Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat T Harfi
T Harfi
TAYALİS (Taylasân C ) Başa ve boyna sarılan şallar * Başa sarılan sarıkların omuzlar üzerine salıverilen uçları
TAYBE Medine şehri Yesrib Medine-i Münevvere
TAYCAN (C : Tâyâcin) Tava
TAYERAN (Tayrân) Uçuş Uçma
TAYF Hayâl Uykuda veya karanlıkta gözde tecessüm eden şekiller * Gül * Kavs-ı kuzah Gökkuşağı
TAYFUR Bir kuş ismi
TAYH Bulaşmak * Hafiflik
TAYH Helâk etmek veya helâk olmak * Bırakmak
TAYHAN Boş ve mâlayâni şeylere itiraz eden kimse
TAYHUC Turaç kuşu (Bir sülün nevidir )
TAYİ´ İtaat eden, boyun eğen kimse * Bir işi kendi isteğiyle yapan
TAYİAN İsteyerek
TA´YİB Ayıplamak Kötülüğünü söylemek
TA´YİBÂT (Ta´yib C ) Ayıplamalar
TA´YİD Bayram etmek
TAYİH Hayran kimse
TA´YİL Davarı yürütmek
TA´YİN Yerini belli etmek * Vazifeye göndermek, vazifelendirmek * Ayırmak * Tayın, erzak
TA´YİN-KERDE f Belirtilmiş Tâyin edilmiş
TAYİR (Tayr ) Kuş * Uçmak * Çabuk yürümek
TA´YİR (C : Ta´yirât) Kabahati yüze vurarak utandırma
TA´YİS Görmeden bir cismi eliyle aramak
TA´YİŞ Diri tutmak
TAYİŞ Yeynicek kimse * Hafiflik
TAYLASAN (C : Tayâlis-Tayâlise) Başa ve boyna sarılan şal * Başa sarılan sarığın omuzlar üzerine salıverilen ucu
TAYR (C : Atyâr-Tuyur) Kuş * Uçmak (mânasına mastardır )
TAYR-I HÜMÂYUN Talih veya uğur kuşu Devlet kuşu (Bak: Hüma)
TAYRURE Uçmak
TAYS Çok adet * Yer yüzünde olan toprak ve süprüntü * Nesli çok olan karınca ve sinek
TAYSEL Çok miktar Fazlaca
TAYTAN Yaban sarımsağı
TAYTAVA Bağırtlak kuşuna benzeyen alaca bir kuş (Yüzü beyaz, başı kara olur )
TAYY Bükmek, sarmak, dürmek * Kaldırmak * Geçmek * Açmak * Çıkarmak Bir haberi ketmetmek Kasten açtırmak * Atlama, üzerinden geçme
TAYY-İ MEKÂN Mekânı ortadan kaldırmak Bir şahsın bir anda muhtelif yerlerde görünmesi
TAYY-İ MERATİB Birden üst mertebeye geçmek Birden mertebeleri aşıp, geçip gitmek
TAYY-I ZAMAN Zamanı ortadan kaldırmak Çok uzun bir zamanı pek kısa olarak görmek ve yaşamak Meselâ: Kur´an-ı Kerimde beyan edilen "Ashab-ı Kehf" mağarada 309 sene kaldıkları halde, kendileri yarım gün veya bir gün kadar kaldıklarını söylemişlerdir (Bak: Bast-ı zaman)
TAYYAN Balçık yapan kimse
TAYYAR Uçan Uçucu Uçma kabiliyeti olan Havaya kalbolup gaib olan
TAYYAR Deniz dalgası
TAYYAŞ Aceleci hafif kimse * Hilebaz kimse
TAYYETMEK Silmek Kaldırmak * Mc: Uzun zaman veya mesafeyi az zamanda geçip aşmak
TAYYİB(E) İyi, hoş İyi davranış Temiz * Hz Peygamber´e (A S M ) Cenab-ı Allah (C C ) en güzel kokular vermiştir Bu yüzden kendisine Tayyib denilmiştir * Fık: Helâlin her türlü şüphelerden uzak, saf ve temiz kısmına denir
TAYYİBÂT (Tayyibe C ) Bütün güzel sözler, güzel mânalar, harika güzel cemaller * Bütün kâinat yüzünde cemalleri görünen ezelî Esma-i Hüsnâ´nın cilveleri
TAZ f Koşma, koşuş
TAZ´ Gayretsiz olmak
TAZACCU´ Gevşek davranma, üşenme
TAZACCUR Sıkıntı İç sıkılma
TAZAFFÜR Galip olmak, yenmek
TAZALLÜL (Zıll den) Gölgelenme, gölgede olma, gölge altına girme
TAZALLÜM Bir haksızlıktan sızlanmak Şikâyet etmek * Birinin hakkını veya malını gasbetmek * Mazlum olmak * Zulmü kendi nefsine isnad etmek
TAZALLÜM-İ HÂL Kendine yapılan bir hâlden, hareketten dolayı sızlanmak Hâlinden şikâyet etmek
TAZALLÜMÂT (Tazallüm C ) Yanıp yakılmalar, sızlanmalar
TAZAMMUD Yaranın merhemli bezle sarılması
TAZAMMUN İhtiva etmek İçine almak İçinde başka şeyleri havi olmak Muhit olmak * Tazmini kabul etmek Kefil olmak * Man: Lâfzın, mevzuu olduğu mânanın cüz´üne delâlet etmesi
TAZANNÜN (Zann dan) Sanma, zan ile iş görme, delilsiz hükmetme
TAZARRU´ Bir şeye gizlice yaklaşmak * Kendi kusurlarını bilip kibirden vaz geçip tevâzu ile yalvarmak
TAZARRU´EN VE HUFYETEN Gizlenip saklanarak
TAZARRUF Zarafet * Zariflik taslama İncelik göstermek Külfetle zarif olmak
TAZARRU´KÂRANE f Tazarru ederek Tazarru etmek suretiyle
TAZARRUR (Zarar dan) Zarar ve ziyâna uğrama
TAZAVVU´ Bir şeyin güzel kokusunun etrafa yayılması
TAZAYYUK (Zîk den) Sıkışma, daralma
TAZAYYÜF Meyletmek, eğilmek, yönelmek
TAZE f Yeni kesilmiş, bayatlamamış, taravetli, buruşmamış * Yeni duyulan, henüz ortaya çıkan * Kuru olmayan, yeşil * Genç, körpe
TAZEGÎ f Tazelik, yenilik, körpelik * Gençlik
TAZENDE f Koşucu
TAZFİR Galip etmek * Tırnaklaşmak
TAZHİR (Zahr dan) Arkaya atma Arkaya bırakma veya bırakılma İhtimâl
TAZİ (C : Tâziyân) Araplar
TA´ZİB Azab verme Eziyet etme Men eylemek
TA´ZİB-İ RUH Can sıkma
TA´ZİBÂT (Ta´zib C ) Eziyetler, tâzibler, azablar
TA´ZİB Davarları gece yabanda otlatıp eve getirmemek
TAZ´İF İki kat, kat kat etmek Ziyade etmek Bir kat daha artırmak Çoğaltmak * Zayıf addetmek
TA´ZİL (C : Ta´zilat) Ayıplama
TA´ZİL Azletme İşinden çıkarma
TA´ZİM Hürmet Riayet İkramda bulunmak Bir zât hakkında büyük sayıldığına delâlet edecek surette güzel muâmelede ve hürmet ifade eden tavırda bulunmak
TA´ZİMAT (Ta´zim C ) Hürmet ve riayetler Tazimler
TA´ZİMEN Hürmet ve ikram ederek
TA´ZİR Kusur ve özür etme * Aslı olmayan özürler beyan etme * Necis bulaştırmak
TA´ZİR Siyaset * Tehdit etmek * Tazim ve tathir Temizlemek ve hürmet etmek * Lügatta red, icbar, tahkir, te´dib, hak üzere tevkif mânalarına gelen bu tabir, İslâm hukukunda: Hakkında muayyen bir şer´î ceza olmayan suçlardan dolayı ulülemr (hükümdar, padişah) veya vekili tarafından tatbik edilen cezalar hakkında kullanılır bir ıstılahtır Ta´zirin meşruiyeti; Kitab ile, Sünnet-i Nebeviye ile ve icma-i ümmet ile sabittir Ta´zir; dövmekle, hapisle, hattâ katil ile olabileceği gibi azarlama, sert lakırdı veya bakış veya herhangi bir tavır ve vaziyet ile de olabilir Dövmek suretiyle olan ta´zir, otuzdokuz değnekten fazla olamaz Bir kavle göre para almak suretiyle de ta´zir câizdir
TA´ZİR-İ EŞRAF Ümera, yüksek tüccar, köy a´yanı gibi şerefli kimseler hakkındaki ta´zirdi ki, ya bilvasıta ilâm suretiyle veya mahkemeye celbedilerek bilmuvacehe ihtar suretiyle yapılır
TA´ZİR-İ EVSAT İçtimai mevkileri orta hâlde bulunan kimseler hakkındaki ta´zirdir ki, hem mahkemeye bilcelb ilâm suretiyle, hem de hapis suretiyle yapılabilir
TA´ZİR-İ TE´DİB Âkıl bâliğ olduğu halde henüz mükellefiyet çağında bulunmayan bir çocuğun yaptığı bir suçtan dolayı hakkında te´dib ve ta´zib maksadıyla yapılan ta´zirdir
TA´ZİR-İ UKUBET Mükellef bir şahıs tarafından irtikâb olunup da şer´an muayyen bir cezası bulunmayan bir suçtan dolayı ukubeten yapılan ta´zirdir Mücrimin bu hususta müslim ile gayr-i müslim; hür ile âbid; erkek ile kadın olması müsavidir
TA´ZİRAT (Ta´zir C ) Vesile ve bahane aramalar Esassız özür bildirmeler
TA´ZİRAT (Ta´zir C ) Azarlamalar, ta´zirler, tekdirler
TA´ZİYANE f Ta´ziye eder surette Ta´ziye ederek
TAZİYANE f Sebeb Vasıta * Kırbaç, kamçı
TAZİYANE-İ TA´ZİB Azab vermek, azablandırmak kamçısı
TA´ZİYE Yeni ölen birisinin yakınlarının acısını paylaşır söz söylemek, teselli etmek Baş sağlığı dilemek "Allah sabr-ı cemil ihsan etsin" diye söylemek
TA´ZİZ Bir adamı aziz kılmak Hürmet ve muhabbetle sevmek
TAZLİL (Zıll den) Gölgelendirme veya gölgelendirilme
TAZLİM Zâlim olmak
TAZMİD Merhemli bezi yaraya sarıp bağlama
TAZMİN Kefil olmak * Zarar verdiği kimsenin zarar ve ziyanını ödemek * Edb: Başkasına ait bir mısra veya beyti intihâl ve tevârüd olmaksızın kendi şiirine alma san´atı * Bir şeyi bir şeye dâhil etmek * Zararı ödetmek
TAZMİNÂT (Tazmin C ) Zarar ve ziyana karşı ödenen bedeller * Zararların bedellerini ödetme
TAZR Eliyle vurup def´etmek El ile kovmak
TAZRİR Zarar vermek Zarara uğratmak
TAZYİ´ (C : Tazyiât) (Ziyâ dan) Kaybına sebeb olma, bırakıp kaybetme Boşuna harcama
TAZYİ-İ EVKAT Boş yere vakit geçirme Zaman harcama Vakit kaybetme
TAZYİK Daraltmak, sıkıştırmak * İcbar etmek * Sıkıntı ve ızdırab vermek * Zorlama, baskı * Fiz: Bir kuvvet harcayarak yapılan basma veya itme işi Basınç Katı cisimler, üzerine konuldukları satıhlara; sıvılar, içinde bulundukları kabın hem dibine ve hem de yanlarına; gazlar ise, içinde kapalı oldukları kabın her tarafına basınç yaparlar
TAZYİKAT (Tazyik C ) Tazyikler Sıkıştırmalar Baskılar Zorlamalar * Basınçlar
|