Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat G-Ğ Harfi
G-Ğ Harfi
GIBB Nihayet, son, netice * İki günde bir Gün aşırı * -den, -dan, sonra mânâlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır
GIBB-ED DUÂ Duâdan sonra
GIBB-EŞ ŞEHÂDE Şâhitlikten sonra
GIBB-ET TAHKİK Tahkik ettikten sonra
GIBBEN Nâdiren, seyrek, arasıra
GIBTA İmrenme Aynı iyi hâli isteme Şiddetle başkasının güzel bir halinin kendisinde de olmasını arzu etme
GIBTA-ÂVER f Gıbta ettiren, imrendiren
GIBTA-FERMÂ f Gıpta verici, imrendirici
GIBTA-KEŞ f İmrenen, gıpta eden
GIBTA-RESÂ f İmrendirici, gıpta ettirici
GIDA Besleyici madde Vücuda lâzım olan yenecek ve içilecek şeyler * Kuşluk vakti yenen yemek * Zihni ve kalbi olgunlaştıracak Kur´an ve iman ilmi ve Allah´a ibadet ve taat
GIDA-YI RUH Ruhun gıdası
GIDAÎ Gıda olabilen Gıda cinsinden
GIFARE Kat kat bulut * Başa örtülen bez parçası * Yama
GILAB Birbirine galip olmasını dilemek
GILAF Kın Kılıcın kılıfı Bir şeyin üzerinin örtüsü
GILAF-I LATİF Lâtif örtü
GILAF-I SEYF Kılıç kını
GILAL (Bak: Galâl)
GILALE (C: Galâyil) Zırh altına giyilen kısa gömlek * Küçük kaftan zıbını
GILAZ Yoğunluk, koyuluk
GILAZ (Galiz C ) Şedid Sert Kalın ve kaba şeyler
GILBIT Taşsız yer
GILDIRGIÇ Mücellit ıstılahlarındandır Kitapların kenarlarını kesmeğe mahsus, rende biçiminde bir âlettir
GILK Acip ve garip * Zahmet, meşakkat, güçlük
GILL Düşmanlık, garaz ve adavet, gizli kin ve haset
GILLİM Cimâı şiddetle arzu eden
GILL U GIŞ Aklın muhtelif fikirler üzerinde kararsızlığı * Gönül darlığı * Kin ve hile Hıyanet ve adavet
GILMAN (Gulâm C ) Bıyığı yeni bitmiş gençler * Cennet´te hizmet gören delikanlılar * Köleler, esirler
GILMAN-I ENDERUN Tar: Topkapı Sarayı (Yenisaray) iç oğlanları hakkında kullanılan bir tabirdir Bunlar derece ve hizmet itibariyle başka başka odalara ayrılmışlardı
GILMAN-I HASSA Tar: Padişahların hususi köleleri Bunlara ilk zamanlarda "İç oğlanları", daha sonları da "İç ağaları" da denilirdi Bunlar, "Enderun-u Hümayun" denilen ve sarayın Babussaade´den içeride bulunan kısmında hizmet ederler; derece ve hizmet itibariyle başka başka odalarda otururlardı Bu odalar; Büyük ve Küçük Odalar, Doğancı Koğuşu, Seferli Odası, Kiler Odası, Hazine Odası adlarını taşırlardı
GILMAN Ü CEVARÎ Köleler ve cariyeler
GILME (Gulâm C ) Delikanlılar, gençler * Esirler, köleler
GILT Akdolunan pazarlığı bozmak
GILZET Kabalık, sertlik * Kalınlık, galizlik
GILZET-İ MİZAC Huy ve mizac sertliği
GIMAR (Gamr C ) Gaflet Cehalet Şiddetler Çok su Büyük denizler * (Gımr C ) Çok susuzluk * Kin tutma
GIMD (C : Agmâd) Kılıf, kın, mahfaza * Bakla, bezelye, fasulya ve benzerleri gibi şeylerin kabuğu
GINA Zenginlik Yeterlik * Tok gözlülük * Mülâki olmak Bir kimseye dostluğunda devamlı olmak * Bıkma, usanç * Şarkı söylemek Teganni etmek
GIRA (Garrâ) Tutkal
GIRAJOVA ATEŞİ Tar: Eskiden kale müdafaalarında hücum edenlere karşı ve deniz savaşlarında düşman gemilerini tutuşturmak için kullanılan ve su ile sönmeyen bir cins ateş Balmumu, kükürt, ispirto, kâfuru karmasından ibarettir Bu ya doğrudan doğruya tutuşturulur veya buna batırılmış yuvarlak yün parçaları ateşlenerek atılırdı
GIRANDİ DİREĞİ Geminin ortasındaki en büyük direk Bu yekpâre olmayıp üst üste dört direkten mürekkepti
GIRAR Devenin sütünün azalması * Az uyku * Miktar * Cihet, Misâl * Yol * Birbiri ardınca olmak * Her nesnenin kenarı * Büyük kıl çuval
GIRAS Ağaç budağı * Ağaç dikecek vakit
GIRBAL (C : Garâbil) İri delikleri olan elek, kalbur
GIRBAN (Gurâb C ) Kargalar
GIRBIN Selin getirdiği çamur
GIRBİL Havuzun dibinde kalan balçıklı su * Bardak ve şişenin dibinde olan tortu
GIRGIRA (C : Garâgır) Yaban tavuğu
GIRÎV f Bağırma, feryat etme, çığlık atma, bağrışma
GIRIZÎ (Bak: Gariziye)
GIRK Çok, kesir
GIRKÎ Yumurta kabuğu
GIRNEVK (C: Garânik-Garânika) Su kuşlarından boynu uzun bir kuş Telli turna Kuğu kuşu
GIRR İşten anlamayan ahmak kişi
GIRRE Gaflet Boş bir şeye aldanan * Tevbeyi sonraya bırakıp, aldanan Övünen, gururlu Gâfil İşe yaramaz
GIRS (C: Egrâs) Dikilmiş ağaç * Çocukla birlikte anadan çıkan ince deri
GISLÎN Yara yıkandığında içinden çıkan irinli ve kanlı su * Cehennem ehlinin etleri ve kanlarının yıkandığı nesne
GIŞA Örtü, perde * Zar Deri Kabuk * Üst tabaka * Zarf Mahfaza
GIŞA-YI TABLÎ Tıb: Kulak zarı
GIŞAŞ Az, kalil * Evmek, acele
GIŞAVET Göz kararmak * Körlük yapan perde Kabuk * Baş örtüsü
GIŞŞ Hıyânet etmek, hâinlik yapmak * Yaramaz olmak * Saf olmayıp karışık olmak
GIŞYAN Bürünmek, örtünmek * Cimâdan kinâye olur
GITA Örtü Örtünecek şey Perde
GITA-YI BASAR Göz perdesi
GITA-YI RAKİK İnce örtü
GITARRES (C: Gatâris) Zâlim, mütekebbir, kibirli kimse
GITRİF (C : Gatârif) Başkan, reis * Asil ve itibarlı kimse Soylu kişi
GITRİF Mütekebbir, gururlu, kendini beğenmiş
GIYAB Görünmemek Göz önünde olmamak * Hazırda bulunmamak * Bilinmeyen şeyler * Arka Arkasından
GIYABE Derinlik, dip
GIYABEN Bulunmadığı halde Mevcut ve hazır olmaksızın * Mahkeme veya duruşmada olmadan
GIYABÎ Arkasından olarak Kendi hazır olmadığı halde arkasından Gayba âit Gayba mensup ve müteallik
GIYAR Keçe * Ehl-i zimmetin nişanı
GIYAS Medetkâr Yardımcı Nusrete yetişen * Meded Yardım
GIYAS-ÜD DİN Dinin intişar etmesine yardımı dokunan kimse
GIYASA Suya dalmak
GIYBET Arkadan çekiştirmek Hazır olmayan birisinin aleyhine konuşmak Birisinin gıyabında hoşuna gitmeyen bir şeyi söylemek (Gıybet odur ki: Gıybet edilen adam hazır olsa idi ve işitse idi, kerâhet edip darılacaktı Eğer doğru dese; zâten gıybettir Eğer yalan dese; hem gıybet, hem iftiradır İki katlı çirkin bir günahtır M )(Gıybet, mahsus birkaç maddede câiz olabilir:Birisi: Şekva suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesâi etmek ister Senin ile meşveret eder Sen de sırf maslahat için garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: "Onun ile teşrik-i mesâi etme Çünki zarar göreceksin "Birisi de: Maksadı, tahkir ve teşhir değil, belki maksadı, târif ve tanıttırmak için dese" "O topal ve serseri adam filân yere gitti "Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir Yâni fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyor; zulmü ile telezzüz ediyor; sıkılmıyarak âşikâre bir surette işliyor İşte bu mahsus maddelerde garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet câiz olabilir Yoksa gıybet, nasıl ateş odunu yer bitirir; gıybet dahi a´mâl-i sâlihayı yer bitirir Eğer gıybet etti veyahut istiyerek dinledi; o vakit $ demeli, sonra gıybet edilen adam ne vakit rast gelse: "Beni helâl et " demeli  M )
GIYER Halden hale dönmek
GIZA Gıda, besin (Bak: Gıda)
|