Prof. Dr. Sinsi
|
Esma-Ül Hüsna Manalari
ALLAH
Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine alır Diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz
Bu isim, Allah'tan başkasına ne hakikaten ve ne de mecazen verilemez Diğer isimlerin ise, Allah'tan başkasına isim olarak verilmesinde bir mahzur yoktur İnsanlara Kadir, Celâl ismini vermek gibi Yalnız bu isimlerin başına, insanlara izafe edildiklerinde, "kul" mânâsına gelen "abd" kelimesinin ilâvesi güzeldir Abdülkadir ismi gibi  
er-RAHMÂN
Ezel'de bütün yaradılmışlar hakkında hayır ve rahmet irade buyuran;
Sevdiğini, sevmediğini ayırdetmiyerek bütün mahlûkatını sayısız nimetlere garkeden  
Hayatları için lüzumlu olan bütün rızıkları veren  
er-RAHÎM
Pek ziyade merhamet edici;
Verdiği nimetleri iyi kullananları daha büyük ve ebedî nimetler vermek suretiyle mükâfatlandırıcı  
Rahmân ism-i şerîfinden Allah Teâlâ'nın ezelde bütün mahlûkatı için hayır ve rahmet irade buyurduğu anlaşılır Rahîm ism-i şerîfi ise, mahlûkatı arasında irade sahipleri, hususan mü'minler için rahmet-i İlâhiyyenin tecellisini ifade eder
el-MELİK
Bütün mahlûkatın hakikî sâhibi ve mutlak hükümdârı  
Allah'ın, ne zâtında ve ne de sıfatında hiçbir varlığa ihtiyacı yoktur Bilâkis herşey zâtında, sıfâtında, varlığında ve varlığının devamında O'na muhtaçtır Bütün kâinatın hakikî sâhibi, mutlak hükümdârıdır
el-KUDDÛS
Hatâdan, gafletten, aczden ve her türlü eksiklikten çok uzak ve pek temiz  
Allah, hissin idrâk ettiği, hayâlin tasavvur ettiği, vehmin tahayyül ettiği, fikrin tasarladığı her vasıftan münezzeh ve müberradır O hatâdan, gafletten, acizden ve her türlü eksiklikten çok uzak ve pek temiz olandır Bu bakımdan her türlü takdîse lâyıktır
İnsan su'-i ihtiyârı karışmadığı müddetçe kâinatta fıtrî olarak bulunan umumî temizlik hakikatı da, Cenâb-ı Hakk'ın KUDDÛS isminin tecellîsidir
es-SELÂM
Her çeşit ârıza ve hâdiselerden sâlim kalan;
Her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran;
Cennet'teki bahtiyar kullarına selâm eden  
Bu ism-i şerif, Kuddûs ismi ile yakın bir mânâ ifade etmekte ise de Selâm ismi, daha ziyade istikbale aittir Yani, Cenâb-ı Hakk'ın gerek zâtı, gerek sıfatı ileride en ufak bir tegayyüre, bir değişikliğe, bir za'fa uğramaktan münezzehtir O, ezelde nasılsa ebedde de öyledir
el-MÜ'MİN
Gönüllerde îman ışığı yakan, uyandıran;
Kendine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlandıran  
Allah Teâlâ, kalblere îman ve hidâyet bağışlayarak oralardan şübhe ve tereddüdleri kaldırmıştır
Kendine sığınanlara aman verip korumuş, emniyetle rahatlandırmıştır
el-MÜHEYMİN
Gözetici ve koruyucu  
Allah, yarattığı mahlûkatının amellerini, rızıklarını, ecellerini bilip muhafaza eder Bütün varlığı görüp gözeten, yetiştirip varacağı noktaya ulaştıran ancak O'dur Hiçbir zerre, hiçbir lâhza, Onun bu lûtuf ve âtıfetinden boş değildir
el-AZÎZ
Mağlûb edilmesi mümkün olmayan galib
Bu ism-i şerîf, kuvvet ve galebe mânâsına gelen İZZET kökünden gelir Allah Teâlâ mutlak sûrette kuvvet ve galebe sâhibidir
İzzet sıfatı, Kur'an'da birçok yerlerde azab âyetleri bahsinde gelmiştir Fakat bu ism-i şerîfin yine birçok defa Hakîm ism-i şerîfi ile birleştiği görülür Bunun mânası: Allah Teâlâ'nın kudreti galibdir, fakat hikmeti ile kötülerin cezasını te'hir eder, kötülük edip durmakta olan insanları cezalandırmakta acele etmez, demektir
el-CEBBÂR
Kırılanları onaran, eksikleri tamamlayan;
Dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan  
Bu ism-i şerif cebir maddesindendir Cebir, "kırık kemiği sarıp bitiştirmek, eksiği bütünlemek" mânasına geldiği gibi, "icbar etmek", yani, "zorla iş gördürmek" mânasına da gelir
Bu mânaya göre Allah Teâlâ Cebbâr'dır Yani, kırılanları onarır, eksikleri tamamlar, her türlü perişanlıkları düzeltir, yoluna kor
Cebbâr'ın ikinci mânasına göre de; Allah Teâlâ kâinatın her noktasında ve her şey üzerinde dilediğini yaptırmağa muktedirdir Hüküm ve iradesine karşı gelinmek ihtimali yoktur
|