Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat T Harfi
T Harfi
TEKBİB Kebap yapmak
TEKBİL Bendetmek
TEKBİR "Allahü ekber" demek Allah´ın her hususta en yüksek ve en büyük olduğu ifâde etmek (Bu sırr-ı ittihad ile kâinat içinde bir zerre gibi zayıf, küçük bir mahluk olan şu insan, ubudiyetin azameti cihetiyle Hâlık-ı Arz ve Semavat´ın mahbub bir abdi ve arzın halifesi, sultanı ve hayvanatın reisi ve hilkat-i kâinatın neticesi ve gayesi oluyor Evet eğer namazların arkasında, hususan bayram namazlarında bir anda "Allahuekber" diyen yüzer milyon insanların sesleri, âlem-i gaybda ittihad ettikleri gibi âlem-i şehadette dahi birbiriyle ittihad edip içtima´ etse, küre-i arz tamamiyle büyük bir insan olup azametine nisbeten büyük bir sada ile söylediği "Allahuekber"e müsavi geldiğinden o muvahhidînin ittihadiyle bir anda, Allahuekber demeleri, Küre-i Arz´ın büyük bir "Allahuekber"i hükmüne geçiyor  Adetâ bayram namazlarında Âlem-i İslâmın zikir ve tesbihi ile zemin zelzele-i kübrâya mazhar olup, aktar-ı etrafiyle "Allahuekber" deyip kıblesi olan Ka´be-i Mükerreme´nin samimi kalbiyle niyet edip, Mekke ağziyle, Cebel-i Arefe diliyle "Allahuekber" diyerek o tek kelime, etraf-ı arzdaki umum mü´minlerin mağara-misal ağızlarındaki havada temessül ediyor Bir tek "Allahuekber" kelimesinin aks-i sadâsıyla hadsiz "Allahuekber" vuku bulduğu gibi o makbul zikir ve tekbir, semavatı dahi çınlatıp berzah âlemlerine de temevvüc ederek sada veriyor İşte bu arzı böyle kendine sâcid ve âbid ve ibadına mescid ve mahluklarına beşik ve kendine müsebbih ve mükebbir eden Zat-ı Zülcelâl´e, yerin zerratı adedince hamd ve tesbih ve tekbir edip ve mevcudat adedince hamdediyoruz ki; bize bu nevi ubudiyeti ders veren Resul-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmına ümmet eylemiş L )
TEKBİRÂT (Tekbir C ) Tekbirler Tekbir getirmeler
TEKBİRHÂN f Tekbir getiren
TEKBİT (Cihaz) Az olmak * Asan olmak, kolay olmak
TEKDİH Kuvvetle kaşımak
TEKDİM Çok ısırmak
TEKDİR Azarlamak * Kederlenme * Bulanık etme * Mektebde talebeye verilen ve siciline geçirilen bir ceza Ta´zir
TEKDİRÂT (Tekdir C ) Tekdirler, azarlamalar
TEKDİS Harman etmek
TEKE f Keçilerin erkeği Sürü önünden giden kösemen * Bir cilt defter * Tezek
TEKEBBÜD (Kebed den) Sertleşme, katılaşma
TEKEBBÜR Kibirlenmek Kendini büyük saymak Nefsini büyük görmek (Bak: Taabbüd, Tevazu´)(İşte ey insan! Eğer yalnız ona abd olsan bütün mahlukat üstünde bir mevki kazanırsın Eğer ubudiyetten istinkâf etsen, âciz mahlukata zelil bir abd olursun Eğer enâniyetine ve iktidarına güvenip, tevekkül ve duâyı bırakıp, tekebbür ve dâvaya sapsan; o vakit iyilik ve icad cihetinde arı ve karıncadan daha aşağı, örümcek ve sinekten daha zayıf düşersin Şer ve tahrib cihetinde dağdan daha ağır, tâundan daha muzır olursun S )
TEKEDDUH Kuvvetle kaşımak
TEKEDDÜN Eğlenmek
TEKEDDÜR Bulanık olma * Kederlenme
TEKEFFÜ´ Yürürken etrafına bakmadan önünü gözleyerek gitmek
TEKEFFÜF (Keff den) El uzatarak dilencilik etme Avuç açma Dilenme * Avuçla tutmak
TEKEFFÜL Boynuna almak * Birine kefil olmak Kefâlet etmek veya vermek
TEKEHHUL Göze sürme çekme Suni kara gözlü olma
TEKEHHÜF (Kehf den) Mağara biçiminde oyulup kazılma
TEKEHHÜN Kâhinlik yapma, falcılık etme
TEKE´KÜ´ Cem´olmak, birikmek, toplanmak * Korkak olmak
TEKELLÜF Kendi isteğiyle külfete girmek, bir zorluğa katlanmak * Gösterişe kapılmak Özenmek * Yapmacık hâl ve hareket Zoraki hareket (Üstadımız, tekellüf ve taazzumdan aslâ hoşlanmaz ve talebelerinin dahi tekellüf kaydından âzâde olmalarını emreder Ve buyururlar ki, "Tekellüf şer´an ve hikmeten fenâdır Çünkü, tekellüf sevdası, insanı hadd-i ma´rufu tecâvüze sevkeder Mütekellif olanlar, bazan hodbinâne bir tezâhür ve tefâhür tavrı ve muvakkat soğuk bir riyâkâr vaziyeti takınmaktan kurtulmaz Halbuki, bunların ikisi de ihlâsı zedeler " R N )
TEKELLÜFÂT (Tekellüf C ) Tekellüfler
TEKELLÜL Götürü gelmek * İhâta etmek, kaplamak, içine almak
TEKELLÜM (C : Tekellümât) Konuşmak Söylemek
TEKELLÜM-İ SÂMİT Sessiz konuşma
TEKELLÜMÂT-I TESBİHİYE Cenab-ı Hakk´ı tesbih eden kelâmlar, konuşmalar (Demek faaliyetten gelen harekât ve zeval bir tekellümât-ı tesbihiyedir ve kâinattaki faaliyet dahi kâinatın ve envâının sessizce bir konuşması ve konuşturmasıdır M )
TEKELLÜS (C : Tekellüsât) (Kils den) Kireçleşme
TEKEMKÜM Başına külâh giymek
TEKEMMÜ´ Mantar koparmak
TEKEMMÜL Olgunlaşmak Kemâle doğru gitmek (İnsanda olan hadsiz istidadât-ı maneviyye ve nihayetsiz âmâl ve efkâr ve müyulât dahi israf edilmeyecektir Öyle ise, insandaki o esaslı meyl-i tekemmül bir kemâlin vücudunu gösterir Ve o meyl-i saadet, saadet-i ebediyeye namzed olduğunu kat´i olarak ilân eder Öyle olmazsa insanın mahiyet-i hakikiyyesini teşkil eden o esaslı maneviyat, o ulvi âmâl, hikmetli mevcudatın hilâfına olarak israf ve abes olur, kurur, hebâen gider S )
TEKEMMÜL-Ü MEBÂDÎ Bir şeyi netice veren ilk unsur ve sebeblerin ibtidailikten mükemmelliğe doğru gitmesi
TEKEMMÜM (Kümm den) Örtünüp bürünme
TEKEMMÜN Pusuya yatma, gizlenme
TEKEMMÜŞ Acele etme
TEKENNİ (Künye den) Künye alma Ad alma
TEKENNÜF Bir yere toplanmak
TEKENNÜS Gizlenmek * Örtünmek
TEKERFU´ Mürtefi olmak, yükselmek
TEKERRU´ Paça yemek
TEKERRÜC Fâsid olmak, bozulmak * Kirlenmek Paslanmak
TEKERRÜH (Kerh den) İğrenme, kerih görme
TEKERRÜM Saygı görmek Keremli olmak
TEKERRÜR Tekrarlanmak (Bak: Tekrârat)
TEKERRÜRÂT (Tekerrür C ) Tekerrürler, tekrarlanmalar
TEKERRÜŞ Buruşma
TEKESSÜB Kazanmak
TEKESSÜL Durmak * Üşenmek Gevşek davranmak
TEKESSÜR Çoğalmak Kesretli olmak Adet miktarına adet ilâve olmak
TEKESSÜR Kırılmak
TEKEŞŞÜF Açılmak, görünmek, sıyrılmak, meydana çıkmak * Rüsvay olmak Sırları açığa çıkmak
TEKETTÜL Bir yürüme çeşiti
TEKEVVÜK Baş yarmak * Basmak
TEKEVVÜN (C : Tekevvünât) Vücuda gelmek Meydana geliş * şekillenmek * Var olmak
TEKEVVÜNÎ Tekevvüne ait Oluşla, hâdisatla alâkalı
TEKEVVÜR Damlamak
TEKEYMÜS Yemeklerin midede ezilmesi
TEKEYYÜF Bir keyfiyet kabul etmek Eksiltmek veya noksan etmek Keyfiyetlenmek * Keyiflenmek
TEKEYYÜS (Kiyâset den) Kiyâsetli ve zeki görünme * Zariflik gösterme
|