bütün olarak ve hem de evrenin her bireyini, her birimini teker teker içerir Hatta her canlı organ, her hücre, her atom bu ortaksız yönetimin şemsiyesi altındadır Her şeyi O yarattığı gibi her şeyin fonksiyonunu da O belirler Sonra da her nesneyi, fonksiyonunu yerine getirirken gözetimi altında tutar

Bu kapsamlı yönetim filizlenen her tomurcuğu, dalından düşen her yaprağı, yerin derinliklerinde gizlenen her tohumu, yaş-kuru her şeyi, denizlerdeki tüm balıkları, deliğindeki her kurtçuğu, kuytu köşesindeki her böceği, inindeki her vahşi hayvanı, yuvasındaki tüm kuşları, her yumurtacığı, her civcivi, her kanadı, her tüyü ve tüm canlı organizmaların her hücresini izler

Bu kapsamlı ve ayrıntılı yönetimin yüce sahibini, hiçbir işi öbür işinden alıkoymaz; görünür-görünmez hiçbir şey O'nun bilgisinin kapsamı dışında kalmaz Yeryüzünde yaşayan cinlerin ve insanların tüm işleri de O'nun bu faaliyet alanı içindedir Bundan dolayı O, insanlara ve cinlere bu nimetini hatırlatıyor, tescil etme ve tanık tutma amacı ile bu nimeti dile getiriyor Okuyalım:

"Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?"

KIYAMET

Böylece ölümcüllüğün ötesindeki sürekli kalıcılık gerçeği vurgulanmış oldu Arkasından her şeyin o tek kalıcı varlığa yöneldiği gerçeği hatırlatıldı Arkasından tüm varlıklara ilişkin faaliyetlerin, plânlamaların ve yönetilmelerin O ortaksız yöneticinin dileğine bağlı olduğu, bunun kullara yönelik bir lütuf, bir dilek olduğu açıklandı

Bu genel gerçeğin ve onun türevleri olan öbür gerçeklerin vurgulanması ile evrenin gözler önüne serilmesine ve insanlar ile cinlerin karşısına dikilmesine son verilerek surenin yeni bir kesitine geçiliyor Bu kesit tehdit ve korkutma içeriklidir Tehdit, ürkütücü ve tüyler ürperticidir Korkutma sarsıcı ve dehşet uyandırıcıdır Bu tehditli ve korkutmalı cümleler, surenin bundan sonraki akışı boyunca insanların ve cinlerin karşısına çıkarılacak olan kıyamet dehşetine zihinleri hazırlayıcı bir nitelik taşır

Evet; "Ey insanlar ve cinler, yakında sizinle hesaplaşmak için özel vakit ayıracağız: '

Aman Allah'ım! Ne korkunç, ne sarsıcı bir dehşet! Buna insanlar ve cinler şöyle dursun; sıradağlar, yıldızlar ve gezegenler bile dayanamaz

Allah Yüceler yücesi Allah Allah güçlü, her şeyi yapabilen, ezici iradeli, buyruğuna karşı durulmaz, büyük, ulu Allah Evet, yüceler yücesi Allah, şu iki zavallı, küçücük varlık türü ile, insanlar ve cinler ile hesaplaşmak üzere başbaşa kalacağını bildiriyor Hem de tehdit ve intikam yansıtan bir dille

Bu çok önemli bir olay Büyük bir dehşet Her türlü düşünceyi, her türlü ihtimali aşan çarpıcı bir gelecek

Aslında yüce Allah'ın meşgul olması sözkonusu değildir ki, vakit ayırması, zamanını boşaltması sözkonusu olsun İfadenin amacı olayı insanın idrakine yaklaştırmak, tehdide sarsıcı ve dehşet saçan bir somutluk kazandırmak, bu tabloyu hayalinde canlandıran herkesi tepeden tırnağa titretmektir Yoksa tüm evren bir tek sözle yaratılmıştır Bir tek "ol" sözü ile Buna göre yokedilişi, mahvedilişi için de bir tek söz yeterlidir, o söz üzerine herşey göz açıp kapayıncaya kadar yok olur Peki yüce Allah sırf insanlarla ve cinlerle başbaşa kalıp da onların hesabına el koyduğunda, onları cezalandırmaya hazırlandığında bu zavallıcıkların halleri nice olur?

Bu korku dolu dehşet tablosunun gölgesi altında yüce Allah bu zavallılara yine soruyor:

"Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?"

Arkasından korkutmanın ve sarsmanın dozajı arttırılarak insanlara ve cinlere meydan okunuyor Bu meydan okuyuşta ellerinden geliyorsa göklerin ve yeryüzünün boyutları dışına kaçarak Allah'ın sillesinden kurtulmaları öneriliyor

"Ey insanlar ve cinler, eğer göklerin ve yerin sınırlarını aşarak kaçmaya gücünüz yetiyorsa kaçınız: '

Nasıl ve nereye kaçacaklar?

"Fakat ancak özel bir gücünüz varsa bunu başarabilirsiniz"

Oysa böyle bir güç, ancak onun ortaksız sahibinin elinde vardır İnsanlar ile cinler bir kere daha aynı soru ile karşı karşıya geliyorlar:

"Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?"

Acaba zavallıların yalanlamaya kalkışacak, hatta ağızlarını açıp bir şey söylemeye yeltenecek en ufak bir güçleri, bir cesaret kırıntıları kaldı mı?

Fakat bu ezici saldırı kampanyası son noktasına kadar sürüyor Korkunç tehdidin soluğu bu zavallıların ense kökünü yoklamaya devam ediyor Yüz kızartıcı akıbetleri somut olarak gözleri önüne seriliyor Okuyalım:

"Üzerinize dumansız alev ve bakır eriyiği püskürtülür de bu azaptan sizi kurtaran olmaz

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?"

Bu tablo, insanların ve tüm varlıkların alışageldiklerinin ötesinde, insanların ve tüm varlıkların hayallerindeki imajları aşan korkunçlukta bir dehşet tablosudur Benzerine rastlanmayan, orjinal bir tablodur Kur'an'da buna yakın içerikte birkaç tablo çizilmiştir Ama onlar buna benzemekle birlikte tam olarak bunun gibi değildirler Nitekim yüce Allah şöyle buyuruyor:

"Varlıklı yalanlayıcıları benimle başbaşa bırak" (Müzzemmil suresi, 11)

"Şu tek olarak yarattığım adamla beni başbaşa bırak" (Müddessir suresi, 11)

Fakat "Ey insanlar ve cinler, yakında sizinle hesaplaşmak için özel vakit ayıracağız" ayeti, yine de bu ayetlerden daha sert, daha etkileyici, daha korkunç ve daha dehşet saçıcıdır

Bu noktadan itibaren surenin sonuna kadar kıyamet günü sahneleri ile yüzyüze geleceğiz Kıyamét günü evrenin alt-üst oluşunu canlandıran tablo ile bunu izleyecek olan hesap verme, azaba çarpılma ve ödül alma tabloları gözlerimizin önüne getirilecek

Bu tabloların sunuluşu, surenin girişinin genel havası ve evrensel alanı ile uyumlu bir evrensel tablo ile başlıyor Okuyalım:

Alıntı Yaparak Cevapla