Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat N Harfi

Eski 11-04-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat N Harfi



N Harfi

NİL Vesime adı verilen boya otu * Çivit boyası
NİL Mısır´ın bir nevi hayat menbaı olan en büyük nehrinin ismi(Nil-i mübarek, Cebel-i Kamer´den çıktığı gibi, Dicle´nin en mühim bir şubesi, Van vilâyetinden Müküs nahiyesinden, bir kayanın mağarasından çıkıyor Fırat´ın da mühim bir şubesi, Diyadin taraflarında bir dağın eteğinden çıkıyor Dağların aslı, hilkaten bir madde-i mâyiadan incimad etmiş taşlar olduğu fennen sabittir Tesbihat-ı Nebeviyyeden olan: $ kat´i delâlet ediyor ki: Asl-ı hilkat-i arz şöyledir ki: Su gibi bir madde, emr-i İlâhî ile incimad eder, taş olur Taş, izn-i İlâhî ile toprak olur Tesbihteki arz lâfzı, toprak demektir Demek o su, çok yumuşaktır; üstünde durulmaz Taş çok serttir, ondan istifade edilmez Onun için Hakîm-i Rahîm, toprağı taş üstünde serer, zevilhayata makarr eder S)
NİLE f Çivit
NİLÎ Mavi, çivit rengi
NİLÎ PERDE Gökyüzü, sema
NİLU-BERG f Nilüfer
NİLÜFER f Beyaz, mavi ve sarı çiçekler açan bir cins su bitkisi * Bursa yakınlarında akan bir akarsu
NİM f Yarım, nısf, buçuk, yarı
NİM Eski kürk * Bir ot cinsi
NİMAL (Neml C) Karıncalar
NİMAR (Nimr C) Kaplanlar
NİMAT (Nemat C) Örtüler, ihramlar
NİMBİSMİL f İyice boğazlanmayıp yarı kesilmiş olan
Nİ´ME Ne iyi, ne âlâ, ne güzel
NİME f Yarım, nısf, yarı
NİME-İ RUZ Günün ortası Yarım gün
Nİ´ME-L MATLUB Tam aradığımız İsteyip aradığımızın en âlâsı
Nİ´ME-L MEVLA Ne iyi sâhib ve mâlik, ne iyi Allah (CC)
Nİ´ME-L VEKİL Ne güzel, ne iyi vekil
Nİ´ME-L VESİLE Ne güzel sebeb, ne âlâ vesile
NİME NİME f Parça parça, yarım yarım
Nİ´ME-R RAKİB Ne iyi gözetici, koruyucu
NİME-RUZ (Bak: Nime-i ruz)
Nİ´MET (Nimet) İyilik, lütuf, ihsan Saadet Hidayet * Giyecek şeyler * Yiyecek faydalı şey, rızık(Eğer dünyanın veya vücudun mülkiyeti, zılliyeti sende ise, taahhüd, tahaffuz, korku külfetleriyle nimetlerden lezzet alamazsın, dâima rahatsız olursun Çünkü noksanları tedarik, mevcutları telef olmaktan muhafaza ile dâimâ evham, korkular, meşakkatlere mahal olursun Halbuki o nimetler Mün´im-i Kerim´in taahhüdü altındadır Senin işin O´nun sofra-i ihsanından yeyip içmekle şükretmektir Şükürde bir zahmet yoktur Bilâkis nimetin lezzetini arttırır Çünkü şükür, nimette in´amı görmek demektir İn´amı görmek, nimetin zevalinden hâsıl olan elemi defeder Zira nimet zâil olduğundan Mün´im-i Hakiki, onun yerini boş bırakmaz, misliyle doldurur ve teceddüdünden lezzet alırsın MN)
Nİ´MET-İ İLÂHİYE Allah´ın nimeti Allah´ın verdiği nimet
Nİ´MET-ŞİNAS f Kendisine yapılan iyiliği bilip unutmayan
NİMGERM f Pek sıcak olmayan Ilık
NİMHAB f Yarı uykulu, mahmur
NİMHANDE f Gülümseme, tebessüm
NİMKÜŞTE f Yarı öldürülmüş, yarı kesilmiş olan
NİMLAHZA f Yarım bakış Gözucuyla bakış * Çok kısa zaman
NİMMANZUR f Yarı görülen Bulanık olarak görülen
NİMMEST f Sarhoşça
NİMMUZLİM f Yarı karanlık
NİMMÜRDE f Ölüm derecesinde olan Ölüm hâlinde bulunan
NİMNİGÂH f Yarı bakış Gözucuyla bakma
NİMNİME Birbirlerine yakın çizgiler * Tırnakta olan beyazlık
NİMNİMETEYN Tırnak işareti
NİMPUHTE f Tam pişmemiş, yarı pişmiş
NİMR (C: Enmâr - Nümur - Nimâr) Kaplan
NİMRE Dişi kaplan
NİMRES f Yarı ham, yarı olgunlaşmış olan
NİMRUZ f Yarı gün, öğle
NİMS Bir ot cinsi
NİMS Firavun faresi dedikleri küçük hayvan * Sansar
NİMSÜFTE f Yarım olarak söylenmiş, tam denmemiş
NİMŞEB f Geceyarısı
NİMTEN f Mintan
NİMZİNDE Yarı canlı Ölü ile diri arası
NİMZULMET f Yarı karanlık
NİNAN (Nun C) Balıklar, semekler

Alıntı Yaparak Cevapla