Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat R Harfi
R Harfi
RUK´A (C : Rıka´-Ruka´) Kısa mektub * Üzerine yazı yazılan kâğıt veya deri parçası * Dilekçe * Yama
RUKABA´ (Rakib C ) Bekçiler
RUKAD Uyku, nevm Uyuma
RUKAK Yufka ekmeği
RUKBA Muntazır olmak, beklemek * Bir kimseye, "Ben senden evvel ölürsem bu elbiseler senin olsun, eğer sen evvel ölürsen yine benim olsun" demek
RUKDE Uyuma * Berzah âlemi (Bak: Rukud)
RUKK (C : Rikâk) Yer, arz
RUKTA Siyah bir maddenin üzerinde yer yer beyaz beneklerin olması
RUKUD Uyuma, nevm
RUKUM (Rakam C ) Rakamlar
RUKYE (C : Rukâ) Duâ, efsun
RUM Anadolu * Osmanlı Devleti ve Arabistan hârici yerler * Romalı
RUM SURESİ Kur´an-ı Kerim´in 30 suresidir Mekkîdir
RU-MAL f Yer süren
RUMELİ Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa Kıt´asındaki kısmı
RUMH (C : Rimah-Ermâh) Süngü Mızrak Saban kolu Mc: Fakirlik
RUMİ Rumelinden olan, Anadolulu olan * Rum Türkiye´de yaşayan Yunanlı
RUMMAN Nar (Bir meyva adı)
RUMUS (Rems C ) Mezarlar, kabirler
RUMUZ (Remz C ) İşaretler, remizler, ince nükteler, mânası gizli olan işaretler
RUMUZÂT (Rumuz C ) Remizler, işaretler
RU-NÜMA f Yüz gösteren, meydana çıkan * Yüz görümlüğü
RU-NÜMUN f Meydana çıkan, yüz gösterici
RU-PUŞ f Yüz örtüsü, peçe * Yüz örten
RUSDE (C : Risâd) Ziynet, süs
RUSG Bilek
RUSG-ÜL KADEM Ayak bileği
RU-SİYAH f Kara yüzlü Ayıbı olan
RUSPİ Fâhişe, orospu
RUSTA f Köy, karye
RUSTAÎ f Köylü
RUSTAK (C : Resâtik) Köy, karye Çiftlik
RUSTAKÎ Köylü
RUŞEN f Parlak, aydın Belli, âşikâr
RUŞENBEYAN f Fasih konuşan Açık ifadeli
RUŞENDİL Kalbi nurlanmış Kâmil ve çok temiz dindar
RUŞENGİR Cilâcı, parlatıcı
RUŞENÎ f Açıklık, aydınlık * Belli olma
RUŞENZAMİR Hakikatları bilen Kalbi, gönlü hakikatlara vakıf olan
RU-ŞİNAS f Bilen, tanıyan
RU-ŞİNASÎ f Aşinâlık, tanırlık
RUTAB Hurma
RUTB Yaş ot
RUTEBÎ Rütbelere ait
RUTUBE (C : Rutebât-Ruteb) Olmuş yaş hurma
RUTUBET Yaşlık, nem, ıslaklık * Havadaki veya yapı içindeki nem
RUUD (Ra´d C ) Gök gürültüleri
RUUNET İnsana ağır gelecek hâllerde bulunma * Sünepelik, bönlük
RUVAL Salya
RUVAT (Râvi C ) Hikâye edenler Rivayet edenler
RUY (Bak: Ru)
RUY f Tunç
RUYA f Yerden biten (bitki)
RUYİN f Tunç * Tunçtan
RUYİN-TEN f Güçlü kuvvetli, tunç vücutlu
RUY-VER f Tunçtan
RUZ f Gün, 24 saatlik müddet * Gündüz
RUZ-İ CEZA Kıyamet günü * Haşir günü
RUZ-İ HAŞİR (Ruz-i hesab) Kıyamet günü * Âhiretteki toplanma günü Haşir günü Dirilip toplanıp hesap görülecek gün (Bak: Yevm)
RUZ U ŞEB Gece ve gündüz
RU´Z (C : Erâz) Okun, demirini sokacak yeri
RUZAA´ (Razi C ) Süt emen çocuklar * Süt kardeşler
RUZAN (Ruz C ) Günler Gündüzler
RUZANE f Gündelik Yevmiye
RUZBAN f Kapıcı
RUZBERUZ f Günden güne
RUZE f Oruç
RUZEDÂR f Oruçlu
RUZ-EFZUN f Uzun ömürlü
RUZEGÜŞA f Oruç bozan, oruç açan, iftar eden
RUZEHAR f Oruç yiyen Oruçsuz
RU-ZERD f Sararmış, sarı yüzlü
RUZÎ f Azık, rızık Nasib, kısmet * Gündüzle alâkalı Gündüze âit
RUZÎHÂR f Rızık yiyici Canlı, mahlûk
RUZİNE f Gündelikçi
RUZİRESAN f Rızık yetiştiren, rızık ulaştıran, Allah (C C )
RUZMERRE f Her günkü Her günlük
RUZNAME Vakit cetveli, takvim * Günlük gazete, günlük hâdiselerin yazıldığı kâğıt * Bir meclis veya hey´etin müzakerat proğramı * Hergünkü gelir ve giderin kaydedilip yazıldığı defter
RÜAVİ Köy yakınında ve halk yöresinde güdülen deve
RÜBA f Kapan, çalan, alan (mânâsına birleşik kelimeler yapılır) Meselâ: Dil-rüba $ : Gönül kapan, gönül alan İz´an-rüba $ : Aklı alan, hayret veren
RÜBA (C : Ravâbi) Tepe, yüksek yer
RÜBAÎ Dörtlük olan Dörtle ilgili * Edb: Dört mısralık belli vezinlerle yazılmış manzume Aynı esasta 24 şekilli vezinle yazılan 4 mısralık şiir * Gr: Mastarını meydana getiren dört harften hepsi de aslî olan kelimeler
RUBAÎ-İ MEZİD Kendisine harf ilâve edilmiş olan aslı dört harfli mastar
RÜBB (C : Rubub) En aşağı derece ile pişmiş ve üçte birinden azı gitmiş olan sıkılmış üzüm
RÜBBA (C : Ribâb) Yakında doğurmuş koyun
RÜBBAH Erkek maymun
RÜBBEMA (Bak: Rubemâ)
RÜBD Kılıcın cevheri ve rengi
RÜBDE Siyaha yakın boz renk
RÜ´BE (C : Rüâb) Ağaç parçası
RÜBUBİYET (Bak: Rububiyet)
RÜBUD Dâim * Yüreğin oynaması * Durdurmak * Hapsetmek
RÜBUDE f Kapılmış, kapılan
RÜBYE (C : Rubâ) Arz haşeratından bir cins * Çok, ziyâde
RÜC´A Rücu´ mânâsına mastar
RÜCBE Canavar avlamak için yapılan yer (İçine iple et bağlarlar ki canavar gelip yapıştığı gibi üzerine düşer )
RÜCEME (C : Rucâm-Rucum) Büyük taş
RÜCHAN Üstünlük, yükseklik, üstün olma Fazilet, haslet veya her hangi bir şey cihetiyle diğerinden üstün olmak
RÜCHANİYET Üstün oluş, rüçhanlık, daha mühim olma hali
RÜCU´ Geri dönme, vazgeçme, cayma Sözünden dönme * Edb: Bir fikri daha kuvvetli anlatmak için söylenilen sözden caymış gibi görünmek
RÜCUM (Recm C ) Taşa tutmalar, taşlamalar
RÜCUN Mahbus olmak, hapsolunmak * Bir yere durmak
RÜCZ (RİCZ) Devenin mak´adında olan bir hastalık * Pis, necis * Azap * Put, sanem
RÜDAB Ağızdan akan su, salya
RÜDN (C : Erdân) Kaftan ve gömlek yeninin koltuktan tarafı
RÜDUM (Redm C ) Bendler, sedler
RÜESA (Reis C ) Reisler, reislik yapanlar Başkanlar
RÜFAÎ Ahmed-i Rüfaî tarikatına mensub
RÜFAT Parçalanmış, dağıtılmış * Çürümüş
RÜFAZ Müteferrik dağılmış, parçalanmış
RÜFEKA (Refik C ) Arkadaşlar
RÜFKA (C : Rifâk) Yoldaş olan, aynı fikirde olan cemaat
RÜFT f Süpürme
RÜFT Bir küçük canavar ("İnâk-ul arz" da derler)
RÜFUL Sallanmak * Gururlanmak, tekebbürlenmek
RÜHA Urfa şehri
RÜHAVÎ f Urfa´lı
RÜHŞUŞ Sütlü deve
RÜHUN (Rehin C ) Rehinler
RÜHUS Çok yiyen obur, ekvel
RÜKAM Yığın Birbiri üzerine kat kat yığılmış olan
RÜKBAN (Râkib C ) Biniciler, binenler, binmişler
RÜKBE (C : Rükeb-Rükebât) Diz Dizkapağı
RÜKEB (Rükbe C ) Dizler, dizkapakları
RÜKKAB (Râkib C ) Biniciler, ata binenler
RÜKN Direk Esas * Kuvvet * Bir şeyin en fazla sağlam olan tarafı veya köşesi veya temeli * Bir cemaatin ileri gelenlerinden olan * Nüfuzlu, kuvvetli ve ehemmiyetli kimse
RÜKN-Ü DÂHİLÎ İçteki esas unsur Namazın içindeki farz ve şart olan esas
RÜKÛ´ Huzur-u İlâhîde eğilmek Namazda elleri dize dayamak suretiyle yere doğru eğilirken baş ile sırtı düz hale getirmek
RÜKUB Binme * Bir vasıtaya binme
RÜKUD Durgunluk Durgun olma
RÜKUD-İ HEVA Havanın durgun olması
RÜKUDET Durgunluk, durulma
RÜKUN Bir şeye samimi olarak meyletme Can ve gönülden meyil
RÜKUNET Ağırbaşlılık Vakar ve temkin sâhibi olma
RÜKUZ Seğirtmek, koşmak
RÜKÜB (Rikâb C ) Üzengiler
RÜKÜN (Bak: Rükn)
|