Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat S Harfi

Eski 11-04-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat S Harfi



S Harfi

SIR (Bak: Sırr)
SIRAF (SARUF) Hayvanın kızmakla erkeğini araması
SIRAM Hurma ve yemiş toplayacak vakit * Toplanmış hurma ve yemiş
SIRAR Devenin sütü çok olsun ve yavrusu emmesin diye emziğinin dibine bağladıkları ip
SIRAT Etrafı hudutlu ve işlek cadde Geniş yol
SIRAT-I MÜSTAKİM En doğru yol, İslâmiyet yolu Hak yolu Allah´ın râzı olduğu en doğru yol Peygamberlerin, evliya ve sâlihlerin, sıddıkinlerin gittikleri meslek(Sırat-ı müstakim, şecâat, iffet, hikmetin mezcinden ve hülâsasından hasıl olan adl ve adâlete işârettir Şöyle ki: Tegayyür, inkılâb ve felâketlere ma´ruz ve muhtaç şu insan bedeninde iskân edilen ruhun yaşayabilmesi için üç kuvvet ihdâs edilmiştir Bu kuvvetlerin birincisi: Menfaatleri cezb ve celb için kuvve-i şeheviye-i behimiye İkincisi: Zararlı şeyleri def´ için kuvve-i sebuiyye-i gadabiyye Üçüncüsü: Nef´ ve zararı, iyi ve kötüyü birbirinden temyiz için kuvve-i akliye-i melekiyedirLâkin insandaki bu kuvvetlere şeriatça bir had ve bir nihayet tayin edilmiş ise de, fıtraten tayin edilmemiş olduğundan bu kuvvetlerin her birisi, tefrit, vasat, ifrat nâmiyle üç mertebeye ayrılırlar Meselâ: Kuvve-i şeheviyenin tefrit mertebesi, humuddur ki, ne helâle ve ne de harama şehveti, iştihası yoktur İfrat mertebesi, fücurdur ki; nâmusları ve ırzları pâyimal etmek iştihasında olur Vasat mertebesi ise iffettir ki, helâline şehveti var, harama yokturİhtar: Kuvve-i şeheviyenin; yemek, içmek, uyumak ve konuşmak gibi füruatında da bu üç mertebe mevcutturVe keza kuvve-i gadabiyyenin tefrit mertebesi, cebanettir ki, korkulmayan şeylerden bile korkar İfrat mertebesi, tehevvürdür ki, ne maddî ve ne manevî hiç bir şeyden korkmaz Bütün istibdatlar, tahakkümler, zulümler bu mertebenin mahsulüdür Vasat mertebesi ise şecaattır ki, hukuk-u diniye ve dünyeviyesi için canını feda eder, meşru olmayan şeylere karışmazVe keza kuvve-i akliyenin tefrit mertebesi, gabavettir ki, hiç bir şeyden haberi olmaz İfrat mertebesi, cerbezedir ki, hakkı bâtıl, bâtılı hak suretinde gösterecek kadar aldatıcı bir zekâya mâlik olur Vasat mertebesi ise; hikmettir ki, hakkı hak bilir, imtisal eder; bâtılı bâtıl bilir, ictinab ederHülâsa : Şu dokuz mertebenin altısı zulümdür, üçü adl ve adalettir Sırat-ı müstakimden murad, şu üç mertebedir İİ)
SIRAT KÖPRÜSÜ Cennet´e gidebilmek için herkesin üzerinden geçmeğe mecbur olduğu ve Cehennem üzerine kurulmuş olan köprü(İ´lem Eyyühel Aziz! İnkılâblar neticesinde, her iki taraf arasında geniş geniş dereler husule geliyor O dereler üstünde her iki âlemle münasebettar köprüler lâzımdır ki, her iki âlem arasında gidiş geliş olsun Lâkin o köprülerin inkılâbat cinslerine göre şekilleri, mâhiyyetleri mütebayin; isimleri mütenevvi olur Meselâ uyku âlemi, yakaza ile âlem-i misal arasında bir köprüdür Berzah, dünya ile âhiret arasında ayrı bir köprüdür Ve misal, âlem-i cismani ile âlem-i ruhanî arasında bir köprüdür Bahar, kış ile yaz arasında ayrı bir nevi köprüdür Kıyamette ise, inkılâb bir değildir Pek çok ve büyük inkılâblar olacağından, köprüsü de pek garib, acib olması lâzım gelir MN)
SIRAVARİ f Sıralı halde, sıra gibi
SIRDAŞ (Bak: Sırrdaş)
SIRF(E) Sadece, yalnızca * Sâfi ve hâlis şey Karışık olmayan
SIRHAK Çağırmak
SIRKATİBİ Eskiden hükümdarların yanlarında bulundurdukları hususi kâtib
SIRM (C: Esrâm-Esârım) Ağaçtan yemiş düşürmek * Ekin biçmek * Cem´olmuş beytler
SIRME (C: Sırm) Bulut parçası * Deve ve koyun sürüsü
SIRP Yugoslavya´da yaşayan bir kavim adı Veya o kavimden birisi
SIRR Şiddetli ateş veya soğuk
SIRR Gizli hakikat Gizli iş Herkese söylenmeyen şey * Müşâhedetullah´ın mahalli bulunan kalbdeki lâtife * İnsanın aklının ermediği şey Allah´ın hikmeti(Sırrını kimseye fâş etme sırrın fâş olurSen kendi sırrını saklayamazsanEl sana nasıl sırdâş olur)
SIRR-I EHADİYET Ehadiyetin sırrı, mânası, kuvvet ve te´siri
SIRR-I TEKLİF İnsanların dünyaya gelip, Allah (CC) tarafından vazifelendirilmelerinin hikmeti Dünyaya gelip vazife sahibi olmanın sırrı (Bak: Teklif)
SIRRAN Gizli olarak, gizlice
SIRRDAŞ Birbirinin sırrını bilen * Sır saklıyan
SIRRE Soğuk rüzgâr Şiddetli soğuk * Şiddetli sayha, çığlık
SIRRÎ (Sırriyye) Sır ile, gizlilik ile ilgili
SIRSIR Çekirgeye benzer bir hayvan
SI´SIA Sığınacak yer, sığınak, melce´ * Her nesnenin aslı * Horozun baldırında çıkan fazlalık parmak
SITAT Husumet, düşmanlık
SI´V Saat
SI´VA´ Saat
SIVAD-I A´ZAM (Bak: Sevad-ı a´zam)
SIVAR (C: Sirân-Asvire) Sığır sürüsü * Misk kabı
SI´VENN Deve kuşunun erkeği
SIYAGAT Kuyumculuk
SIYAH (Sayha C) Bağırmalar, çığlıklar, haykırışlar, feryadlar
SIYAH-I MÂTEM Mâtem feryadları
SIYAL (Sıyâlet) Saldırma, hamle etme, üzerine atılma
SIYAM (Savm C) Oruçlar (Bak: Oruç, Ramazan)
SIYAN Elbise saklama yeri, sandık
SIYANET Koruma veya korunma Himaye veya muhafaza
SIYAR (C: Sirân-Asvire) Misk kabı * Sığır sürüsü
SIYAS(İ) (Sıysa C) Kaleler, kal´alar * Köşkler * Sığınacak yerler
SIYDANE (C: Saydân) Taş çömlek
SIYK Kesif toz ve fena ter kokusu
SIYK (Sevk den) Sevk olunan (meâlinde)
SIYSA (C: Sıyâs) Kale Kal´a * Sığınacak yer * Köşk
Sİ f Otuz
SİA Genişlik, bolluk * Açlıklık Zenginlik
SİA-İ HÂL Rahatlık, genişlik, bolluk
SİAYET Dedikodu, gıybet, koğuculuk
SİB f Elma
SİB Suyun aktığı yer
SİB´ Susuzluk
SİBA´ Esir etmek
SİBA´ Cima * Kesret-i cima ile iftihar edişmek * (Sebu C) Canavarlar, yırtıcı hayvanlar
SİBAB Sövme, küfretme, şetm
SİBAH Tuzlu ve çorak yerler
SİBAHAT Suda yüzmek
SİBAK (Sebk den) Bir şeyin öncelik hali Birisinden ileri geçmek Bir şeyin geçmişi * Bağ, bağlantı
SİBAK-UL KELÂM Sözün ilk halindeki bağlantısı, sözün evvelinde geçenden çıkan mânâ
SİBAK U SİYAK Sözün gelişi Sözün (öncesinin sonraya olan) uygunluğu
SİBAR Cerrahların yara yokladıkları mil
SİBB Tülbent Baş örtüsü
SİBD (C: Esbâd) Belâ, zahmet, meşakkat, dahiye
SİBKAN Bitlis veya Van vilâyetleri civarında bir aşiret adıdır
SİBT (C: Esbât) Kişinin oğlundan ve kızından olan evladı * Torun
SİBT Palamutla dibağat olunmuş sığır derisi
SİCAL Münavebe Arab ata sözlerinde: "Harp sicaldir" denir Yani: Bazan galibiyet ve bazan mağlubiyet ile devam eder * (Secl C) Büyük ve içleri dolu su kovaları
SİCCİL Kumlu çamurun taşlaşmış hâli Kumlu çamurdan terekküb ve tahaccür etmiş taş * Ateşte pişerek taş gibi olmuş tuğla
SİCCİN Sert, şiddetli olan şey * Dâim olan * Fâsık ve fâcirlerin amel defterlerinin konulduğu yer * Cehennemde bir vâdi´nin adı Fâcirlerin ruhunun gittiği yer
SİCİL Resmi vesikaların kaydedildiği kütük denen büyük defter * Memurların durumu hakkında tutulan dosya
SİCİSTAN Bir cins darı
SİCL Turp
SİCLAT Bir güzel kokulu çiçek
SİCM (SİCÂM) Seyelân etmek, akmak
SİCN (C: Sücun) Hapis, zindan
SİD(E) (C: Sidân) Kurt, * Yaşlı keçi * Arslan
SİDA´ Sahrâ, çöl * Yazı
SİDAD Şişe tıpası Yarık kapatacak şey
SİDDER Bir oyun adı
SİDN Etli ve gövdeli şişman kimse
SİDR Tenbel kimse * Bir deniz adı * (Sidre C) Arabistan kirazları
SİDRE Ağaca teşbih edilen, yedinci kat gökte bir makam ismi
SİDRE AĞACI "Arabistan kirazı" denen bir ağaç
SİDRET-ÜL MÜNTEHA Mahlukat ilminin ve amelinin kendisinde nihayet bulup kevn âlemini hududlandıran bir işaret Yedinci kat gökte olduğu rivayet edilen ve Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm´ın ulaştığı en son makam
SİF (C: Esyâf) Deniz sahili * Hurma lifi
SİF´ Toprak * Buhmâ otunun dikeninin az olması
SİFAD Hayvanların çiftleşmesi
SİFAH Zina
SİFAL (Sifâle) f Topraktan yapılmış (çanak, çömlek, testi gibi) şey * Orak * Fıstık, ceviz, bâdem kabuğu
SİFAL Değirmen altına döşenen deri * Değirmen süpürgesi
SİFANET Marangozluk
SİFAR Deveye burunduruk yapılan demir * Sefer Islâh, düzeltme * Misafirlik
SİFARE Habercilik
SİFF Kuru deri
SİFLE Adi, alçak, zelil, terbiyesiz
SİFLEKÂM f Adi kişilerin işine yarayan
SİFLEPERVER f Alçak ve âdi kimseleri koruyan ve kullanan
SİFR Yazılmış nesne, mektup
SİFSİR (C: Sefâsir-Sefâsire) Simsar Bir şeyi alıp satan * Zarif, zerâfetli * Hizmetçi, hâdim * Tabi, itaat eden, uyan
SİGA Gr: Fiilin tasrifinden (çekiminden) meydana gelen çeşitli şekillerden her biri Kip
SİGA-İ MÜBÂLAĞA Bir şeyin pek çok, pek büyük, pek ileri olduğunu gösteren kelime hâli Fiilin mübâlağalı çekimi Hallâk, Rezzak, Kahhar, Rauf gibi (Bak: Mübâlağa)
SİGAL f Düşünce, fikir * Kuruntu, endişe
SİGALİŞ f Düşünüş, kuruş
SİGAR (Bak: Sıgar)
SİGAR Ü KİBAR Küçükler ve büyükler
SİH f Demir şiş * Kebap şişi
SİHAB Miskten ve karanfilden yapılan gerdanlık
SİHAE (C: Sihâ-Eshiye) Nâme bağı
SİHAM (Sehm C) Oklar * Sehimler, hisseler
SİHAM-I KAZA Kaza okları * Şâir Nefi´nin eserinin ismidir
SİHAN Kalınlık * İçi boş zarf * Soba borusu gibi bir şeyin kalınlığı * Sımsıkı madde
SİHLE İri taneli kum
SİHR (Sihir) Büyü, gözbağıcılık, büyücülük, hilekârlık * Aldatmak * Haktan uzaklaşmak Bâtıl şeyi hak diye göstermek * Lâtif ve dakik olan şey Büyü kadar te´siri olan şey * Şiir ve güzel söz söyleme gibi, insanı meftun eden hüner (Buna sihr-i helâl da denir)Sebebi gizli olan ince şey Örf-i şer´îde sihir: Sebebi gizli olmakla hakikatın hilâfına tahayyül olunan, yaldızcılık, şarlatanlık, hilekârlık yolunda cereyan eden herhangi bir şey Bunda esrarengiz bir surette bâtılı hak, hakkı bâtıl göstermek vardır Mukayyed olarak memduhu olan ve hakkı izhar için kullanılan lâtif hususâttaki istimali vardır Buna sihr-i helâl denir Sebebi herkes için bilinmediğinden hârika telâkki olunur (ET)
SİHR-İ BEYANÎ Beyanın büyü gibi olan tesiri (Hadis-i Şerife telmih var)
SİHİR-ÂMİZ f Sihir gibi tesir eden, büyüleyici
SİHİRBÂZ Büyü yapan, büyücü Sâhir, neffase
SİKA (C: Sikat) (Vüsuk dan) İnanç, güven, itimad, emniyet * Güvenilir ve inanılır kimse
SİKA´ (C: Eskiye-Eskıyât-Esâk-Esâki) Su kurbağası
SİKA´ Devenin burnuna bağladıkları nesne * Kadınların örtündükleri peçe
SİKA (C: Sıyak) Yel, rüzgar, riyh * Ses
SİKA´ Sakaların içine su doldurdukları köseleden yapılmış kap, kırba
SİKAB Su çeken Su çekici
SİKAF Rende * Süngü ağacını düzeltecek ağaç
SİKAL Ağır olan, ağır şeyler (Bak: Sekal)
SİKALİŞ (Bak: Sigâliş)
SİKAT (Sika C) İnanılır kimseler İtimad edilen, kendilerine güvenilen kimseler
SİKAYE Su içilen kap Maşraba * İçme suyunun toplanması için yapılan yer
SİKAYET Birine içecek su verme
SİKBAC Ekşi aş
SİKEC Başı kızıl olan zehirli bir yılan
SİKEK (Sikke C) Sikkeler
SİKKE Damga Nereye ve kime ait olduğunun bilinmesi için konulan işaret, mühür Umumi damga * Dirhem * Para üstüne vurulan damga * Düz, doğru yol * Mevlevilerin keçe külâhlarının ismi * Basılmış madeni para
SİKKE-İ EHADİYET Her şeyin bir elden çıktığını gösteren damga, işaret (Bak: Ehadiyyet)
SİKKEHANE f Para basılan yer
SİKKEZEN f Madeni para basan
SİKKÎN Bıçak
SİKKÎR Devamlı sarhoş kimse
SİKR Rüzgârın eserken dinmesi
SİKSAK Hamâkat, ahmaklık
SİL´ (c: Eslâ) Dağ yarığı
SİL´A Bedende olan ur * Ticaret malı * Sülük
SİLA´ Arınmış, temizlenmiş nesne
Sİ´LA´ (C: Seâli) Helâk * Cin sâhirleri
SİLAB (C: Sülüb) Kara mâtem donu
SİLAHDAR Tar: Sarayın ileri gelen erkânından birinin ünvanıdır "Silahdar-ı şehriyarî" de denilirse de mâruf olan "Silahdar Ağa"dır
SİLAHENDAZ Silah atan * Tüfekli piyade neferi, harp gemilerinde gemicilik ile mükellef olmayıp silah taşıyan bahriye askerleri
SİLAHHANE f Askerî depo Silahların saklandığı yer
SİLAHŞÖR Silahları karıştırıcı, silahlarla oynayıp uğraşıcı * Eski zamanda bir sınıf silahlı asker, hususiyle muhtelif silahları kullanmakta fevkalâde meleke ve maharet ile mümtaz olup, maiyyette istihdam olunanlara verilen addı Yeniçeri Ocağı zâbitlerinin bir takımı hakkında da kullanılır bir tabirdi Padişahın maiyyetinde muhafız olarak kullanılanlara da bu ad verilirdi
SİLAL (Selle C) Sepetler, seleler
SİLİ f Tokat Şamar
SİLİF Bacanak
SİLİZEN f Tokat vuran, şamar atan, döven
SİLAK Diş dibinde olan kabarcıklar * Belâgatla okuyan hatip
SİLAM Hamd, şükür * Taş * Su
SİLAN Sapına girmiş olan kılıç ve bıçak ucu
SİLB (SELEBE) (C: Silebe) Dişleri kütelmiş ve kuyruğu dökülmüş yaşlı deve
SİLFED Ahmak kimse * Kurt
SİLHEM Bir kimsenin cisminde değişiklik olması
SİLK Dizi, sıra * Yol, tarik * İplik, hayt
SİLK(A) Çöğenler adı verilen havuç * Pancar * Kurt, zi´b * Şerli, ahlâksız kadın
SİLKA´ Arkası üstüne yatmak
SİLL Bir çıban * Sırtmadan zayıflamak Erime * Verem
SİLLE f Tokat Şamar
SİLM Barışmak, sulh, barışıklık * İtaat İslâm, müslim olmak
SİLSİL Kapı halkası
SİLSİLE Birbirine bağlanan, bir sıra meydana getiren şey Zincir Zincir gibi birbirine ekli ve bitişik olan * Soy, sop * Sıradağ * Seri Dizi * Ard arda gelen şeylerin meydana getirdiği sıra
SİLSİLE-İ CİBAL Dağ silsilesi Sıra dağlar
SİLSİLE-NAME f Meşhur ve mühim kimselerin soyunu, silsilesini gösteren cetvel
SİLV Gamdan, tasadan ve aşktan hâli olmak

Alıntı Yaparak Cevapla