11-04-2012
|
#21
|
Prof. Dr. Sinsi
|
A Dan Z Ye Türkçe Anlamlarıyla Sözlük
V
Vade gelmek: Ömrün dolması, ömür süresinin dolması
Va'de gelüben: Günün biter, ömrüm dolarsa
Vade: Ömür, ömür süresi
Vaha : Çöllerde çoğu kez yüze çıkan yer altı sularının yarattığı ve önemi suyun niceliğine bağlı olarak değişen tarım veya yerleşme bölgesi
Vahdet: Yalnızlık, teklik, birlik
Vahşet: Vahşilik
Vahtıdır: Zamanıdır
Vakt: Vakit, zaman
Vaktında: Vaktinde, zamanında
Vala: İpekten baş ve yüz örtüsü
Varak: Yaprak, kağıt veya kitap yaprağı, yazılmış kağıt
Vasf etmek: Överek ve anlatarak tarif etme, övme
Vasfetmek: Anlatmak, tanımlamak, nitelendirmek
Vasl: Birleştirme, kavuşma
Velbağsü bağdel mevt: Öldükten sonra dirilme (Haktır)
Velekad: Asalet, iyilik
Velvele: Gürültü, bağrışma
Veran olmak: Yıkılmak, haraplaşmak
Veran: Viran, yıkık
Verende: Verdiği zaman
Veresen: Veresin
Vermenem: Vermem, ben vermem
Vesvas: Kur'an-ı Kerim'de Nas suresi 114/4 ayet
Vesvese: Şüphe, kuruntu
Virana: Virane, yıkıntı
Vird: Sık sık ve devamlı okunan dua Bir cüz
Visal: Kavuşma -sevgiliye kavuşma-
Vurasız: Vurasınız
Vurmak: Sapmak, yönelmek
Vücut şehri: Beden, can, özvarlık
|
|
|