11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tarih Deyimleri Terimleri S
Tarih Deyimleri Terimleri S
SAADETLÛ : Osmanlı Devieti'nde albay ile korgeneral arasındaki rütbelilere ve bunlara denk makamlarda bulunan sivillere hitap ederken söylenen deyim
SADÂBAD : Sultan III Ahmed'in saltanatı ve Nevşehirli İbrahim Paşanın sadrazamlığı zamanında, İstanbul Kâğıthane'de yapılan 'Sadâbad Kasrı' adı verilen bir yapı dolayısiyle, bu kasrın bulunduğu bölgeye verilen ad (Dereler, fıskiyeler, ağaçiar ve çiçek bahçeleriyle en güzel mesirelerden biriydi)
SADARET : Sadrazamlık (Başbakanlık) anlamında kullanılan deyim
SADRAZAM : Osmanlılar'da Hükümet Başkanı
SAKA : Yeniçeri ocağının su ihtiyacını temin eden görevli
SALMA : Köy İhtiyar Heyetr'nin kararı ile köy işlerinin görülmesi için köylüden toplanan para
SALNAME : Bir yıllık olayları gösteren kitap Yıllık
SANCAK : 1 Orduların, temsil ettikleri devletin alâmeti olarak kullandıkları bayrak
2 Osmanlılar'da 'il' karşılığındaki idarî birim
SANCAK BEYİ : Sancakları yöneten, idarî yetkileri de bulunan askerî rütbe
SANCAK-I ŞERİF : Hz Muhammed'e ait olup bugün Topkapı Sarayı'nda Mukaddes Emanetler arasında bulunan ve korunan sancak
SAYVAN : Otağ, büyük çadır yerine kullanılan deyim
SEFER : Savaş durumu (Hazarda ve seferde: Barışta ve savaşta)
SEFİNE : Gemi (Sefine-i Nuh: Nuh'un gemisi)
SEKBAN : Osmanlılar'da sınır boylarında görev yapan bir sınıf asker (Halk arasında bunlara 'Seymen' de denirdi)
SELAMLIK : Konaklarda erkeklere mahsus daireye verilen ad (Haremlik: Kadınlara mahsus daire)
SELATİN CAMİ : Padişahlar, şehzadeler, sultanlar tarafından yaptırılan camilere verilen ad
SERASKER : Osmanlı Ordusu'nun kumandanlığını yapan vezir Daha sonra Harbiye Nazırı (Milli Savunma Bakanı) denildi
SERDAR : Savaş halindeki ordu kumandanına verilen unvan Serasker de denir (Serdar-ı Ekrem: Başkumandan)
SERDENGEÇTİ : Fedai Akıncılar arasında düşman içine dalmak ya da kuşatma altındaki kaleye girmek için gönüllü yazılanlar
SERHAD : Sınır boyu, sınır başı
SİKKE : Madenî para Madenî paralara vurulan damga
SİLÂH DAR : Sarayın yüksek memurlarından birine verilen unvan Padişah ya da vezirin silahlarına bakardı
SİPAHİ : Süvari Atlı asker
SOLAK : Yeniçeri ocağını oluşturan 196 ortadan 60,61,62,63 ortalara verilen isim
SUBAŞI : Osmanlı devrinde belediye görevlisi Kasaba işlerine bakan kimse
SURRE : Hac dolayısiyle padişah tarafından Haremeyn'e (Mekke ve Medine'ye) gönderilen para
(Surre Alayı: Bu parayı götüren takım)
SÜ : (Göktürkier'de) asker, ordu (Sü Beği: Asker-Subay)
SÜNGÜŞMEK : Süngüleşmek, savaşmak (Göktürkier'de)
SÜNNÎ : Hz Muhammed'in yolunda giden, dört imamdan birinin mezhebinden olan kimse
(Dört İmam: Ebu Hanife, Safî, Malik, Hanbel)
|
|
|