Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat T Harfi
T Harfi
TEMETTU´ (C : Temettuât) Kazanma, kâr etme * Kâr, fayda, menfaat * Toplamak, cem´etmek * Mühlet vermek * Yoldaş olmak
TEMETTUÂT (Temettu´ C ) Kârlar, kazançlar, faydalar
TEMEVLÎ Kendini mevlâ kılmak
TEMEVVÜC (C : Temevvücât) Dalgalanmak Çalkanıp dalga dalga olmak
TEMEVVÜCÂT (Temevvüc C ) Dalgalanmalar
TEMEVVÜL (Mâl dan) Zenginleşme, mal edinme
TEMEYYÜ´ Sulanma, sulu hâle gelme Akma Cıvıklaşma, sıvı hâle gelme
TEMEYYÜH Sulanma
TEMEYYÜH-İ DEM Kanın sulanması
TEMEYYÜZ Benzerlerinden farklı ve üstün olma Diğerleri arasından kendini gösterme
TEMEZZUK Parça parça olma Yırtılma
TEMEZZÜZ Yavaş yavaş ve dinlenerek içmek
TEMHİD (Mehd den) Döşeme, yayma, düzeltme * İskân etme * Bir maddede özür, bahane beyan eylemek * Özür sahibinin özrünü kabul ile tasdik eylemek * Serd etme, izah etme, arz etme * Mukaddeme yapma Hazırlama
TEMHİK İptal etme
TEMHİL Sonraya bırakma Mühlet verme
TEMHİR Mühürleme
TEMHİS İmtihan ve tecrübe etme * Halâs etme
TEMHİSÂT (Temhis C ) Tecrübeler, imtihan etmeler
TEMHİZ Doğum ağrısı çekmek (Bak: Temahhuz)
TEM´İK Yuvarlamak
TEMİM Katı, şiddetli, şedid
TE´MİM Kasdetmek
TEMİME (C : Temâyim) Heykel
TE´MİN Güvenlik, emniyet hissi vermek * Sağlamlaştırma, şüphe bırakmama * Sağlamak Kat´i vaadde bulunmak Emn ve emân vermek * Elde etme
TE´MİNÂT (Te´min C ) İnandırmak ve emniyet vermek için veya muhtemel zararı ödemek için verilen söz veya para, gösterilen kefil
TE´MİNEN Te´min suretiyle
TE´MİR Emretmek
TE´MİT Zihnen tahmin etme
TE´MİYE Öpmek
TEMK Uzamak * Yükselmek, yüce olmak
TEMKİN Ağır başlılık, usluluk * Ölçülü hareket sâhibi * Vakar, izzet İktidar, kudret * Birini bir şeye muktedir kılmak * Kararsızlıktan kurtulup huzur ve sükuna mazhar olmak * Tedbir, ihtiyat
TEMLİE (Mel´ den) Ağız ağıza doldurma
TEMLİH Tuzlamak Tuza yatırmak * Edb: Söz arasında güzel ve mazmun (nükteli, cinaslı ve güzel) söz söylemek
TEMLİH (Süryânice) El-Kayyum mânasında (Esmâ-i İlâhiyedendir)
TEMLİK Mal sahibi etmek Birine mülkü kazandırmak, sahib etmek * Mülk olarak vermek
TEMLİKEN Mülk olarak vermek suretiyle Temlik tarzında
TEMLİS (Melis den) Pürüzlerini giderme Düzleme
TEMLİYE Doldurma veya doldurulma
TEMMAR Hurmacı Hurma satan
TEMME Tamam oldu, bitti (mânasına fiil)
TEMNİ´ (Mübalağa ile) Men etmek, engel olmak
TEMR Hurma
TEMRE Bir tek hurma
TEMREN Okların ucuna demir veya sarıdan takılan parçaya verilen addır Menzil oklarına maden yerine kemik takılır ve ona da "soya" adı verilirdi Temren ile soyanın takılışında fark vardı Temren oka; ok ise soyaya takılırdı
TEMRİ Hurmayı seven
TEMRİD Binayı yüksek yapmak
TEMRİG Yuvarlamak
TEMRİH Hafifçe sürme Uğuşturma * Bulaştırmak
TEMRİN Yumuşak etme İdman ettirme * Tekrarlatarak çalıştırma Egzersiz
TEMRİR Acılık verme
TEMRİZ (Maraz dan) Zayıf gösterme
TEMSİK Cenk etmek, dövüşmek, vuruşmak * Bir kimseye deri vermek * Deriye renk vermek
TEMSİL Bir şeyin aynısını veya mislini yapmak Benzetmek Teşbih etmek Örnek, nümune söz (Bak: Kıyas-ı temsilî)
TEMSİLÂT (Temsil C ) Temsiller, örnekler
TEMSİLÎ Temsile dair ve müteallik Bir şeyi göz önünde canlandıran
TEMSİR (Mısır dan) Bir yeri şehir haline getirme * Taklil Azaltma
TEMSİR Birşeye göz dikip beklemek
TEMSİYE Akşamlık * Akşamleyin bir nesne getirmek
TEMŞİK Kırmızı balçıkla renk etmek
TEMŞİR Sevinmek * İzhâr etmek, göstermek
TEMŞİT (Muşt dan) Tarama veya taranma
TEMŞİYE(T) (Meşy den) Yürütme, ilerleme * Meydana gelmesini kolaylaştırma
TEMTİ´ Faydalandırma, kâr ettirme
TEMTİT "Ekber" derken bir elif fazlalaştırıp "ekbâr" demek * Med edip çekmek
TEMUÇİN (Bak: Cengiz)
TEMVİH (C : Temvihât) Sulandırma, su katma * Haksız bir şeyi haklı gösterme
TEMVİL (Mâl den) Mal sâhibi etme
TEMYİ´ (Mey´ den) Sıvılaştırma Sıvı hale getirme
TEMYİL İki şey arasında mütereddit olmak, karar verememek
TEMYİS Yumuşak yapmak, yumuşatmak
TEMYİZ Bir şeyi diğerinden seçip tarif etmek, ayırmak Seçmek İyiyi kötüden ayırmak * Yargıtay * Gr: Belirsiz olan kelime ve sayıları belirli hale koymak Meselâ: "İşrune dirhemen" (yirmi dirhem) ve "Retle zeyten" (Bir retl zeytin yağı) tâbirlerinde "dirhemen" ve "zeyten" gibi
TEMYİZEN Temyiz suretiyle Temyiz yoluyla Seçerek
TEMZİC Karıştırmak Katmak Mezcetmek * Bir kimseye bir şey vermek
TEMZİG Ayırmak * Dağıtmak
TEMZİK (C : Temzikat) Yırtma, paralama, perakende etmek
TEN f Gövde, beden, vücut * İnsan bedeninin dış yüzü
TEN´AB Karga sesi
TENABÜZ Birbirine lâkap takıp çağırmak
TENABÜZ Ahidlerini bozmak, sözlerinde durmamak
TENACİ Fısıltı ile birbirine gizli söylemek
TENACÜŞ Satın almak
TENAD Birbirine nidâ etmek, birbirine bağırışmak
TENADD (Nudud den) Dağılma, darmadağın ve perişan olma * Birbirinden ürkme
TENADİ Birbirine nida etmek, çağırmak * Bir araya toplanma
TENADÜM (Nedem den) Birbiriyle konuşma Sohbet
TENADÜR Azalma, nâdirleşme
TENADÜS Birbirine lâkap koyup bağırışmak
TENAFFUH şişmek " Uf, tüf, ah ve oh" demek
TENAFFUT Çok kızma, hiddetlenme
TENAFİ Birbirine zıt ve muhâlif olma
TENAFÜR Birbirinden kaçmak Ürkmek * Uzağa çekilmek * Bir mes´elenin halli için hâkime başvurmak * Edb: Kulağa hoş gelmeyen hece veya kelimelerin bir arada bulunması
TENAFÜR-Ü KULÛB Kalblerin birbirinden nefret etmesi
TENAFÜS (C : Tenâfüsât) Hased etme Çekememe
TENAGGUM Şarkı söylemek
TENAGGUŞ Hareket etmek
TENAHHİ Bir yana çekilme, alarga durma * Irak olma
TENAHHUM Tükürmek * Asık suratlı olmak, ekşi yüzlü olmak
TENAHİ Son bulma, bitme, tükenme * Yasağı kabul ile geri durmak
TENAHNUH Öksürerek boğazını açmak, öksürmek Öhö öhö demek * Fık: Zaruret olmasa bu öksürük namazı bozar
TENAHÜD Tevzi etmek, dağıtmak * Hediye vermek, atâ etmek
TENAİ Uzaklık
TENAKKİ Muhayyer olmak
TENAKKUB Nikab örtünmek, yüze peçe örtmek
TENAKKUL (Nukl den) Bir yerden başka bir yere geçme * Nakletme * Bir makamdan başka makama intikal etme
TENAKKUR Müçtemi olmak, içtima etmek, toplanmak
TENAKKUS Eksilmek
TENAKKUT (Nokta dan) Benek benek olma Nokta nokta olma
TENAKKUZ Halâs olmak, kurtulmak
TENAKKUZ Kırılmak * Bozulmak
TENAKUS Noksanlaşmak Azalmak Eksilmek
TENAKUSÂT (Tenakus C ) Eksilmeler, azalmalar
TENAKUZ Sözün birbirini tutmaması Konuşmada beyan edilen söz ve fikirlerin birbirine zıt olması * Man: İki şeyin birbirine nakiz olması Bir şeyin nakizi, o şeyin ref´inden (kaldırılmasından) ibarettir
TENAKUZÂT (Tenakuz C ) Tenakuzlar
TENAKÜH Nikâhlanmak
TENAKÜR Bilmezlikten gelmek Tecâhül etmek * Birbirine adâvet etmek
TENANİR (Tennur C ) Ocaklar, fırınlar, tandırlar * Su pınarları
TENA´NU´ Uzak olmak, uzaklaşmak
TEN-ASAN f Rahatını düşünen adam
TENASİ Unutmuş görünmek Unutmak Kendini unutmuş gibi göstermek (Gaye-i hayal olmazsa veyahut nisyân veya tenâsi edilse; ezhân enelere dönüp etrafında gezerler M ) (Bak: Vicdan)
TENASİ Birbirinin nâsıyesine yapışmak * Birbiri karşısına düşmek
TENASSÜB Dikilip durma
TENASSUH Nasihat almak, aklı başına gelmek * Başkası hakkında iyilik istemek
TENASSUK Nizâmına koyma, tertib etme, düzenleme
TENASSUR Nasrânileşme Hıristiyan dinine girme
TENASUF Yarıya bölmek
TENASUH Birbirine nasihat etme
TENASUK Nizam üzere dizilme
TENASUR Yardımlaşma Karşılıklı yardım etme * Haberler birbirini tasdik eylemek
TENASÜB Uygunluk, uyma, tutma Yakınlaşma * Nisbet, kıyas * İki adet birbirine nisbet edilerek yapılan hesap usulü * Edb: Mânaca birbirine uygun kelimeleri bir arada söze güzellik vermek maksadı ile zikretmek
TENASÜH İslâmdan hariç olan batıl bir fırkaya göre, ruhun bir bedenden başka birinin bedenine intikâl eder diye olan batıl inanışları * Miras sahibinin ölümü ile malının vârisine geçmesi (Bak: Mumya)
TENASÜH-VÂRİ f Tenasühe benzer bir surette
TENASÜL Türemek Nesil yetiştirmek Üremek Birbirinden doğup türemek
TENASÜLÂT (Tenasül C ) Çoğalma Tenâsüller Üremeler
TENASÜR Saçılma, serpilme, püskürme
TENAŞİR Acemi yazısı, çocuk yazısı
TENAŞÜD Birbirine şiir okuma
TENAŞÜR Dağılmak
TENATTU´ Çok arıtmak * Ayırmak
TENATTUF Küpe takma
TENATTUS Dikkatle tecessüs etmek, araştırmak * Ayırmak
TENATUH (Hayvanların) birbirlerine süsüşme (si) * Birbirine başla vurmak
TENATÜC Neticelenme Birbirini netice vermek
TENATÜL Birbirine muhâlif olmak, ters olmak
TENA´UL Nâlin giymek
TENA´UM Nimetlenme, bolluk içinde yaşama
TEN-AVER (C : Ten-âverân) f Vücutlu, etine dolgun
TENAVÜB Nöbetleşme Nöbet ile çalışma Münâvebe
TENAVÜL Bir şeyi alma * Yemek yeme * Bahşiş ve ihsanda bulunma
TENAVÜM Yalandan uyur gibi görünme
TENAVÜR İri vücutlu kişi, iri yarı kimse
TENAVÜŞ (Tenâvül mânasındadır) El atmak, el sürmek
TENAVÜŞ Aşağı tutmak * Sonraya bırakmak, tehir etmek * Alıp yemek
TENAYÜB Nöbetleşmek
TENAZU´ Kavgalaşmak, çekişmek Birbirine husumet etmek
TENAZUK Birbirine öğretmek
TENAZUL Birbiri ile oklaşmak
TENAZUR Birbirine karşı olmak Simetri hâli * Bakışmak Bir iş hususunda birbirine bakmak
TENAZURÎ Simetrik
TENAZÜK Birbirine süngü ile vurmak
TENAZÜL Yayan olarak vuruşmak
TENAZZÜF Pâklanma, temizlenme
TENAZZUH Bulaşmak
TENAZZUR Dikkatle bakarak düşünme Düşünerek dikkatle bakma
|