Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat S Harfi
S Harfi
SAT´ Yüksek olmak Kesmek, kat´etmek
SA´TER Güvey otu * Kekik otu
SA´TERÎ şen ve keyifli kimse * Kekik otu ile alâkalı * Soytarı
SATH (Bak: Satıh)
SATH-I ARZ Yer yüzü Ruy-i zemin
SATH-I DERYA Denizin yüzü
SATHEN Dış yüzden, dıştan
SATHÎ Görünüşe göre, derinliğine dalmadan, üstünkörü olarak, satha dâir ve âit
SATHİYÂT Sathi ve âdi şeyler
SATHİYYEN Dıştan, dış yüzden * Üstten Derinleştirmeden
SATI´ (Sâtı´a) Yükselerek meydana çıkan * Yükselerek görünen Nur saçan Parlak
SATIH Düz Bir şeyin dış yüzü, üstü * Evin damı * Yayıp döşemek * Genişlik
SATİ Adımlarını geniş atan at
SATİH (Bak: Şıkk)
SATİM (C : Sutem) Galiz, kaba
SATİR Setreden, örten, kapatan * Günahları, kusurları örten
SATİT Ses * Topluluk, cemaat
SATL Kova, tas, küçük leğen
SATR (C : Sutur) Satır Yazı sırası
SATRANÇ 32 taşla, 64 haneli bir tahta üzerinde, iki kişi arasında muhakemeye dayanılarak oynanan ve meşru olmayan bir oyundur
SATT Cemaat, topluluk * Cesediyle tokuşmak * Kovmak, def´etmek * Zor bir işe giriftar etmek
SATUR (C : Sevâtir) Satır, büyük bıçak
SATUR Satır
SATV Yürürken sıçramak
SATVET Ezici kuvvet Hışım ve şiddetle kavrayıp almak Birisinin üzerine şiddetle sıçramak ve hamle etmek * Zorluluk
SAUD İnişli ve yokuşlu yer
SAUR Ocak Fırın
SAUT Enfiye gibi burna çekilen ilâçlar
SAV Vatan * Niyyet
SAV´ Perâkende etmek, dağıtmak, parça parça yapmak
SA´V Duymak İşitmek * Zayıf adam * Serçeden küçük bir kuş
SAVAB Doğruluk Yanlış olmayan Doğru dürüst
SAVABDİDE f Doğru ve haklı görülmüş Beğenilmiş
SAVAB-ENDİŞ Düşünce ve görüşü doğru olan
SAVAB-NÜMA f Doğruyu gösteren
SAVAFIK Havadis * Yeni meydana gelen şeyler
SAVAİK Saikalar, yıldırımlar
SAVAİK-İ RAHMET Rahmet yağmur ve yıldırımları
SAVALİC Cirit oynanan eğri sopalar
SAVARIM (Sârım C ) Keskin kılıçlar
SAVARİF (Sârife C ) Değişmeler Değişiklikler
SAVARİF-İ DEHR Dünya değişiklikleri
SAVAT (Aslı: Sevâd´dır) Gümüş üstüne kurşunla yapılan kara kalem nakışlar * Derede hayvanlara su içirilen yer
SA´VAT (Sa´ve C ) Kuyruk sallıyan kuşlar
SAVB Taraf, cihet, yön * Dökülmek, nüzul etmek * Savab Doğruluk, dürüstlük
SAVB-I ÂLÎ Yüksek taraf
SAVB-I HAK Hak ciheti
SA´VE (C : Sa´vât) Kuyruk sallıyan kuş
SAVER Eğri boyunlu olmak
SAVG Batmak, * Kuyumculuk yapmak
SAVH Yarmak * Ayırmak * İşitmek, duymak
SAVİ Kuru, yâbis
SAVL Saldırma, atılma Saldırış, atılış
SAVLEC Misk * Gümüş
SAVLECAN (C : Savâlic) Cirit oynanılan eğri sopa
SAVLET Saldırma Ani ve şiddetli atılış
SAVM Oruç İkinci fecirden başlıyarak güneşin batmasına kadar yemekten, içmekten ve cinsi mukarenetten nefsi men´etmek suretiyle yapılan ibâdet
SAVM-I DAVUDÎ Bir gün oruç tutup bir gün iftar etmek
SAVM-I DEHR Aralıksız, bir sene mütemadiyen nehyedilen bayram günlerinde dahi iftar edilmeksizin oruç tutmağa denir Bu nevi oruç bayram günleri tutulmazsa câizdir
SAVM-I VİSAL İki gün iftar etmeden oruç tutmak (Bu, zaruret olmadan mekruhtur)
SAVMAA (Savmea) (C : Savâmi´) İbadet yeri, hususan Yahudilerin ibadet ettikleri yer * Hücre
SAVN Koruma, muhafaza, sıyanet
SAVR (C : Savâri) Hamle yapmak * Parçalamak, pâre pâre etmek * Bir yerde toplanmış küçük hurma ağaçları
SAVRE Uyuza benzer bir hastalık
SAVT Ses Bağırmak (Şeriatça bazı savtlar helâl, bazıları da haram kılınmıştır Evet ulvi hüzünleri, Rabbani aşkları iras eden sesler helâldir Yetimâne hüzünleri, nefsanî şehevâtı tahrik eden sesler, haramdır Şeriatın tayin etmediği kısım ise, senin ruhuna, vicdanına yaptığı te´sire göre hüküm alır! İ İ )
SAVT-I BÜLEND Yüksek ses
SAVT-I HAZİN Hüzünlü ses
SAVT (C : Siyât-Esvât) Kamçı, kırbaç * Bir şeyi diğerine karıştırmak
SAVT-I AZAB Daima elem verici azab
SAVTAL Havuç cinsinden çöğender adı verilen bir bitki
SAVVAG Kuyumcu
SAVVANE (C : Savân) Bir cins çakmak taşı
SA´Y Çalışma, Çalışıp çabalama Gayret sarfetme Bir maksadın meydana gelmesi için elden geleni yapma * Hızlı yürüme * Cür´et etme * Ziyaret etme * Gammazlık yapma * Ist: Hac veya Umre´de Safâ ile Merve arasında usulüne göre yedi defa gelip gitmektir (Bak: Himmet)
SA´Y-İ BELİĞ Emek harcayarak gereği gibi çalışma
SA´Y-İ DİMAĞÎ Kafa çalışması, fikrî çalışma
SAY´ Suyun akması
SAYADİD Belâ * Zahmet, meşakkat
SAYAKILE (Saykal C ) Cilâ yapanlar, cilâcılar * Cilâ âletleri
SAYARİF (Sayrefî C ) Sarraflar * Kurnaz ve işini bilir kimseler
SAY´ARİYYE Boyunda olan işaret
SAYASİ (Sisâ C ) Dağın uçları * Herhangi bir şeyin asılları * Çulha tarakları * Muhkem ve yüksek kaleler
SAYB İnmek
SAYD Av Avlanmak, sayda gitmek, ava gitmek
SAYD-I MAHÎ Balık avı
SAYDA´ Çömlek yapılan toprak * Kaba ve galiz yer * Belde ismi
SAYDANİ Bir küçük canlı * Tilki * Mülk
SAYDELAN (C : Sayâdile) Boncuk ve hırdavat satan çerçi
SAYDELANÎ Boncukçu, çerçi
SAYDELE Eczahane
SAYDELÎ Eczacı
SAYDENANİ Bir küçük canlı
SAYDGÂH f Av yeri
SAYDGER f Avcı Sayyad
SAYE f Gölge * Mc: Himaye, sahip çıkma, koruma * Muavenet, yardım
SAYE-İ MEDİD Uzun gölge
SAYE (C : Sâyât) Koyun yatağı Nişan için dikilen taş Yolun tanınması için bir yere yığıp höyük yapılan taş
SAYE-BAN Gölgelik Büyük çadır Şemsiye * Mc: Koruyan, himaye eden
SAYED Başını yukarı kaldırıp kibirlenmek ve sağına soluna iltifat etmemek
SAYE-DAR f Gölge eden, gölgesi olan, gölgeli * Sâhip çıkan, koruyan, himâye eden
SAYE-ENDAZ f Gölge salan * Mc: Koruyuculuk eden, himâyecilik yapan
SAYE-FİKEN Gölge düşüren
SAYE-GÂH f Gölgeli yer Gölgelik
SAYE-GÜSTER f Gölge eden * Koruyan, muhafaza ve himaye eden
SAYE-HAH Koruma ve himaye isteyen
SAYEHAN Çağırmak
SAYE-NİŞİN f Gölgede oturan * Bir şeyin gölgesine sığınan Korunan, himaye gören
SAYE-PUŞ Ağaçlık, gölgelik
SAYE- ZAR f Gölgelik
SAYF Yaz, yaz mevsimi
SAYFÎ Yaza ait Yaz mevsimiyle alâkalı
SAYFİYE Yazlık Gezinecek ve yazın yaşanacak yer
SAYFUFET Udûl etmek Yoldan çıkmak, vazgeçmek
SAYH(A) (C : Siyâh) Çağırış Çığlık Feryad Nâra * Azab, eziyet
SAYHA-İ GURÂB Karga bağırışı
SAYHED Uzun
SAYHUD Çok sıcak olan gün
SAYİBE (C : Siyeb) Adak için ayrılıp üstüne binilmeyen ve sütü içilmeyen dişi deve * "Ümm-ül bahire" adı verilen ve peşpeşe üç dişi deve doğuran deve Bu deveye de binilmez, sütü sağılmaz Yabana salarlar, ölünceye kadar gezer
SAYİDE f Eskimiş, yıpranmış * Ezilmiş, sürülmüş
SAYİFE (C : Sayifât) Ufak, yumuşak kum
SAYİFET Rum gazası (Çünki çok yağmurlu ve karlı yer olduğundan yaz günlerinde gaza yaparlardı )
SAYİL Alında olan beyazlık * Burun kamışı
SAYİME (C : Sevâyim) Yılın ekserinde yabanda yürüyen davar
SAYİR Bakan, seyreden Seyredici
SAYİS (Siyaset den) At uşağı, seyis Koyun güdücü
SAYİS-HANE f Üzerine yük yüklenip yolcunun da bindiği hayvan
SAYK (Bak: Sıyk)
SAYKAL Cilâ Cilâ yapan âlet Parlatan * Kılıç bileyen
SAYKAL VURMAK Cilâ vurmak, parlatmak
SAYKALZEDE f Cilâlı Cilâlanmış
SAYKALZEN f Yaldızcı
SAYLEM Zorluk, meşakkat
SAYREF (C : Seyârif) Sarraf * İşini, çıkarını, hesabını bilir, kurnaz kimse
SAYREFÎ (C : Sayârife) Sarraf
SAYREM Bir lokma yemek
SAYRURET (Sayr dan) Bir hâlden diğer hâle intikal etmek Bir şeyin bir şeye dönmesi * Olmak, edilmek * Vücud, kevn
SAYSA Ham hurma çekirdeği * İçi boş olan hanzal tanesi
SAYYAD Avcı, avcılık yapan
SAYYAD-I BÎ-İNSAF f İnsafsız avcı
SAYYAG (Sıyâgat dan) Kuyumcu
SAYYERE (Sayruretin fiili) Oldu, olur (meâlinde)
SAYYİB Yağmur veren bulut
SAYYİHANÎ Medine hurmalarından bir cins
SAYYUR Bir işin âkibeti, sonu, neticesi, serencâmı * Akıl, fikir
SAZ f (Sâhten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen mânalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır Meselâ: Evham-saz $ : Evham veren
SAZ f Kamış * Bir çalgı âleti * Takım, silâh, edevat * Ustalık * At takımı * Düzen, tertip, sıra * Öğrenme * Kuvvet, kudret * Menfaat * Benzer, misil, eş * Hile
SAZEC (C : Sevâzic) Sâde, basit
SAZENDE (C : Sâzendegân) f Çalgıcı * Düzenleyici, yapıcı
SAZÎ f Düzenleyicilik, yapıcılık
SAZKÂR f Uygun, muvafık
SAZKÂRÎ f Uygunluk, muvafakat
|