Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat T Harfi

Eski 11-04-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat T Harfi



T Harfi

TEKFİL Kefil etme Kefil edilme Kefil gösterme * Boynuna aldırmak
TEKFİN Kefenlenmek veya kefenlemek
TEKFİR Birisine "kâfir" deme, kâfirliğine hükmetme * Ortadan kaldırma, yok etme * Setretme, örtme * Keffaret verme * Elini göğsüne koyup tevazu yapma
TEKFİR-İ YEMİN Yeminin keffaretini vermek Yemin bozan bir kimsenin ceza olarak ödediği para, tuttuğu oruç (Bak: Keffaret)
TEKFİR-İ ZÜNUB Günahları örtme, affetme
TEKFUR Tar: Bizans İmparatorluğunun valilik derecesindeki idarî hizmetlerinde bulunan kimseler
TEKHİL (Kuhl dan) Göze sürme çekme
TE´KİD Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma * Üsteleme Bir iş için evvelce yazılan bir yazıyı tekrarlama
TE´KİD-İ MANEVÎ Söylenişi başka, manası müşterek olan
TE´KİDEN Tekrarlama ile * Sağlamlaştırarak Te´kid suretiyle * Evvelce yazılmış olan bir yazıyı tekrarlıyarak
TE´KİL Yedirme veya yedirilme
TEKLÎ Hapsetmek
TEKLİB Köpeğe av öğretmek
TEKLİC Yüzünü ekşitmek
TEKLİF Zor birşey istemek Bir vazife ileri sürmek * Sıkılgan ve resmi davranış İçli dışlı olmayan çekingen muâmele * Vergi yüklemek * Vazife vermek * Cenab-ı Hakk´ın, insanları, emir ve nehiyleri üzerine hareket etmeğe vazifelendirmesi * Fık: Şeriat-ı İslâmiyenin, ehliyet ve salâhiyet sahibi olan insanlara bir takım vazifeler yapmalarını ve bir kısım şeyleri de terketmelerini emir ve ilzam buyurmasıdır Bunlar ile öylece dinen me´mur ve vazifeli olan bir insana mükellef denir Çoğulu: Mükellefîn´dir (Bak: Ahlâk-ı hasene)(Teklif-i İlâhî bir tecrübedir Tâ ervah-i âliye ile ervah-ı sâfile müsabaka meydanında birbirinden ayrılsın S)(S - Diyorsun ki: "Teklif, saadet içindir Halbuki ekser-i nâsın şekavetine sebeb, teklifdir Teklif olmasaydı, bu kadar tefavüt-ü şekavet de olmazdı "C - Cenab-ı Hak, verdiği cüz´-i ihtiyarî ile ef´al-i ihtiyariye âlemini kesbiyle teşkil etmeye insanı mükellef kıldığı gibi, ruh-u beşerde vedia olarak ekilen gayr-i mütenahi tohumları sulamak ve neşv ü nemalandırmak için de beşeri teklif ile mükellef kılmıştır Eğer teklif olmasaydı, ruhlardaki o tohumlar neşv ü nema bulamazdı Evet, nev´-i beşerin ahvaline dikkatle bakılırsa görülür ki; ruhun manen terakkisini, vicdanın tekâmülünü, akıl ve fikrin inkişaf ve eterakkisini telkih eden, yani aşılayan, şeriatlardır; vücud veren, tekliftir; hayat veren, Peygamberlerin gönderilmesidir; ilham eden dinlerdir Eğer bu noktalar olmasaydı, insan hayvan olarak kalacaktı ve insandaki bu kadar kemalât-ı vicdaniye ve ahlâk-ı hasene tamamen yok olurlardı Fakat insanların bir kısmı, arzu ve ihtiyariyle teklifi kabul etmiştir Bu kısım, saadet-i şahsiyeyi elde ettiği gibi nev´in saadetine de sebeb olmuştur Amma insanların büyük bir kısmı, ihtiyarı ile küfrü kabul ve tekâlif-i İlâhiyyeyi reddetmişlerse de, teklifin bazı nevi´lerinden süzülen terbiyevî, ahlâkî vesaire güzel şeyleri aldıklarından, teklifin o nevi´lerini zımnen ve ıztıraren kabul etmiş bulunurlar İşte bu itibarla, kâfirin her sıfatı ve her hali kâfir değildir İİ)
TEKLİF-İ İLÂHÎ Allah´ın teklifi, yani emirleri
TEKLİF-İ MÂLÂ-YUTAK Ağır ve güç yetmez olan teklif Dayanılmaz teklif
TEKLİFÂT Teklifler
TEKLİL (İklil den) Taç giydirme
TEKLİM Söyletmek * Yaralamak, mecruh etmek
TEKLİS (Kils den) Kireç hâline getirme Kireçleştirme
TEKMİD Soğuk veya ılık su ile yapılan pansuman
TEKMİL Bitirmek, tamamlamak Kemâle erdirmek * Tam, bütün, eksiksiz
TEKMİLE (Kemâl den) Eksikleri tamamlamak için sonradan yapılan şey, ek İlâve
TEKMİM Ağaç çiçek verecek vaktinde gılafıyla tomurcuğunu çıkarıp izhâr etmek
TEKMİN (Kemin den) Pusuya yatırma, sipere yerleştirme
TEKNİK Fr Fizik, Kimya ve Matematikten elde edilen bilgilerin tatbik edilmesi
TEKNİSYEN Fr Bir işin, ilim tarafından daha çok tatbikatiyle uğraşan Tatbikatla uğraşan kimse
TEKNİYE (Künye den) Künyeleme, künye koyma
TEKNOLOJİ Fr Teknik bilgiler Matematik, Kimya ve Fizik ilminden elde edilen bilgiler
TEKRAR (Kerr den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma * Bir daha, yine, yeniden
TEKRARAT Tekrarlamalar Aynı şeyi bir kaç defa yapma
TEKRARAT-I KUR´ANİYE Kur´anda birbirinin aynı olan veya birbirine benzer âyetlerin tekrar edilmiş olması (Bak: Kur´an, Mumya)(Tekrarat-ı Kur´aniyedeki i´cazın bir lem´asını beyan zımnında "Altı Nokta"dan ibarettirBirinci Nokta: Kur´an bir zikir kitabı, bir duâ kitabı, bir davet kitabı olduğuna nazaran surelerinde vukua gelen tekrar, belâgatça ayn-ı isabet ve ayn-ı hikmettir Çünkü zikir ve duâdan maksad sevaptır ve merhamet-i İlâhiyeyi celbetmektir Malumdur ki: Bu gibi hususlarda fazlasıyla tekrar lâzımdır ki, o nisbette sevap kazanılsın ve merhamet celbedilsin Hem de zikrin tekrarı kalbi tenvir eder Duanın tekrarı bir takrirdir Davet dahi, tekrarı nisbetinde te´siri, te´kidi vardırİkinci Nokta : Kur´an bütün beşerin tabakatına hitap ve deva olduğu için zeki, gabi, takiyy, şaki, zâhid, gayr-ı zâhid bütün insan tabakaları şu hitab-ı İlâhiyeye mazhar ve bu eczahane-i Rahmaniyyeden ilâç almaya hakları vardır Halbuki Kur´anı tamamen ve dâima okumak herkese müyesser değildir Bunun için, lüzumlu olan maksadlar, hüccetler, bilhassa uzun surelerde tekrar edilmiştir ki, herbir sure hemen hemen bir küçük Kur´an hükmünde olsun ki herkes suhuletle istediği vakit istediği sureyi okumakla tam Kur´anın sevabını kazanabilsin Evet $ olan âyet-i kerime bu hakikati isbat ediyorÜçüncü Nokta: Cismanî ihtiyaçlar, vakitlerin ihtilâflariyle tebeddül eder Noksan ve fazlalaşır Meselâ : Havaya olan ihtiyaç her anda var Suya olan ihtiyaç, midenin harareti zamanlarında olur Gıdaya olan hâcet her günde olur Ziyaya olan ihtiyaç alelekser haftada bir defa lâzımdır Ve hâkezaKezâlik manevî ihtiyaçlar da vakitleri muhtelif ve mütefavittir Her anda "Allah" kelimesine ihtiyaç vardır Her vakit "Besmele"ye, her saatta "Lâ İlâhe İllallah"a ihtiyaç vardır Ve hâkezaBinaenaleyh âyetlerin, kelimelerin tekrarı, ihtiyaçların tekrarından ileri geliyor Ve keza o gibi hükümlere olan ihtiyacın şiddetine işârettirDördüncü Nokta: Bilirsiniz ki: Kur´an bu metin din-i azimin esâsâtını ve İslâmiyetin erkânını te´sis ettiği gibi içtimaat-ı beşeriyyeyi tebdil eden bir kitaptır Malumdur ki; müessis olan zat, vaz´ettiği esasları güzelce yerleştirmek için tekrarlara çok ihtiyacı olur Evet tekrar edilen şey sâbit kalır, takarrür eder, unutulmaz Ve keza, Kur´ân beşerin muhtelif tabakalarından kali veya hâli yapılan suallere lâzım olan cevapları veren umumi bir mürşid-i mucibdir Malum ya, sual tekerrür ederse cevap da tekerrür ederBeşinci Nokta: Bilirsiniz ki; Kur´an pek büyük mes´elelerden bahseder Ve kalbleri iman ve tasdike davet eder Ve çok ince hakikatlerden bahis açar Akılları marifete, dikkate tahrik eder Binaenaleyh o mesailin, o ince hakaikin kalblerde, efkârda tesbit ve takriri için suver-i muhtelifede türlü türlü üslublarla tekrara ihtiyaç vardırAltıncı Nokta : Bilirsiniz ki, her âyet için bir zâhir var, bir bâtın var; bir had var, bir muttala´ var Ve herbir kıssa için çok vecihler, hükümler, faideler, maksadlar vardır Binaenaleyh muayyen bir âyet, her yerde, öbür münasib bir vecih için, bir faide için zikredilebilir Bu itibarla, zâhiren tekrar görünse bile hakikatta tekrar değildir MN)
TEKRAREN Defalarca, tekrarlanarak
TEKRİH Nefret ettirmek Çirkin göstermek
TEKRİM Hürmet ve tazim göstermek ve görmek Saygı göstermek, lütuf ve kerem icrasında bulunmak
TEKRİMEN Hürmet göstererek, tazim ederek
TEKRİR Tekrar etme, bir daha yapma, söyleme, tekrarlama * Edb: Sözün tesirini kuvvetlendirmek için bir sözü bile bile tekrar etme san´atı * Tecvidde: Harf okunduğu zaman dilin sürçmesine denir Râ harfine âid olan bir sıfattır Buna mükerrir harfi de denir
TEKRİYE Düşman yapmak
TEKSİB (Kesb den) Kazandırma
TEKSİF (Kesâfet den) Sıklaştırma, koyulaştırma, yığma, toplama
TEKSİF Parça parça etmek
TEKSİR (C: Teksirât) Çoğaltmak, artırmak, çoğaltılmak
TEKSİR (Kesr den) Çok kırma Parçalama
TEKSTİL Fr Dokuma * Dokumacılık
TEKŞİF (Keşf den) İyice açma
TEKTİB Askeri bölük bölük etmek, bölüklere ayırmak * (Ketebe den) Yazdırma
TEKTİM Örtmek
TEKVİF Kûfe´ye varmak
TEKVİN Var etmek Meydana getirmek Yaratmak * İlm-i Kelâmda: Cenab-ı Hakk´ın sübutî bir sıfatıdır ve ademden vücuda getirmesi, icad etmesidir
TEKVİNÂT (Tekvin C) Tekvinler, var etmeler, yaratmalar
TEKVİNİYE Yaratmağa, tekvine ait Tekvinle alâkalı(Evamir-i şer´iyeye karşı itaat ve isyan olduğu gibi, evamir-i tekviniyeye karşı da itaat ve isyan vardır Birincisinde mükâfât ve mücazatın ekseri âhirette; ikincisinde, ağlebi dünyada olur Meselâ: Sabrın mükâfatı zaferdir, ataletin mücazatı sefalettir, sa´yin sevabı servettir Sebatın mükâfatı galebedir M)
TEKVİR Yuvarlaklaştırmak Kıvırmak Sarmak * Toplamak Cemolmak * Başa sarık sarmak
TEKVİR SURESİ Kur´an-ı Kerim´in 81 Suresidir Küvvirat Suresi adı da verilir
TEKVİS Yüz üstüne düşürmek
TEKVİYE Ovmak, ovalamak
TEKYE f Zikir veya ders için toplanılan yer * Dervişlerin meskeni ve mâbedi * Yaslanılacak, dayanılacak şey * İtimâd etmek, dayanmak(İşte Hoca-i Kâinat olan Fahr-i Âlem´in (ASM) kudsi medresesi ve tekkesi olan Suffe´nin demirbaş bir mühim talebesi ve müridi ve kuvve-i hâfızanın ziyadesi için dua-i Nebeviyeye mazhar olan Hz Ebu Hüreyre; gazve-i Tebük gibi bir mecma-i nâsda vukuunu haber verdiği şu mu´cize-i bereket, manen bir ordu sözü kadar kat´i ve kuvvetli olmak gerektir M)
TEKYENİŞİN f Tekkede oturan, derviş
TEKYEZEN f İstinad eden, dayanan
TEKYİL (Kile den) Kile ile ölçme
TEKZİB Yalanlamak Bir işe inanmayıp inkâr etmek Yalan olduğunu söylemek

Alıntı Yaparak Cevapla