Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat İ-İ Harfi
I-İ Harfi
İNZA´ Çekip çıkarmak * Soyunmak * Zorla çekip çıkarmak * Feragat
İNZAC İyice pişirip kıvamını buldurma
İNZAL (Nüzul dan) İndirme İndirilme Nüzul ettirme * Tenasül âletinden meninin çıkması
İNZAL-İ KÜTÜB Cenab-ı Hakk´ın vahiy ile peygamberlere kitab göndermesi
İNZAR (Nazar dan) Te´hir etme, geciktirme İmhal
İNZAR (C : İnzârât) (Nezr den) Neticenin kötü olacağını bildirerek fenalıktan sakındırmak Azab ve ceza va´detmek
İNZARAT (İnzar C ) İhtarlar, tenbihler
İNZILAM Zâlimin zulmüne boyun eğme
İNZIMAM (Zamm dan) Bir birine ilâve olunmak, katılmak Yapışmak Birbiri ile alâkalı oluş
İNZİAC Yerinden koparma, sökülme * Tas: Allah´a tam teveccüh ederek dünyevî emelleri bırakmak
İNZİBAT Asayiş, düzen ve rahatlık Umumi emniyetin iyi ve yolunda olması * Sağlamlaşmak * Polis vazifesini gören asker, ordu mensubu
İNZİBATÎ Emniyet ve asâyişe dair İnzibata müteallik İnzibatla alâkalı
İNZİCAR Çekilmek, vazgeçmek
İNZİMAM Bağlanma * Yular ile bağlanma
İNZİMAM (Bak: İnzımam)
İNZİVA Feragat edip bir tarafa çekilmek Bir işe karışmamak Dünya işlerini bırakmak Süfli ve hevesi işleri bırakıp ilm-i Kur´an ve imanla, ibadet ve taatla, Kur´ân ve imana hizmetle vakit geçirmek
İNZİVA-GERDE f İnzivaya çekilen
İPLİKHANE Eskiden suç işlemiş kimselerin hapsedilip çalıştırıldıkları yere verilen addır * Gemilere lüzumlu halatlarla yelken bezini yapan eski bir deniz müessesenin adı idi
İPNOTİZMA (Fr: Hypnotisme) Telkin ile kabiliyetli bir kimsenin üzerinde, söz ve bakış ile elde edilen bir çeşit uyku hâli * Uyuşukluk İradesizlik hâli ve bu hâle ait vaziyetler
İPOTEK Fr Bir borcun ödeneceği zamana kadar borçlunun alacaklıya vermiş olduğu değerli şey Rehin
İP PARASI Mc: Belâyı savmak için verilen şey
İPTİDA (Bak: İbtida)
İPUCU Mc: Emare, işaret, alâmet, delil, vesika
İRA Bağış yapma, iyilikte bulunma * Çakmaktan ateş çıkarma Parlama
İ´RA Çıplak bırakma, soyma
İR´Â Otlatma
İR´Â-Yİ AGNAM Koyunları otlatma
İ´RAB Düzgün konuşmak ve hakikatı açıklamak * Gr: Kelime ve fiillerin sonunda bulunan harf veya harekelerin değişmesi ve bu değişikliği ve sebeblerini öğreten ilim
İRABE Şüphelendirme, şüpheye düşürme
İRABET Akıl, anlayış, kavrayış
İRAD Varid kılmak Getirmek Söylemek * Gelir Kazanç Bir mal veya mülkün getirdiği kazanç
İRAD-I KELÂM Söz irad etme, söz söyleme
İRAD-I MESEL Edb: Bir fikri isbat için misal getirme Buna İrsal-i mesel de denir
İRAD-I NUTK Nutuk iradetme Nutuk söyleme
İRAD Ü MASRAF Gelir ve gider
İR´AD Tehdid etmek, korkutmak Muztarib etmek * Kılıç parlatmak * Kadın yüzünü kendisi açmak
İRADAT (İrade C ) İstemeler, buyruklar, iradeler, emirler, fermanlar
İRADE İstek, arzu Dilemek Emir Ferman * Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç (İrade, ihtiyardan daha geniştir, umumidir İhtiyar, taraflardan birini diğerine tafdil ile beraber tercihtir İrade; yalnız tercihtir Mütekellimler bazan iradeyi ihtiyar mânasında kullanmışlardır İradenin zıddı kerâhet; ihtiyarın zıddı icâb ve ıztırardır İrade, hakikatte dâima ma´duma taalluk eder Çünkü, bir emrin husûl ve vücudu için o, tahsis ve takdir eder ) * Fık: Cenab-ı Hak irade sıfatı ile muttasıftır ve iradesi ezelîdir Yaratacağı şeyleri bu irade sıfatı ile kendi hikmeti ile birer veche tahsis buyurur ve onun irade buyurduğu mutlak olur (Âdetullah üzerine irade-i külliye-i İlâhiye, abdin irade-i cüz´iyesine bakar Yani, bunun bir fiile taallukundan sonra o taalluk eder Öyle ise cebir yoktur İ İ ) (Bak: Vicdan)
İRADE-İ ALİYE Tar: Sadrazam tarafından verilen emir Bu emir yazılı olduğu gibi, şifâhi de olurdu Yazılı olana "iş´arat-ı âliye" de denilirdi
İRADE-İ CÜZ´İYYE Allah tarafından insanın kendi salâhiyetinde bıraktığı istek, arzu İnsanın herhangi bir tarafa meyletme kuvveti ve isteği Az ve zayıf irade
İRADE-İ İLÂHİYE Külli irade Allah´ın emri ve isteği
İRADE-İ KÜLLİYE Külli irade Allah´ın her şeye şâmil olan emri ve iradesi
İRADE-İ SENİYYE Padişahın, bir işin yapılması veya yapılmaması hakkında verdiği emir İrade eskiden şifahî, yani ağızdan emir vermek, yahut kendi el yazısı ile yazmak suretiyle verilirdi Sonradan iradeler mabeyn baş kâtibinin imzasını taşıyan yazılı kâğıtla bildirilmeğe başlamıştır * Çok yüksek ve mühim yerden gelen emir
İRADE-İ ŞÂHANE Padişahın emri, fermanı, buyruğu
İRADE-İ ZÂTİYE Bir adamın kendi arzu ve isteği
İRADET İrade, istek, dileme * Gönül isteği
İRADÎ İrade ile alâkalı, iradeye dâir
İRAE Göstermek, göstererek öğretmek * Göz önüne koymak * Gösteriş
İRAE-İ TARİK Yol gösterme Kılavuzluk etme
İRAGA İsteme, irade etme
İRAHE (Rahat dan) Rahatlandırma, rahat ettirme
İRAKA Dökmek, akıtmak
İRAKA-İ DEM Kan akıtmak İnsan öldürmek
İRAN Tabut * Neşeli ve mesrur olma
İRAN Fars memleketi
İRAS Sebeb olmak, vermek Vâris kılmak, miras bırakmak, miras yemek * Gerekmek
İRAS-I FÜTUR Bıkkınlık verme
İR´AS Çekerek sarsma
İR´AS Titretme
İRAS (Ağaç) yapraklanma * Yosun olma
İRAT Tehlikeye, vartaya düşürmek
İ´RAZ Yüz çevirmek Başka tarafa dönmek İctinab, çekinmek
İRAZA Kandırmak, kandırılmak Râzı etmek
İRB (İreb) Akıl Zihin, zekâ * Akıllılık
İRBA´ (Ribâ dan) Çoğaltma, artırma, fazlalaştırma * Faize verip artırma (Haramdır)
İRBAB Bir yerde mukim olma Bir mevkide devamlı olarak kalma
İRBAH (Ribh den) Fayda ve kazanç elde etme * Fâize para verme
İRBAŞ Ağacın yeşillenip yapraklanması
İRBE Akıllılık, zekâ * Hile, oyun
İRBİYAN Teke, istakoz gibi deniz hayvanları
İRCA´ Geri çevirmek, geri döndürmek * Alışverişi faydalı kılmak * Musibet vaktinde Allah´a sığındığını âyet okuyarak ifade etmek
İRCA-İ İNAN Atın dizginini çevirme, başka tarafa yöneltme
İRCA-İ KELÂM Sözü yine maksada çevirme ve getirme
İRCA-İ NAZAR Bakışı gerilere çevirme, mâziye bakma
İRCA Sonraya bırakmak * Kuyuya kenar yapmak
İRCAF (Bak: Recefe)
İRCAL Birini yayan olarak yürütme
İRDA´ Meme vermek, süt emzirmek (Bak: İrza´)
İRDA´ Helâk etme, aşağı düşürme
İRDAF Ardısıra yürütme, yürütülme
İRDAFEN Ardısıra yürüterek
İREB (Bak: İrb)
İREM (Bak: Irem, Şeddâd)
İREM Kurşun veya ok atılan nişan tahtası
İREN Alt dudak
İRFAD Yardım etme, bağışta bulunma Hediye verme
İRFAH Refaha ulaştırma, rahata kavuşturma
İRFAK Fayda vermek, işe yaramak Kolaylık ve mülâyemetle tutmak
İRFAL Elleri sallıyarak yürüme * Eteği sarkıtma
İRFAN Bilmek, anlayış, tecrübe ve zekâdan ileri gelen zihnî kemal * İkrar * Mücazat * Fık: Esrar-ı İlâhiyeye, iman ve Kur´an hakikatlarına vukufiyet (İlim ile irfan ve ma´rifet arasında fark vardır: İlim, vech-i küllî ile, yani her vechesiyle bilmektir İrfan ve marifet ise; vech-i cüz´î ile bilmektir Bu cihetle Cenab-ı Hakk´a irfan ve marifet isnad olunmaz Fıtrî istidat eseri olarak inceleyerek tefekkür edip bilmektir Buna "İlm-i Ledün" ve İlm-i Rabbanî" de denir ) (Bak: Ârif)
İRFAŞ Yeme içme ile uğraşma * Bir yerde daimi oturma
İRFİTAT Ufak ufak yapma, ufalama
İRGAB Rağbet ettirme
İRGAF Hırsla bakma * Hızlı yürüme
İRGAM Aşağılatma Hor, hakir kılma * Burunu kırma * Yere sürtme * Galip olma * Kahretme
İRGAN Bir işi kolaylaştırma
İRGANDİ Yerinde oynama, sallanma, kımıldama
İRHA Tatlılıkla ve kibarca hareket etme, yumuşak davranma, tatlı muâmele etme
İRHA´ Gevşetme, aşağı salıverme ve sarkıtma Koyverme, salıverme * Dilmek, dilim dilim etmek
İRHA-İ İMAME "Sarığı gevşetme" Kaygısız, endişesiz olma
İRHA-İ İNAN Dizginleri salıverme * İşine devam etme
İRHA-İ LİSAN Ağzına geleni söyleme
İRHAB Bollanma, bol olma Genişleme
İRHAB Korkutma veya korkutulma * Kaçırma
İRHAF Bileme Keskinleştirme
İRHAF Hamuru gevşek ve sulu tutma
İRHAK Sıkıntı ve eziyet etme * Zorlama, sıkma
İRHAN Rehin koyma veya konulma
İRHAS Fiat indirmek, ucuzlatmak
İRHAS Hayırlı işler yapmak * Israr etmek * Duvar yapmak * Sağlam şey
İRHASAT Hayırlı işlerle uğraşmak * Sağlam şey * Ist: Peygamberimiz Hz Muhammed´in (A S M ) nübüvvetinden evvel zuhur eden hârikulâde haller ki, bunlar peygamberliğine delil teşkil eden hâdiselerdendir
İRHEM YAREB Tıb: Bağırsak tıkanması veya dolanması
İRİN (Bak: Cerahat)
İRİS yun Gözümüzün saydam tabakasının arkasında olup, deliği, ışığın az veya çok miktarda olmasına göre genişleyip büzülen tabaka Kuzahiye İRK´ : Geciktirme * İftira etme
İRKA´ Akan kan veya göz yaşını silme, dindirme
İRKAB Huk: Öldükten sonra kanunî mirasçılarından başka bir kimseye de miras bırakma
İRKÂB (Rükûb dan) Bindirme * Binilecek hayvan verme * Araba veya gemi gibi bir vasıtaya bindirme
İRKÂBEN Bindirerek, irkâb suretiyle
İRKAD Uyutma veya uyutulma
İRKÂH İnanma, itimad etme, güvenme * Sığındırma, dayandırma
İRKAK Köle edinme Cariye veya köle satın alma * İnciltme
İRKAL Hızlı yürüme
İRKAN Kına yakma, kına sürme * Safran ağacı, kızılağaç * Tıb: Sarılık hastalığı
İRKAS Oynatma, raksettirmek
İRMA´ Atma, fırlatma
İRMAD Fakir düşme Sefil olma * Göz ağartma
İRMAN f Arzu, taleb, istek * Dalkavuk * Nedâmet, pişmanlık * Dâvet edilmeden bir yere giden kimse
İRMEGAN f Saadet İkbal, mutluluk, uğurluluk * Terbiye eden, mürebbi
İRMİK Buğday gibi hububatdan elde edilen ve helva, çorba yapımında kullanılan iri taneli un
İRS Karı ile kocadan her biri (Bak: Irs)
İRS Vefat eden kimsenin vâsi olup malını almak * Ölen yakın akrabadan kalan mal, miras, mülk * Bir şeyin artığı Fâsıla nişanları
İRSA´ Mızrak gibi sivri bir şeyle dürtme
İRSA´ Sağlamlaştırma, sâbit kılma * Geminin demir atması * Pâyidar olmak
İRSA´ Yerinden ayrılmama Mukim olma
İRSAD Gözetlemek * Hâzır ve âmâde eylemek * Mükâfat vermek * Edb: Secili ve kâfiyeli bir cümlede ses uyumundaki ana sesi önce tanıtıp, ondan sonra gelecek kelimeyi tanıtma sanatıdır Meselâ:Elemin Kays´a kıyas etme din-i mahzunun, Yok idi aklı ne derdi var idi Mecnunun (Baki)Birinci mısrada "Kays" isminin geçmesi, ikinci mısrada ise "Yok idi aklı, ne derdi var idi " denmesi sözün sonunun "Mecnun" olacağını hemen akla getirmektedir
İRSAH Yerinde tutma, durdurma Bir şeyi sağlamlaştırma
İRSAL (Resul den) Göndermek, gönderilmek, yollamak * Havale kılma * Salıvermek Kendi haline koymak * Sürü sahibi olmak * Elçi gönderme
İRSAL-İ LİHYE Salak bırakma
İRSAL-İ MESEL Konuşurken meşhur hikmetli sözleri kullanmak "Hakir olduysa millet, şanına noksan gelir sanmaYere düşmekle cevher sâkıt olmaz kadr ü kıymetten ""Muini zâlimin dünyada erbab-ı denâettir Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insâfa hizmetten "(Namık Kemal)
İRSAL-İ RÜSÜL Cenab-ı Hakk´ın insanlara her hususta ve hususen Allah´a itaatte rehber olacak peygamberler göndermesi
İRSALAT (İrsal C ) Göndermeler Gönderilen şeyler
İRSALİYE Makbuz * Her hangi bir yere gönderilen eşya veya malların listesi
İRSAN Muhkem ve sağlam kılma, rasanet verme
İRSAS Eskitme, yıpratma Eskitilme, yıpratılma
İRSAS-I LİBAS Elbisenin yıpranması, eskitilmesi
İRSEN Miras olarak, anadan, babadan geçmek yolu ile
İRSÎ Miras ile alâkalı, irse âit ve müteallik
İRSİYET Verâset Aile ve soydan geçen benzerlik
İRŞA´ Rüşvet verme
İRŞAD Doğru yolu göstermek Akli ve kalbi, mukni ve te´sirli eserler veya sözlerle gafletten uyandırıp hidâyet yolunu göstermek Cadde-i kürba-yı Kur´aniye yolunda selâmetle devam ettirmek Allah´a ibadet ve itaata kavuşturmak Veli bir zâtın, bir kimsenin hidâyete ermesine vesile olması * Ist: Hak ve hakikatı arayan kimselere bir mürşid-i ekmelin Kur´ânî ve İslâmî eserleriyle veya sözüyle Sırat-ı Müstakim olan İslâmiyet yolunu tanıtması ve tarif etmesi İmanı kuvvetlendiren ve inkişaf ettiren tahkikî ve yakînî delillerle hak ve hakikatı talim ve tedris etmesi (Bak: Mürşid)
İRŞADAT (İrşad C ) İrşadlar Hak ve hakikatı ve doğru yolu bildirmeler İkazlar (Bak: İrşad)
İRŞAF Suyu yavaş yavaş ve yudum yudum içme
İRŞAK Bir şeye dik bakma Dosdoğru etme
İRTA´ Zoraki ve istemeyerek gülme
İRTA´ Otlatma veya otlatılma
İRTAB Dikme veya dikilme
İRTAC Bir kimsenin sözünü kesme, konuşturmama * Devamlı yağmur ve kar yağma * Kapıyı örtme, kapama * Kıtlık her tarafa yayılma
İRTAM Hatırlamak için parmağa iplik bağlama
İRTAT Tenbellik etme Yerinden kımıldamama
İRTECEK f Şimşek, berk
İRTİA´ (Ra´y den) Otlatma
İRTİA´ Düşünmek, istikbali düşünme
İRTİAB (Ru´b dan) Ürkme, korkma
İRTİAD (Ra´d ve Ri´d den) Iztırablı ve sıkıntılı olmak * Deprenme Titreme
İRTİAF İleri geçme, ilerleme
İRTİAS Küpe takma
İRTİAS Silkinme, sıçrama, deprenme
İRTİAŞ Ra´şeye tutulma, titreme, sarsılma
İRTİAŞ-I MEST Sarhoş ve baygın titreyiş
İRTİBA´ Bahar mevsiminde güzel bir yerde oturma
İRTİBAB Kokulu şeyler yapma * Bir çocuğu büluğ çağına varıncaya kadar besleme
İRTİBAH Yükselme, yükseğe çıkma
İRTİBAK Karışık ve çapraşık bir işe girişme * Karaca, geyik gibi hayvanların tuzağa düşmeleri * Bir kazâya uğrama
İRTİBAK Çamura batma * Dolanbaçlı konuşma * Karışma * Bir işi aksi veya ters gitme
İRTİBAL Bir malı çoğaltma Bereketlendirme
İRTİBAS Dağılma
İRTİBAS Perişan ve zor durumda kalma * Pek karışık ve sıkışık olma
İRTİBAT Bağlanmak, raptedilmek Muhabbet, dostluk ve alâkadarlık * Düşmana karşı cenk için hudutta at sahibi olmak
İRTİCA Ummak, ümidetmek, rica etmek
İRTİCA Geri dönmek Ric´at etmek Eski hayat tarzına dönmek (İşte Kur´an´ın bu gibi kudsi kanun-u esasisine irtica namını veren bedbahtlar, vahşet ve bedeviliğin dehşetli bir kanun-u esasisi olarak kabul ettikleri şimdiki öylelerinin siyasetinin bir nokta-i istinadı şudur ki: "Cemaatin selâmeti için fert feda edilir Vatanın selâmeti için eşhasın hukuku nazara alınmaz Devletin siyasetinin selâmeti için cüz´i zulümler nazara alınmaz" diye bir tek câni yüzünden bir köyü mahvetmekle bin mâsumun hakkını nazara almaz Bir tek câninin yüzünden bin adamın kılınçdan geçmesini caiz görür Bir adamın yaralanması ile binler mâsumu sıkıntıya verdirir Ve ikiyüz adamı kurşuna dizilmesini o bahane ile nazara almaz Birinci Harb-i Umumî´de üç bin adamın câniyane siyaset hatalariyle otuz milyon biçâre nev´-i beşer aynı harpde mahvedildiği gibi, binler misaller var İşte bu vahşiyâne irticaın bu dehşetli zulümlerine karşı gelen Kur´an şakirdlerinin Kur´anın yüzer kanun-u esasîsinden $ âyetinin ders verdiği kanun-u esasisi ile adâlet-i hakikiyeyi ve ittihadı ve uhuvveti te´min etmeğe çalışan ehl-i iman fedakârlarına "mürteci" namını verip onları müttehem etmek, mel´un Yezid´in zulmünü, adalet-i Ömeriyeye tercih etmek misillü en vahşi ve zâlimane bir engizisyon kanununu, beşerin en yüksek terakkiyatına ve adaletine medar olan Kur´an´ın mezkûr kanun-u esasisine tercih etmek hükmündedir Emirdağ L ) (Bak: Medeniyet, Mürteci´)
İRTİCAC Çalkanmak Heyecana gelme * Sarsıntı Muztaribane hareket etmek
İRTİCAC-I DERYÂ Denizin kabarması, dalgalanması
İRTİCAF (Recfe den) Sarsma, sarsıntı, çalkalama Tahrik
İRTİCAÎ (İrticaiye) İrtica ile alâkalı
İRTİCAL(EN) Hazır cevaplılık Düşünmeden ve birdenbire açıkça güzel söz veya şiir söylemek
İRTİCALİYYAT Düşünmeden, içinden doğarak söylenen sözler
İRTİCAM Birşey üstüste katlanma
İRTİCAN Adamın işi gücü bozulma
İRTİCAS Gök gürleme * Top bürünme
İRTİCAZ Kısaltma, ihtisâr
İRTİDA´ Süt emmek
İRTİDA (Ridâ dan) Örtünme, bürünme
İRTİDA´ Dinin yasak ettiği şeyleri yapmama, geri durma
İRTİDAD Din değiştirmekle mürted olmak İslâmiyetten çıkarak dinsiz olmak * Geri dönmek (Bak: Mürted)
İRTİDAF (Redif den) Ardından gitme, ardına düşme, peşinden koşma
İRTİFA´ Yükseklik * Yukarı kalkmak Kaldırmak Terakki
İRTİFA ALMAK Öğle vakti, güneşin yüksekliğini ölçerek zamanı belirlemek * Yükselmek
İRTİFAD Kazanma, kesbetme, kazanıp kâr etme
İRTİFAEN Yükseklikçe, yükseklik bakımından
İRTİFAK Bir yere dayanma * (Kap) dolma * İhtiyaç duyma * Arkadaşlık etme * Tıb: İki kemiğin hareketsiz kalmak üzere mafsallanması
İRTİFAS Fiatların yükselmesi, pahalılık
İRTİGAB (Rağbet den) Heveslendirme, isteklendirme, rağbet ettirme
İRTİHA´ Katılma, karışma
İRTİHAL Bir yerden başka yere göçmek, gitmek Nakl-i mekân etmek * Ölmek
İRTİHAL-İ DÂR-I BEKÂ Dâr-ı bekaya göçme Ölme
İRTİHAN (Rehn den) Bir şeyi rehin olarak alma veya alınma
İRTİHAS Ucuz saymak veya sayılmak
İRTİHAŞ Rahatsız olma, huzuru kaçma Sıkıntı ve ıztırâb içinde bulunma
İRTİHAZ Rezil rüsvay olma Kepaze olma İRTİKA´ : Yükselme, yukarı çıkma * Daha yüksek yerlere ve mevkilere erişme Yüksek derecelere ulaşma
İRTİK´ Güvenme, dayanma
İRTİKÂB Bir işe girişmek * Kötü bir iş işlemek Rüşvet almak gibi çirkin bir şey yapmak * Bir makamı âlet ederek, hakkı olmayan para veya malı hile ile almak
İRTİKAB Bekleme, gözleme * Ümit etme, umma
İRTİKAK Söz gücü olan kimsenin, söz söylemekten âciz kalması
İRTİKAM Yığılma, üst üste birikme
İRTİKAS Baş aşağı olmak * Bir hâdiseye yakalanmak
İRTİKAŞ Harpte askerlerin birbirine karışması
İRTİKAZ Çocuğun, ana karnında kımıldaması * Çalkanıp durma * Acı çekme, ıztırâb duyma
İRTİKAZ (Rekz den) Dikilme * Bağlanma * Tıb: Nabız atma
İRTİMA´ Birbirine atışma
İRTİMAS Suya dalma, dalıp gitme Dalgıçlık
İRTİMAZ Iztırab ve acı içinde kıvranma * Remzetme
İRTİMAZ Yerinden kaldırıp sıçratma * Birini koruma, himâye etme
İRTİSA´ Dişler sık olma * İki şey, birbirine bitişik olma * Taneleri, iki taş arasında döğüp parçalama
İRTİSAD İstif etme Birbiri üstüne düzgün bir şekilde yerleştirme
İRTİSAM Resmedilmek, resmi çıkmak, resimli ve nişanlı olmak * Emrolunan şeye imtisâl etmek * Cenâb-ı Hakkı tekbir ve O´na ilticâ etmek
İRTİSAS Yayılma, meşhur olma, şüyu bulma, şâyi olma
İRTİŞA´ Rüşvetçilik Rüşvet almak
İRTİŞAF Emerek ve azar azar içme * Tıb: Vücudun her hangi bir yerinde toplanan suyun, dışarı atılması
İRTİŞAH (Reşha dan) Sızma, terleme
İRTİTAC Konuşurken kekelemeye başlama, dili tutulma
İRTİVA´ Suya içerek kanma * Tıb: Vücuttaki organ ve eklemlerin kuvvetlenip kalınlaşması
İRTİVAH Nöbetle çalışma
İRTİYA´ Ürkme, korkma
İRTİYAB Duraklama, şüphelenme, tereddüt
İRTİYAD Bir kimseden bir şey isteme
İRTİYAH (Rîh den) Genişleme, ferahlama, feraha erme * Rüzgârlanıp rahatlama
İRTİYAZ Riyâzet yapma, nefsine eziyet etme
İRTİZA´ Bir şey eksilme, ziyân görme
İRTİZA´ (Rızâ dan) Memeden süt emme
İRTİZA-İ SABİ Çocuğun süt emmesi
İRTİZA´ (Rıza dan) Razı olma, rıza gösterme, uygun ve münasib bulma Kabul etme * Beğenme, seçme
İRTİZAH Biraz bahşiş alma * Özür dileme
İRTİZAK (Rızk dan) Rızık alma, rızıklanma
İRVA Bolca sulamak Suya kandırmak * Birisine hadis veya şiir rivayet ettirmek
İRVA VE İSKA Sulama, suya kandırma
İRZA Bir kimseyi râzı etmek, gönlünü yapmak, kandırmak
İRZA-Yİ TARAFEYN İki tarafı anlaştırma, râzı etme
İRZA´ Meme vermek, süt emzirmek veya emzirilmek
İRZA Çayırlık Otluk yer
İRZAK Rızıklandırmak, maddi veya mânevi ihtiyacını vermek
İRZİZ Dik ses * Titreme * Dolu tânesi
|