11-04-2012
|
#7
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Halk Oyunları Kataloğu D
DÖRTLÜ OYUNU:
Urfa'nın dört kişilik erkek oyunudur Esas eşlik davul zurna olmakla beraber bağlama desteğinde de yürütülebilir
Ayaklarında kırmızı yemeni, başlarında evde örülme külahlar, sırtlarında sarı çiçekli oyalı ve el işi düğmeli mintanlar Onun üstünde eteği belden aşağı uzunca ve kollu bir çeşit ceket, fakat sırt ve göğüs kısımlarında işlemeler, yenlerde de aynı açık renkten iki sıra zırhlı süsler var Bu bir nevi açık göğüslü duran abanın altındaki uzunca ve bolca şalvar da aynı koyu renk kumaştandır Özenli yerli giyim işte budur
Oyuna başlarken ikişer ikişer karşılıklı bir halka kurarlar Kollar baş hizasında kalkık durmakla beraber, eller birbirine çatışmayacak kadarlık mesafededirler Ayaklar önce yan yanadır Küçük adımlar için ileri geri açışır ve yine bitişirler Sağ ellerde al ve sol ellerde ak çevreler bulunması makbuldür Duruşlar erkekçedir
Önce kollar, sonra beden ve son olarak ayaklar harekete geçerler Davul zurna çabuklaştıkça hız da kıvraklaşır İdareci durumundaki bir oyuncu al mendiliyle havayı burgulamaya koyulunca mendiller döner, döner, atlamalar olur, mendiller omuzlara, sonra gözlere sürülecektir
"Düzey Oyun"a geçilir Sımsıkı kenetlenmişlerdir Kollar, parmaklar perçinlidir İşte bu külçe ağır ağır kımıldanmaya başlar Yavaş yavaş hareket bütün vücudu sarar Başlar dik, bakışlar keskindir Az sonra ayaklar harekete geçer Adımlar açılır Tek ayak derken Çift Ayak'a geçilir Üç Ayak'ın hızı yetmeyip Dört Ayak'a geçilir Sol ayak adımları olur Sağ ayakların tekme atılırcasına fırlamaları olur  "Urfa bir yana düşer" havasına davul zurna geçince oyun büsbütün kıvraklaşır Seyirciler bile tempo tutarlar Usta vücutlar artık yaylanmıştır
Sıra Kılıç Kalkan oyununa gelebilir Zurna bir döğüş havası alır Kalkan bulunmazsa onun işini de kılıç görebilir Birinin tuttuğu kılıçları iki mübariz (döğüşçü) kabzalarından tutup çekerler, kınlar onun elinde kalır Kılıçlar havada döner, vücutlar yaylanıp fırlayış gücünün en hoş örneklerini gösterirler Savaşçıların yere yatar gibi birer vaziyet aldıkları bile olur Sonra eskisinden daha kuvvetli bir davranışla yeniden kalkarlar Figürlerin sonunda iki mübariz kılıçlarını atıp sevgiyle kucaklaşırlar Çünkü, bu bir talimdir Biri asil dost, diğeri asil düşmandır
"Dörtlük" adı verilen bu oyun yalnız erkeklerce düğünlerde yürütülür Oyuna adını verdiren dört figür şunlardır:
1 Ağır,
2 Orta Kısım,
3 Harbî,
4 Düz Kısım
Dörtlü Oyunu'ndan birkaç müşahede (gözlem) notu: Sağ ellerde al, sol ellerde ak mendillerin görünmesiyle ve erkekçe karşılıklı duruşulmayla başlayan hareket Urfa'nın ayrı bir oyun çeşididir Önce kollar, sonra gövde ve nihayet ayaklar harekete koyulur Davul zurna çabuklaştıkça oyun da kıvraklaşır Yürüyüşün idarecisi al mendiliyle havayı âdeta burgulandırır Mendiller döner Dönüşler, atlayışlar olur Mendiller önce omuzlara, sonra da gözlere sürülür Renkleri millî renklerdir Onları taşımaktan ayrı bir gurur duydukları bütün iç açıklığıyla besbellidir
DRİNGİ:
Bayburt'ta seyri mümkün Barlardandır 2 erkek, 2 kadın tarafından yürütülür Zarurette tek erkek de oynayabilir Diringi de yazılır Kars'ta aynı adda bir oyun vardır
DUDUNAMAN:
Sivas'ın Hafik ilçesinden Mamuğa köyünde oynanan Halay çeşitlerindendir Diğerleri Düz Halay, Maro ve Üç Ayak'tır Oyuna kaç kişi mümkünse katılabilir Kadınlar kendi aralarında yürütürler Karmalık görenek değildir Anılan oyunların dördü ve köy delikanlıları arasında orada pek sevgililerdir
DUDUM:
Sivas ilindedir Şehir ve köylerde çoğunlukla kadınlar tarafından "Dudum" türküsü söylenilmek suretiyle çekilen bu Halayın iki kısmı vardır:
1 Ağırlama,
2 Hoplatma
Dudum Halayı Ağırlaması:
Ağırlamada oyuncular el ele tutuşup hilâl şeklinde bir dizi kurarlar Saz "A" kısmını çalarken birinci zamanın ilk yarısında yarım sağa dönmüş bulunarak sağ ayağı kısa bir adım attıkları gibi, sol ayağı da temponun ikinci yarısında arkaya yukarı fırlatıp adıma hazır kılarlar (Sol ayak fırlatılırken sağ ökçe de fantezi kabilinden hafifçe yere vurulur ) İkinci zamanın ilk yarısında sol ayak kısa bir adım ileri atılır İkinci yarısında sağ ayak arkaya yukarı fırlatılıp adıma hazırlanırken sol ökçe de iş olsun diye hafifçe yere vurulur Üçte, sağ ayak yine kısa bir adım ileri atılarak sol adıma hazırlanır Dördüncü zaman sol ayak sağın yanına getirilir ve hafifçe yere vurulur Saz "B" de gösterilen kısma geçince, birinci zamanda sol ayak kısa bir adım sola geri alınır Sağ ayak da, ökçe üzerinden "ayak ucu yukarı kalkık" vaziyete getirilir İkide, sağ ayak ucu sola oynatılır Üçte sağa, dörtte sola oynatılır (Elele tutuşuluş vaziyetine göre oyunun cephesi yarım sağa yönelmiştir )
Musiki tekrar başa dönünce; birinci zamanın ilk yarısında sağ ayak (ki ökçe üzerindeydi) pençesiyle yere basılır Zamanın ikinci yarısında sol ayak arkaya yukarı fırlatılarak adıma hazırlanır (Ayak ucu hareketlerine müv'zi (paralel) olarak gövdeler de hafifçe sağ ve sola döndürülür )
El Bırakma:
Ağırlama böylece devamdayken "Başçeken" ellerini bırakıverir Diğerleri de onu taklit ederler Şimdi, sol kol dirsekten kırılıp el ayası içerde olmak üzere göğüs hizasına kaldırılır Sağ kol da, el arkası içerde kalacak surette sağa geri götürülür (Kalçaya konulduğu da olur ) Yürüyüşlerde ayak hareketleriyle bu şekilde anlaşıp uzlaşan kollar, duruşlarda şöyle olur: Sol ayak kısa bir adım sola geri atılırken, sol kol göğüs hizasından indirilip sola geri götürülmekle, sağ da ona paralel surette hareket ettirilmesiyle bu tavır figürü daha da alımlı bir hale sokar
Çepük Çalma (El Çırpma):
Dudum Halayı'nın Ağırlama'sında eller bırakıldıktan sonra iki yerde el çırpılır Duruş vaziyetindeyken yapılan bu el çırpmaların ikisi de sağ ayak ucunun sola oynatıldığı zaman düşer: "B" kısmınının ikinci zamanı başında sol ayak hizasında yapılan ilk el çırpmadan sonra, üçüncü zamanda sağ ayak ucu sağa oynatılırken sol el sağa yukarı göğüs hizasına kadar kaldırılır Sağ el de sağdan arkaya doğru çeyrek dairelik bir kavis çizer Dördüncü zamanın başında sol el sol ayak karşısına kadar sola aşağı indirilmek ve sağ el götürüldüğü kavsi takiple geri getirilip ikinci defa el çırpması yapılır Bundan sonra saz başa, oyuncular da yürüyüşe geçerler
Hoplatma:
Dudum Halayı'nın Hoplatması musiki zamanlarının ve oyun hareketlerinin hızlanıp yürükleşmesinden başka bir şey değildir
Dudum veya Duduş Halay havasına şehirde Üç Ayak adı verilir Havası şehirde ve köyde epey farklıdır Sözleri de vardır ve şöyle başlar:
Pınardan dudu geçti
Meselâ Sivas'ın Kangal ilçe merkezinde eldeki her hangi mahalli bir çalgıyla yürütülebilir Çoğu zaman kadınlar, nadiren erkekler tarafından oynanır En az 3 kişi olmak üzere, imkân nispetinde çok oyuncu yer alır
DURİK:
Duruyoruz Diyarbakır oyunlarındandır
DURNA:
Turna ile birdir Kars'ın tekli oyunlarındandır Erkekler arasında oynanır
|
|
|