Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat N Harfi

Eski 11-04-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat N Harfi



N Harfi

NÜAME Eksen Çark veya çıkrık ortasındaki mihver
NÜAMÎ Güney rüzgârı
NÜANS Fr İnce fark
NÜAS Uyuklama, uyku gelip basma * Hislere ârız olan uyuşukluk ve fütur Pineklemek
NÜASÎ Uyuklama ile ilgili
NÜBAH Havlama
NÜBEA (Nebi C) Nebiler, peygamberler
NÜBELE (C: Nübel) İstincâ taşı * Kesek parçası
NÜBLE İhsan, atiyye Fazl
NÜBTA Atın kolanı veya karnı altında olan beyazlık
NÜBU´ Suyun, yerden çıkıp akması
NÜBUB Bitmek
NÜBUT Suyun, yerden çıkıp akması
NÜBÜVVET (Nebi den) Peygamberlik, nebi olmak, nebilik Allah´ın (CC) emriyle vazifeli olarak insanları doğru yola çağırmak (Bak: Muhammed (ASM) - Resül)( Hem mâdem nev-i beşerde Nübüvvet vardır Ve yüzbinler zât -Nübüvvet dâva edip mu´cize gösterenler - gelip geçmişler Elbette umumun fevkinde bir kat´iyyet ile Nübüvvet-i Ahmediye (ASM) sabittir Çünkü İsa (AS) ve Musa (AS) gibi umum resüllere nebi dedirten ve risâletlerine medar olan delâil ve evsâf ve vazifeler ve ümmetlerine karşı muameleler, Resül-i Ekrem´de (ASM) daha ekmel, daha câmi bir surette mevcuddur M)(Enbiya-yı Sâlifinde nübüvvete medar ve esas tutulan noktalar ve onların ümmetleriyle olan muâmeleleri hakkında yalnız zaman ve mekânın tesiriyle bazı hususat müstesnâ olmak şartiyle yapılacak tam bir teftiş ve kontrol neticesinde Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmda daha ekmel, daha yüksek bulunmakta olduğu tahakkuk eder Binaenaleyh nübüvvet mertebesine nâil olanların hey´et-i mecmuası mu´cizeleriyle vesair ahvalleriyle, lisan-ı hal ve kal ile nev-i beşerin sinni kemâle geldiğinde Üstad-ül beşer ünvânını taşıyan Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm´ın sıdk-ı nübüvvetine ilân-ı şehadet etmişlerdir O Hazret de (ASM) bütün mu´cizeleriyle Saniin vücub ve vahdetini nurlu bir bürhan olarak âleme ilân etmiştir O Zat´ın (ASM) ahvâl ve harekâtı birer birer yani tek tek O´nun sıdk ve hakkaniyetini gösterirse hey´et-i mecmuası O´nun sıdk-ı nübüvvetine öyle bir delil olur ki; şeytanları bile tasdike mecbur ederİİ)(Bil ki nev-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemâlâtın fezlekesi ve esasıdır Din-i hak saadetin fihristesidir İman bir hüsn-ü münezzeh ve mücerreddir Madem şu âlemde parlak bir hüsün, geniş ve yüksek bir feyiz, zâhir bir hak, fâik bir kemâl görünüyor Bilbedâhe hak ve hakikat, Nübüvvet içindedir ve nebiler elindedir Dalâlet, şer ve hasâret, onun muhâlifindedir MN)
NÜBÜVVET DA´VA ETMEK Peygamber olduğunu bildirip doğruluğunu isbat için deliller göstermek, peygamberliğini ileri sürmek
NÜBÜVVET-PENAH Peygamber, nebi Nübüvvet kendisine istinad eden zât
NÜC´A Otlu yer istemek
NÜCEBA (Necib C) Necib kimseler Nesli, soyu sopu temiz ve pâk olan kişiler
NÜCEBE Lütuf ve keremi çok olan Cömert insan
NÜCEYM Yıldızcık Küçük parıltısı olan Küçük yıldız
NÜCH (NECÂH) Zafer bulmak Hâlâs olmak Kurtulmak İhtiyaçlarını giderip zafer bulmak
NÜCME Bir ot cinsi
NÜCU´ Yemeğin hazmolup sindirilmesi * Eser yapmak * Duhul etmek, girmek
NÜCUM Tulu´ etmek, doğmak * Görünmek, zuhur etmek
NÜCUM (Necm C) Yıldızlar
NÜCUM-U SÂKIBE Işığıyla karanlığı delip geçen yıldızlar
NÜCUM-U SEYYARE Seyyar, gezici yıldızlar
NÜCUM-PEREST f Yıldıza tapanlar
NÜCUMÎ Yıldızlarla ilgili * Yıldızlarla uğraşan
NÜDA (C: Endâ-Endiye) Yağmur * Boğaz ıslatıcı nesne * Çiy, rutubet * Atâ, bahşiş * Sesin uzaklara gitmesi
NÜDBE Ölen bir kimsenin iyilikleri, mehasini sayılarak ağlamak
NÜD´E Mal çokluğu * Kavs-i kuzeh Gökkuşağı * Et köpüğünün üstü * İç yağı
NÜDEMA (Nedim C) Nedimler
NÜDFE Atılmış az nesne * Sağılmış az süt
NÜDGA Tırnak sonunda olan beyazlık
NÜDHA Genişlik, vüs´at
NÜDUB (Nedebe C) Yara izleri, nedbeler
NÜFASE Diş arasında kalan yemek parçası
NÜFAZ (NÜFÂZE) Ağaçtan veya başka birşeyden silkmekten ve hareket ettirmekten dolayı düşen nesne
NÜF´E (C: Nifâ) Seyrek ve dağınık olan ot
NÜFESA Loğusa kadın
NÜFFAHA (C: Nefehâ) Suyun üstünde olan kabarcığı
NÜFHA Yüce beyaz tepe
NÜFTURE (C: Nefâtir) Müteferrik, dağılmış ot
NÜFUK Helâk olmak
NÜFUR Ürküp kaçma, dağılma, firar etme * İntikal etme * Hacıların Mina´dan Mekke´ye doğru gitmeleri
NÜFUS (Nefs C) Nefisler, canlar, şahıslar
NÜFUS-U SEB´A 1- Nefs-i emmare, 2- Nefs-i levvame, 3- Nefs-i mülhime, 4- Nefs-i mutmainne, 5- Nefs-i râdiye, 6- Nefs-i mardiyye, 7- Nefs-i sâfiye (Bak: Nefs)
NÜFUŞ (NEFÂŞ) Yabana yayılmak * Davarların geceleyin yayılıp çobansız otlamaları
NÜFUZ Sözü geçer olmak, sözü dinlenmek * Vücudundan işleyip geçmek İçine alan
NÜFZ Arka ve kürek eti
NÜFZA Bir yere saçılmış veya dökülmüş olan kan
NÜGAK (NAGİK) Çobanın koyuna çağırıp haykırması
NÜH f Dokuz
NÜHA Yüksek olmak * Miktar * Bir kimse hakkında olan yasak ve men
NÜHAB Deve öksürüğü
NÜHAK Eşek anırtısı
NÜHALE Kepek
NÜHAM Bir kuş cinsi
NÜHAME Tükrük
NÜHAS Bakır * Duman (Bak: Nuhâs)
NÜHAT Mağrur ve kibirli kimse Kendini beğenmiş insan
NÜHATE Yonga Talaş
NÜHAZ Yokuş * Güç yer
NÜHAZ Deve öksürüğü * Devenin göğsünde olan bir hastalık
NÜHBE Gadapla ve kahirle cebren alınan mal
NÜHBE (C: Nuheb) Her nesnenin iyisi
NÜHBUR (C: Nehâbir) Kum yığını
NÜHS Kuş ismi
NÜHS Dağ
NÜHU´ Kusmak
NÜHUD (Nühuz) Kalkmak, kıyam etmek, yerinden yükselmek * Şiddetle muharebe etmek
NÜHUD Atın iri gövdeli olması
NÜHUL Arık, zayıf olmak * Arılar Bal arıları (Bak: Nuhul)
NÜHUR (Nahr C) Kurbanlar
NÜHUR Akarsular, nehirler, ırmaklar
NÜHUR f Göz, basar, ayn
NÜHUR Ayların evvelleri
NÜHUSET Yaramazlık, uğursuzluk (Mübârek´in zıddı)
NÜHUST f İlk gelen, evvel doğan, evvelki olan
NÜHUZ Hareket etme, deprenip kalkma
NÜHÜFT f Saklı, gizli
NÜHÜFTE f Saklı, gizli
NÜHÜFTEGÎ f Gizlilik, saklılık
NÜHÜM f Dokuzuncu
NÜHÜVE (Et) çiğ olmak
NÜHYE (C: Nühâ) Akıl * Gayet Son
NÜHZA Devenin göğsünde olan bir hastalık
NÜHZE Fırsat

Alıntı Yaparak Cevapla