11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Şiir Sözlüğü A
Şiir Sözlüğü A
abartma mubalağa
Edebiyatta sözün etkisini artırmak, bir şeyi olduğundan fazla ya da çok az gösterme sanatıdır Abartma soğuk olmamalı, nükteli ve zarif olmalıdır Divan şairlerinin daha çok medhiye, fahriye ve hicviyelerde başvurdukları bir sanattır Eskiler bir şairler mübalağa sanatına çok önem vermişlerdir
Abdal:
Hem şiir hem de düzyazıda derviş anlamına gelen bu sözcük, halk ozanlarının adının başına ya da sonuna gelerek onların mahlası olarak da kullanılmıştır (Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal gibi)
Acem Koşması:
Aşıkların, özellikle Anadolu'nun kimi yörelerinde Azerbeycan'a özgü bir ezgiyle okudukları koşma türü
Açık hece :
Türkçe sözcüklerde sesli harf le belirtilen kısa heceler Örneğin a-na-do-lu, a-şı-la-ma gibi Arapça ve Farsça'da ise sözcüklerde sesli harflerle yazılmayıp hareke ile gösterilen kısa hecelere verilen isim Örneğin ka-de-me, ha-se-ne gibi Aruz vezninde bütün açık heceler kısa hece olarak kabul edilir
Aed :
Eski Yunanda şiirlerini lirle söyleyen saz şairlerine verilen ad
Afroizm :
Çeşitli konularda mutlak bilinmesi gereken ana özellikleri kısa, açık ve anlaşılır bir biçimde anlatma sanatı Yazarların derin anlam yüklü vecizelerine de afrozim denir
Ağıt:
Bir ölünün ardından onu yüceltmek amacıyla söylenen halk şiiri Divan Edebiyatı'nda Mersiye'nin karşılığıdır
Ahrep ve ahrem :
Rubai vezinlerinin ana ölçüsüdür Mef'ulü ile başlayanlara ahreb, mef'ulün ile başlayanlara ahrem denir
Akd ü hall :
Düğümleme ve çözülme Divan edebiyatında nesir bir eseri nazma çevirmeye akd, nazım bir eseri nesire çevirmeye hall denir
Akrostiş :
Bir şiirde dizelerin ilk harflerinin yukarıdan aşağıya doğru okunduğunda ortaya anlamlı bir sözcük oluşturmasıdır Divan edebiyatında akrostiş'e muvaşşah ya da istihrac denir Eski Yunan ve Latin edebiyatında ise akrostiş "üç dize" anlamına gelir
Aks, akis :
Bir dizedeki iki sözcüğün ya da sözcük topluluklarının yerleri değiştirilerek yapılan söz sanatı Cümle ya da dizede bir sözcük diğerinin önüne ya da arkasına getirilerek cümle ya da dize tekrarlanır
"Gelse der-gâhına ikrâm görürler küremâ
Kürema dergehine gelse görürler ikrâm"
Ziya Paşa
Aliterasyon:
Bir dizede ya da cümlede kulağa hoş gelecek bir uyum sağlamak amacıyla aynı seslerin yenilenmesi
örnek:
Öldük ölümden bir şeyler umarak
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü
Anjanbman :
Şiirde cümlelerin bir dize ya da beyitte bitmeyip diger dize, beyit veya bendlere kaymasidir
Anlam :
Sözcüklerin anlattigi düşünce Sözcükler birden fazla anlama gelebilir Bu durumda anlamlardan biri öz anlam digerleri mecaz anlamdir Sözcükler zamanla yeni anlamlar alarak zenginleşebilir Zamanla anlamlarinin kaybetmelerine anlam daralmasi denir Dar anlami bulunan sözcüklerin anlamlarinin genişlemesine de anlam genişlemesi denir
Antoloji :
Gerçek sanat eseri degerindeki örneklerin bir araya getirildigi derleme yapitlar
Antonim :
Ters anlamli sözcükler Sicak-soguk, iyi-kötü, aci-tatli, kisa-uzun, güzel-çirkin gibi
Aruz :
Hecelerin uzunluk ya da kısalık derecesine göre çeşitli ses kalıplarından oluşan bir tür şiir ölçüsü Daha çok Divan Edebiyatı'nda kullanılır
Aruz ölçüsü :
Misralardaki hecelerin uzunluk-kisalik bakimindan denk olmasina ve belirli kaliplarla yazilmasina dayanir
Askı :
Halk edebiyatinda saz şairleri aralarindaki şiir yarişmalarinda kazananlara verilmek üzere duvara tüfek, kiliç, heybe, saz gibi şeyler asardi Bunlara aski, askiyi kazanmaya da aski indirmek denir
Asonans :
Yarim kafiye
Aşık:
Halk ozanı ya da saz şaiiri
Âşık edebiyetı :
Âşik edebiyati (XIV yy'dan günümüze): "Âşik" adi verilen ozanlarin geleneksel ürünlerinin oluşturuldugu edebiyata, "âşik edebiyati" denir
Ayak:
Halk şiirinde kafiye yerine kullanılan terim
|
|
|