Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat P Harfi

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat P Harfi



P Harfi

PRANGA İng Eskiden ağır cezalı mahkûmların ayaklarına takılan kalın zincir * Halkalarıyla beraber iki okka yüz dirhem ağırlığındaki demire verilen addır * Umumi hapishanelerde, hapishanenin iç nizamını bozan ve taşkınlık gösteren mahkûmların ayaklarına da pranga vurulurdu
PRENS BİSMARK (1815 - 1898) Meşhur Alman siyasilerinden ve Alman birliği için çalışanlardan birisidir İslamiyeti ve Hz Peygamber´i (ASM) medh ü sena ederek hayranlığını bildiren bir mütefekkirdir
PRENSİP Fr Umde İlk unsur Temel kanaat, temel düşünce Temel bilgi * Man: Her çeşit münakaşanın dışında olan
PROGRAM Fr Yapılacak işler için önceden hazırlanmış tasarı Plân
PROJE Fr Tasarlanan ilk şekil Tasarı Mütehayyel
PROJEKSİYON Fr Kuvvetli ışık âleti
PROPAGANDA Fr Bir fikri veya malı herkese bildirmek veya kabulü için yapılan ilân Çok kıymetli olduğu veya olmadığı hâlde bir şeyin kıymetini arttırmak maksadiyle yapılan konuşma veya ilânat
PROTEİN Lât Tıb: Albüminli besleyici madde
PROTESTANLIK (Prutluk) Papayı Hristiyanların başı olarak tanımayıp ruhaniyetini kabul etmeyen bir Hristiyanlık mezhebi (Bak: Nasraniye)
PROTON yun Atom çekirdeğinde pozitif yüklü zerrecik (Bak: Delil-i inayet)
PRUTLUK (Bak: Protestanlık)
PSİKOLOG Fr Ruhiyatçı, ruh ilmiyle uğraşan
PSİKOLOJİ Fr Ruhiyat, ruhî hâdiseleri tetkik eden ilim kolu
PSİKOZ Fr Tıb: Akıl hastalıklarının umumi adı
PU (Puy) f Araştırma, arama * Koşma
PUÇ f Kaba, çirkin * Boş ve faydasız şey * İçi boş
PUÇ-MAGZ f Boş kafalı
PUHTE (C: Puhtegân) f Pişmiş, pişkin Olgun, kâmil insan
PUHTEGÂN (Puhte C) Olgun kimseler, pişkin kişiler
PUHTEGÎ f Olgunluk, kemalât, pişkinlik
PUJİNE f Kantar
PUL f Para
PULAD f Çelik
PULADBÂZU f Çelik pazulu Kuvvetli, yiğit
PULADSENC f Güzel silâh kullanan, iyi dövüşen
PUR (C: Purân) Oğul Evlâd
PUR-İ DUHT Hemşirezâde, yeğen
PURÂN (Pur C) Oğullar, veledler
PURMEND f Evlâd sahibi
PUSİDE f Çürümüş, paslanıp çürümüş, çürük
PUŞ f "Örten, giyen, giyinmiş" mânasına birleşik kelimeler yapılır * Örtü, elbise, zırh
PUŞE (Bak: Puşide)
PUŞENDE f Örten Örtücü
PUŞENDE-İ HATÂ Ayıp örten
PUŞİDE (Puşe) f Örtülmüş * Örtü * Örtülü, gizli
PUŞİDE-ÇEŞM f Örtünecek, giyilecek şey * Örtü
PUŞİDENÎ f Örtünecek, giyilecek şey Örtü
PUŞİDE-RAZ f Sırrı gizli
PUŞİŞ f Örtecek şey Örtü
PUT Allah´tan başka tapılan herşey * Heykel Sanem Kendisinden medet beklenen veya lâyık olmadığı hürmet kendine yapılan maddi mânevi resim, heykel ve her çeşit cisim
PUTE Silâh veya ok atışlarında dikilen nişan tahtası * İçinde mâden eritilen tava
PUT-PEREST f Allah´tan başka şeyleri ilâh kabul eden, puta inanıp ona ibâdet eden Puta tapan (Bak:Büt-Perest)
PUYA(N) f Koşan Seğirten
PUYAN OLMAK Koşmak Batmak Dalmak
PUYE f Koşma, seğirtme
PUYEGER f Koşucu
PUYENDE f Koşan Seğirtici Koşucu
PUZEN f Nadas edilmiş, sürülmüş tarla
PUZİNE f Maymun
PUZİŞ f Özür, mâzeret
PÜL f Köprü
PÜLPÜL f Karabiber
PÜNÇÜŞK f Serçe
PÜR f Çok, dolu, çok fazla, memlu, tekrar (mânâlarına gelir, birleşik kelimeler yapılır) *Sâhib, mâlik
PÜR-ÂMÂL İstek ve emellerle dolu
PÜR-ÂTEŞ Ü HEVL Ateş ve korku dolu
PÜR-BÂD f Kibirli * Çok rüzgârlı
PÜR-BİM f Korkmuş
PÜR-ÇİN f Çok buruşuk, çok bükülmüş ve karışık
PÜR-DİL (C: Pür-dilân) f Yürekli, cesur
PÜR-DİLÂN (Pür-dil C) f Cesurlar, yürekli kimseler
PÜR-DUD f Çok tüten, çok dumanlı
PÜR-EMVÂT Ölüler dolu
PÜR-ENVÂR (Pür-nur) Çok parlak, çok nurlu
PÜR-FER f Çok parlak Çok aydınlık
PÜR-GAZAB f Çok kızgın ve hırslı
PÜR-GÛ f Çok söyliyen, çok konuşan
PÜR-GUBÂR f Çok tozlu Toz içinde
PÜR-HÂNDE Neş´e dolu, çok gülme ve sevinç dolu Sevinçli, neşeli
PÜR-HAYÂL f Hayal ile dolu
PÜR-HAZÂN f Sonbahara uğramış, solup sararmış
PÜR-HEVES f Çok hevesli Heves dolu
PÜR-HEYECÂN f Heyecan dolu Çok heyecanlı
PÜR-HUN Kan içinde Kan dolu
PÜR-KİNE f Düşmanlık ve gazab dolu
PÜR-NÂR Çok ateşli Çok kızgın Ateş dolu
PÜR-NÂZ Çok nazlı
PÜR-NEVÂL Çok lütuf ve ihsan Çok çok ihsan etmek, vermek
PÜR-NUR (Bak: Pür-envar)
PÜR-PAYE f Kırkayak
PÜR-SÂLE f Yaşlı Yaşı dolgun
PÜRSAN (Pürsâ) f Soran, sorucu
PÜRSİŞ f Soruş, sorma, sual ediş
PÜRSİŞ-İ HÂTIR Hatır sorma
PÜR-SUZ f Çok yakıcı Çok yanık
PÜR-ŞA´ŞAA Çok gösterişli, şa´şaa dolu
PÜR-TEMKİN f Çok ağır başlı Çok temkinli
PÜRYAN f (Bak: Biryan)
PÜSENDER f Üvey oğul Üvey evlâd
PÜSER (C: Püserân) f Erkek çocuk, oğul
PÜŞT f Sırt, arka
PÜŞTE f Tepe, yığın
PÜŞTE-İ BAĞ Çimenlik, çayırlık
PÜŞTER f Arka, sırt
PÜŞTİBAN f Payanda, destek, dayanak * Yardımcı, muin
PÜŞTİVAN f Destek, dayanak, payanda * Yardımcı
PÜŞTMAL f Peştemal
PÜŞT-PA f Ayak tabanı
PÜŞTVARE f Bir hamal yükü Bir arkalık yük

Alıntı Yaparak Cevapla