Yalnız Mesajı Göster

A Dan Z Ye Türkçe Anlamlarıyla Sözlük

Eski 11-04-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

A Dan Z Ye Türkçe Anlamlarıyla Sözlük



S

Saba: Gün doğusunda esen hoş ve latif rüzgar

Saba: Yazın kuzeydoğudan esen hafif rüzgar, tanyeli

Sabbah: Sabah

Sadağa: Sadaka

Sadr: Her şeyin evveli ve başlangıcının en iyisi, kalp, göğüs, ön

Safi: Katışıksız, temiz, süzülmüş

Sağ: Sağlam, canlı, diri

Sağalmadı: İyileşmedi

Sağalmak: İyileşmek

Sağalmıştır: İyileşmiştir, iyileşti

Sağınnan: Sağndan, sağ yanından

Sağolmaz: Sağalmaz, iyileşmez

Sahat Çukuru: Çukur Sa'd-Saat Çukuru Doğusu Erivan, güneyi Iğdır olan çukur bölge Adını XIV yüzyılda yaşamış olan Türkistan beyi Sa'ad'dan alır

Sail: Kibirli, saldıran

Sakı[saki]: İçki sunan

Saklıyarlar: Konuk ederler, ağırlarlar

Sal: 1Dağ eteği, dağ eteklerindeki geniş düzlükler 2 Genelde mezar örtüsü olarak kullanılan yassı taş, yassı kum taşı 3 Sedye

Salaca: Hastanın taşındığı sedye, ölünün taşındığı sedye ya da tabut

Salak: Salalım, atalım

Salatın: Selatin, sultanlar

Salıpsan: Düşürdün ki, düşürmüşsün ki

Sallana sallana: Salına salına

Salmak: 1 Dizmek, koymak 2Atmak 3 Ağlatmak 4Göndermek, ulaştırmak, vermek 5Düşürmek

Sanarsın: Sanırsın

Sanasan: Sanasın, sanırsın

Sapa: 1Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan 2Sarplık

Saralar: Sararlar

Saralı: Sarılı

Saralıban: Sarararak

Saralmak: Sararmak

Sarayınnan: Sarayından

Sarışak: Sarılalım, sarışalım

Satılım: Satılayım

Savgat: Armağan

Say I: Çalışma, emek

Say II: Sayı

Say III: Kumda bir takım çizgiler çizerek fal bakma, remil

Say IV: Seçme, seçkin

Say sayılır: Sayılır, hesap edilir

Say saymak: 1Saymak, hesaplamak 2Kumda bir takım çizgiler çizerek fal bakmak, remil atmak

Sayrı: Hasta, esenlik durumu bozulmuş

Sayrı: Hasta

Se: Üç sayısı

Seba: BkzSaba

Sebak: Ders

Seb'ül mesan: Yedi kat gökyüzü Yedi ayetten oluşan Fatiha suresi

Sedir: Üstü halı, kilimle örtülü, minderli, yastıklı kerevet, divan

Sefa: Gönül şenliği, rahatlık

Seferbeylik: Bir ülkeyi savaşa hazırlayacak önlemlerin tümü, seferberlik

Sefil Emrah: Ercişli Emrah

Sehab: Bulut

Seherinen: Seherle, tan ağartısında

Sehv: Hata, yanılma

Sekiz Cennet: En yüksek gök katında bulunduğuna inanılan cennetin sekiz katı ya da sekiz kapısı

Seküş: Sekiş, sekme, sekerek yürüme

Selbi[Selbihan-Selbinaz]: Ercişli Emrah'ın sevgilisi, Erciş kalesinin başbuğu Miroğlu'nun kızı

Selvağacı: [Selvi ağacı, selvi dalı]: İnce uzun boylu

Sema: Gökyüzü

Semek: Balık

Seninnen: Seninle

Sennen: Senden, seninle

Sentekin: Senin eşin, senin gibi

Ser çeşme: Suyun başı

Ser: Baş, tepe, uç

Ser: Baş

Seraser: Baştan başa

Serencam: Başa gelen, baştan geçen ibretli hadise

Sergerden: Başı dönmüş, şaşkın

Sermest eylemek: Serbest eylemek, sarhoş etmek, başını döndürmek

Server: Reis, baş

Servi hôban: Uzun boylu güzel

Serv-i-revan: Uzun boylu sevgili, boyu selviye dönüşmüş, boyu selviyi andıran

Settar: Allah'ın sıfatlarından biri Örten, kapayan, gizleyen

Sevdügüm: Sevdiğim, sevgilim

Sevecen: İçten seven, koruyarak seven, şefkatli

Sevennerin: Sevenlerin

Seversez: Severseniz

Sevli: Selvi, Selbi

Sevmeginen: Sevmekle, sevmek ile

Sevülmek: Sevilmek

Sevülür: Sevilir

Seyrakıp: Rakip, karşıt olan kötü kişi

Seyran eylemek: Gezmek, gezinmek

Seyran: Seyran, gezme, gezinti

Seyrana çıhmak: Gezmeye, gezintiye çıkmak

Seyrana düşmek: Gezintiye çıkmak

Seyreylemek: Seyretmek

Seyreylemiş: Seyretmiş, seyreylemiş

Seyrine varmadan: Görmeye gitmeden, görmeye doymadan

Seyrine varmak: Görmeye gitmek

Seyyah: Gezgin, gezmen

Seyyat: Avcı

Seza: Layık

Sıdk ile: İçtenlikle

Sıdk: 1 Doğruluk, gerçeklik 2İçten bağlılık

Sıdk: Kalp temizliği, ahdına sadık olma, samimi

Sıdkınan: Doğru olarak, içtenlikle

Sığamak: Sıvazlamak, okşamak

Sındırmak: Kırmak, koparmak

Sınık: Kırık

Sırat mizan: Doğru yol

Sıratü'l-müstakim: Doğru yol

Sırdaş: Sır ortağı, sır saklayan

Sırma: Gümüş tel, altın yaldızlı gümüş tel

Sırr-ı yezdan: Tanrı Sırrı

Sırrım: Sırrımı

Sızıldanmak: Sızlanmak, yakınmak, sürekli yakınmak

Sim ü zer: Altın ve gümüş

Sim: Gümüş, gümüş, tel

Simizer: Sim ü zer, gümüş ve altın

Sin I: Mezar, gömüt

Sin II: 1 ''S'' harfinin Arap abecesindeki adı 2Arap abecesinin on ikinci, Fars ve Osmanlı abecesinin on beşinci harfi

Sin: Çin

Sina: Sine, göğüs

Sine: Göğüs, gönül, yürek

Sine: Göğüs, kalp, iç

Singirlenmek: Gerdanın sineye doğru güzelliğini bozmayacak bir ölçüde inmesi

Sipin vahtı: Dua, yakarma zamanı; alatan; tan yerinin ağardığı zaman

Sitem: 1 Bir kimseye, yaptığı güce gidecek bir eylemin ya da söylediği sözün yarattığı kırgınlık vb olumsuzlukları öfkelenmeden belirtme 2 Haksızlık, eziyet

Sitemkar: Sitem eden, sitemli, sitem taşıyan zulum ve haksızlık eden

Somat: Şölen sofrası, sofra

Sona: Suna, dişi ördek

Sorak: Merak, düşkünlük

Soraram: Sorarım

Sormak: Emmek, sorumak, soğurmak,

Sökel düşmek: Halsiz düşmek

Söylerem: Söylerim

Söylüyüm: Söyleyeyim

Sözün sayı: Sözün doğrusu

Sözüni: Sözünü

Sufra: Sofra

Sulb: Soy , sülale, zürriyet

Sücut etmek: Secde etmek

Sücut: Secde

Südkar: Şeker

Süheyl: Süheyl yıldızı, sevgili

Süleyman: Kur'an'da anılan peygamberlerden biri, İncil'de de adı geçen İsrail kıralı (İÖ970-93 1 arası) Kur'an'ın bir çok ayetinde Süleyman peygambere verilen iistiin güçler, ilalıi nİnıetier ve saltanattan söz edilir Kur'an'a göre Süleynıan, Davut peyganıberin oğludur Süleylan peygamberin kuşların dilini bildiğine, rüzgara ve cinlere hükmettiğine inanılır Divan ve Halk şairleri, Süleyman peygamberin doğa üstü güçlerine ve kudretli yüzüğüne (Mührü Süleyman) şiirlerinde telmih yoluyla, sıkça değinirler Divan ve Halk şiirinde Süleyman peygamber kuvvet ve kudret örneği olarak işlenir

Sümme veçhullah: Allah'ın

Sünnet: Hz Muhammed'in Müslümanlarca uyulması gerekli davranışlarının ve değişik konularda söylemiş olduğu sözlerin tümü İbadet yönünden sünnet, farz olan nazalardan önce ve sonra kılınan namazlardır

Süresen: Süresin

Süryani: Eski Suriye halkında, Samilerin Arami kolundan olan

Süsen: Süsen Çiçeği

Süz: Süzülerek

Süzmege: Süzmeye

Süzük: Süzgün, baygın

Alıntı Yaparak Cevapla