Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat İ-İ Harfi
I-İ Harfi
ÎD Bayram günü Bayram (Gidip tekrar gelen, bir kimsede âdet olup alışılan şey Bayram tekrar geldiği için îd denilmiştir L R )
ÎD-İ ADHÂ Kurban Bayramı
ÎD-İ EKBER Arefesi Cuma gününe raslayan Kurban Bayramı
ÎD-İ FITR Ramazan Bayramı
İDA´ Emanet bırakmak Vedia koymak * Huk: Kendi malının muhafazasını başkasına havale etme
İDA´ Fasid olmak Bozulmak * Helâk olmak * Yardım etmek
İ´DA´ Düşman etmek * Sıçratmak * Geri getirmek * Muavenet etmek, yardım etmek
İDÂA Zâyi etmek Boşuna harcamak
İDÂA-İ VAKT Vaktini boşa geçirmek Vaktini zâyi etmek
İDAB Herkesi ziyafete davet etme Sofrası herkese açık olma * Doğruluğunu ve hak olduğunu herkese bildirme
İDAB Acib nesne
İDABE Edeblilik, terbiyeli oluş
İDAD Saymak Sayı Hesab etmek * Ölüm vakti * Fark Vergi * Bahşiş * Küfüv Denk, hemtâ * Delilik emâresi * Parmakla hesab etmek
İDAD (İded) Üstünlük, galibiyet, zafer * Kuvvet, zor
İ´DAD Hazırlama Yetiştirme Geliştirme
İD´AD Korkutmak
İDADE Kol bağı
İ´DADİYE Hazırlığa ait Hazırlığa mahsus * Orta tahsili veren okullar Vaktiyle rüşdiyeden sonra gidilip yüksek mekteblere girebilmek için lâzım gelen bilgileri öğreten okul Sultaniyelerden aşağı olan mekteb
İDAHA Muti olmak, itaat etmek
İDAK Davarın kösneyip aygır istemesi
İ´DAL Güç olmak, zor olmak
İDALE Bir şeyin elden ele geçmesi
İ´DAM Vücudu ortadan kaldırmak Yok etmek Öldürmek
İ´DAM-I NEFS İntihar Kendi kendini öldürmek
İDAM Katık Ekmekle beraber yenen şey
İDAM Islah etmek Muvafık kılmak, uygun yapmak
İD´AM Direk vurmak
İDAME Devam ettirmek Dâim ve bâki kılmak
İDANE (Deyn den) Borç, ödünç verme, ikrâz
İDANETEN Borç olarak, ödünç olarak, idane suretiyle
İDARE Devrettirmek Çekip çevirmek Döndürmek Kullanmak Becermek
İDARE-İ ASKERİYE Askerlik işleriyle meşgul olan idare
İDARE-İ EKVANÎ Kevnlerin, âlemlerin idaresi, tasarrufu
İDARE-İ MAHSUSA İlk adı "İdare-i Aziziye" olan devlet vapur işletme dairesi
İDARE-İ MASLAHAT Bir işi mümkün mertebe iyi-kötü yürütmek
İDARE-İ MEŞRUTA Meşrutiyet idaresi, meşrutiyetle idare
İDARE-İ MUTLAKA Bir hükümdarla idare Bir hükümdarın idare ve yönetimi altında bulunan devlet Mutlakiyet idaresi
İDARE-İ MÜSTEBİDE İstibdat idaresi
İDARE-İ ÖRFİYE İcabında devletin bir yerde mülki idareye ait nizamları tatil ile kanunen kurduğu askerî idare Örfi idâre, sıkıyönetim
İDARE-İ UMÛR İşlerin görülmesi
İDARE FİTİLİ Eskiden geceleyin yatak odalarını aydınlatmak için zeytinyağı konmuş küçük bir tabağın içinde yakılan bir çeşit fitilin adıdır Küçük petrol lâmbalarına da idâre denildiği için bunların fitillerine de bu ad verilir
İDAREHANE f Bir işe bakan hey´etin veya bir işi idare edenlerin toplanarak iş gördükleri yer ve dâire * Dergi, gazete vs gibi yayınların yazı işlerine bakılan dâire
İDARE KANDİLİ Yatak odalarını aydınlatmağa ve elde gezdirmeğe mahsus küçük, ışığı az lâmba
İDARETEN İdare için Kanun ile değil, işin gelişine göre yaparak İdare yoluyla, işi idare ederek
İDARÎ İdare * İdare ile alâkalı
İD´AS Tepelemek
İDAVE (C: Edâvâ) Deriden yapılmış su kabı Asker matarası
İDB Acib iş
İDBAK Ulaştırmak Yapıştırmak * Tecvidde: Harf okunduğu zaman dilin üst damağa yapışmasına denir Bu sıfatın harfleri Sad, dad, tı, zı´dır İsimlerine müdbaka denir (Bak: İtbak)
İDBAR Geriye gitmek Geri dönmek * İşlerin ters gitmesi * Talihsizlik * Bir gezegenin diğer oniki burcun tertibine zıt olarak hareketi (Asıl tertibe göre gitmesine de ikbal denir )
İDBİSAS Ne kırmızı, ne siyah olmak * Ot bitmek
İDCAN (İdcican) Gökyüzü yağmur bulutlarıyla örtülme * Hava çok sisli ve dumanlı olma
İDD Büyük, acib şey * Belâ, dâhiye * Yalan
İDDE Müddet Zaman Vakit * Küfüv Hemta Arkadaş
İDDET Bekleme müddeti * Sayılmış Madud * Cemaat * Hıfz * Fık: Kocasından ayrılan kadının, başkası ile evlenebilmesi için, üç defa hayız görüp temiz oluncaya kadar geçen zaman (Kocasından boşanırsa 100 gün, kocası ölürse 130 gün )
İDDET-İ EŞHÜR Ay hesabıyla iddet beklemek Boşanma tarihinden itibaren hür ise üç ay, cariye ise birbuçuk ay bekler
İDDET-İ HAML Fık: Çocuk doğurmakla biten iddet Kocası ölen veya boşanan gebe kadının, çocuğun doğmasını beklemesi demektir
İDDET-İ HAYZ (Bak: Hayz)
İDDET-İ VEFAT Fık: Ölüm neticesinde icab eden iddet Kocası ölen kadın hür ise 130 gün, cariye ise 65 gün iddet bekler
İDDİA Bir şeyin müsbet veya menfiliğini ısrarla söylemek İleri sürülen fikir Dâva etmek Israr etmek İnat etmek Haklı veya haksız bir dâvaya kalkışmak (Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinatta dâva-yı halk ve iddiâ-yı icad edemez Zira her şey, her şeyle bağlıdır M )
İDDİAEN İddia ederek Doğru olduğunu söyleyerek
İDDİAÎ İddia ile alâkalı Şahitsiz, delilsiz ve boş söz
İDDİAİYYAT (İddiaî C ) İddia ile ilgili Şahidi olmayan sözler
İDDİAM (Diam dan) Payanda dayamak
İDDİANAME Müddei umuminin (savcının), iddialarını topladığı ve soruşturma sonunda mahkemede okuduğu yazı (Ceza işlerinde hazırlık tahkikatının neticesi, davasının açılması için kâfi olduğu anlaşılırsa savcı bu dâvayı, ya ilk tahkikatın açılması hakkında sorgu hakimine bir talepname veya doğrudan doğruya mahkemeye bir iddianame vermek suretiyle açar Savcının bu suretle davayı açtığını bildiren yazısına iddianame denir (O T D S )
İDDİFA´ Isınma, ısıtma
İDDİFA-YI M´ Suyun ısınması
İDDİFAN Kölenin, efendisinin yanından kaçması
İDDİHAL Girme, duhul etme, dahil olma
İDDİHAN (Dühn den) Güzel kokular sürünme
İDDİHAR Biriktirmek, toplamak, yığmak * Kıtlık zamanında yüksek fiatla satmak üzere zahire toplayıp saklama
İDDİLAC Gecenin geç vaktinde gitmek
İDDİMAC Bir şeyin içine girmek Bir yere girip gizlenmek
İDDİRA´ Anlama, derketme, kavrama, fehmetme * Hile ile aldatma * (Kadın) saçını tarayıp salıverme
İDDİRAK Akıl etme, idrak etme, anlama, fehmetme * Bir yere toplanmak * Birbirine yetişmek
İDDİSAR Zengin olma, çok mal mülk sahibi olma Bir şeye bürünme
İDDİYAN Borçlanma, borca girme
İDEAL Fr Fikre ve düşünceye ait Tasavvuri, hayali * Mefkûre Emel Gaye Hayalde tasavvur edilen kemal Fevkalâde, mükemmel kimse veya şey (Bak: Ülkü)
İDEALİST Fr İdeal ve mefkûre sahibi * İdealizm felsefesine bağlı kimse
İDEALİZM Fr Bilgide temel olarak düşünceyi alan ve eşyanın müstakil mevcudiyetlerini inkâr edip fikren mevcudiyetlerini kabul eden yanlış bir felsefe doktrini
İDEOLOJİ Fr İnsanların düşünce ve hareketlerine muayyen bir istikamet vererek, siyasî veya ictimaî bir doktrin meydana getirmek isteyen fikir sistemi
İDFA´ Soğuktan sakınıp giyinmek * Isıtmak
İDFAN Gömme Defnetme
ÎDGÂH (Îdgeh) f Bayram yeri
İDGAM Gizlemek * Bir şeyi bir yere koymak * Tecvidde: Aynı cinsten olan harfleri birbirine katarak iki def´a okumak Şeddeli okumak veya yazılmak (Genizden gelen sese gunne dendiği gibi, harfleri şiddetli okumağa idgam deniyor Konuşurken küçük dil genize çekilerek çıkan ses gunnedir Gunnenin, bazı kimselerce harf sayılması mecazdır Çünkü idgâm ikiye ayrılır Gunnesiz idgam ki; tenvin veya sâkin nun, lâm ve râ harflerine idgam olunursa gunnesiz okunur ( $ Mirrabbi $Milledünhü gibi)Gunneli idgam: Tenvin veya sakin nun (Ya, mim, nun, vav) harflerinden birine idgam olunursa gunne ile okunur (Vav ile yâ) ya idgam edilirse gunne yarım olur )
İDHAC Silah takınmak
İDHAD İptal etmek, hükümsüz bırakmak
İDHAL Dâhil etmek İçine almak Sokmak
İDHALÂT (İdhal C ) Memleket haricinden eşya ve mal getirmek
İDHAN (Duhân dan) Tütme Yanarak dumanı çıkma
İDHAR Hakir görme, tahkir etme, aşağılatma, hor görme
İDHAŞ Korkutma, dehşet verme, dehşetlendirme
İDHİMAM Siyah olmak * Ekinin susuzluktan dolayı siyah görünmesi
ÎDÎ Bayramla alâkalı
İDİL Fr Kır hayatını mevzu yapan nazım veya nesir yazı
ÎDİYYE Bayramlık * Divan Edebiyatı şairlerinin bayram vesilesiyle büyüklerin medhine dair yazdıkları kasideler * Bayram kutlaması
İDKAK (Dekik den) Ezme, ufaltma, küçültme
İDLA´ Delil gösterme * Kovayı suya sarkıtmak
İDLA´ İhraç etmek, çıkarmak
İDLAC Gecenin ilk saatlerinden geç vakte kadar gitmek
İDLAL Naz etmek * Çok nazlanmak
İDLAL (Bak: Idlal)
İDLİHAM Galip olmak * İhâta edip kaplamak
İDLİ´MAM Kararmak
İDLİVLA´ Evmek, acele
İDMA´ Kan alma * Kanatma
İDMAC Bir şeyi bir şeyin içine koymak * Sıkıştırmak
İDMAG Bir şeye muhtaç ve muztar eylemek
İDMAN Alıştırmak Bir şeyde meleke kazanmak için tekrar tekrar hareket yapmak * Beden terbiyesi Jimnastik
İDMAN-I BEDEN Beden idmanı, jimnastik
İDNA´ Yakın etmek, yaklaştırmak
İDRA Def etmek * Bildirmek Bildirilmek
İDRAB (Darb dan) Rüc´u etmek, vaz geçmek Bir şeyi yapmaktan yüz çevirmek Mukim olmak * Bir kimse üzerine kırağı yağmak * Sıcak yel eserek yerdeki suyu kurutmak * Ekmeğin pişmesi (Kamus´tan alınmıştır )
İDRAC Dercetmek Dürmek * Bir yazıyı bir yere koydurmak
İDRAK Anlayış Kavrayış Akıl erdirmek Fehim Yetiştirmek (Maalesef insanlar teâvün sırrını idrak edememişler, hiç olmazsa taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar! İ İ )
İDRAK-İ DAKİK İnce idrak
İDRAK-İ MAÂLÎ Büyük mes´eleleri ve sırları kavramak, akıl erdirmek
İDRAKAT (İdrak C ) Anlayışlar, kavrayışlar, idrak etmeler
İDRAR Sidik Bevl * Çokça akıtmak * Devamlı vermek
İDRARAT (Derr C ) Gelirler Vâridat Tahsilat
İDRİHMAM İhtiyarlıktan dolayı zayıflayıp iş yapamamak
İDRİK Dağlarda çok olan bir yemiş
İDRİMAC Bir yere girip gizlenmek
İDRİS (A S ) Hz Adem´in (A S ) evlâdlarından ve Kur´anda ismi zikredilen, ilk yazı yazan, terzilik yapan peygamber (A S ) (Bak: Meratib-i hayat)
|