Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi

Eski 11-04-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi



M Harfi

MÜANESE Dostane görmek, görüşmek Karşılıklı ünsiyet etmek
MÜBAADE(T) (Bu´d dan) Birbirini sevmeyip uzak ve soğuk durma Nefret etme * İki kişi birbirinden uzaklaşma
MÜBAALE Cilveleşme, oynaşma (karı-koca arasında)
MÜBADAT Düşmanca davranış, saldırganlık * Meydana çıkarma
MÜBADELE Değişme Bir şeyin başka bir şeyle değiştirilmesi Trampa
MÜBADERE Bir işe hemen girişme, başlama
MÜBADÎ Ortaya koyan, meydana çıkaran
MÜBADİL Mübâdele olunmuş Başkasının yerine getirilmiş, bir şeye bedel tutulmuş
MÜBADİR Bir işe hemen girişen
MÜBAGAME Tatlı dillilik
MÜBAGAT Kanunsuz evlenme
MÜBAGATE Ansızın üzerine saldırma, sataşma
MÜBAGAZE (Bugz dan) Kin besleme Adavet etme Düşmanlık yapma
MÜBAGBAG Çok hızlı, seri ve acûl
MÜBAGÎ İsyan etme Ayaklanma Bâgi olma
MÜBAH (Bak: Mubah)
MÜBAHASAT (Mübâhese C) Mübâheseler Bir şeye dâir iki veya daha fazla kimsenin kendi aralarında yaptıkları konuşmalar* Bahse girişmeler İddiâlı ve karşılıklı konuşmalar
MÜBAHASE (Bak: Mübâhese)
MÜBAHAT Güzellik ve buna benzer hususlarda tefâhür etmek, öğünmek
MÜBAHE Yalan söylemek
MÜBAHELE Birbirinden nefret etme * Birbirine lanet okuma Beddua etme
MÜBAHESE Bir şeye dair iki veya daha çok kimse arasında olan konuşma Bir şeyin bahsini etmek Musahabe
MÜBAHİS (C: Mübahisîn) (Bahs dan) Bir mes´ele hususunda konuşanlar
MÜBAHİSÎN (Mübâhis C) Mübahisler Bir mes´ele hususunda konuşanlar
MÜBA´İD (Müba´ide) Uzaklaştıran
MÜBAKERE Bir işe sabahtan başlamak
MÜBALAGA (Mübalağa) Bir şeyi çok büyük veya çok küçük göstermek Bir şeyi olduğundan fazla veya eksik göstermek * Haddini aşmak * Edb: Bir şeyi ifade ederken ya olduğundan fazla veya olduğundan çok noksan göstermek" Habbeyi kubbe, kubbeyi habbe yapmak"
MÜBALAĞACUYÂNE f Haddini aşar dercede izah edercesine Mübâlağa yaparcasına * Mübâlağa arayan
MÜBALAĞALI İSM-İ FÂİL Gr: ( : fa´âl) ve ( : faul) gibi bazı kalıplara giren kelimelere denir Bu vezinden gelen kelimeler "mübalağa" ifade ederler "En, pek, çok" mânasına gelirler
MÜBALAGAT (Mübâlağa C) Mübâlağalar
MÜBALAT Kayırmak * Dikkat etmek İtina göstermek
MÜBALAT-KÂR f Dikkat, itina ve düşünce ile kaygılanan
MÜBAN Ayrılmış ve kesilmiş
MÜBARAT Bir kimsenin iş ortağından veya karısından, anlaşarak ayrılması
MÜBAREK İlâhi hayrın bulunduğu şey Bereketlenmiş, çoğalmış Bereketli, uğurlu Hayırlı Mes´ud * Beğenilen, kendisine kızılan ve şaşılan kimse veya şey
MÜBAREKÂT Bütün tebrike sebeb olacak ve mâşâallah dediren ve bârekâllah söyleten bütün hâletler ve san´atlar Mübarekiyet ifade eden bolluk ve İlâhî lütuflar
MÜBAREZE Sözle çekiştirme Kavga Cidal Döğüşmek
MÜBASAKA Tükürmek
MÜBASELE Savaşta hamle edip kahramanlık göstermek
MÜBAŞERET Bir işe girişmek Bir işe başlamak * Karşılaşmak * Başlamak ve devam etmek * Temas etmek, dokunmak * İnsanın derisinin, başkasının derisine dokunması
MÜBAŞİR Müjdeleyen * Mahkemede kapıcılık edip şâhid ve maznunların ismini çağırarak mahkemeye yardım eden kişi * Geçici bir vazife alarak merkezden bazı emirleri götüren, icrâ salâhiyeti olan * Müfettiş Kontrolör
MÜBATANA Bir mevzu üzerinde karşılıklı çekişme
MÜBATTIN(E) Zayıf karınlı kimse
MÜBAYAA Satın almak Pazarlıkla bir şeyin değerini verip almak
MÜBAYAAT (Mübâyaa C) (Bey´at dan) Satın almalar
MÜBAYENET Zıddıyet Ayrılık Tutmazlık Başkalık
MÜBAYENET-İ CEVHERİYYE Her nev´in cevherinin ve fıtrat-ı asliyesinin birbirinden farklı ve ayrı oluşu Cevherdeki farklılık
MÜBAYİN Farklı Başka türlü Muhalif Diğerinin zıddı Aksi
MÜBAYTIR Yarıcı, yaran
MÜBAZAA Cimâ etmek
MÜBAZELE Cömertlik, sehâvet
MÜBDİ´ Nümune ve benzeri yokken bir şeyi yeni olarak keşfeden Benzeri görülmemiş bir iş veya eser ortaya koyan * Edb: Kimsenin söylemediği yeni bir şiir veya nesir söyleyen
MÜBDİ (Bedâ dan) Herşeyi hiçten halk eden * Başlayan * Gizli sırları açıklayan
MÜBECCEL Muhterem Azizlenmiş Yüceltilen, yükseltilen Büyük saygı gösterilmiş
MÜBEDDEL (Bedel den) Değiştirilmiş, değişmiş, değişmiş Tebdil edilmiş
MÜBEDDİL Değiştiren Tebdil eden * Taklid edici olan
MÜBEHHİC Güzelleştiren
MÜBEKKÎ Ağlatıcı
MÜBELLAG Tebliğ edilen Bildirilen * Eriştirilen
MÜBELLİG Tebliğ eden Bildiren Duyuran * Büyük câmilerde imamın dediklerini tekrar eden kimse
MÜBERHEN Delilli ve bürhanlı İsbatlı Delillerle sâbit olmuş
MÜBERKAA Yüzünde perde olan kadın* Başı beyaz olan koyun
MÜBERRA Beri Müstesnâ Fenalıktan uzak kalmış Münezzeh Temiz Noksansız
MÜBERRED Soğutulmuş olan
MÜBERRER Yemini tasdik olunmuş
MÜBERRİD (Berd den) Soğutan, soğutucu* Karlık Su soğutan damacana
MÜBEŞŞER (Beşâret den) Tebşir olunmuş Kendisine müjde verilmiş İyi haberle sevindirilmiş
MÜBEŞŞİR İyi haber verip sevindiren Hayırlı haber veren Müjdeleyen
MÜBEŞŞİRAT (Mübeşşir C) Hayırlı alâmetler * Müjdeleyenler, hayırlı haber verenler
MÜBEŞŞİRÎN Müjdeciler * Müjde verenler hayırlı haber getirenler * Peygamberlerin (AS) bir vasfı * Çok müjde verici
MÜBETTEL Islanmış * Çok güzel olan
MÜBEVVEB Bab bab olmuş, bölümlere ayrılmış kitap
MÜBEVVİL (Bevl den) Sidiği çoğaltan, idrarı artıran
MÜBEYYEN Açıklanmış Beyan ve izah edilmiş
MÜBEYYEZ (Mübeyyeze) Meydana çıkarılmış, açıklanmış açıkça söylenmiş Bildiren, açıklıyan
MÜBEYYİN Açıklayan Beyan eden Meydana koyan
MÜBEYYİZ Temize çeken İlk yazılan müsvedde sahifeyi temizce tekrar yazan
MÜBEYYİZÎN (Mübeyyiz C) Müsveddeleri temize çeken kâtibler
MÜBEZZİR Müsrif, Sefih Hesabsız sarfiyat yapan Harcayan * Çok söz söyleyen Sırrı ifşâ eden
MÜBEZZİR Tohum eken âlet
MÜBEZZİRÎN (Mübezzir C) İsraf edenler Lüzumsuz harcıyanlar * Çok ve lüzumsuz konuşanlar
MÜBHEM İyice belli olmayan Mutlak âşikâr olmayan Belirsiz Gizli
MÜBHEM-ÜL MEÂL Mânâsı ve meâli anlaşılmayan
MÜBHEMAT Belirsiz olan şeyler, mübhem olan şeyler
MÜBHEMİYET Belirsizlik, anlaşılmazlık
MÜBHİC Ferah ve sürur veren Sevindiren
MUBδ (Bey´ den) Satılmış şey
MÜB´İD Uzaklaştıran, uzaklaştırıcı
MÜBÎH İzin veren, müsaade eden
MÜBÎN Açık, vâzıh, âşikâr Ayân kılan, beyan ve izah eden * Dilediğine doğru yolu gösteren * Hak ile bâtılın arasını tefrik edip, ayıran Hakkı hakkınca beyan ve izhar eden(Mübin, bâne mânasına "ebâne" den beyyin, gayet açık, parlak demek olduğundan, Kitab-ı Mübin i´cazı zâhir olan parlak kitap demek olur ki, murad Kur´andır Hakkı beyan eden demek dahi olabilirse de, makama münasib olan evvelkidir) (E T)
MÜBÎR Hunhar Zâlim Kan içen Kan dökücü
MÜ´BİZ (C: Meâbize) Mecusiler danişmendi
MÜBKÎ Ağlatıcı
MÜBLA Dağıtılmış Hezimete uğratılmış
MÜBLENDA Kuvvetli, sağlam ve dayanıklı deve
MÜBLİS Mahrum * Hasreti şiddetli olan Acele yapılması lüzumlu bulunan Elzem
MÜBREM Kaçınılmaz olan Vazgeçilmez olan Acele yapılması lüzumlu bulunan Elzem
MÜBREZ Gösterilmiş, meydana konulmuş, ibraz olunmuş
MÜBRİM (Mübrime) Zorlıyan, zorlayıcı * Mânâsız ve boş sözlerle can sıkan kimse * İki katlı yapan * Cür´et eden
MÜBRİZ (Büruz dan) Meydana çıkaran, gösteren, ibraz eden
MÜBŞER Kendisine müjde verilmiş, müjdelenmiş
MÜBŞİR Müjde veren, müjdeliyen, ibşâr eden
MÜBTA´ Satın alınmış
MÜBTEDA Baş taraf, başlangıç Baş * Gr: Cümlenin birinci kısmı Arabçada isim cümlesinde fâilin bulunduğu kısım Bu, isimden veya isim yerine geçen fiilden de olabilir
MÜBTEDA-BİH Kendisiyle başlanılan
MÜBTEDE´ Aslında yok iken yeni çıkmış olan
MÜBTEDİ´ Yeni bir şey icad eden Bedi´a çıkaran Bid´at uyduran Ehl-i bid´a (Bak: Bid´a)
MÜBTEDİ Yeni Yeni talebe İlk mekteb talebesi Yeni başlamış
MÜBTEDİYAN (Mübtedi C) Acemiler Bir işe yeni başlayanlar
MÜBTEDİYANE f İlk olarak, yeni ve acemi bir talebe gibicesine
MÜBTEGA (C: Mübtegıyyât) İstenen ve arzu edilen şey
MÜBTEGIYYAT (Mübtega C) İstenen ve arzu edilen şeyler
MÜBTEHİC (Behcet den) Sevinmiş, sevinen, mesrur, memnun
MÜBTEHİC-ÜL KALB Kalbi mesrur olan Sevinçli, memnun
MÜBTEHİL Yalvaran Dua ederek dileyen
MÜBTEİS Mahzun, hüzünlü * şikâyet edici, şikâyeti olan kimse
MÜBTEL Hükümsüz bırakılmış, bozulmuş, ibtâl olunmuş
MÜBTEL-İ HİSS Hissi ibtal olunmuş
MÜBTELA´ (Bel´ den) Yenilmiş Yutulmuş
MÜBTELÂ Dertli Hasta Başı sıkıntılı Rahatsız Belâlı Düşkün Tutkun Tutulmuş
MÜBTELÂ-Yİ AŞK Aşka tutulmuş
MÜBTELÂ-Yİ MARAZ Hastalığa tutulmuş
MÜBTELİ´ (Bel´ den) Yutan Yiyen
MÜBTENÎ (Binâ dan) Bina edilmiş, kurulmuş, kurulu * Dayanan, istinad eden, müstenid
MÜBTESİM (Tebessüm den) Gülümsiyen, tebessüm eden
MÜBTEZEL (Bezl den) Pek bol ve ucuz Değersiz * Hor kullanılan Ortaya düşmüş olan
MÜBTİ´ Ağır davranıp geciken Ağır hareket eden
MÜBTİL İptal eden Hükümsüz eden Battal edici Faydasız hale getiren * Hakkı bâtıl gören
MÜBTİL-İ HİSS Hissi iptal eden
MÜBZİ´ Kârı ve kazancı tamamen kendisine kalmak üzere birine sermaye veren
MÜC´A Ahmak adam
MÜCAA Acıkmak
MÜCA´AD (Ca´d dan) Kıvrılmış, lülelenmiş saç
MÜCAB Cevabı verilmiş olan Kabul cevabı almış olan * Duası, istediği kabul edilen
MÜCAC (MÜCÂCE) Ağızdan atılan tükrük
MÜCADEA Husumet etmek, düşman olmak
MÜCADELAT (Mücadele C) (Cedel den) Savaşmalar, mücâdeleler
MÜCADELE (Cedel den) İki kişinin bir şey üzerine çekişmesi Uğraşma Savaşma
MÜCADELE-İ MİLLİYE Milli mücadele * Kurtuluş Savaşı İstiklal Harbi (1919 - 1922)
MÜCADİL Mücadele eden, cidalleşen
MÜCADİLE SURESİ Kur´an-ı Kerim´in 58 Suresi olup Kad-semi´ ve Sure-i Zıhâr da denilmiştir
MÜCAHAFE İzdiham etmek, kalabalık yapmak * Birbirine kılıç ve bıçak çekip vuruşmak
MÜCAHEDAT (Mücahede c) Mücahedeler
MÜCAHEDE (C: Mücahedât) Cihad etme * Din düşmanına karşı koyma Çarpışma * Uğraşma Çalışma Gayret göstermeİslâmiyette mücahedenin ehemmiyeti hakkında Deylemî´den (RA) mervi Hadis-i Şerif meâli: "Allah bir kulu sevdiği vakitte onu Zât-ı Uluhiyetine hizmet etmek için seçer Onu kadınla ve evlâd ile meşgul ettirmez" Bu, bâhusus hicretin 200 senesinden sonra içindir Çünki bir de "200 senesinden sonra en hayırlınız zevce ve veledi olmamakla yükü hafif olanınızdır" Hadis-i Şerifi vardır Bu Hadis-i Şerif ile "izdivaç ediniz, çoğalınız Ben kıyamette sizin kesretinizle iftihar edeceğim" Hadis-i Şerifi arasında tenakuz yoktur Şöyle ki: Nikâhlanmayı emreden Hadis-i Şerif, şartları hâiz olanlara, nikâhtan dolayı mücahedeyi terketmeyenleredirYukarıdaki Hadis-i Şerifler ise, şartları hâiz olmayan ve dini uğrunda mücahedeyi, evlenmekten dolayı terk edenleredir" (Levami-ül Ukul Şerhi, C: 1, sh: 173) (Bak: Cihad)
MÜCAHERE (Mücaheret) Açığa vurma, belli etme, meydana çıkarma
MÜCAHERETEN Ortaya koyarak, meydana çıkararak
MÜCAHİD Cihad eden Çalışan Din için çalışan Düşmanlara karşı koyan Çarpışan * Fık: Allah (CC) yolunda gönüllü olarak cihada iştirak etmek istediği halde nefakadan, silâh ve saireden mahrum olan gazi demektir Âyet meâli: "Bizim uğrumuzda mücahede edenlere mutlaka yollarımızı gösteririz ve hiç şüphe yok ki, Allah muhsinlerle -Allah´ı görür gibi ibadet eden mücahidlerle- beraberdir (Sure : 29, âyet : 69)
MÜCAHİDANE f Mücahid bir kimseye yakışır suret ve şekilde
MÜCAHİDÎN (Mücahid C) Mücahidler Cihad edenler Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla çalışan, çarpışanlar
MÜCALEDE Harp âletleriyle vuruşma
MÜCALESE(T) (Cülus dan) Beraberce ve birlikte oturma
MÜCALİH Kışın da sağılan ve süt veren deve
MÜCALİS (Cülus dan) Birlikte ve beraberce oturan
MÜCAMEAT Cima etmek
MÜCAMELE(T) Karşılıklı olarak iyi muamelede bulunma Güzel ve hoş geçinme
MÜCAN (C: Meccân) Murdar, pis
MÜCANEBET Sakınma Çekinme İnsanlardan uzağa bir tarafa çekilme
MÜCANESET (Cins den) Bir cinsten olma, benzeme, hemcinslik
MÜCANİB Çekinen Sakınan Kaçan
MÜCANİS Aynı cinsten olan Cinsleri beraber olan
MÜCARAHA (Cerh den) Karşılıklı birbirini yaralama
MÜCARAT Yürümekte yarışma Yürümekte yarış etme
MÜCAREZE Saçma ve iyi olmıyan sözlerle lâtife yapma
MÜCARRE Bir kimsenin hakkını süründürme İşini sürüncemede bırakma
MÜCASERE(T) Cesaret, gayret göstermek Cür´et ve ikdam eylemek
MÜCASİR (Cesaret den) Cesaret eden
MÜCAVEBE(T) (Cevab dan) Birbirine cevap verme, cevaplaşma, mektuplaşma Karşılıklı cevap verme
MÜCAVEDET Bir kimseye karşı ihsan ve kerem etme
MÜCAVELE Kıtal edişmek, dövüşmek, vuruşmak
MÜCAVERET Komşuluk, yakınlık * Mescidde itikâfa çekilmek
MÜCAVEZE Haddinden ileri geçmek Normali aşmak Bir şeyin, hadd-i itidâli geçmesi * Birini suç ve günahı ile muâheze eylemeyip görmemezlik ile afv ve müsamaha eylemek
MÜCAVİR Komşu * Bir mâbed veya tekke yakınında çekilip oturan * Yurdunu terkederek zamanını Haremeyn-i Şerifeyn´de ibadetle geçiren
MÜCAZ (Cevaz dan) Câiz görülmüş, yapılabilir, uygun ve muvafık görülmüş * Diplomalı İcazet almış Kendisine icazet verilmiş
MÜCAZAT Ceza Suçlara karşı verilen karşılık * Karşılık
MÜCAZATEN Ceza olarak
MÜCAZEBE Karşılıklı birbirini çekme ve cezbetme
MÜCAZEFE Söz ile karşısındakinin hakkını örtmek, aldatmak * Fık: Tartıp ölçmeden göz kararı ile yapılan tahmini satış Götürü almak Toptan satmak
MÜCBER Zorlanılmış Zorlanılan İcbar olunmuş olan
MÜCBİR İcbar eden Zorlayan
MÜCC (MECC) Mercimek
MÜ´CE Tuzluluk
MÜCEBBEE İçi boş nesne
MÜCEBBİR Çıkıkçı
MÜCEC Eğik ve dönük
MÜCEDDA´ Burnu ve kulağı kesilmiş* Başı yanmış olan ot
MÜCEDDED Kullanılmamış Yeni Yenilenmiş
MÜCEDDEDEN Yeni baştan Yeni ve mücedded olarak
MÜCEDDİD Yenileyen Yenileyici Hadis-i sahihle bildirilen, her yüz yıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük âlim ve Peygamberin (ASM) vârisi olan zât(Ashab-ı Kütüb-ü Sitte´den İmam-ı Hâkim Müstedrek´inde ve Ebu Dâvud Kitab-ı Sünen´inde, Beyhakî Şuab-ı İman´da tahriç buyurdukları: $Yâni: "Her yüz senede Cenab-ı Hak bir müceddid-i din gönderiyor" ST)(Her asır başında hadisçe geleceği tebşir edilen dinin yüksek hâdimleri; emr-i dinde mübtedi´ değil, müttebi´dirler Yâni, kendilerinden ve yeniden bir şey ihdas etmezler, yeni ahkâm getirmezler Esasat ve ahkâm-ı diniyeye ve sünen-i Muhammediyeye (ASM) harfiyen ittiba´ yoliyle dini takvim ve tahkim ve dinin hakikat ve asliyetini izhar ve ona karıştırılmak istenilen ebatılı ref´ u ibtal ve dine vâki tecavüzleri red ve imha ve evamir-i Rabbaniyeyi ikame ve ahkâm-ı İlâhiyenin şerafet ve ulviyetini izhar ve ilân ederler Ancak tavr-ı esasîyi bozmadan ve ruh-u aslîyi rencide etmeden yeni izah tarzlariyle, zamanın fehmine uygun yeni iknâ usulleriyle ve yeni tevcihat ve tafsilât ile ifa-i vazife ederler ş)
MÜCEDDİD-İ ELF-İ SÂNİ "İkinci bin senesinin müceddidi" demek olan bu tabir, İmam-ı Rabbani Ahmed-i Farukî Hazretlerinin nâmıdır (Bak: Ahmed-i Farukî)
MÜCEDDİDANE f Müceddide yakışır surette Yenilik yapana yakışır şekilde
MÜCEDDİDÎN (Müceddid C) Müceddidler Yenilik yapanlar
MÜCEFF İçi boş, kof
MÜCEFFEF Kurutulmuş Suyu çekilmiş, nemi kalmamış, kurumuş
MÜCEFFİF Kurutucu
MÜCEHHEL (Cehl den) Bilinmez bir hâle getirilmiş
MÜCEHHELEN Bilinmiyerek, mücehhel olarak
MÜCEHHEZ Noksanları tamamlanarak hazırlanmış, lüzumu olan silâh ve sair şeylerle donanmış Cihazlanmış
MÜCEHHİZ (Cihâz dan) Gerekli cihazları hazırlayan Techiz eden, donatan
MÜCELCEL Çıngıraklı Çıngırağı olan
MÜCELCİL Gök gürlemesi olan bulut
MÜCELLA Parlak, Cilâlı Cilâlanmış
MÜCELLED Ciltlenmiş Ciltli kitab
MÜCELLEDÂT (Mücelled C) Ciltlenmiş kitaplar, ciltli kitaplar
MÜCELLEF Az bâkiyye, az miktar artık
MÜCELLEL Yağmuru her yere yağan bulut
MÜCELLÎ Açıp temizleyici * Cilâlı Cilâ veren
MÜCELLİD Ciltçi, cilt yapan, kitap ciltleyen
MÜCELLİDÎN (Mücellid C) Ciltçiler Mücellidler Kitap ciltleyenler
MÜCEMME (Mecemme) Huzur ve rahat vermek
MÜCEMMED Dondurulmuş
MÜCEMMİL Güzel yaratan Güzelleştiren (Esmâ-i İlâhiyedendir)
MÜCEMMİZ Bindiği hayvanı çok yürüten
MÜCENNAH (Cenah dan) Cenahlı, kanatlı
MÜCENNEB Devesi doğurmayan kişi
MÜCENNEBE Savaşçı asker, harpçi asker
MÜCENNED (Mücennet) Sıralanmış asker, saf bağlamış neferler
MÜCENNİBE Her nesnenin iki tarafından birisi
MÜCERDELE Parçalanmış
MÜCERREB Tecrübe olunmuş Sınanmış Denemesi yapılmış Ahvâl ve tavırları tecrübe edilmiş * Makbul
MÜCERREBÂN (Mücerreb C) Denenmiş ve tecrübe olunmuşlar Sınanmış olanlar
MÜCERREBÂT (Mücerreb C) Tecrübe olunmuş ve denenmiş şeyler
MÜCERREBÂT-I YAKÎNİYYE İyice edinilmiş tecrübeler
MÜCERRED (C: Mücerredât) Yalnız, tek * Hâlis, saf, katışıksız, karışık olmayan Tek başına * Çıplak, soyulmuş * Tek başına yaşayan, evlenmemiş, bekâr * Edb: Kur´ân yazısında noktasız harflerle yazılı mensur veya manzume Bu şekil yazıya mahzuf veya mühmel de denir * Fls: Müşahhas olmayan Vücuda gelmiş eşya ve ef´âlin şekil ve suretlerinden ayrı olarak düşünülen her keyfiyet ve mefhuma veya nisbet mefhumuna denir Bunun zıddı müşahhasıdır ki, eşyanın bütün vasıfları ile zihinde husulüdür (Bak: Mücahede - Tecerrüd)
MÜCERREDÂT (Mücerred C) Mücerred mefhumlar Mücerredler
MÜCERREDÂT-I SIRFE Mücerredin ta kendisi, en mücerred olan
MÜCERREME Tamam manasına gelir bir isimdir Meselâ: Sene-i mücerreme, sene-i tâmme demektir
MÜCERRESE Defalarca binilmeye alışmış ve sınanmış olan deve
MÜCERRİB Tecrübe eden Deneyen Sınayan
MÜCERRİBÂN (Mücerribîn) (Mücerrib C) Deneyenler, sınayanlar, tecrübe edenler
MÜCESSELE Zayıf kadın
MÜCESSEM(E) Cismi olan Dış duygularımızla bilinip varlığından haberdar olduğumuz şey Varlığı görünen Cisimlenmiş olan Bir şekli gösteren Uzunluğu, genişliği ve kalınlığı olan cisim Şekillenmiş
MÜCESSEMAT (Mücesseme C) (Cisim den) Katı nesneler, cisimler* Geometrik cisimler Üç boyutlu geometri cisimleri
MÜCESSİME (Bak: Müşebbihe)
MÜCEVHER Cevher ile süslenmiş Elmaslı Çok kıymetli * Mc: Kıymetli fikir veya söz * Edb: Yalnız noktalı olan harfleri, ebced hesabına göre sayıldığı zaman, tarih çıkan beyt veya mısra
MÜCEVHERÂT (Mücevher C) Kıymetli taşlar Mücevherler Süs ve zinet için kullanılan kıymetli şeyler
MÜCEVVEF (Cevf den) Kovuk, içi boş şey İçi oyuk
MÜCEVVER (Cevr den) Zor ve sıkı altında bulundurulmuş
MÜCEVVEZ (Cevaz dan) Câiz görülüp izin verilmiş
MÜCEVVEZE Eskiden başa giyilen resmi kavuk
MÜCEVVİD (Tecvid den) Kur´ân-ı Kerim´i tecvid usulüne göre okuyan ve tecvidi iyi bilen kimse
MÜCEZZER Zeval * Kısa, kasir
MÜCİB İcabet eden Cevap veren Sebeb kabul eden * İstenileni kabul eden, duâya cevap veren (Allah CC) (Bak: Dua)
MÜCİC Gebe kadın (Hamli zâhir olan)
MUCÎD Hazır * İyi edici olan * Mevt Ölüm
MÜCİDD Elinden geldiği kadar çalışan, gayret gösteren
MUCİDDÂNE f Büyük bir çalışkanlıkla Gayret sahibi bir kimseye yakışır suret ve şekilde
MÜCÎF İçe işleyen * Kapıyı kapatan
MÜCÎR (Civar dan) Himâye eden * İmdada yetişen * İmdad isteyen
MÜCÎZ (İcâzet den) İzin ve icâzet veren
MÜCLA (İclâ dan) Sürgün edilmiş, sürülmüş İclâ olunmuş
MÜCLAH Yenmiş, ekledilmiş, me´kül
MÜCLIH Çok yiyen
MÜCMA´ Cem´ olma, toplanma
MÜCMA-I ALEYH Hakkında ittifak edilen
MÜCMEL Kısa Öz Muhtasar Sözü az, mânası çok olan Hülâsa edilmiş Müfesser olmayan söz
MÜCMELEN Mücmel bir tarzda Kısa olarak, muhtasaran, hülâsa olarak
MÜCMERE Katı ve sağlam
MÜCNA´ Kalkan
MÜCRİF Süpürüp götüren * Alan
MÜCRİHE Yürümesi ve gitmesi tez olan kişi Hızlı yürüyen kimse
MÜCRİM Cürüm ve kabahat işlemiş olan Suçlu
MÜCRİMÎN (Mücrim C) Mücrimler, suçlular Cürüm işlemiş olan kimseler
MÜCSED Tam olarak boyanmış elbise
MÜCŞAB (MECŞUB) Haşin, kaba
MÜCTEBA Seçilmiş Kıymetli, ihtiyar olunmuş
MÜCTEHED İçtihad olunmuş
MÜCTEHED-ÜN-FİH Hakkında kat´i delil bulunmayan mesele
MÜCTEHED-ÜN-FİHÂ Üzerinde ictihad edilen mes´ele
MÜCTEHEZ (Cihâz dan) Techiz olunmuş, donatılmış Tanzim ve tertib olunmuş
MÜCTEHİD İctihad eden İhtiyaç hâsıl olduğunda âyet ve hadislerden hüküm çıkarmış büyük İslâm allâmeleri ve önderleri İmam-ı A´zam, İmam-ı Şâfiî gibi (Bak: İctihad)
MÜCTEHİDÎN (Müctehid C) (Bak: Kıyas-ı fukaha)
MÜCTELİB Sürüp götüren
MÜCTEMİ´ Toplu Topluca Bir araya gelmiş Hepsi
MÜCTEMİAN Toplu olarak Topluca Hepsi birden
MÜCTENA Toplanılmış, devşirilmiş
MÜCTENİB İctinâb eden, uzak duran, çekinen, bir şeye karışmayan, sakınan
MÜCTENİH (Cenah dan) Meyillenen, bir tarafa eğilen * Secdede usulüne göre ellerini yere koyup dirseklerini açarak kollarını kanat şeklinde tutan
MÜCTERİ (İctira dan) Cesaret eden, cür´et eden
MÜCTERÎN Mesleğinde mâhir ve tecrübeli olan
MÜCTERR Geviş getiren İctirar eden
MÜCTERRE Geviş getirenler
MÜCTEVİR (Civar dan) Komşu olan
MÜCUN (C: Meccân) Kim olursa olsun kayırmamak * İnsanların sözünden hazer etmeyip derdi olmamak
MÜCZA´ Yağlı et
MÜCZİL Çok çok veren Çoğaltan Bollaştıran Bereket ihsan eden
MÜCZİL-EL ATÂYÂ Hediye ve ihsanlarını çok çok veren İhsanlarını çoğaltan

Alıntı Yaparak Cevapla