11-04-2012
|
#7
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat R Harfi
R Harfi
RA´ŞAN Titreme, titreyiş
RA´ŞE(T) Titreme, titreyiş * Korkmak, havf ve dehşete giriftar olmak
RA´ŞE-İ DEST El titremesi
RA´ŞEAVER (Ra´şe-âver) f Titretici
RA´ŞEDAR f Titreyen, ürken
RA´ŞEVER f Titretici
RAŞİ Rüşvet veren
RAŞİD(E) (Rüşd den) Hak dinini kabul eden, doğruya giden, rüşde erişmiş olan * Akıllı
RAŞİDÎN Hakka erişmiş olanlar Kâmil ve çok ileri olgun kimseler Akıllılar
RAŞİH Yürüyebilen geyik yavrusu
RAŞİN Adı tufeylî olan ve davetsiz olarak ziyafetlere giden kimse
RAT´ (Bak: Ret´)RATA´ : Hamakat, ahmaklık
RATABET (Ratb dan) Rutubet, nem, yaş
RATANET Arapçanın hâricindeki bir dille konuşma
RATB Rutubet, nemlilik yaşlık * Rutubetli, yaş * Yaş hurma * Mülâyim, yumuşak
RATB-ÜL LİSÂN Yumuşak sözlü Mülâyim lisanlı
RATBE (C: Ritâb) Genç ve güzel sevgili * Yonca otu
RATH Yoğurmak * Yumuşak etmek, yumuşatmak
RATIB Islak, nemli, çok yaş, rütübetli Tâze
RATIK Bir şeyin yarığını bitiştiren, yırtığını kavuşturup birleştiren
RATIK Bitişik etmek, bitiştirmek, beraber etmek, karıştırmak * Yırtık bir şeyin parçalarını bitiştirmek
RATİB Tertib edip sıraya koyan
RATİBE (C : Revâtib) Maaş Vazife
RATİBEHÂR f Vazifeli Görevli
RATİC Çam sakızı
RATİN Reçine Çam sakızı
RATİT Avaz, ses * Ahmak, akılsız kişi
RATİYAN (Râtiyâne) f Çam sakızı, reçine
RATK Ulaşmak, yetişmek
RATL (Ratıl) Eskiden kullanılan sıvı ölçüsü olup bâzı yerlerde yüzotuz dirhem sayılmıştır Bâzen oniki kıyyedir Kıyye kırk dirhemdir
RATRAT Bir nevi pelte * Deve su içtiğinde havuz içinde artıp kalan su
RATS El ayasıyla vurmak
RAUF Çok acıyan, esirgeyen, merhamet sâhibi * Esmâ-i İlâhiyedendir
RAUFE Kuyuyu temizleyen kişinin üzerine oturması için kuyunun dibine konan taş * Davarlarını sulayan veya su içen kimselerin oturması için kuyunun kenarına konan taş
RAUK Süt süzeği
RAUM Burnundan sümükleri akan zayıf hasta koyun
RAUS İhtiyarlıktan dolayı başını titreten kişi
RAV´ Ürkmek, korku, halecan Hareket-i nefsaniye Havf
RAVH Rahatlık Rahmet ve kolaylık * Serin serin esen rüzgârın vücuda dokunmasiyle verdiği serinlik ve sefa * Koklamak
RAVHULLAH Allah´ın verdiği rahatlık
RAVİ Rivayet eden İnsanlara haberleri nakleden * Hadis nakleden * Söyleyen, anlatan
RAVİ-İ HADİS Hadis rivayet eden
RAVİ-İ KISSA Bir hâdiseyi hikâye eden Hikâye anlatan
RAVİYAN (Râvi C ) Rivayet edenler Hikâye anlatanlar
RAVİYE Su taşıyan hayvan
RAVUK Süzek, süzgeç
RAVVAH Rahat ettirmek (Bak: Ravh)RAVZ : Bahçeler Ağaçlık ve çimenlik yerler
RAVZA Sulu yer, bahçe, bostan, çimenlik yer
RAVZA-İ CİNÂN Cennet bahçeleri Cennetlere giden yol
RAVZA-İ MUTAHHARA Fahr-i Kâinat Aleyhi Efdal-üs-Salavat ve Efdal-üt-tahiyyât Efendimizin Kabr-i Şerifiyle Minberin arasındaki saha
RAVZA-İ RIDVÂN Cennet
RAVZAT (Ravza C ) Bahçeler Çimenlik ve ağaçlık yerler
|
|
|