Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat T Harfi
T Harfi
TAL f Bakır veya gümüş tepsi * (Parmaklara takılan) zil
TAL´ Tomurcuk * Miktar Kadar * Çiçeklerin üremelerine sebep olan sarı tozları
TAL´A Görmek (Bak: Tal´at)
TALA´ (C : Etlâ) Geyik buzağısı * Çatal tırnaklı hayvanların yavrusu * Buzağının ayağını bağladıkları ip * Şahıs
TALAC f Bağırma, feryad, çığlık * Ses, sada * Kavga * Meş´ale
TALAH Salih olmayan Bozuk
TALAH Yorulmak, zayıflamak
TALÂK Boşamak Boşanmak * Bağlı olan bir şeyi çözmek, ayırmak * Nikâhlı karısını bırakmak
TALÂK-I BÂYİN Yeniden evleniyorlarmış gibi kadının rızası ile tekrar nikâh edilmedikçe geri alınamayacağı talâk Kadın istemiyorsa erkek zorla alamaz İddet sırasında kadın, erkeğin evinde kalmaz Erkek üçüncü defa verdiği bâin talaktan sonra, üzerinden hulle geçmeden karısını bir daha (kadın istese de) alamaz (Bak: Hulle)
TALÂK SURESİ Medenîdir Nisâ Suresi de denir Kur´an-ı Kerim´in 4 Suresidir
TALAK (At) sıçramak ve kalkmak
TALAKAT Dil açıklığı Selâset Düzgün sözlülük * Güler yüzlülük
TALAK-NAME f Boşama kâğıdı
TALAM Esrar otunun tohumu
TALAN f Çapul, yağma * Birisinin malının, herkes tarafından kapışılması
TALANGER f Yağmacı, talancı, çapulcu
TALANGERÎ f Çapulculuk, yağmacılık
TALAR f Dört direk üzerine yapılan ve geceleri yatılan yer * Salon, büyük oda
TALASİM (Tılsım C ) Tılsımlar
TAL´AT Vecih, yüz Çehre * Görünüş Görüşmek * Güzellik * Görmek * Bir şeye çok rağbet etmek
TAL´AT-EFRUZ f Parıldayan
TALAVET Güzel, hüsün Şirinlik, zariflik * Ağızda çıkan bir nevi yara
TALAZZİ (Lazâ dan) Alev çıkarma Alevlenme
TALE (Tavl dan) "Uzun olsun" mânâsındadır
TALEB İsteme İstenme Dileme İstek
TALEB-İ RÜ´YET Görmeyi istemek Hz Musa´nın (A S ) Cenab-ı Hakk´ı görmek istemesi
TALEBDÂR f Alacaklı
TALEBE (Tâlib C ) İstekliler * Şakird Tahsile çalışan Öğrenen Öğrenci
TALEBE-İ ULÛM Yüksek dinî ilimleri okuyan talebe (Bak: Âlem-i berzah)(İmam-ı Şâfiî (K S ) gibi büyük zâtlar: "Talebe-i ulûmun hattâ uykusu dahi ibadet sayılır " diye ziyade ehemmiyet vermişler Ş )
TALEBKÂR f İstekli, talebli, arzulu
TALEF Fazl Atâ, hediye, bahşiş, hibe * Kanı heder olmak
TALEL (C : Tulul-Atlâl) Yıkılmış binada kalan duvar temeli
TALH Muza benzer meyve Akasya ağacı
TALH Necis bulaşmak, pislik bulaşmak * Havuz dibinde kalan tortu * Kene böceği
TALHA BİN UBEYDULLAH (R A ) : Aşere-i mübeşşeredendir Çok muharebelere iştirak etti, fedakârlığı büyüktü Peygamberimiz (A S M ) ile muharebede iken kılıç darbesine karşı kolunu gerer ve onu muhafazaya çalışırdı, kendisinden ziyade Hz Peygamber´i (A S M ) muhafazaya azmederdi Kolu bu yüzden sakatlandı Hz Ali (R A ) buyuruyor ki: "Resul-i Ekrem´den (A S M ) duydum Dedi ki: Talha ile Zübeyir, Cennet´te benim komşularımdandır " Hicretin 36´ncı yılında Cemel Vak´asında şehid oldu
TALİ ´ Doğan Tulu´ eden * Kısmet, kader, baht * Nişangâhın arkasına düşen ok * Yeni hilâl
TALİ Tilavet eden, okuyan * İkinci derecede Sonradan gelen * Man: Birbirine bağlı iki kaziyeden ikincisi Meselâ: "Duman çıkıyorsa ateş vardır" sözünde "Ateş vardır" sözü tâli´dir
TALİA Casus * Nişancı Asker önünden giden tabur * Rehber, kılavuz; kafilenin önünde giden
TALİA Doğan Ufuktan görünen Tulu´ eden
TALİB (C : Tulleb-Tullâb-Talebe) İsteyen, istekli * Talebe, öğrenci
TALİBE (C : Tâlibât) Kız talebe Mektebli kız
TALİD Bir kimsenin (köle, câriye, hayvan gibi) canlı eşyası
TALİF Alınmış şey
TALİH Faydasız, yaramaz iş (Kısmet ve kader mânasında: Bak: Tâli´)
TALİK Güleryüzlü adam Mütebessim kimse * Düzgün söz söyleyen kimse
TA´LİK Asmak * Geciktirmek * Bağlanmak * Bir cümlenin mazmununun husulünü diğer bir cümlenin mazmununun husulüne edat-ı şart ile rabt etmektir Şu işi görürsen, şuna vâris olacaksın denilse, vâris olma, işin görülmesine bağlanmış olur Buna ta´liki şart denir * Muallak kalmak Bir zamana bıraktırmak * Kur´an yazısının bir çeşidi * Tefsir
TA´LİKAT Bir eseri açıklamak üzere kenarına yazılan veya ayrıca eser olarak hazırlanan notlar * Bediüzzaman Hazretlerinin İlm-i Mantık üzerine te´lif ettiği bir eserinin ismi
TALİK Azad olunan esir Serbest bırakılan esir
TA´LİL Sebep göstermek * İllet Bahane * Müessirden esere yapılan istidlâl (Bak: Bürhaân-ı limmî)
TA´LİL BA´D-EL-VUKU´ Bir şeye sonradan uygun bir sebep uydurma
TALİL Hasır
TA´LİM Öğretmek Yetiştirmek Alıştırmak Belli etmek İdman
TA´LİM-İ ESMÂ İsimleri öğretmek * Cenab-ı Hak tarafından Hz Âdem´e (A S ) Esmâ-i hüsnânın öğretilmesi (Hazret-i Âdem´in melâikelere karşı kabiliyyet-i hilâfet için bir mu´cizesi olan tâlim-i esmâdır ki, bir hâdise-i cüz´iyyedir Şöyle bir düstur-u küllînin ucudur ki: Nev-i beşere câmiiyet-i istidat cihetiyle tâlim olunan hadsiz ulûm ve kâinatın envaına muhit pek çok fünun ve Hâlik´ın şuunat ve evsafına şamil kesretli maârifin talimidir ki; nev-i beşere, değil yalnız melâikelere, belki Semâvat ve Arz ve dağlara karşı Emanet-i Kübrayı haml dâvasında bir rüçhaniyet vermiş ve hey´et-i mecmuasiyle Arz´ın bir halife-i mânevisi olduğunu Kur´an ifham ettiği misillü "Melâikelerin Âdem´e secdesiyle beraber, Şeytan´ın secde etmemesi" olan hâdise-i cüz´iye-i gaybiyye, pek geniş bir düstur-u külliyye-i meşhudenin ucu olduğu gibi, pek büyük bir hakikatı ihsas ediyor S )
TA´LİMAT Bir iş hakkında hareket tarzını bildiren emirler
TA´LİMAT-NAME f Yönetmelik
TA´LİMGÂH Tâlim ve öğrenme yeri
TA´LİMHANE f Öğrenme yeri Ta´lim yeri
TA´LİN Aşikâr etme Meydana çıkarma Açığa vurma
TA´LİT Devenin yularını başından indirmek * Deve boynuna nişan etmek
TA´LİYE Yükseltme
TA´LİYE-İ NAME Mektuba başlık koyma
TALK Doğum ağrısı
TALL Çiğ, kırağı İnce yağan yağmur, çisinti Şebnem * Helâk etmek, iptal * Güzel, lâtif şey * Şiddet
TALLASE Kendisiyle levha silinen paçavra
TALS Su akmak
TALS (C : Atlâs) Mahvetmek
TALTİF İltifat etmek Bir iyilik yaparak gönül almak Yumuşatmak
TALTİFÂT (Taltif C ) Taltifler, ihsanlar, lütuflar, bağışlar
TALTİFEN Taltif suretiyle
TALTİH Bulaştırma, bulaşık etme
TALUT (Bak: Yuşa)
TALVE Vahşi canavarların yavrusu * Keçi bağladıkları ip parçası
TALY Karışmak
TALZİYE (Lezâ dan) Alevlendirme veya alevlendirilme
|