Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat G-Ğ Harfi

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat G-Ğ Harfi



G-Ğ Harfi

GÂN f Cemi´ yapmak için, sonu "e" sesi ile biten kelimenin sonuna gelir bir "ek" tir Meselâ: Bendegân $ : f Hizmetçiler, bendeler
GANA Kifayet, kâfi gelme * Menfaat, fayda
GANAİM (Ganimet C) Harpte ele geçen mallar Ganimetler
GANAİM-İ BAHRİYE Harbte ele geçirilen düşman gemileriyle, bunlara ait her türlü levâzım ve eşyâlar
GANAİM-İ HARBİYE Harbde düşmandan alınan top, tüfek, gemi, vasıta, yiyecek, içecek vs gibi ganimetler
GANBOT Yapısı küçük olmakla beraber, nisbeten ağır toplarla mücehhez harp gemisi
GÂNE f Bazı sayıların sonlarına eklenerek "lik" halinde sıfatlar yapılır (Meselâ: Cihâr-gâne: f Dörtlük)
GANEC Koca * şeyh
GANEM Koyun
GANES Su içtikten sonra teneffüs etmek
GANG ing Haydut çetesi
GANÎ Zengin, kimseye muhtaç olmayan, elindekinden fazla istemiyen Varlıklı, bol
GANİ-Yİ MUTLAK (Gani-yi ale-l ıtlak) Cenab-ı Hak Her şeye sahip ve hiç kimseye hiçbir cihetle ihtiyacı olmayan gani
GANİM Ganimet alan
GANİMEN Ganimet almış olarak
GANİMET Harpte düşmandan alınan mal * Çalışmaksızın ele geçen nimet
GANİMÎN Harbe bizzat iştirak edip, ganimet almağa hak kazanan muzaffer mücahidler
GANİYE Çok hoş, çok lâtif * Kadın şarkıcı * Zengin kadın veya kız
GANM Kabile ismi
GANNAC (Gunc dan) Çok işveli, çok nâzik
GANYAN Fr At yarışında birinci gelen
GAR (Ger) f Kelimeye eklemekle nisbet veya fâillik mânası verilir Yapan, yapıcı mânasınadır Meselâ:
GARET-GER Yağmacı Çapulcu
GAR Mağara İn Kehf * Defne ağacı * Gayret * Fesad * Tren istasyonu * Tıb: Beden âzalarında olan cep gibi çukur yer
GARABET Yabancılık Gariblik * Tuhaflık * Âcizlik, beceriksizlik * Gizli olmak Hilaf-ı âdet olmak * Iraklık * Edb: Ne demek olduğu herkesçe anlaşılmayacak kelime ve tabirlerin söz arasında kullanılması
GARABET-CU f Tuhaf şeylere meraklı olan, garip şeyler arayan
GARABET-NÜMA f Yabancılık çeken Garip, tuhaf
GARABÎB Katı, siyah şey * Koyu renkli
GARABİL (Gırbâl C) Delikleri iri olan elekler, kalburlar
GARABİN (Gırbân C) Kargalar
GARAİB (Garib C) Acaib şeyler Hayret edilecek şeyler Tuhaflıklar
GARAİBAT (Garâib C) Garib ve şaşılacak şeyler Alışılmadık, tuhaf ve acaib nesneler
GARAİBPEREST f Garib, tuhaf şeylere çok düşkün olan ve çok seven
GARAK Suya batmak
GARAM Helâk Mahv * Aşk Sevdâ şiddetli arzu * Hedef
GARAMET (C: Garâmât) Diyet ve borç gibi şeyleri ödeme Resim, vergi
GARAMETEN Herkese eşit olarak, taksim ederek, paylaştırarak, hakkına göre
GARAN Tavşancıl kuşunun erkeği * Açlık * Zayıflık
GARARE (C: Garâyir) Büyük kıl çuval, harar * Gafil olmak
GARAT (Gâret C) Yağmalar Çapulculuklar
GARAYİR (Garâre C) Büyük kıl çuvallar, hararlar
GARAZ (C: Ağraz) Maksat, niyet, gaye, kasıt Kötü niyet Kin * Ok atılan nişan * Izdırab Acı * Zelillik
GARAZ-I ASLÎ Asıl gaye, esas maksad
GARAZ-ALUD f Garezi, hususi bir maksadı olan
GARAZEN Düşmanlıkla, garez ederek
GARAZ-KÂR f Düşmanlıkla, eden, hased eden, kin güden
GARAZKÂRANE f Hased ve düşmanlıkla
GARB (C: Gurub) Güneşin battığı taraf Batı * Sığır derisinden yapılan büyük kova * Sakaların su koydukları büyük tulum * Atıldıktan sonra bulunmayan ok * Yürügen at * Nasır acısı (gözde olur) * Göz yaşı * Göz yaşının geldiği damar * Kenar
GARB-I CENUBÎ Güney batı
GARB-I ŞİMALÎ Kuzey batı
GARBEN Batıdan, garb cihetinden, batı tarafından
GARBÎ (GARBİYYE) Batı ile alâkadar, Avrupa´ya mensub * Aşağı Mısır´ın batı kısımları
GARBİYYUN Garplılar, Avrupalılar Batı memleketleri ahalisi
GARDE (C: Megârid) Mantar
GARDİYAN Fr Kolcu, nöbetçi, muhafız
GARE (C: Gârât) Bükmek
GAREB Gümüş kadeh * Kavak ağacı * Havuzla kuyu arasına dökülen su * Bir nevi koyun hastalığı
GARED Güzel ses
GARENG f Çığlık, feryat
GARER Sonu mâlum olmayan, neticesi bilinmeyen
GARES Açlık
GARET (A, uzun okunur) Yağmacılık Düşmanın malını yağma etmek * Göbek
GARETGER (A, uzun okunur) f Yağmacı Çapulcu
GARETGERÂN f Yağmacılar, çapulcular
GAREYN (A, uzun okunur) Alt ve üst çene, yâni ağız * İki gar
GAREZ Kayıştan yapılan üzengi * Ağaç üzengi
GARF (C: Guref-Agrâf) Kurtarmak * El ile su almak * Bir şeyi kesmek
GARGARA Suyu, içilen ilâcı veya başka bir sıvıyı, boğazda oynatıp çalkalama * Tavuk ve güvercinin ötmesi * Can boğaza gelip tereddüt etmek * Çömleğin kaynayıp fıkırdaması * Çoban koyuna haykırıp çağırması
GARÎ f Kararsız, sebatsız
GARİB (A, uzun okunur) Batan Gurub eden * İki omuz arası * Devenin hörgücüyle boynu arası
GARİB(E) Hayret verici Tuhaf * Kimsesiz Zavallı * Gurbette olan
GARİB-ÜD DİYÂR Memleketin yabancısı
GARİBANE f Garip gibi, garip kimselere yakışır şekilde, garipçesine
GARİB-NÜVAZ f Kimsesizlere ve gariplere yardım eden Biçareleri ve zavallıları koruyan
GARÎF (C: Guruf) Birbirine girmiş sık ve çok ağaç
GARİK Suda boğulmuş
GARİKUN Katran köpüğü
GARÎM Alacaklı * Hasım Rakib Borçlu veya üzerinde borçtan başka hakları olan kimse
GARÎN Havuz dibinde olan balçıklı su * Her nesnenin kap dibinde kalan çöküğü, tortusu
GARÎR Kefil * Güzel ahlâk * Durumdan veya işten anlamıyan
GARÎSE Yeni dikilmiş fidan
GARİYY Cemil, güzel, hüsün
GARİZ Taze nesne
GARÎZE Asıl Yaratılıştan olan Sevk-i İlâhi Huy
GARÎZİYE Tıb: Yaratılışa âit Yaşamaya âit Doğuştan Normal
GARK Batmak, suda boğulmak
GARKA Bir içim miktarı süt * Suya batmış
GARK-AB f Suya batmış olan, boğulmuş
GARKAD Bir dikenli ağaç * Medine-i Münevvere´de olan kabristana "Baki-ul Garkad" denir
GARKAN Batarak, boğularak
GARM Çekmek
GARNİZON Fr Bir şehir veya müstahkem mevkideki birliklerin tamamı * Askeri birliklerin bulunduğu şehir
GARR Aldatmak * Hırsa düşmek * Alnında dirhemden büyücek beyazlık bulunan at
GARR Beyhude ve bâtıl şey * Gafil adam * Aldatan * Kuyu kazan
GARRA Parlak Beyaz Güzel Şa´şaalı * Kur´an´ın kudsi nurlarının parladığı Medine-i Münevvere´nin bir ismidir
GARRAN f Kükreyen, haykıran Homurdanan
GARRE Gafil kişi, gaflette bulunan kimse
GARRENDE f Kükreyerek vahşileşen arslan ve benzeri yırtıcı hayvan
GARS Ağaç fidanı dikmek * Dikilmiş fidan
GARS-I EŞCAR Ağaç dikimi
GARS-I YEMİN Sağ el ile dikilen fidan * Bir kimsenin yanından, fidan gibi ayrılmayan kişi
GARSAN Karnı aç kimse
GARUR Dünyada insana gurur veren herhangi bir şey * Aldatıcı * Allahı unutturan
GARV Acip
GARZ Batırma, sokma İğne sokma
GARZ Doldurmak * Noksan etmek, noksanlaştırmak

Alıntı Yaparak Cevapla