Yalnız Mesajı Göster

Argo Terimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Argo Terimler Sözlüğü



A
  • abondone : pes etmek
  • abanmak : birine yük olarak onun sırtından geçinmeye bakmak
  • abdestini vermek : azarlamak
  • afi : gösteriş
  • afi kesmek :gösteriş yapmak
  • aftos : metres,oynaş
  • aklına tükürmek : birinin düşüncesini beğenmemek
  • akmak : çabucak savuşmak,ortadan kaybolmak
  • alabandayı yemek : adamakıllı azarlamak
  • alarga : uzaktan,açıktan
  • alarga etmek : geri çekilmek,uzaklaşmak
  • alay geçmek : alay etmek
  • alengirli :gösterişli,yakışıklı
  • anam avradım olsun : birini kesin olarak inandırmak için söylenen söz
  • anam babam :teklifsiz bir seslenme
  • ****** örekesi : saçma bir söze karşı verilen karşılık
  • anasının gözü : çok kurnaz,çok açıkgöz
  • anafordan :yolsuz veya emeksiz olarak
  • anaforcu : yolsuz veya emeksiz kazanç peşinde olan
  • anaforlamak : yolsuz veya emeksiz kazanç elde etmek
  • anahtarcı :kapı,kasa gibi yerlere anahtar uydurarak hırsızlık yapan kimse
  • andaval : aptal,ahmak,beceriksiz
  • andavallı :görgüsüz,beceriksiz
  • anlamak : sahip olmayı istemek
  • anzarot : rakı
  • aparmak : gizlice çalmak
  • apiko : hazır,tetik
  • arakçı : hırsız
  • armut : fazla aptal,budala
  • asıntı : sırnaşan,tebelleş olan kimse
  • asıntı olmak : sırnaşmak,tebelleş olmak
  • aşıramento :çalma,aşırma
  • aşmak : görünmeden kaçmak
  • aşna fişne :gizli dost
  • atmak : 1bilmeden,kestirerek söylemek 2yalan veya abartılı söz söylemek 3söylemek
  • atma Recep,din kardeşiyiz : söylediklerin hep yalan,farkındayız
  • aval : saflığı sersemlik derecesine varan kimse
  • aval aval bir biçimde,aptal aptal
  • avanta : bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç
  • avantacı : çıkarcı,beleşçi,bedavacı
  • avurtlu : çalım satan,yüksekten atan
  • ayarlamak :kandırmak
  • ayazda kalmak : boş yere beklemek
  • ayna : iyi bir durumda,yolunda
  • aynalı : parlak yüzlü,yakışıklı,güzel
  • aynasız : hoşa gitmeyen,kötü,yakışıksız,çirkin,ters,biçim siz
  • ayran ağızlı : aptal,budala,sersem
  • ayvayı yemek : kötü duruma düşmek,işi bozulmak
B
Babaçko : güçlü ve gösterişli,iri yarı kadın
Babalanmak : diklenmek,kabadayıca davranmak
Bal kabağı : aptal,beyinsiz
Balta olma : direnerek birşey istemek,asılmak,musallat olmak
Bamya tarlası :mezarlık
Bas git : çekil,yürü git,defol
Bayılmak : vermek,ödemek
Bayramlık ağzını açmak : kaba konuşmak,küfretmek
Becermek : 1ırzına geçmek,kirletmek 2birisini öldürmek
Beleş : karşılıksız,emeksiz,parasız elde edilen
Bıçkın :kabadayı
Bilezik :kelepçe
Bitirim : 1çok hoşa giden kimse,yer 2kahve,kumarhane 3yaman,zeki,çok beğenilen
Bitirmiş : bilgili,açıkgöz
Bitmek : 1çok sevmek,bayılmak,beğemek 2beklenmedik bir anda ortaya çıkmak
Boğuntu : bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi
Bozuk çalmak : canı sıkılmış,yüzü asılmış olmak
Bozum havası : utangaçlık,mahcupluk
Bozum olmak : utanmak,utanacak duruma düşmek
Bözük : yüreklilik,cesaret
C
caddeyi tutmak : korkulu bir durumda başını alıp gitmek,uzaklaşmak
caka : gösteriş,çalım,kabadayılık,fiyaka
caka satmak : gösteriş yapmak,çalım satmak
camekan : gözlük
canına ezan okumak : bir kimsenin hakkından gelmek
canını cehenneme göndermek : öldürmek
cart kaba kağıt : yüksekten atana karşı söylenen söz
carta : yellenme
cartayı çekmek : ölmek
cavalacoz : değersiz,önemsiz,derme çatma
cavlamak : ölmek
cebellezi : hakkı olmayan bir şeyi cebine koyma,sahip çıkma
cebellezi etmek : cebine koymak
cızlam : kaçma,savuşma
cızlamı çekmek : kaçmak,savuşup gitmek
cicoz : hiç yok
cicozlamak : kaçamak,uzaklaşmak
cilalamak : neşesini arttırmak
cins : garip,tuhaf

Ç
çaça : sokak kadını
çakal : kurnaz,yalancı,düzenci,aşağılık kimse
çakmak : 1kabul edilmeyecek birşeyi kurnazlıkla kabul ettirmek 2içki içmek
çakar almaz : işe yaramayacak durumda olan
çarık : para cüzdanı
çarkına etmek : birine büyük kötülük yapmak
çekmek : içki içmek
çeyrek : alman markı
çıkmak : vermeye katlanmak
çıngar : kavga,gürültü
çifte dikiş : bir sınıfta iki yıl okuma
çuvallamak : başaramamak

D

dalga : 1gizli iş,dalavere 2dalgınlık 3geçici sevgili
dalgaya gelmek : yanılmak,dalgınlıkla unutmak
dalgaya getirmek : birinin dalgınlığından yararlanmak
dalgıç : birinden habersiz birşeyi almakhuyunda olan kimse
dam : tutuk evi
damlamak : biryere çağrılmadan birdenbire gitmek
dava : sevgili
davul tozu : gerçekleşmesi imkansız olan durumlar için kullanulan söz
dehlemek : kovmak
delik : cezaevi
demirhindi : pinti,hasis
deve olmak : kaybolmak
dik alası : genellikle hoş karşılanmayan birşeyin aşırılığını anlatır
dikiz : bakma,gözetleme
dikizlemek : sezdirmeden bakmak,gözetlemek
dinine yandığım : öfk,kızgınlık gibi duyguları belirtmek için kullanılan ilenme sözü
diskur çekmek : nutuk verir gibi konuşmak
dolma : yaln hile,dalavere
dolma yutmak : kanıp aldanmak
dubara : oyun,düzen
dubaracı : oyunla,düzenle iş gören,düzenci
duman : 1kötü,yaman 2esrar
duman attırmak : kötü duruma düşürmek,geride bırakma,birini yıldırma
duman etmek : dağıtmak,bozmak,yoketmek
duman olmak : işi,durumu berbet olmak
dut gibi olmak : çok sarhoş olmak,utanmak,mahçup olmak
düdük : akılsız,boş kafalı
düdük makarnası : aptal,anlayışsız
düdüklemek : cinsel ilişkide bulunmak,aldatmak,kandırmak
dükkan : kumarhane
dümen : dalavere,hile
dümen kullanmak : bir işi kurnazca yönetmek
dümen yapmak : dalavere,hile ile birini kandırmak,aldatmaya çalışmak
dümeni kırmak : çekip gitmek,uzaklaşmak,kaçmak
dümenci : 1en geride olan,sonuncu,en tembel 2dalavereci,hileci,düzenbaz
dümencilik : 1en geride olama durumu,sonuncu olma durumu
2dalaverecilik,hilecilik,düzenbazlık

Alıntı Yaparak Cevapla