Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat S Harfi
S Harfi
SEELE (Sâil C ) Dilenciler
SEF´ Alâmet İşaret * Yandırmak * Kara etmek * Çekmek
SEFA´ Buğday başının kılçığı * Orak * Kuyu içinden çıkan toprak
SEFAHET (Sefeh) Zevk ve eğlenceye ve yasak şeylere düşkünlük Akılsızlık edip lüzumsuz yere, sonunu düşünmeden, hazz-ı nefs için masraf etmek
SEFAİN (Sefine C ) Gemiler
SEFAİN-İ HARBİYE Harp gemileri
SEFAKA Katılık * Sıklık
SAFAL Alçaklık * Rüzgârın dokunduğu yer
SEFALET Fakirlik, yoksulluk Fakirlikten gelen sıkıntı Sefillik
SEFARE Süprüntü * Islah etmek, düzeltmek
SEFARET Sefirlik, elçilik
SEFARETHANE f Sefirlik, elçilik Elçilik konağı
SEFARİC (Sefercel C ) Ayvalar
SEFASİF (Sefsâf C ) Yerden toz kaldırarak esen rüzgârlar
SEFAT (C : Esfât) Sele, sepet * Ağaç veya balık pulu
SEFE Kepek
SEFEH Akılsızlık
SEFELE (Sâfil C ) Alçak kimseler Aşağı kimseler Alçaklar
SEFEN Nasır * Sertlik, katılık, huşunet
SEFENC Yeyni, hafif
SEFER (Safer) Arabi ayların ikincisinin ismi
SEFER Yolculuk * Muharebe Harb Muharebeye hazır bulunma hali * Def´a, kerre * Fık: Muayyen bir mesafeye gitmek (Bak: Mukim)
SEFERBER f Harbe hazırlık hali * Sefere hazırlık içinde olan asker ve bu askerin durumu
SEFERCEL (C : Sefâric) Ayva
SEFERGÜZİN f Yolculuk yapan, seyahat eden
SEFERE Yazıcılar
SEFERÎ Seferde olma hali Harbe ait, muharebe ile alâkalı * Namazı kısaltmak veya oruç tutmak gibi sefere ait bir hâlde bulunmak Fık: Ortalama 90 km lik bir mesafeyi veya daha fazlasını giden seferi (müsafir) sayılır Zıddı mukimdir (Bak: Mukim)
SEFF Dokumak * Yapmak * Ahzetmek, almak * Toz haline getirilmiş ilâç * İlâcı toz haline getirme
SEFFAH Cömert, eliaçık, civanmerd * Güzel konuşan, hatip * Kan dökücü, gaddar
SEFFAK (Sefk den) Kan döken, kan dökücü
SEFFUD (C : Sefafid) Kebap pişirilen demir
SEFH (C : Süfuh) Dağ eteği * Su dökmek * Kan dökmek
SEFİ´ Şiddetle tutup çekme
SEFİD (Sepid) f Ak, beyaz
SEFİDÎ Beyazlık, aklık
SEFİF Deve beline çekilen kolan
SEFİH Zevk ve eğlenceye düşkün Sefahete düşmüş Malını düşünmeden harcayan
SEFİHAN Heybe gibi çatıp içine birşeyler konulan iki çuval
SEFİHANE f Eğlenceye ve lüzumsuz masraflara düşkün olarak
SEFİK (C : Sefâsik) Katı, şiddetli, şedid * Sık dokunmuş bez
SEFİL Sefalet çeken, muhtaçlık içinde olan Çok sıkıntıda bulunan * Uslu huy sahibi
SEFİLE Mc: Fâhişe Namussuz kadın
SEFİNE Gemi * Çeşitli mevzulara dair kitap * Göğün güney yarım küresinde bir burç adı
SEFİNE-İ NUH Hz Nuh´un (A S ) gemisi (Bak: Nuh)
SEFİR Elçi Bir devletten diğer devlete bazı işler için gönderilen memur * Islık sesi
SEFİR-İ KEBİR Büyük elçi
SEFİT Keremli, cömert kimse
SEFİYY Saçılmış toprak * Bulut
SEFK Dökme, akıtma
SEFK-İ DEM Kan dökme
SEFK-İ DİM´ Kan dökme, kan dökücülük
SEFN Keser * Timsah derisi gibi olan sert deri * Yutmak * Kazık
SEFNE (SİFNE) (C : Sifen-Sifnât) Devenin çöktüğünde yere değen yerleri
SEFR Ev süpürmek * Yüzünü açmak * Yazı yazmak * Islâh etmek, düzeltmek
SEFR Arslan * Deve ferci * Eyer kuskunu * Yavaş yürüyen deve
SEFSAF (C : Sefâsif) Alçak, kemter şey, hakir iş * Un elerken elekten kalkan toz
SEFSEFE Nişasta, un gibi şeyleri eleme
SEFT Kabir üstüne koyulan taş * Tabut
SEFUF İlâçlar, devâlar, mâcunlar
SEFUH Dökülmüş su
SEFVA´ Hızlı yürüyen katır
SEFY Savurmak Saçmak
SEG f Köpek, kelb
SEG-İ KUY Sokak, mahalle köpeği
SEGA´ Koyun ve keçi sesi
SEGAB Açlık
SEGAB (C : Sügbân) Kesmek * Dere içinde yağmurdan biriken su * İyi ve tatlı su
SEGABET Açlık
SEGAME (C : Sigâm) Beyaz çiçekli bir ot
SEGAR (C : Süğür) Ön dişler * Ağız (Dar geçit ağızlarına ve diğer yerlerin boş olan korku yerlerine de denir ) * Yaş hıyar
SEGBAN (Bak: Sekbân)
SEGİL Yaramaz huylu kimse * Cüssesi küçük, ayakları ince olan kimse
SEGPEÇE f Köpek yavrusu
SEHA Büyük cüsseli Azim-ül cüsse
SEHA´ Tıb: Beyin zarı
SEHA Cömertlik, el açıklığı
SEHA (C : Sihâ) Ev içi Her nesnenin kabuğu * Yarasa kuşu
SEHAB (C : Sehâib) Bulut * Karanlık * Bulut gibi uçuşan böcekler
SEHAB-I MATİR Yağmur bulutu
SEHAB-I RAHMET Rahmet bulutu
SEHAB-ÜS SİKAL Ağır yağmur bulutları
SEHAB Çağırgan, gürültücü kişi
SEHAB-ALUD f Bulutlu
SEHABE Tek bulut
SEHABÎ Bulut ile alâkalı
SEHAH Yumuşak ve sıcak yer
SEHAİB (Sehâbe C ) Bulutlar
SEHALE Altın, gümüş gibi değerli maddelerin kırıntıları
SEHAM Yaş ağaç * Demir
SEHAM Sıcak günlerde havada iplik iplik olduğu hayâl edilen nesneler * Sıcak esen rüzgâr
SEHANE Heyet * Süs, ziynet * Renk
SEHANET Kalınlık * Sıklık * Katılık, peklik
SEHANET Sıcaklık
SEHAR Bir havuç cinsi
SEHAVET (Bak: Sahavet)
SEHAY Nâme üstüne nesne bağlamak * Keşf etmek * Kabuk soymak
SEHAYA (Sehâ C ) Beyin zarları
SEHB Çekmek * şiddetle yemek ve içmek
SEHB Sahra, çöl Düz yer * Çok söylemek, çok konuşmak
SEHBA Üç ayaklı küçük masa * İdama mahkûm olanların idam edildiği üç ayaklı âlet
SEHBEL Büyük, iri vücutlu, şişman deve * Büyük ve geniş tuluk * Büyük keler
SEHC Seyretmek * Ezmek
SEHEF Çok susamak
SEHEK Balık kokusu * Demir pası * Rüzgârın yerden savurduğu toprak * Bir şeyin pis pis kokması
SEHEM (C : Sihâm-Eshüm-Sehmân) Ok * Nâsib
SEHER Geceleri uyumayıp uyanık durma hastalığı
SEHER Tan Sabah olmağa başladığı vakit * Fık: İkinci fecirden biraz evvel olan vakit "Seherlerde eser bâd-ı tecelliUyan ey gözlerim vakt-i seherde " (S )
SEHERGÂH f Sabahlık Sabah zamanı Sabah vaktine âit
SEHERHÎZ f Sabahları erken kalkan Erkenci * Sabahleyin esen
SEHF Maktulün can çekişirken olan ıztırabı, acısı
SEHH Dökmek
SEHHA´ (Sehh´ten mübalağa sigası) "Çok dökücü" mânasına gelir
SEHHAC Yeri eliyle veya ayağıyla sıyıran kimse
SEHHAH (Mübalağa ile) Semiz ve besili nesne
SEHHAR (Sihir den) Büyü gibi bir kuvvetle çeken Büyü yapan * Çok aldatıcı
SEHİ f Düz, doğru * Fidan gibi boy
SEHİ-KAMET f Düzgün boy
SEHİL Bükülmemiş iplik * Bir kat bükülmüş iplik * İpliği bir kat olan bez * Eşeğin göğsünden gelen hırıltı
SEHİM Hisse sâhibi Hissedar
SEHİN Altı görünmeyen sık ve kalın nesne
SEHİNE Bulamaç aşı
SEHL Kolay * Toprağı yumuşak düz yer * Sâde
SEHL-İ MÜMTENİ´ Edb: "Hem kolay, hem güç" mânasına bir tâbirdir Yazılışı veya söylenişi kolay göründüğü hâlde taklidine kalkışınca, taklidi imkânsız eser demektir
SEHL-ÜL ME´HAZ Kolay olarak alıncak ve elde edilecek şey
SEHL Yere yayılmak, döşenmek
SEHL (C : Sühul) Beyaz pamuk bezinden olan elbise * Nakit, para nakit akçe * İpliği bir kat bükmek * Ezmek * Dövmek
SEHLEN Kolaylıkla, kolay surette
SEHLTER f En kolay, çok kolay
SEHM Ok * Hisse nasib * Kısım * Hazine geliri * Korku, dehşet * Hazz * Yay
SEHM f Dehşet, korku
SEHM-GİN f Korkunç, korkulu
SEHM-NÂK f Korkunç, korkulu
SEHMA´ Dübür, mak´ad, kıç * Ağaç
SEHME Karalık, siyahlık
SEHNA´ Heyet * Suret
SEHRAN Geceleri uyanık duran
SEHUK (C : Sühuk) Uzun * Çok uzun hurma ağacı
SEHUM Hâlin ve durumun değişmesi Yüzün renginin değişmesi
SEHV Hata, yanlış, yanılma
SEHV-İ KALEM Yanlış yazılış, kalem yanlışı
SEHV-İ MÜRETTİB Mürettibin matbaada yaptığı yanlışlık
SEHV-İ SARİH Pek açık yanlış
SEHV-İ TERTİB Tertib yanlışı, dizme yanlışı
SEHV Keşfetmek, bulmak * İzâle etmek * Kabuk soymak
SEHVA´ Geceden bir saat
SEHVE Ev önünde yapılan sofa * Gevşek yürüyüşlü deve
SEHVEN Yanlışlıkla, yanılmak suretiyle
SEHVİYAT (Sehv C ) Yanlışlar, yanlışlıklar, sehivler
|