Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat G-Ğ Harfi

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat G-Ğ Harfi



G-Ğ Harfi

GEBE (Bak: Hâmile)
GEBEŞ Koyunun erkeği Koç * Mc: Akılsız, ahmak adam
GEBR f Ateşe tapan, mecusi
GEC f Kireç, alçı, harç
GECBAZ Oyunda hile yapan, hileci
GECKÂR (Gecger) f Kireçle badana yapan Kireç sıvacısı
GEÇER AKÇA t Rayiç para yerine kullanılır bir tabirdir Bu tabir, eskiden halk arasında yapılan senetlerde, hükümet tarafından akdolunan mukavelelerde kullanılırdı
GED (Gedbe) f Yoksul, dilenci, fakir, dilenen * Dilencilik
GEDA f Fakir Kimsesiz Dilenci
GEDA-ÇEŞM f Dilenci gözlü, yoksul gözlü * Mc: Aç gözlü, gözü doymaz
GEDA-ÇEŞMANE f Açgözlülükle, açgözlücesine
GEDAYAN f Fakirler Kimsesizler Gedâlar
GEDAYANE f Dilencilikle
GEDAYÎ f Dilencilik
GEDİKLİ t Tar: Yeniçeri efradı arasında eskilikleri dolayısıyla imtiyazlı olanlar Bunlar diğer yeniçerilerden ayrılmak için bellerine seraser denilen kumaştan kuşak sararlardı * Yıkık, çentikli ve düşük yeri olan * Mülk olduğu halde vakfa ait bir tarafı olan * Deniz assubayı ki, eskiden yükselerek subay olabilirdi
GEH (GÂH) f Kelimenin sonuna eklenerek yer veya zaman ifade eder
GEHAN f Zaman, an, vakit
GEH(Î) f Ara sıra Bazan
GEHVARE f Beşik
GEHVARE-GER f Beşikçi
GEHVARE-NİŞİN f Beşikteki çocuk
GELE f Sığır, koyun ve keçi sürüsü * Sürü
GELEBAN f Sığırtmaç, çoban
GELU f Boğaz
GELU-GİR f Dağ armudu Ahlat * Boğazdan geçmesi zor olan şey
GEM VURMAK Mecaz yoluyla mâni olmak, zabtetmek, bağlamak yerinde kullanılan bir tabirdir
GENC (GENCİNE) f Define, hazine Gömülü hazine Kenz
GENC-İ NİHAN Gizli hazine
GENCUR f Hazine muhafızı, hazinedar
GEND f Pis koku, fenâ koku
GENDA(Y) f Kokmuş, fenâ kokulu
GENDEME f Siğil
GENDİDE Kokmuş
GENDÜM f Buğday
GENDÜM-GUN f Buğday renkli
GENDÜMNÜMA f Yüze gülüp aldatan Hilekâr
GENSORU (Bak: İstizah)
GER Uyuz hastalığı
GER f Türkçedeki "eğer" kelimesinin kısaltılmış şekli Eğer, şayet mânasındadır
GER f İsimlerin sonlarına eklenir ve yapıcılık bildirir bir edattır Meselâ: Ahen-ger $ : f Demirci Zer-ger $ : f Kuyumcu
GERÇİ f Öyle ise de, her ne kadar
GERD f Baht, talih Fayda * Toz, toprak * Hüzün, keder, gam, tasa
GERD f Kelimelere eklenir ve "Dönen, dolaşan" anlamlarını verir Meselâ: Tiz-gerd $ : Çabuk dönen
GERDÂ-GİRD f Fırdolayı
GERD-ÂLÛD f Toz toprak içinde
GERD-ÂLÛDE f Toza toprağa bulaşmış, tozlu topraklı * Mc: Maddiyatı olan kimse, paralı, zengin
GERDÂN f Dönen, dönücü Çeviren (Bak: Gerden)
GERDE f İsimlere eklenerek; etmiş, yapmış, eylemiş gibi mef´uller yapılır
GERDEN f Dönen Dönücü * Boyun * Şeci´ Bahadır Pehlivan
GERDENA f Kuş veya kuzu çevirmesi * Yürümeye yeni başlayan çocukları, yürümeye alıştırmak için yapılmış bir cins araba * Kebap şişi * Fırıldak, topaç
GERDEN-BEND f Boyuna bağlanan nesne, boyun bağı * Gerdanlık
GERDEN-BESTE f Boynu bağlı İtâatli Boyun eğmiş
GERDEN-DÂDE (Bak: Gerdenbeste)
GERDEN-EFRAZ (Gerden-firâz) f Kibirli, gururlu Boyun kaldıran, başı yukarda
GERDEN-KEŞ f Âsi, serkeş, isyankâr * Mağrur, kibirli * İnatçı, muannid
GERDÎDE f Tavır ve hâlleri değişmiş
GERDİŞ f Dönme, dönüş Çevrilme, dolaşma
GERDİŞ-İ ZEMÂN Zamânın dönüşü
GERDUN f Dünyâ, felek * Dönen, dönücü, devreden, çevrilen
GERDUNE f Araba, otomobil
GERDUNE-İ İCLAL Saltanat arabası
GERDUN-MÎNA f Gök, sema, asuman
GERDUN-SİRİŞT f Mağrur, gururlu, kibirli kimse * Zâlim, gaddar, kan dökücü * Tenbel, uyuşuk
GERGEDAN Burnu üzerinde boynuzu bulunan ve file benzeyen vahşi bir hayvan
GERİLLA (İspanyolca) Büyük bir kuvvete karşı, dağınık küçük kuvvetler tarafından yapılan çete harbi
GERK f Uyuz hayvan
GERM f Sıcak Kızgın * Çabuk öfkelenen * Gayretli, hamiyetli Tez meşreb
GERMA f Sıcak
GERMABE f Sıcak su hamamı Kaynarca, kaplıca, ılıca
GERMA-GERM f Pek kızışmış, kızışıp ısınmış * Sıcağı sıcağına
GERMA-PEYMA f Sıcaklık ölçeği Termometre
GERMÎ f Hararet, sıcaklık, kızgınlık
GERMİYYET Sıcaklık, hararet Ateşli ve hızlı çalışma
GERM-MEND f Acele eden, aceleci
GERM-RAN f Atı çok süren, hızlı at süren
GERM-ÜLFET f Görüşmesi hararetli olan, hararetli ve sıkı-fıkı görüşen
GERM Ü SERD Sıcak ve soğuk * Darlık genişlik, iyilik kötülük, acı tatlı
GERZİŞ f Zulümden şikâyet etme
GESTÎ f Çirkinlik
GEŞ Edâ ve naz yaparak yürüme * Lâtif, hoş, güzel
GEŞT Seyretme, dolaşma, gezme, tenezzüh * Geçme
GEŞT Ü GÜZÂR Gezip tozma, gezme
GEŞTE f "Gezmiş, dolaşmış, dönmüş" anlamlarına gelerek birleşik kelimeler yapılır Meselâ: Ber-geşte $ : Altüst olmuş Ser-geşte $ : Başı dönmüş
GEV (C: Gevân) f Yiğit, bahadır, kahraman
GEVAH (Bak: Güvah)
GEVAHÎ (Bak: Güvahî)
GEVAN (Gev C) Kahramanlar, yiğitler
GEVAR t Ark Bahçeleri sulamak için çayırdan ufak bir arkla alının kol
GEVARE (Gehvâre) Beşik
GEVÇ f Ağaç zamkı
GEV-ÇAH f Dibi görünebilen pek derin olmayan alçak kuyu
GEVDEN f Sersem, ahmak, şaşkın, anlayışsız
GEVEN t Çalı Dikenli ve bir karış kadar boyunda bir nebat Aslı Gevân´dır
GEVHER f Akıl ve edeb * Asıl ve neseb * Elmas, cevher, mücevher İnci * Bir şeyin künhü ve esası Hakikat * Noktalı olan harf
GEVHER-İ PEND Nasihat küpesi
GEVHER-BAR f Cevher yağdıran
GEVHER-EFŞAN f Cevher saçan
GEVHER-FÜRUŞ f Cevherci, kuyumcu, sarraf
GEVHERÎ f Kuyumcu, cevherci
GEVHERÎN f Mücevher gibi * Mücevherli
GEVHER-NİSAR f Cevher serpen * Mc: Düzgün konuşan, güzel söz söyleyen
GEVHER-NİŞİN f Cevherlerle süslenmiş
GEVHER-PAŞ f Mücevher saçan * Mc: Çok güzel ve düzgün konuşan
GEVHER-ŞİNAS f Cevherden anlıyan, cevherci, kuyumcu
GEVHER-TAB f Altun ve mücevherlerle işlenmiş kadın eşarbı
GEVSALE f Bir yaşına girmiş sığır yavrusu
GEVZ f Ceviz
GEYLANÎ Seyyid Abdulkadir-i Geylanî, Gavs-ül A´zam, Gavs, Kutub gibi mecâzi nâm ile bilinen bu zât (Hi: 470-561) yılları arasında yaşamış ve Kadirî Tarikatının müessisidir Müteaddid müridlerinden bir çoğu sonradan veli olarak meşhurdurlar Derslerinin te´siriyle birçok Hristiyan ve Museviler Müslüman olmuşlar, ruhâni feyze ermişlerdir Aktab-ı Erbaa´dan sayılır (RA)
GEZ f Arşın, endaze * İlgın ağacı * Okun çentiği * Tâlim için yapılmış kısa ok
GEZA f Isırıcı, ısıran
GEZEND f Musibet, belâ, felâket, âfet * Elem, keder, hüzün * Zarar, ziyan
GEZİDE f Isırılmış, dişlenmiş

Alıntı Yaparak Cevapla