Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat R Harfi
R Harfi
RİTAM (Retime C ) Bir şeyi hatırlayabilmek için parmağa bağlanan iplikler
RİTİC Çıkmaz yol Yasak olan şey Haram
RİTL (Retl) Hoş, lâtif, pâkize şey
RİTM (Reythme) Fr Mısra ve cümlelerdeki ses uygunluğundan gelen iç âhengi Duygunun ses hâline gelişi * Müvazeneli ve tenasüblü hareket
RİTMİK Ölçülü, âhenkli
RİV f Hile, düzen
RİVA´ (C : Erviye) Deve üstünde yük bağlanılan ip
RİVA (Reyyân C ) Suya kanmış olanlar
RİVAD Talep etmek, istemek, arzulamak
RİVAK (Bak: Revak)
RİVAYAT (Rivâyet C ) Rivayetler
RİVAYET Hikâye edilen hâdise veya söz * Bir hâdisenin başkalarına anlatılması * Peygamberimiz´den (A S M ) işittiklerini veya sahabeden duyduklarını birisinin başkasına anlatması * Kuyudan halk için su çekmek (Eğer denilse : Resül-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm´ın her hal ve hareketini kemal-i ihtimam ile Sahabeler muhafaza ederek nakletmişler Böyle mu´cizat-ı azime, neden on-yirmi tarik ile geliyor Yüz tarik ile gelmeli idi Hem neden Hazret-i Enes, Câbir, Ebu Hüreyre´den çok geliyor; Hazret-i Ebu Bekir ve Ömer az rivayet ediyor Elcevab: Nasılki insan, bir ilâca muhtaç olsa, bir tabibe gider; hendese için mühendise gider, mühendisten nakleder; mes´ele-i şer´iyye, müftüden haber alınır ve hâkezâ Öyle de, sahabe içinde, ehadis-i Nebeviyeyi, gelecek asırlara ders vermek için, ulemâ-i sahabeden bir kısım, ona mânen muvazzaf idiler Bütün kuvvetleriyle ona çalışıyorlardı Evet Hazret-i Ebu Hüreyre, bütün hayatını, hadisin hıfzına vermiş; Hazret-i Ömer, siyaset âlemiyle ve hilafet-i kübra ile meşgul imiş Onun için, ehâdisi, ümmete ders vermek için, Ebu Hüreyre ve Enes ve Câbir gibi zatlara itimad edip; ondan, rivayeti az ederdi Hem mâdem sıddık, saduk, sâdık ve musaddak bir sahabenin meşhur bir namdarı, bir tarik ile bir hâdiseyi haber verse; yeter denilir, başkasının nakline ihtiyaç da kalmaz Onun için bâzı mühim hâdiseler, iki-üç tarik ile geliyor M )
RİVAYET-İ SÂDIKA Senet ve delillerle sâbit, şüphesiz, doğru rivâyet
RİVAYETKERDE f Söylenilen Rivayet edilen
Rİ´Y Hey´et * Güzel halet, iyi hal * Güzel elbise
RİYA Özü sözü bir olmamak İnandığı gibi hareket etmeyiş İki yüzlülük etmek Gösteriş için yapılan hareket (Bak: İhlâs)
RİYAD Ot aramak
RİYAH (Rih C ) Rüzgârlar, yeller * Letaif ve in´amlar * Mc: Galebe, kuvvet, rahmet, devlet * Mazarrat
RİYAKÂR Riya eden Adam kandırmak için yalan söyleyen Sahte iş yapan İki yüzlü
RİYAKÂRÂNE f İkiyüzlülükle Riyakârlıkla
RİYASET Reislik Bir işi idarede başta bulunmak Başkanlık
RİYASETPENAH f Başkanlık makamında bulunan Başkanlık eden, başkan olan Reislik yapan
RİYAZ (Ravza C ) Bahçeler Ağaçlık, çimenlik yerler Yeşil bahçeler
RİYAZ-I CENNET Cennet bahçeleri
RİYAZAT (Riyazet C ) Nefsi terbiye maksadıyla az gıda ile geçinmek, nefsini hevesattan men´ ile faydalı fikir ve işle meşgul olmak
RİYAZET Nefsi kırma Fani şeylerden nefsini çekerek kanaat içinde yaşamak * Bir hastalıktan dolayı veya nefsini terbiye maksadıyla çok yemek ve içmeyi terkederek faydalı fikirlerle, ibadet ve ilimle meşgul olmak Az gıda ile yaşamak * İdman
RİYAZET-İ BEDENİYE Cimnastik Bedenî riyazet
RİYAZİ Hesap ve hendeseye dair Matematiğe dair
RİYAZİYAT Matematik ilmi, hesap-hendese ilmi Aritmetik-geometri
RİYAZİYAT-I ÂLİYE Yüksek matematik
RİYAZİYE Hesap ilmi Matematik bilgisi Hesapla alâkalı * Bir yazı çeşidi
RİYAZİYYUN (Riyazî C ) Matematik âlimleri
Rİ´YE (C : Riin) Sihir
RİYEB (Ribet C ) Şüpheye düşmeler
RİZ f Döken, saçan, akıtan
RİZAM Serkeş adam veya at
RİZAM Kabile, kavim, topluluk
RİZAN f Akan, dökülen
RİZE f Döküntü, kırıntı Ufak parça
RİZEÇİN f Kırıntı ve döküntü toplayan
RİZEHÂR f Kırıntı ve döküntü yiyen
RİZEHOR f Kırıntı, döküntü yiyen
RİZE RİZE f Parça parça, ufak ufak
RİZİŞ f Akış, dökülüş
RİZME Esvap koyulan bohça
RİZNE Su toplanacak yer
RİZZ Gizli ses
|