11-04-2012
|
#5
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Halk Oyunları Kataloğu C
ÇİFT GÜVERCİN:
Erzurum'un çok zarif kadın oyunlarındandır
ÇİFT ZEYBEK:
Çanakkale'den Ayvalık ilçesinin Kıranburgaz köyünde yürütülen davul zurnalı oyunlardandır
ÇİĞDEM:
Anadolu'nun muhtelif bölgelerinde mevsim âdetlerinden olarak çocukların çiçekler toplayıp kapı kapı dolaştıkları çok gezmişlerce hep bilinir Bunların türküleri de vardır Yozgat'ın çiğdem pilavı âdeti o cümledendir Göreneğin seyrinde özel bir raks unsuru yer almamakla beraber, pilavı yenildikten sonra çocuklar türlü eğlenceler arasında kendi türküsünün bir ağızdan çağırarak Halay da çekerler Buna yakın çiçek toplamalı âdetler Türkistan çocukları arasında da hâlâ yaşamaktadır İki ülkenin bu konudaki müşterek kıdem münasebetleri araştırılmaya değer Bir zamanların büyüklere ait göreneklerinden kalmış olabilirler:
Çiğdem geldi kapıya
Yağ gönderin yapıya
Yağ olmazsa bal olsun
Oğlan uşak sağ olsun vs
ÇİFT BASMA:
Çoruh ilinden Yusufeli ilçesinin Kölsak Sarıgöl köyünde 10-30 erkek tarafından tulum eşliğiyle yürütülen Horan çeşididir
ÇİFTE OYUN
Afyonkarahisar'ın Emirdağ ilçesinde bu isimde bir oyun vardır
ÇİNGÂNE OYUNU:
Kütahya'nın taklitçi oyunudur
ÇİNGE:
Çağatay metinlerinde hatırası eski olan bir gelenek, oralar düğünlerinde vardır Genç kızlar sıra kurup tef ve türkülerle gelini karşılamak gibi vesilelerde oynarlar Türkülerde beyit sonları "yar yar" veya "hay evlenk hay" gibi ünlemlerle biter Çinge, işte bu oyunların adıdır Bizdeki çengilikle kök birliği bulunmuş olsa gerektir
ÇİNGENE ÇENGİLER:
İstanbul'da en büyük Çingene düğünü geçen asırda meşhur köçeklerden İsmail için yapılmış, bu meydan düğününde yirmi bin kişi bulunmuş, cümleye parmak ısırtan oyunlar günlerce sürmüştü Çengi ve köçek kolları doya doya yarışmışlardı
Şair N'bî'nin beyiti:
Kailiz nağmeşin'sına İstanbul'un
Çiğner ağzında Yahudileri, Çingeneleri
Fazıl Bey'in (Enderunlu Fazıl) Nedimk'rî şuh eserlerinde Rum ve Yahudi rakkasları ile Çingene çengileri hakiki renkleriyle yaşar: "Başlarına sırma püsküllü beyaz fesler koyan, kaşlarına ıtır ş'hîler (şaha ait) sürünen, 'teşin atlas üstünde barudî binişleriyle rakseden, al baratalar (başlıklar), altın sarısı kaftanlar giyen  "
Şöyle zannım girmiş on beş yaşına
Itr-ı ş'hîler sürünmüş kaşına
Sırma püsküllü beyaz fes başına
Bir yaraşmıştır ki yahu y'lelli
(Fazıl Divanı)
ÇİNGENELER:
Erzurum oyunlarındandır Bu barda eller taraklanır Oyun hareketleri bilhassa ileri ve geri yürünülmekten ibarettir Sıçrama, oturma ve çevirme hareketleri de vardır İki bacak ve ayakların aynı zamanda önemli rolleri bulunması oyunun özelliğidir
ÇİNGİ:
Çingi, çengi demektir
ÇİRTİK:
Parmak şaklatmadan çıkan ses
ÇİYA:
Horon'da ortaya toplanıp ayakları yere vurma
ÇOBAN KAVALI:
Erzurum'dan Çat ilçesinin bazı köylerinde her toplantının pek sevgilisi olan sade Barlardandır Adını türküsünden almıştır Daha ziyade kadınlar sazsız olarak türküsünü çağırmak suretiyle 8-10 kişilik bir dizi halinde oynarlar İrticali figürleri, Bar'ı çekene ayak uydurulmak özeni içinde yürütülür Köylü arasındaki sevgi ve dostluğu besleyen türkülü oyunlardandır
ÇORUM HALAYI:
Kıyafet: Cepken (Zılga ve Salta), kuşak (Gayret Kuşağı, Tosya Kuşağı), şalvar ve fes giyilir Fesin üstüne işlemeli kırmızı bir çevre bağlanır Oyuncunun üzerinde köstekli saat ve gümüşlü kordonu bulunur Elbise motifleri Selçukî ve Osmanlılık zamanından örnekler olduğu için bu oyunların yüzyıllardır gün gördüğüne hükmedilebiliyor
N'me yazdım sokuya
Gelen giden okuya
Kızlar şarabe düşmüş
Tanrı cümle koruya
Karşıda kürt evleri
Yayılır develeri
Oturmuş inek sağar
Terliyor göğüsleri
Hey nazından nazından
Sürmesi gitmez gözünden
Yaylada Türkmen kızından
Dönüver meydan senindir
ÇÖKÇÖK OYUNU:
Isparta'dan Şarkikaraağaç ilçesinin Dinek köyünde iki kişi tarafından yürütülür Oradan bunu bilmeyenler yerlisince pek ayıplanırlar Oyun esnasında kadın erkek birbirlerini mutlaka seyretmelidirler
ÇÖKERİ (KÜCCARİ?):
Çökeri veya Küccari denilen sıra oyunu Van'da da vardır Gümüşhane'de Koççarı denilen oyun asılda birdir Buna Köçeri denildiği de olur "Koç eri" bileşimi olduğu kuvvetle muhtemeldir ki bir oymak adıdır Bu yolda yer adı da vardır
|
|
|
|