Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat Z Harfi
Z Harfi
ZAM (Bak: Zamm)
ZAM Ayıp
ZA´M Kelâm, söz
ZAMA´ Susuzluk
ZAMA Diş etinin kanının az olması
ZAMAİM (Zamime C ) İlâveler, ekler Artırmalar
ZAMAİR (Zamir C ) Zamirler Bir şeyin iç yüzleri * İsim yerine kullanılan kelimeler
ZAMAİR-İ ŞAHSİYYE Şahıs zamirleri " Ben, sen, o" gibi isim yerine geçen kelimeler (Bak: Şahıs zamiri)
ZAMAN (Bak: Zeman)
ZAMAN Kefil olma, kefillik Bir şeyin mislini veya değerini vermek üzere zarara karşı kefil olma, garanti
ZAMAN-I AMEL Üzerine alma Deruhde etme İltizam
ZAMAN-I RÜCU´ Huk: Cayma tazminatı Vadinden dönme tazminatı
ZAMANET Kötürümlük
ZAMİH Somak ağacı ("Tadım" da denir)
ZAMİLE (C : Zevâmil) Yük hayvanı * Küçük yük
ZAMİME Ek, ilâve Artırma, katma, ekleme
ZAMİN Ödeyen Kefil Tazmine mecbur olan
ZAMİN Tazmin eden Kefil olan
ZAMİN Hasta ve kötürüm kimse
ZAMİR Düdük çalan Ney çalan Ney-zen
ZAMİR Bir şeyi gizlemek * İç * Huk: Bir şeyin iç yüzü * Niyet * Vicdan Kalb * Gaye * Gr: Mütekellim, muhatab ve gaibe delâlet eden ve bunların makamına kaim olan rumuzat harfleri ve harf terkiblerinin her biri (Ben, sen, o; ene, ente, hüve gibi) ismin yerini tutan kelime
ZAMİR-İ FİİLÎ Gr: Geçmiş zaman fiillerinin sonuna gelen -dim, -din, -Di, -dik, -diniz, -diler  gibi eklerdir
ZAMİR-İ İZAFÎ Gr: Muzâfların sonuna gelen -im, -in, -i, -imiz, -iniz, -leri gibi eklerdir
ZAMİR-İ MÜTEKELLİM Mütekellim zamiri, yani konuşanın isminin yerini tutan zâmir ("Ben" gibi)
ZAMİR-İ NİSBÎ Gr: İsimlerin sonuna gelen, -im, -sin, -dir, -iz, -siniz, -dirler gibi eklerdir
ZAMİR-İ ŞAHSÎ Gr: Şahıs gösteren ve şahısların ismi yerine kullanılan zamirler; Ben, sen, o, biz, siz, onlar gibi (Bak: Şahıs zamiri)
ZAMM Bir şeye bir şeyi ekleme Artırma Katma Fazla olarak verme * Kenarlarını bitiştirme *Gr: Bir harfin zammeli (ötreli) okunuşu
ZAMME Ötre o, ö, u, ü, diye okunan harfin harekesi
ZAMME-İ MAKBUZE-İ HAFİFE (Ü) sesini veren zamme
ZAMME-İ MAKBUZE-İ SAKİLE (U) sesini veren zamme
ZAMME-İ MEBSUTA "O" sesi
ZAMME-İ MEBSUTA-İ SAKİLE (O) sesini veren zamme
ZAMMETÂN (ZAMMETEYN) İki zamme
ZAMPARA (Aslı "zenpare"dir) Kadınlar peşinde dolaşan ahlâksız erkek
ZAMYA Yufka dudaklı * Yufka kapaklı * Dişinin etleri boz olup kanı az olan kimse
ZAMYAN Palamut ağacına benzer bir ağaç (Necid bölgesinde olur )
ZAMZAM (C: Zamâzim) Büyük ve kuvvetli arslan * Gadaplı ve kızgın kimse
ZAN (Bak: Zann)
ZAN Ayıp
ZA´N Göçmek
ZANBUR (Bak: Zünbur)
ZANGOÇ (Ermenice) Kilisenin hizmetlerini gören ve çan çalan kimse
ZANİ(YE) Zina eden Meşru olmayan nikâhsız cinsî münasebette bulunan
ZANİN Cimri, bahil ve hasis olan
ZANİN Suç işlediği zannedilen kimse Töhmetli, suçlu kimse
ZANİYE (Bak: Zani)
ZANK Dar yer Dar şey * Darlık, sıkıntı
ZANK´ (Bak: Dankâ´)
ZÂNN Zanneden Sanan Zannedici
ZANN şüphe Zannetmek, samak Sezme
ZANN-I GALİB Kuvvetli, hakikate en yakın olan zann (Bak: Su-i zan)
ZANN-I KABUL-Ü CUMHUR Bir hükmün doğruluğunu ekseri müçtehidlerin ve ehl-i reylerin zann derecesinde, yani kuvvetli ihtimal ile kabul etmeleri (Ümmeti da´vetle teşri´ edemez, fehmi şeriatten olur; lâkin şeriat olamaz Müçtehid olabilir, fakat müşerri´ olamaz İcma´ ile cumhurdur, sikke-i şer´i görür Bir fikre davet etmek zann-ı kabul-ü cumhur, şart-ı evvel oluyor Yoksa, davet bid´attır; reddedilir, ağzına tıkılır; onda daha çıkamaz  Lemeât)
ZANNÎ Zanna ait, zanna dâir ve müteallik
ZÂNÛ f Diz
ZÂNÛ-BE-ZÂNÛ f Diz dize
ZÂNÛ-BER-ZÂNÛ f Diz dize
ZÂNÛ-BE-ZEMİN f Diz çökerek, dizini yere koyarak
ZANÛN Düşünce ve tedbiri kıt olan adam * Suyu olup olmadığı bilinmeyen kuyu * Suyu az olan kuyu
ZÂNÛZEDE f Diz çökmüş
ZÂNÛ-ZEN f Diz çökmüş
|