Yalnız Mesajı Göster

Kur'an Fihristi- Ş

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- Ş



Göklerin ve yerin yaratılışında da, kendi nefislerinin yaratılışında da Ben onları şahid tutmadım Ben, saptırıcıları yardımcı-güç de edinmedim (18/51)
Dediler ki: "Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin ki ona (nasıl bir ceza vereceğimize) şahid olsunlar" (21/61)
Davud ve Süleyman da; hani kavmin hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin-tarlaları konusunda hüküm yürütüyorlardı Biz onların hükmüne şahid idik (21/78)
Gerçekten iman edenler, Yahudiler, yıldıza tapanlar (Sabii) Hıristiyanlar, ateşe tapanlar (Mecusi) ve şirk koşanlar; şüphesiz Allah, kıyamet günü aralarını ayıracaktır Doğrusu Allah, herşeyin üzerinde şahid olandır (22/17)
Kendileri için birtakım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun (22/28)
Allah adına gerektiği gibi cihad edin O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim'in dini(nde olduğu gibi) O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur'an'da) da sizi "Müslümanlar" olarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize şahid olsun, siz de insanlar üzerine şahidler olasınız diye Artık dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın, sizin Mevlanız O'dur İşte, ne güzel mevla ve ne güzel yardımcı (22/78)
Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek (celde) vurun Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah'ın dini(ni uygulama) konusunda sizi bir acıma tutmasın; onlara uygulanan cezaya mü'minlerden bir grup da şahit bulunsun (24/2)
Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu) atan, sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin Onlar fasık olanlardır (24/4)
Kendi eşlerine (zina suçu) atan ve kendileri dışında şahidleri bulunmayanlar ise, onlardan da her birinin şahidliği, Allah adına dört (kere yemin) ile kendisinin hiç şüphesiz doğru söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmektir (24/6)
Onun (kadının) da dört kere Allah adına (yeminle) onun (kocasının) hiç şüphesiz yalan söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmesi kendisinden cezayı uzaklaştırır (24/8)
Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah katında yalancıların ta kendileridir (24/13)
O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dair şahitlikte bulunacaklardır (24/24)
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir (25/72)
Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (herşeye) şahidlik etmedikçe ben hiçbir işte kesin (karar veren biri) değilim" (27/32)
Kendi aralarında Allah adına and içerek, dediler ki: "Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra velisine: Ailesinin yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz, diyelim" (27/49)
Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin (28/44)
Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: "Kesin-kanıt (burhan)ınızı getirin" dedik Artık öğrenmiş oldular ki, hak, gerçekten Allah'ındır ve düzüp uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp-kaybolmuşlardır (28/75)
De ki: "Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter O, göklerde ve yerde olanı bilir Batıla inanan ve Allah'ı inkâr edenler ise, işte onlar hüsrana uğrayanlardır" (29/52)
Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik (33/45)
Onlar için babaları, oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınları ve sağ ellerinin malik olduğu (cariyeleri) hakkında bir sakınca yoktur (Ey Müslüman kadınlar) Allah'tan sakının Şüphesiz Allah, herşeye şahid olandır (33/55)
De ki: "Ben sizden bir ücret istemişsem, artık o sizin olsun Benim ecrim (ücretim), yalnızca Allah'a aittir O, herşeye şahid olandır" (34/47)
Bugün biz onların ağızlarını mühürleriz; (günahtan ve sevaptan yana) kazandıklarını, elleri bize söylemekte, ayakları (aleyhlerinde) şahitlik etmektedir (36/65)
Yoksa onlar, şahidlik etmekteyken biz melekleri dişiler olarak mı yarattık? (37/150)
Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar (39/69)
Şüphesiz biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz (40/51)
Sonunda oraya geldikleri zaman, işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir (41/20)
Kendi derilerine dediler ki: "Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?" Dediler ki: "herşeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu Sizi ilk defa O yarattı ve O'na döndürülüyorsunuz" (41/21)
"Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz Aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz" (41/22)
Kıyamet-saatinin ilmi O'na döndürülür O'nun ilmi olmaksızın, hiçbir meyve tomurcuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz da Onlara: "Benim ortaklarım nerede" diye sesleneceği gün, dediler ki: "Sana arzettik ki, bizden hiçbir şahid yok" (41/47)
Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun herşeyin üzerinde Rabbinin şahid olması yetmez mi? (41/53)
Onlar, ki Rahmanın kulları olan melekleri dişiler kıldılar Kendileri yaratılışlarına şahit mi oldular? Onların şahitlikleri yazılacak ve (bundan dolayı) sorumlu tutulacaklar (43/19)
O'nun dışında taptıkları şefaatte bulunmaya malik değildirler; ancak kendileri bilerek hakka şahidlik edenler başka (43/86)
Yoksa: "Kendisi onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben uydurdumsa, bu durumda siz, Allah'tan bana (gelecek) hiçbir şeye malik (engel) olamazsınız Sizin kendisi (Kur'an) hakkında, ne taşkınlıklar yaptığınızı O daha iyi bilendir Benimle sizin aranızda şahid olarak O yeter O, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir" (46/8)
De ki: "Gördünüz mü-haber verin; eğer (bu Kur'an,) Allah katından ise, siz de onu inkâr etmişseniz ve İsrailoğullarından bir şahid bunun bir benzerine şahidlik edip iman etmişse ve siz de büyüklük taslamışsanız (bunun sonucu ne olacak)? Şüphesiz Allah, zalim olan bir kavmi hidayete erdirmez (46/10)
Şüphesiz, biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik (48/8)
Ki O, elçilerini hidayetle ve hak din ile, diğer bütün dinlere karşı üstün kılmak için gönderdi Şahid olarak Allah yeter (48/28)
(Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir (50/21)
Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır (50/37)
Allah'a ve O'nun Resûlü'ne iman edenler; işte onlar Rableri katında sıddîklar ve şehidler (veya şahid)lerdir Onların ecirleri ve nurları vardır İnkâr edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise; işte onlar da cehennem halkıdır (57/19)
Allah, hepsini dirilteceği gün, onlara neler yaptıklarını haber verecektir Allah, onları (yaptıklarıyla bir bir) saymıştır; onlar ise onu unutmuşlardır Allah, herşeye şahid olandır (58/6)
Münafıklık edenleri görmüyor musun ki, Kitap Ehlinden inkâr eden kardeşlerine derler ki: "Andolsun, eğer siz (yurtlarınızdan) çıkarılacak olursanız, mutlaka biz de sizinle birlikte çıkarız ve size karşı olan hiç kimseye, hiçbir zaman itaat etmeyiz "Eğer size karşı savaşılırsa elbette size yardım ederiz" Oysa Allah, şahidlik etmektedir ki onlar, gerçekten yalancıdırlar (59/11)
Münafıklar sana geldikleri zaman: "Biz gerçekten şehadet ederiz ki, sen kesin olarak Allah'ın elçisisin" dediler Allah da bilir ki sen elbette O'nun elçisisin Allah, şüphesiz münafıkların yalan söylediklerine şahidlik eder (63/1)
Sonra (üç iddet bekleme) sürelerine ulaştıkları zaman, artık onları maruf (bilinen güzel bir tarz) üzere tutun, ya da maruf üzere onlardan ayrılın İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahid tutun Şahidliği Allah için dosdoğru yerine getirin İşte bununla, Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilir Kim Allah'tan korkup-sakınırsa, (Allah) ona bir çıkış yolu gösterir; (65/2)
Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır (70/33)
Şüphesiz size, üzerinize şahid olacak bir elçi gönderdik; Firavun'a bir elçi gönderdiğimiz gibi (73/15)
Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar (83/21)
Şahid olana (görene) ve şahit olunana (görülene) (85/3)
Ki O (Allah), göklerin ve yerin mülkü O'nundur Allah, herşeyin üzerinde şahid olandır (85/9)
Ve gerçekten, kendisi buna şahiddir (100/7)
ŞAİR
Hayır" dediler (Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır o bir şairdir Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet (mucize) getirsin" (21/5)
Şairler ise; gerçekten onlara azgın-sapıklar uyar (26/224)
Ve derlerdi ki: "Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?" (37/36)
Yoksa onlar: "Bir şairdir, biz ona zamanın (getireceği) felaketleri gözlüyoruz" mu diyorlar? (52/30)
O, bir şairin sözü değildir Ne az inanıyorsunuz? (69/41)

Alıntı Yaparak Cevapla