Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat N Harfi

Eski 11-04-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat N Harfi



N Harfi

NIHLE (C: Nihal) Millet * Yol * Diyânet * Bahşiş, atâ * Dâva
NIHV (NİHÂ) (C: Enhâ) Tulum Yağ tulumu
NIKBE (C: Nakıb) Zarar ve ayıp verecek derece eziyet
NIKK Kurbağa sesi
NIKMET (Bak: Nikmet)
NIKRİS (Nıkrîs) (C: Nekaris) Ayak ağrısı
NIKY İlik
NI´ME (C: Niam) Mal * Sanat
NISA´ Bir cins beyaz elbise
NISAF Bir şeyi tam olarak ikiye bölme
NISF Yarım, yarı
NISF-I KUTR Dairenin merkezinden geçen ve onu iki eşit kısma ayıran doğru çizginin yarısı Yarı çap
NISF-ÜL LEYL Gece yarısı
NISF-ÜN NEHAR Öğle vakti, gündüzün ortası * Meridyen
NISFET (Bak: Nasfet)
NISFİYET Yarımlık Yarı yarıya bölme
NISH (NISÂH) Terzilik * Bir şeyi temizleyip yaramazını içinden çıkarıp hâlis yapmak
NIT´ Ağız tavanının pütür yerleri
NITAB Baş * Boyun damarı
NITAF Ter
NITNIT Uzun boylu adam
NIZAR (C: Nuzarâ-Nizâr) Her nesnenin misli ve benzeri Nazir
NIZV (C: Nuzuv, Enzâ´) Gitmek * Sebkat etmek * Kesmek, kat´etmek * Çekip çıkarmak * Bırakmak * Zayıf deve * Eski elbise
Nİ f Nefy edatıdır (Bak: Na-Ne)
NİAC (Na´ce C) Dişi koyunlar
NİAL (Na´l C) Ayakkabılar, pabuçlar * Hayvanların ayaklarına çakılan demirler, nallar
NİAM (Ni´met C) İyilikler Yiyecekler Nimetler * Hidayetler
NİAM-I ESASİYE Esas nimetler, en lüzumlu maddeler İman, din gibi en kıymetli İlâhi ihsanlar
NİBAH Köpek havlaması
NİBAL Küçük tepe * (Nebl C) Oklar
NİBRAS (Süryânice) Lâmba, çıra
NİBZ Hurma ağacının dış kabuğu
NİCAD Kılıç bağı
NİCAF Kapının üst eşiği
NİCAR Asıl
NİDA´ Seslenmek, çağırmak, haykırmak, bağırmak Ses vermek * Gr: ünlem (!)
NİDAL (Nizâl) Özür beyan ederek bir zararı def etmek
NİDD Aynı, eş Benzer, denk
NİDRE Et parçası
NİFA´ Menfaat, fayda
NİFAK Müslüman gibi görünüp kâfir olmak İki yüzlülük * Bozuşukluk, ara açılmak * Dinde riyâ etmek * İhtiyaca sarf olunacak şeyler
NİFAKÎ Nifakla alâkalı
NİFAR İntikal etmek, göçmek * Dağılıp kaçmak * Ürkme, korkma, çekinme * Nefret gösterme
NİFAS Yeni doğurmuş kadının hâli Loğusalık Böyle bir kadına "Nüfesâ" da denir Hanefi Mezhebine göre bu hâl kırk gün devam eder
NİFAZ Çocuğa sarılan bez Çocuk bezi
NİGÂH (Nigeh) f Bakmak, nazar etmek Bakış
NİGÂH-I GAZAB Öfkeli bakış, kızgınlık bakışı
NİGÂH-I HAYRET Hayret bakışı
NİGÂH-I TEDKİK Araştırma bakışı, tedkik etme nazarı
NİGÂH-I TEGAFÜL Hâli ve gayeyi anlamazlıktan gelen bakış
NİGÂHBAN Bekçi Gözcü Gözleyen
NİGÂHBANÎ f Bekçilik, gözcülük
NİGÂHDAR f Bekçi, gözcü * Koruyucu, muhafaza eden, saklayıcı
NİGÂL f Ateşli kömür parçası
NİGÂR f Güzel yüzlü sevgili * Nakış Resim * Nakşeden * Put, sânem * Resmi yapılmış, resmedilmiş
NİGÂRENDE f Ressam
NİGÂRHANE f Resim ve heykeller bulunan yer Resim ve heykel sergisi * Ressamların çalıştıkları atölye * Puthâne * Güzelleri çok olan yer
NİGÂRİN f Resim gibi güzel sevgili * Resimlerle ve nakışlarla süslü
NİGÂRİSTAN f Resim ve heykel sergisi * Güzelleri çok olan yer * Puthane
NİGÂRİŞ f Resim yapma Tasvir yapma
NİGÂŞTE f Resmolunmuş Musavver * Yazılmış
NİGEH (Bak: Nigâh)
NİGEHBÂN f Gözcü, gözetici, bekçi
NİGEHBÂNÎ f Bekçilik, gözcülük
NİGEHDÂR f Gözcü, bekçi * Saklayıcı, koruyucu
NİGEH-ENDÂZ f Bakan, bakıcı, bakıveren
NİGERAN f Bakıveren, bakıcı
NİGİN f Mühür, hâtem * Yüzük
NİGİNDÂN f Yüzük mahfazası, yüzük kutusu
NİGİNSÂY f Mühür kazıcı Hakkak
NİGU f Güzel, iyi, hasen
NİGUHÂH f Hayır temenni eden, iyilik isteyen
NİGUHİDE f Çekiştirilmiş, zemmolunmuş, gıybet edilmiş
NİGUHİŞ f Çekiştirme, gıybet, zemm
NİGUN f Tersine dönmüş, altüst olmuş, başaşağı * Ters, uğursuz, aksi
NİGUNBAHT f Tâlihi ters dönmüş, tâlihsiz, şanssız
NİGUNSÂR f Başaşağı
NİH f (Nihâden: "Koymak" mastarından emir kökü) Koy * Memleket, şehir, belde
NİHA (NİYÂHA) Yas tutmak
NİHAB (Nehb C) Çapullar, yağmalar
NİHAD f Huy, tabiat, hilkat, bünye, yaratılış
NİHADE f Konmuş, konulmuş
NİHADÎ f Yaradılışta olan, fıtrî
NİHAF (Nahif C) Cılız, zayıf kimseler
NİHAÎ (Nihâiye) Sona ait, son ile alâkalı, sonuncu
NİHAL f Taze, düzgün Fidan, sürgün
NİHAL-İ ZARİF İnce, güzel dal
NİHALAN (Nihal C) f Taze fidanlar, sürgünler
NİHALE f Yeni, taze fidan * Avcı korkuluğu * Sahan altlığı * Döşenecek şey Döşeme
NİHALÎ f Sahan altlığı
NİHALİSTAN f Fidanlık
NİHAN f Gizli, saklı Bulunmayan Mevcut olmayan * Sır
NİHANHANE f Saklanacak yer Mağara, bodrum, mahzen
NİHANÎ f Gizlilik, saklılık
NİHAS Asıl Tabiat
NİHAS Kağnı tekerleğinin etrafına takılan çenber, yuvarlak demir * Kavafların kullandığı nesne
NİHAVEND İran´ın batı tarafında meşhur bir şehir adı * Musikide bir makam
NİHAVENDÎ f Nihavend şehrine ait Nihavendli
NİHAYET Son, uç, son derece * Çok
NİHAYET-İ AZM Kemik ucu
NİHAYET-ÜL EMR İşin nihayetinde, işin sonunda Netice
NİHAYET-ÜN NİHAYE En sonunda Akıbet
NİHAYET-PEZİR Son bulan Nihâyet bulur olan
NİHLE Cenab-ı Hakk´ın ihsanı Atıyye * Millet * Yol Tarik * Diyânet Mezheb
NİHRİR (C: Nahârir) Tecrübeli, bilgili, fâzıl, âlim, mâhir kimse
NİHVAR f Gururlu, kibirli, kendini beğenmiş adam
NİHY Gölcük
NİJAD f Nesil, soy, neseb * Cibilliyet, tabiat
NİJM f Bazı kış sabahları inen koyu sis
NİK f İyi, güzel, hoş
NİK Ü BED İyi ve kötü
NİK (C: Niyâk) Dağın yüksek yeri, dağ tepesi * Kızgın, hiddetli, gadaplı kimse
NİKAB Yüz örtüsü, peçe, perde
NİKABE (NEKABE) Kâhyalık * Ululuk
NİKÂBET Rüzgârın ters yönlerden esmesi
NİKÂH Evlenme Şeriata uygun şekilde evlenme * Resmi evlenme muâmelesi (Bak: Mücâhede)
NİKÂH-I DÂHİLÎ İçerden evlenme, akrabadan kız alma
NİKÂH-I HÂRİCÎ Dışardan evlenme, akraba hâricinden kız alma
NİKÂH-I MUT´A Bir zamanlık, geçici nikâh olup meşru değildir
NİKÂH-I SAHİH Sıhhat şartlarını cami´ olan nikâh
NİKAHTER (Nik - ahter) f Tâlihli, şanslı, mutlu
NİKÂL f Ateşli kömür parçası
NİKÂL Dizgin demiri
NİKAL Devenin suyu içip gittikten sonra gelip yine içmesi
NİKAM (Nikmet C) İntikamlar, öc almalar
NİKAN (Nik C) f İyiler, iyi kimseler
NİKAR İnat Kin
NİKAŞE Nakış yapma san´atı Nakışçılık
NİKAT (Nokta C) Noktalar
NİKÂT (Nükte C) Nükteler İnce mânâlar * İnce mânâlı, şakalı ve zarif sözler
NİKÂYET Düşmanı kılıçtan geçirme
NİKBAHT (Nîk-baht) f Bahtlı, tâlihli, şanslı
NİKBAZ (Nîk-bâz) f Davranışları ve işleri iyi olan
NİKBİN (Nîk-bin) f İyi gören, iyimser, her şeyi iyi tarafından gören
NİKDA Yaş kanbel otu
NİKENDİŞ (Nîk-endiş) f Her vakit iyilik düşünen Herkesin iyiliğini istiyen
NİKFERCAM (Nîk-fercâm) f Sonu, âkıbeti hayırlı ve iyi olan
NİKHASLET (Nîk-haslet) f Ahlâkı ve huyu iyi olan
NİKHU f Güzel huylu, iyi huylu
NİKÎ f İyilik, iyi olma
NİKKİRDAR (Nîk-kirdâr) f Hareket ve davranışları iyi ve beğenilir olan
NİKL (C: Enkâl) Köstek * Kayd * Dizgin demiri
NİKMANZAR (Nîk-manzar) f Görünüşü ve manzarası güzel olan
NİKMET Şiddetli ceza Hoş olmayan muamelelerle olan mücâzat
NİKNAM f İyi nam kazanmış, iyi ünlü
NİKNİHAD (Nîk-nihâd) İyi huylu
NİKS Ters doğan çocuk * Zayıf ve cılız adam
NİKS Elbisenin ve örülmüş şeylerin eskilerini bozup gidermek, tekrar yine iplik yapmaya kabil olanı ip eğirip yenilemek
NİKTER (Nik-ter) f Çok beğenilmiş, çok iyi
NİK-TERİN f Çok iyi, hepsinden iyi olan
NİKU Güzel, iyi, hoş
NİKUBAHT f Bahtı açık
NİKUKÂR f İşleri doğru ve iyi olan, iyi işli
NİKUYÎ f Güzellik, iyilik
NİKZ (C: Enkaz) Bina yıkıntısı

Alıntı Yaparak Cevapla