Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat S Harfi
S Harfi
SAR f Yer, mekân bildiren, birleşik kelimeler yapılan bir ek´tir Bir şeyin kesretle bulunduğunu gösterir Meselâ: Kühsar $ : Çok dağlık yer
SAR İntikam, öç
SAR´ Düşmek * Yıkıp yere çalmak * Edb: Şiirin beytini iki mısra´ veya iki kafiyeli yapmak * Tıb: Bir hastalık ki, teneffüs cihâzını his ve hareketten meneder
SA´R Katil zehiri * Kısa boylu adam * Küçük hıyar * Yaban soğanının kökü
SA´R Ateşin alevlenmesi
SARA f Hâlis, saf, katıksız *Hz İbrahim´in (A S ) birinci zevcesinin ismi
SAR´A Tıb : Bir nevi baygınlık hastalığı
SARA Rengi değişmiş olan su
SARA´ Sararmış hanzal otu
SARAD Yer bağırsağı
SARAH Her şeyin hâlis ve safisi
SARAHAT Sarih olmak, zâhir olmak Açıklık * Kaymağı alınmış süt
SARAHATEN Açık ve sarih olarak Açıktan açığa
SARAMET Yiğitlik, mertlik
SA´RAN (SA´REVÂN) Koyunun memesinin etrafında olan ve memeye benzeyen sivilceler
SARARÎ (C : Sarariyyûn) Gemici
SARASIR (Sarsar C ) şiddetli ve gürültülü rüzgârlar
SARASIRA Şam vilâyetinde yetişen bir otun adı
SARAT Suyun çok durmaktan dolayı renginin ve kokusunun değişmesi
SARAY (Seray) f Büyük kimselerin veya padişahların oturduğu yüksek ve büyük bina Büyük, muntazam ve tantanalı konak, ev
SARB (SAREB) Sütü birbiri üstüne sağmak * Bevlini hapsetmek * Çok ekşimiş süt * "Zamk-ı talh" denilen ağaç sakızı
SARBAN f Deve sürücüsü Deveci
SARD Nüfuz etmek, sözü geçer olmak * Katıksız, saf, hâlis * Soğuk
SARDAH (SIRDÂH) Düz yer * Sahrâ, çöl
SARE (Sayr : Olmak dan) Oldu (meâlinde fiil)
SARE Cemaat, topluluk
SARE (C : Savâr) Hâcet, ihtiyaç * Susuzluk
SARF (C : Süruf) Harcama, masraf, gider * Fazl * Hile * Men etme Bir kimseyi yolundan ve işinden ayırıp başka tarafa yöneltme * Farz * Gr: Bir lisanı meydana getiren kelimelerin değişmesinden, birbirinden türemesinden bahseden ilim şubesi Kelime bilgisi Kelime şekli bilgisi Morfoloji Tasrif çeşitlerini, isim ve fiil nevilerini öğreten ilim * Para bozma
SARF-I MEHÂRET Maharet sarfetme
SARF-I NAZAR Bir şeyden vazgeçme, cayma * Nazar-ı itibare almama
SARF-I ZİHN Akıl sarfetme, akıl harcama
SARFE Boncuk * Nurlu bir yıldız ismi
SARFE MEZHEBİ Kur´an-ı Kerim´in mu´cize olduğuna dair ikinci mercuh bir mezheb ismi (İ´caz-ı Kur´an´da iki mezheb var Mezheb-i ekser ve râcih odur ki, Kur´an´daki letaif-i belâgat ve mezaya-yı meâni, kudret-i beşerin fevkindedir İkinci mercuh mezheb odur ki:Kur´an´ın bir suresine muâraza, kudret-i beşer dâhilindedir Fakat Cenab-ı Hak, mu´cize-i Ahmediye (A S M ) olarak men etmiş Nasıl ki bir adam ayağa kalkabilir, fakat eser-i mu´cize olarak bir Nebi dese ki: "Sen kalkamıyacaksın " O da kalkamazsa, mu´cize olur Şu mezheb-i mercuha, Sarfe Mezhebi denilir Yâni Cenab-ı Hak cin ve insi men´etmiş ki; Kur´an´ın bir suresine mukabele edemesinler Eğer men´etmeseydi, cin ve ins bir suresine mukabele ederdi İşte bu mezhebe göre "Bir kelimesine de muâraza edilmez" diyen ulemânın sözleri hakikattır Çünkü mâdem Cenab-ı Hak i´caz için onları men´etmiş, muârazaya ağızlarını açamazlar Ağızlarını açsalar da, izn-i İlâhî olmazsa, kelimeyi çıkaramazlar M )
SARFÎ (Sarfiye) Masrafa, sarfa ait, gidere dair * Gr: Sarf kaidesine dair, gramere ait, dilbilgisiyle ilgili
SARFİYYAT Masraflar, giderler
SARF U NAHİV Dilbilgisi Gramer
SARH (C : Suruh) Büyük köşk, yüksek yapı
SARHA Çağırmak, bağırmak, feryad etmek
SÂRIK (Sârıka) Çalan, hırsızlık yapan Hırsız
SÂRIKANE f Hırsız gibi, hırsızcasına
SARİ (Sâriye) Sirayet eden, bulaşıcı, geçici olan Genişleyip başkasına da geçmeğe, yayılmağa müstaid olan
SARİ f Süren, sürücü
SARİ´ Düşmüş Yere düşmüş sar´alı kimse
SAR´Î Sar´a hastalığı ile ilgili
SARÎ (C : Surrâ) Gemici
SARİB Yol, tarik
SARİF (Sarf dan) Değiştiren * Harcayan, sarf eden
SARİF Kapı gıcırtısı * Diş gıcırtısı * Makara sesi
SARİFE (C : Savârif) Değişiklik Değişme
SARİH Kurtaran, maded veren İmdad eden * Çağırılan, kendisinden meded beklenen * Meded isteyen
SARİH Açık, belirli âşikâr Sâf ve hâlis olan
SARİHAN Açık ve belirli olarak Açıkça Meydanda ve âşikâr olarak
SARİK (Bak: Sârık)
SARİM Kesen, kesici * Şecaatlı
SARİM Kesilmiş * Biçilmiş ekin, döğülmemiş harman
SARİME Ekini biçilmiş yer
SARİR (Kapı, kalem vs de) Cızırtı, gıcırtı
SARİR-İ HÂME Kalem cızırtısı
SARİYE (C : Sevari) Direk * Gece yağmur yağdıran bulut
SARM (Surm) Bağ kesmek Meyve toplamak Bir şeyi kökünden ayırmak
SARMA´ Susuz sahra Suyu olmayan çöl
SARNIÇ (Bak: Sahrınç)
SARR Sevindiren, sürura sebeb olan
SARR Kesenin ağzını bağlamak * Hıfzetmek * Cem´etmek, toplamak * Yukarı kaldırmak * Zammetmek, artırmak
SARRAF Sarfeden Para işleri ile uğraşan * Cevherci, kuyumcu Cevherin kıymetini san´atı ile azaltan veya çoğaltan
SARRAFÂN (Sarraf C ) Sarraflar
SARRAM Ham deri satıcısı
SARRAR Orak kuşu denilen ve yaz sıcaklarında öten bir hayvan
SARRE Kapı, kalem ve semer cızıldaması * Çağırıp söylemek * Sayha, yüksek ses
SARSAR Gürültü ile gelen pek soğuk rüzgâr, yel Kasırga * Ağustos böceği
SARSARA Doğan sesi * Horoz sesi
SARSARANİ (C : Sarsaraniyyât) Bir deve cinsi * Bir cins balık
SARUC Alçı * Hamam otu
SARY Kalem ve kapı cızıltısı
SA´SA Dağılmış develer
SA´SA İnci, sedef
SA´SAA Keçiyi sağmak için çağırmak
SA´SAA Perakende etmek, dağıtmak
SA´SAE Köpek eniğinin gözü açılmadan gözünü depretip bakmak istemesi
SASANİLER İran´da ikibin yıl önce devlet kuran bir sülâledirler İlk meşhur hükümdarları Erdeşir´dir Devleti kuvvetlendirdi ve Doğu Anadolu´yu Romalılardan aldı Ünlü pâdişahlarından ve âdil ismi ile tanınan Nuşirevan İslâmiyetten önce yaşamıştır Altıyüz seneden ziyade devletleri devam eden Sâsâniler, İslâmiyetin karşısında sarsılmışlar, nihayet 636´da Nihavend muharebesi ile ortadan kaldırılmışlardır
SA´SEA Âciz olmak * Sözünde kasır olmak
SASİM Kara ağaç * Abnus ağacı
|