Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat G-Ğ Harfi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat G-Ğ Harfi



Osmanlıca Sözlük Lügat G-Ğ Harfi

GABANE Kişinin fikir ve tedbirinin zayıf ve eksik olması
GABARİ Fr Kara nakil vasıtalarındaki yükün yükseklik ölçüsü
GABAVET Ahmaklık, anlayışsızlık, bönlük, kalın kafalılık (Fıtnetin zıddı)
GABAVET-İ MÜCESSEME Büyük ahmaklık
GABB Sıtmanın gün aşırı tutması
GABE Sık ormanlar, balta girmemiş koru ormanı
GABEN Rey ve tedbirin zayıf ve eksik olması
GABER Büyük meşakkat
GABERE Ağaçlık yer * Bir şey üzerine çökmüş toz
GABES Karanlık gece * Biraz bulanık renkte olan beyazlık
GABEŞ (C: Agbâş) Gecenin sonu
GABGAB (C: Gebâgıb) Çifte gerdan çene altı Şakak
GABÎ Ahmaklık eden, budalalık eden
GABÎ Anlayışsız, ahmak, bön
GABÎBE Sabah sağılan koyun sütünün üzerine akşam yine sağıp, ertesi güne bekletilip ekşiyen süt
GABİN Aldatıcı, hilekâr, alışverişte hile eden
GABİR İstikbal * Gr: Gelecek zaman * Kalan
GABÎSE Keş ile karıştırılmış yağ
GABÎT (C: Gubut) Çukur yer * Bir dere ismi * Üstüne mıhfe bağlanan çok kuvvetli hayvan
GABİYY Zekâsı az olan Geri zekâlı
GABN Alışverişte hile ile çok kazanmak Haram olan alışveriş
GABN-I FÂHİŞ Bir alışverişde veyahut ticari anlaşmada taraflardan birisinin nisbetsiz şekilde fazla aldanması
GABN Aldatmak Hud´a * Noksan etmek, noksanlaştırmak
GABR Bâki olmak, ebedi olmak * Memede kalan süt bakiyyesi
GABRA Yeryüzü, toprak, arz * Nebat envâından bir nev´i * Kuraklık, kıtlık * Çok tuzlu * Toprak rengi
GABS Karıştırmak
GABT "Koyun semiz mi" diye el ile yoklamak
GABTA (Bak: Gıbta)
GABYE Büyük taneli olan şiddetli yağan yağmur
GAD (Gadâ, gaden) Yarın, ertesi
GAD Gelen, gelici
GADA (Gazâ) (Gadat C) Dağ armudu ağaçları Dikenli ağaçlar * Ateşi uzun müddet devam eden seksek ağacı
GADA Öğle yemeği (Bak: Gıda)
GADAB (Bak: Gazab)
GADAİR (Gadire C) Saç örgüleri
GADAK Çok fazla, bol, kesir
GADARÎF (Gudruf C) Kıkırdak kemikleri, kıkırdaklar
GADAT Sabahın erken zamanı Sabah vakti
GADDAR Kahredici, öldürücü Ahdine vefâ etmeyip hıyânet eden Hâin, zâlim, çok zulmeden
GADDARANE f Acımadan, merhametsizcesine, zulmedercesine
GADDARE Arapların cenbiyesine benzer pala nev´inden bir silâh
GADE Bedeni yumuşak olan kadın
GADEN Yarın, yarınki gün
GADİR (A, uzun okunur) Gadreden, fenalık eden, zulmeden, hıyanet eden
GADİR-İ NEFS Nefse fenalık eden
GADÎR Durgun su, gölcük, sel suyu birikintisi
GADÎRE (C: Gadâir) Saç örgüsü * Çulha çukuru
GADİRÎ (Gadiriyye) Gölde yaşayan hayvan veya bitki
GADİYYE (C: Gadiyyât) Tan ağarmasıyla güneş doğması arası, sabahın erken saatleri
GADN Sarkık ve sülpük olmak
GADR Hâinlik, vefâsızlık, merhametsizlik Muâmelede aldatmak
GADR-I MUTLAK Mutlak gadr, zulüm
GADRDÎDE f Gadir görmüş, kendisine haksızlık edilmiş olan
GADVE Sabahtan öğle vaktine kadar yürümek
GAF Fr Beceriksizce ve yersiz söz yahut davranış
GAF Ağaç cinslerinden bir nevi
GAFA Her şeyin kemi ve yaramazı * Toza benzer bir âfet (Hurma koruğunun üstüne gelip olgunluktan men´eder ve lezzetini bozar)
GAFAK Yağmurun yavaş yavaş yağmasıGAFER (Gufâr)Ğ : Kadının baldırında, alnında veya başka yerinde olan kıl
GAFFAR (Gufran dan) Günahları örten, günahları bağışlayıcı Mağfireti çok * Kullarının günahlarını afveden Cenâb-ı Hak (CC)
GAFFAR-ÜZ-ZÜNUB Günahları örten, affeden Allah (CC)
GAFÎ Her şeyin kemi, yaramazı, kötüsü
GAFİL Dikkatsiz, iyi düşünmeyen, uyanık olmayan Haberi olmayan, ihtiyatsız, başına geleceği önceden düşünmeyen Allah´ı unutan Kendi gayr-ı meşru zevkine dalan (Günde bir taşı binâ-yı ömrümün düştü yere,Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber (Niyazi-i Mısrî)
GAFİLÂNE f Körü körüne, ihtiyatsızca, dalgınlıkla Gafilcesine
GAFİLEN Habersizce, gafil olarak
GAFİR Mağfiret eden, kusurları örten, afveden Allah (CC)
GAFİR-ÜZ ZENB f Günahları örtüp afveden, suçları bağışlayan Cenab-ı Hak (CC)
GAFÎR Çok fazla, sayısız, kalabalık * Örten, etrafını çeviren * Umumi * Boyun, boğaz ve kafada olan tüyler
GAFİS Kara ağaç
GAFK Hücum etmek, vurmak * Birbiri ardınca cima etmek
GAFLET Dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık En mühim vazifeyi düşünmeyip, Cenab-ı Hakk´a itaat gibi işleri bilmeyip, başka kıymetsiz şeylerle uğraşmak Nefsine ve hevesâtına tâbi olarak Allahı ve emirlerini unutmak
GAFLETEN Dalgınlıkla, gaflet eseri olarak
GAFR Örtmek, setr etmek * Menazil-i kamerden üç küçük yıldız
GAFUL (GAFLE) Aldanmak * Terk etmek * Belirsiz ve idraksiz olmak
GAFUR (Gaffar ile aynı mânadadır) Çok mağfiret ve merhamet eden, suçları en çok afveden Cenab-ı Hak (CC)
GAFUR-UR RAHİM Kusurları örten, adâletle en ziyade merhamet eden Cenab-ı Hak (CC) Mü´minlerin kusurlarını affederek muhafaza eden
GAFVE Azıcık uyumak
GÂH (Geh) f Yer (Yer ve zaman bildiren "ek" dir)
GÂH BÂ-GÂH f Zaman zaman
GÂH BÂŞED GÂH NEBÂŞED Bazı olur, bazı da olmaz
GÂH Ü BÎ-GÂH Sıralı sırasız, vakitli vakitsiz
GAHEB Gaflet
GÂHÎ (Gehî) Arasıra, zaman zaman
GÂH Ü NA-GÂH Vakitli vakitsiz, zamanlı zamansız
GAHVARE f Beşik
GAİB Göz önünde bulunmayan, hazırda olmayan Kaybolmuş olan Görünmeyen âlem * Gr: Üçüncü şahıs, hazırda olmayan kimse
GAİBÂNE f Hazırda görünmeksizin, yüzyüze olmadan Gizliden
GAİLE Dert, sıkıntı, baş belâsı Tasa, zor iş * Düşünce
GAİLE-İ ZÂİLE Sona eren sıkıntı, ardı kesilen elem
GAİR Gayret * İnsan topluluğu
GAİT Necaset, neces, insan pisliği * Çukur yer Düz ve geniş yer
GAİYYE Bir şeyin sebeb ve neticesini ileri süren felsefe mesleği * Maksad ve gayeye âit Son ile alâkalı Gaye, maksad ve neticeye mensup ve müteallik (Fr: Finalizm)
GAİZ Kızgın, öfkeli, gayzlı
GAİZA Yere batan sular, eksilen su * Bir malın değerinin eksilmesi, azalması

Alıntı Yaparak Cevapla