Yalnız Mesajı Göster

Kadın İsimleri Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kadın İsimleri Sözlüğü



Kadın İsimleri Sözlüğü

Abiye (a): Yüzünü, örten, güzel, namuslu
Adalet (a): Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye
Adniye (a): Salih, cennetlik
Afet (a): İnsanların önleyemediği büyük felaket
Afitab (f): Güneş ışığı
Ahu (f): Ceylan, maral
Aişe (a): Bolluk içinde rahat yaşayan, rahat ömür süren
Ajda (f): Delik delik olan, çentik çentik
Alev: Yanan şeylerin çeşitli şekillerde görünen parlak ve ışıklı dili
Amine (a): Korkusuz
Armağan (t): Hediye, bağış, bahşiş
Arzu (f): İstek, hasret İstenilen beğenilen kadın
Asiye (a): Direk, acılı kadın
Aslı: Baş, temel, temelli, köklü
Aslıhan: Soylu, han suyundan olan
Asuman (f): Gök, gökkube, sema
Atıfet (a): Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi
Atiye (a): Bağış, verme, iyilik
Ayfer (f): Ay ışığı
Aygen: Gönül dostu
Aygül: Ay gibi güzel parlak renkli
Aygün: Ay gibi parlak ışıklı gün
Ayla: Kadın, eş, hanım
Aylin: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hâle
Aynıfer (a): Göz ışığı, göz nuru
Aynur: Ay gibi parlak
Ayperi: Peri gibi güzel
Aysel: Ay gibi parlak ve güzel
Aysen: Sevimli, neşe saçan, parlak
Aysever: Ayın güzelliğine tutkun, ay gibi güzel olanı seven
Aysun: Ay gibi parlak ve güzelsin
Ayşegül: Güleç, güler yüzlü, gül gibi renkli ve canlı
Ayşen: Neşeli, parlak, sevimli
Ayten (a): Ay gibi parlak renkli
Azimet (a): Gidiş Takva yolunu seçen
Azra (a): Bakire, kız, el değmemiş
Banu (f): Ev kadını, bayan, gelin
Bedia (a): Eşi benzeri olmayan, mükemmel
Başak: Ürün toplandıktan sonra kalan artıklar
Begüm: Saygı değer kadın, hanım
Behiye (a): Güzel, alımlı kadın
Belkıs (a): Sebe kraliçesinin ismi
Benan (a): Parmakla gösterilecek kadar güzel
Benefşe (f): İnce saplar üzerinde, ufak mavi güzel kokulu çiçek açan bitki
Bengi: Sonsuz, tiryaki
Beren: Kuzu
Berin (f): Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı
Berire (a):İhsan sahibi, sadık
Berna (f): Genç, cesur, civan
Besamet (a): Güler yüzlü olan
Betigül: Gül gibi kokan mektup
Betül (a): Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın Hz Fâtıma ve Hz Meryemin ünvanı
Beyhan: Sır saklamayan
Beyhatun: Hakanın hanımı
Beyza (a): Çok beyaz, çok temiz, parlak
Bihter (f): Çok iyi, pek üstün
Bilgehatun: Derin bilgi sahibi kadın
Binnaz (a): Çok nazlı
Birgül: Tek ve benzersiz gül
Buket (f): Demet, çiçek demedi
Burc: Taze dal, filiz
Burcu (a): Güzel kokan
Burçin: Dişi geyik
Büşrâ (a): Müjde, sevinç, hayırlı haber
Cânân (f): Sevgili, dilber, gönül verilen Tasavvufta Allah
Cangül (f): İç açıcı, gül yüzlü, sevgili
Cavidan (a): Sonsuz, ölümsüz, ebedi
Cansu (t): Su gibi saf, temiz ve sevimli
Cazibe (a): Çeken, cezbeden
Ceyda (a): Yararlı, herkese iyilik yapan Zarif
Ceylan: İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi
Cihanfer (f): Cihanı aydınlatan çok güzel kadın
Çağla (t): Badem, erik, kayısı gibi meyvelerin yenebilir ham hali, toy
Çiçek (t): Güzel görünümlü
Çiğdem (t): Bir kır bitkisi, güzel görünümlü
Demet (t): Çiçek takımı, bitki takımı, ışık takımı
Derya (f): Deniz, çok bol, pek çok
Destegül (f): Gül demeti, çiçek buketi
Dicle: Büyük ırmak Irakta denize dükülen bir nehir
Didar (f): Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü
Dilara (f): Gönül alıcı, sevgili
Dilber (f): Güzel, sevgili, gönül çekici
Dilbeste (f): Gönül bağlamış, âşık
Dildade (f): Gönül vermiş, düşkün, tutkun
Dildar (f): Gönlü hüküm altında tutan sevgili
Dilek (t): Arzu, istek, temenni
Dilrüba (f): Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan
Dilsafa (f): Gönlü ferah kedersiz olan
Dilşad (f): Gönlü sevinçli, yüreği şen olan
Dilşikâr (f): Gönül avlayan, kendine bağlayan
Dudu (t): Bayan, hanım, kadın
Dürdane (f): İnci tanesi, inci serpen
Dürriye (a): İnci gibi parlayan
Ebru (f): Kaş
Eda (a): Tavırları hoş olan, nazlı
Efser (f): Taç
Ela: Sarıya çalar kestane rengi
Elif (a): Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık
Emel (a): Güçlü istek, umulan ve beklenen şey
Emine (a): Korkusu olmayan
Ervâ (a): Suya kanmış
Esengül (t): Diri ve taze gül
Esma (a): İsmi olan
Esra (a): Gece yolculuğuna çıkan
Evin: Cevher, buğday tanesinin olgunlaşmış içi
Fatıma (a): Kendisi ve nesli cehennem ateşinden kesilmiş
Fazilet (a): Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi
Fehamet (a): Ululuk, büyüklük, itibar
Ferah (f): Bol, geniş, neşeli, açık
Feray (f): Parlak, aydınlık ay
Ferda (f): Yarın, ertesi gün
Ferayi (f): Parlakça, aydınlıkça, loş
Ferdiye (a): Tek ve eşsiz olan
Ferhunde (f): Uğurlu kutlu
Feriha (a): Sevinçli, ferah
Ferihan (a): Razı, hoşnut, sevinçli
Ferişte (f): Melek
Ferzane (f): Hakim, filozof, bilgin, alim
Figen (f): Çiçek demeti, gölge yapan, gölge eden
Filiz (r): Eritilip temizlenmemiş altın, gümüş gibi maden Taze fidan, ince taze ve güzel
Firdevs (a): Sekiz cennetten biri, altın ve gümüştendir
Firkat (a): Ayrı olan, sevgiden uzak kalan
Fitnat (a): Zihin açık, çabuk kavrayışlı
Fulya (a): Güzel kokulu bir nergis
Funda: Süpürgeotu
Füruzan (f): Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu
Füsun (f): Büyü, sihir, efsun
Füsünkâr (f): Büyüleyici güzel
Gazal (a): Geyik, ceylan, ahu
Gevher (f): Elmas, değerli taş, mücevher
Gizmen: Sır saklayan
Gökcan: Gök mavisi
Gökşen: Gök mavisi gibi neşeli
Gönül: Kalb
Gözde: Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği kimse
Gül (f): Hoş kokulu, çiçek
Gülay (f): Gül ayı
Gülbahar (f): Baharın gülü
Gülbanu (f): Gül hanım, gül hatun
Gülbeden (f): Gül bedenli, nazik
Gülberk (f): Gül yaprağı
Gülbin (f): Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük
Gülbiz (f): Gül saçan, gül serpen
Gülcan (f): Canı gül gibi taze, renkli, hareketli olan
Gülcemal (f): Yüzü gül gibi güzel olan kadın
Gülçe (f): Gül biçiminde yuvarlak süs motifleri
Gülçehre: Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş olan
Gülçiçek: Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan
Gülçin: Gül toplayan, gül derleyici
Güldal: Gül dalı gibi ince ve güzel olan kadın
Güldan (f): Çiçek konulan, özellikle gül konulan vazo
Güldemet: Gül buketi, gül demeti
Gülden: Gül gibi
Gülder: Gül toplayan
Gülderen: Gül derleyen
Gülendam (f): Gül gibi ince, uzun, güzel vücudu olan
Güler: Güleç yüzlü
Gülergin: Olgun gül, tam açmış gül
Güleser: Yüzünde gülümseme eksik olmayan
Gülfam (f): Pembe, gül renginde olan
Gülfem (f): Gül dudaklı, gül ağızlı
Gülfer (f): Gül gibi parlak, gül parlaklığında
Gülfeşan (f): Gül saçan
Gülfidan (f): Gül gibi genç
Gülgönül (f): İçi rahat, yalnız yüzü değil içi de gülen
Gülgün: Gül renginde olan
Gülhatun (f): Gül gibi olan, sevilen hatun
Gülhiz (f): Gül yetiştiren
Gülistan (f): Gül bahçesi, güllük
Gülizar (f): Gül yanaklı
Güllü: Gül gibi güzel kadın
Gülnar (f): Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek
Gülnaz (f): Gül gibi ince ve narin olan, nazlanan
Gülruh (f): Gül yanaklı
Gülseren (t): Güzellik saçan
Gülseven (t): Gül tutkunu
Gülsima (f): Gül yüzlü
Gülsüm: Yüzü dolgun Ümmügülsüm: Gülsümün annesi
Gülşah (f): Gül padişah, çiçek hükümdar
Gülten (f): Gül tenli
Gülter (f): Yeni açılmış gül
Gülşen (f): Gül bahçesi, gülistan
Gülümser (t): Daima gül veren, çiçek açan
Gülzar (f): Gül bahçesi
Güzide (f): Seçkin, seçilmiş, seçme
Güzin (f): Seçen, seçilmiş
Hacer (a): Taş, kaya parçası
Hale (a): Ayın çevresinde görülen ışık halkası
Halenur (a): Işıklı, aydınlık daire, hale
Hamiyet (a): Milli onur ve haysiyet
Handân (a): Gülen, şen
Hande (f): Gülen, alay eden
Hanım (t): Bayan, kadın, sultanım
Hanîfe (a): Dindar, sımsıkı dinine bağlı
Harika (a): Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay
Hasna (a): Çok güzel kadın
Hatice (a): Erken doğan kız çocuğu
Hatun (t): Kadın, bayan, hanım
Haver (f): Gün doğusu, ortak
Havle (a): Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli
Havva (a): Bir şeyin kıvamı, olgun Hz Ademin hanımı
Hayat (a): Dirilik
Hayrunnisa (a): Kadınların hayırlısı, iyisi
Hediye (a): İkram niyetiyle verilen veya günderilen şey
Hicran (a): Ayrılık, firak, ayrılığın verdiği unutulmaz acı
Hicret (a): Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan
Hilâl (a): Yeni ay
Hilkat (a): Yaratılıştaki hal
Hoşdem (f): İyi arkadaş, hali vakti yerinde olan
Hoşeda (f): Davranışı hoş, hareketi güzel
Hoşendam (f): Boyu posu güzel, görünümü düzgün olan
Hoşfidan (f): Göze güzel görünen fidan
Hoşhal (f): Hali vakti yerinde, geçim ehli, iyi huylu
Hoşkadem (f): Güzel ayaklı, uğurlu
Hoşneva (f): Güzel sesli
Hoşnigar (f):Tatlı, güzel bakışlı
Huban (f): Güzeller, güzel kızlar
Huri (a): Cennet kızı gibi güzel
Huriye (a): Çok güzel
Hülya (f): Kuruntu, hayal
Hümeyra (a): Beyazlık, aklık Hz Aişenin ünvanı
Hürrem (f): Taze, şen şakrak, sevinçli Güler yüzlü
Hürriyet (a): Kendi iradesine göre karar veren
Hüsnâ (a): En güzel, pek güzel
Hüsnügül (f): Gül gibi güzel
Hüveyda (f): Apaçık, meydanda, belli, besbelli
Işılay (t): Ay ışığı gibi güzel
İclal (a): Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden
İfakat (a): İyileşme, ayılma
İffet (a): Namuslu, helâlı isteyen, haramdan kaçan
İkbal (a): Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi
İlknur (t): İlk gelen ışık
İnci (t): Kıymetli süs tanesi, kıymetli
İpek (t):İpek böceğinden elde edilen kıymetli kumaş, ince, nazik, kibar
İrem (a): Şeddatın cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe
Jale (f): Kırağı, çiğ, şebnem
Jülide (f): Karışık, dağınık saç
Kader (a): Değişmez bir karar
Keriman (a): Kerimin çoğulu, keremi bol, cömert
Kevser (a): Madden ve mânen çok, nesli kalabalık Cennetteki meşhur havuz
Kezban (f): Ev kadını
Kısmet (a): Talih, nasib, kader
Kıymet (a): Bedel, değer, baha
Kumru (f): Güvercine benzeyen bir kuş
Kutan: Kutlu, kutsal, mutlu
Kübra (a): En büyük, en azametli
Lale (f): Bir süs bitkisi Demir halka gerdanlık Köle eden kadın
Lalezar (f): Lale bahçesi
Lamiha (a): Parlayan, parıldayan, parlak
Leman (f): Parlak, parıldayan
Lerzan (f) Titreyen, titrek
Letafet (f): Latiflik, hoşluk, yumuşaklık
Leyan (a): Konforlu, lüks hayat
Leyla (a): Uzun ve karanlık gece
Mahinev (f): Yeni doğmuş ay
Mahînur (f): Ay ışığı
Mahiye (f): Aylık
Mahpeyker (a): Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü
Maide (a): Kurulmuş sofra
Makbule (a): Kabul olunmuş, beğenilmiş
Maral: Dişi geyik (Bkz Meral)
Mayda: Narin ince yapılı
Mebşure (a): Yüzü güzel, endamlı, güzel kadın
Mefharet (a): Övünç, iftihar etme
Mefkure (a): Ulaşılmak istenen en yüce amaç
Mehlika (a): Ay yüzlü güzel
Mehpare (f): Ay parçası
Mehtap (f): Ay ışığı, dolunay
Mehveş (f): Ay yüzlü, ay gibi güzel
Melahat (a): Güzellik, güzel yüzlülük
Melda (a): İnce ve taze vücutlu
Melek (a): Erkeklik, dişilik özelliği olmıyan, yiyip içmiyen, doğmayan doğurmayan ve çeşitli şekle girebilen, herkesin göremediği Allahü teâlânın emirlerine tam itâat eden nûrânî varlık Masûm, halîm selim ve güzel kimse
Melen: Balık sürüsü
Menekşe (f): Kır çiçeği
Menfuse (a): Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel
Meral (t): Dişi geyik
Mercan (a): Süs eşyası yapılan kırmızı bir deniz hayvanı
Meriç (a): Ege denizine dökülen nehir
Merve (a): Mekkede Kâbe yakınındaki küçük bir tepe
Meryem (a): Dinine bağlı olan kadın
Mesadet (a): Mutluluk kutlu olma
Meserret (a): Sevinç, şenlik, sevinilecek şey
Mestinaz (f): Süzgün bakışlı, nazlı güzel
Meveddet (a): Sevgi, dostluk, kardeşlik, arzu
Mevhibe (a): Bahşiş, ihsan, bağış
Mihman (f): Misafir
Mihriban (f): Seven, güler yüzlü, dost, yumuşak huylu
Mihrican (f): Gece ile gündüzün eşit olduğu gece
Mihrimah (f): Güneş ile ay
Mihrinaz (f): Çok nazlı, aşırı naz eden
Mine: Şişe, cam, billur
Minez: Huy, meşreb, mizaç
Mualla (a): Yüce, yüksek
Muattar (a): Itırlı, güzel kokulu
Muazzez (a): İzzet ve şeref sahibi, kıymetli, değerli
Muhabbet (a): Sevgi
Muhaddere (a): Namuslu, iffetli, örtülü müslüman
Mukaddes (a): Mübarek, temiz
Mübeccel (a): Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş
Müberra (a): Temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş
Mübeyyen (a): Açıklanmış ortaya çıkarılmış
Mücellâ (a): Parlak, cilâlı
Mübeşşer (a): Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen
Müge: Bir çiçek
Müjde (f): İyi haber sevinçli haber
Müjgan (f): Kirpikler
Müjgen: Kirpik
Münevver (a): Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın
Mürüvvet (a): İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme
Müşerref (a): Şerefli kılınmış
Müveddet (a): Sevgi, dostluk, muhabbet
Müyesser (a): Kolayca yapılan nasip olan
Müzehher (a): Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş
Müzeyyen (a): Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış
Nadide (f): Görülmemiş, az bulunur, çok değerli
Nakşıdil (a): Gönül nakışı
Nâlân (f): İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden
Narin (f): İnce yapılı, nazik ve kibar
Nazan (f): Nazlı, cilveli, işveli, naz eden
Nazende (f): Naz edici, nazlı, cilve seven
Nazenin (f): Cilveli, çok nazlı, şımarık, narin, ince yapılı
Nazik (f): İnce, narin, rakik, terbiyeli saygılı, güzel, zarif
Nazikendam (f): Narin yapılı, güzel vücutlu
Nazile (a): Aşağı inen
Nazlı (f): Naz eden, işveli, cilveli
Nebahat (a): Şan, şeref, onur, ün, şan ve şeref sahibi
Necîle (a): Soylu, asil, temiz
Necla (a): Kız evlat, kız çocuk, kuşak, sülale, nesil
Nedret (a): Az bulunan, ender, seyrek bulunan
Nehar (a): Gündüz
Nergis (f): Bir süs çiçeği
Neriman (f): Pehlivan, kahraman, yiğit
Nermin (f): Yumuşak, nazik, kibar
Neslihan (f): Padişah soyundan gelen, şah neslinden olan
Neslişah (f): Padişah soyundan gelen, şah neslinden olan
Nesrin (f): Yaban gülü, mısır gülü, Van gülü
Neval (a): Talih, kısmet, baht açıklığı İhsan, bağış
Nevbahar (f): İlk bahar
Nevbaht (f):Talihi yeni olan
Nevber (f): Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve
Nevin (f): Yeni, yepyeni, yeni şey
Nevres (f): Yeni biten, genç taze
Nezafet (a): Temizlik, paklık
Nezahet (a): Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat
Nezaket (f): Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep
Neşe (a): Sevinç, gönül açıklığı, keyif, kıvanç, yiğit
Neşide (a): Ünlü mısra, beyit, manzume
Nida (a): Seslenme, çağırma
Nigahban (f): Gözcü, bekçi, gözleyen
Nigar (f): Resim, nakış, resim gibi güzel, güzel yüzlü
Nihal (f): Fidan, genç Fidan gibi ince yapılı
Nihan (f): Gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten
Nilgün (f): Mavi renkte Çivit renkli
Nilüfer (f): Bir cins su bitkisi
Niran (a): Ateş, parlaklık
Nükhet (a): Güzel ve hoş koku
Nur (a): Işık, parıltı, aydınlık, nur
Nuran: Işıklı, nurlu, aydın
Nuray: Ay ışığı gibi
Nurbanu (f): Işıklı hanım, nurlu hanım
Nurcihan (f): Cihanın nuru, kainatın ışıklı, parlak, nurlu
Nurçin (f): Işıklı, parıltısı olan
Nurefşün (f) Nur saçan, etrafı aydınlık,
Nurhan (a) Aydın hükümdar
Nurhayat (a): Mutlu yaşam
Nurperi (f): Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel
Nursel (t): Nur seli Sel gibi ışık
Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü
Nurşin (f): Çok lezzetli
Nurten (f): Teni nurlu, ışık tenli
Nüveyre (a): Parlak küçük şey
Oya (t): Dantel, süs, küçük kız kardeş
Özlem: Hasret Yeniden görme arzusu
Öznûr (t): Gerçek nur, gerçek ışık
Pakize (f): Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz
Pendiye (f): Öğüt veren
Peren (f): Ülker yıldızı
Peri (f): Çok güzel, çekici olan
Peride (f): Uçarak yükselmiş, rengini atmış
Perihan (f): Peri padişahı
Perrân (f): Uçan, uçucu
Perrin (f): Naz, nezaket
Pınar (t): Kaynak su gözü
Rahime (a): Müminlere çok acıyan kadın
Rahşan (f): Parlak, parlayan
Rana (a): Güzel, hoş görünen
Ravza (a): Bahçe, yeşilliği bol olan, çiçekli bahçe
Rayiha (a): Koku, güzel koku
Remide (f): Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak
Rengin (f): Renkli, boyalı, güzel
Reside (f): Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış
Reyhan (a): Rızık, merhamet, güzel koku Fesleğen
Rezzân (a): Ağır başlı, vakarlı
Rikkat (a): İncelik, naziklik
Rugeş (f): Canlı yüzlü, taze yüzlü
Ruken (f): Güler yüzlü, müjde veren
Rukiye (a): Büyüleyen, sihirleyen
Rumeysa (a): Büyük bir yıldız
Rüveyda, rüveyde (a): Hoş, ince, nazik, sabırlı
Saadet (a): Kurtuluş vesilesi, uğur, kavuşan, mutlu
Saba (a): Gün doğusundan esen hafif ve serin rüzgar
Sabahat (a): Latif, yüzü güzel, cemal sahibi
Sabia (a): Yedinci
Sâlise (a): Üçüncü
Saniye (a): İkinci
Sara (f): Halis, katkısız, saf
Sare (f): Sıçrayan, atlayan
Satıa (a): Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak
Sebu (a): Testi, şarap kabı
Seçil (t): Ayrılan, beğenilen
Seda (a): Ses
Sedef (a): Midye ve istiridyenin beyaz kabuğu Beyaz ve parlak kadın
Seher (a): Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan duâlar makbuldür
Sekine (a): Gönlü rahat
Selamet (a): Sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma
Selma (a): Barışçı, itaatlı, iyi yolda olan
Selvican: Selvi seven, selvi canlı
Semâ (a): Gök, gökyüzü
Semahat (a): Cömert, iyiliksever
Semra (a): Esmer, kumral renkte olan, esmer güzeli
Sena (a): Övme, methetme
Seniha (a): İnci, zînet
Seniyye (a): Yüksek, yüce
Serap (a): Işığın yansımasından doğan yanılma
Serrâ (a): Çok sevinen
Sevda (f): Aşk, istek, arzu
Sevde (a): Esmer güzeli
Sevim (t): Yakınlık, sempati
Sevinç (t): Neşe, ferahladı
Seyhan: Çizgili elbise
Sezen: Sezgi gücü kuvvetli
Sibel: Buğday başağı, havadaki yağmur damlası
Songül(t): Son açan gül
Suna: Erkek ördek
Suzan (f): Yakan, yanan
Süeda (a): Saadetli, kutlu, uğurlu Saidin çoğulu
Sükeyne (a): Sessiz, sakin, başlı, vakarlı
Sülün: Beğenilen, eti lezzetli güzel bir kuş İnce narin
Sümeyye (a): Ammar bYaserin annesi İlk islâm şehidi
Sündüs (a): Altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş
Süveyda (a): Kalbin ortasındaki kara benek
Şahdane (f): Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli
Şahika (a): Dağ tepesi, dağ doruğu
Şahmelek (f): Güzeller güzeli
Şaziment (a): Özellikleri kimseye benzemeyen
Şaziye (a): Yay, kavis, incik kemiği
Şebnem (f): Gece nemi, çiğ, nem, rutubet
Şehnaz (f): Çok nazlı
Şehriban (f): Kentin en büyüğü, vali
Şekayık (a): Gelinlik çiçeği
Şemsifer (f): Güneş ışığı, ısısı
Şemsinisa (f): Kadınların güneşi
Şenay (t): Mutlu geçen ay
Şengül (t): Neşeli genç kadın, iç açıcı gül
Şermende (f): Utangaç
Şermin (f): Utanganç, sıkılgan
Şermize (f): Küçük insan topluluğu
Şetaret (a): Şenlik, neşeli olma, sevinç
Şeybe (a): Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış
Şeyda (f): Âşık, tutkun Sevgiden aklını kaybetmiş
Şeyma (a): Bedeninde ben, alemet olan
Şirin (f): Tatlı, cana yakın sevimli
Şivekâr (f): Şiveli, işveli, cilveli
Şule (a): Alev, ateş alevi, parıltı
Şükran (a): Teşekkür etme, iyilik bilme, minnettarlık
Şükufe (f): Çiçek gibi güzel, hoş, çiçek, tomurcuk
Tıflıgül (a): Gonca gül
Tiraje (f): Gök kuşağı
Tuba (a) Cennet ağacı
Tülay (t): İncelikle, düşle ilgili
Tülin: Ayna
Türkan: Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi
Ulya (a): Pek yüce
Ülfet (a): Alışıklık, dostluk, yakınlık duyma
Ülkü (t): İdeal, mefkure, yüce dilek
Ümeyme (a): Küçük anne
Ümmi (a): Annem
Ümmügülsüm (a): Gülsümün annesi
Ümmühan (a): Padişahın annesi, hükümdarın annesi
Vecahet (a): Güzel yüzlü, gösterişli, itibarlı, şerefli
Vedia (a): Emanet
Vedide (a): Dost, sevgili Sevgisi çok olan, aşırı seven
Vesamet (a): Güzel olan
Vesile (a): Yol, vasıta, bahane, sebep, fırsat, yaklaşma
Vildan (a): Yeni doğmuş çoçuk
Vuslat (a): Dostuna, sevdiğine kavuşma
Yadigar (f): Dost hatırası
Yaprak: Bitkinin düz ve yeşil kısmı
Yarıdil (f): Gönül dostu, içten arkadaş
Yasemin (f): Bir süs bitkisi
Yelda (f): Uzun ve siyah
Yeldem: Çabuk, çevik
Yeşim (a): Sert ve kıymetli yeşil taş
Yeter (t): Kâfi, yeterli
Zehra (a): Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü
Zekavet (a): Çabuk anlıyan, tez kavrıyan
Zelîha (a): Hızlı yürüyen, emsalini geçen
Zerafet (a): Kibarlı, incelik, zariflik
Zerengül (f): Altın gibi gül
Zerişte (f): Altın tel, sırma
Zerrin (f): Altına benziyen, altın gibi parlak ve kıymetli
Zeyneb (a): Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun
Ziba (f): Süslü, bezekli yaşıkışkıl güzel
Zinnur (a): Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar
Zişan (a): Şanlı, ünlü, çok tanınmış
Zuhal (a): Sessiz, bir yıldız adı
Zübeyde (a): En seçkin, öz, hülasa, cevher
Zühre (a): Çiçek açan, çoban yıldızı
Zülal (a): Saf, halis, hafif, soğuk, tatlı, güzel, berrak
Züleyha (a): Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen
Zülfibar (f): Dağılmış, yayılmış saç
Zülfiyar (f): Sevgilinin saçı
Zümrüt (a): Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı

Alıntı Yaparak Cevapla