11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Diplomatik Terimler - İ
İdeal: İdeal, gaye, amaç
-İdentity of interests: Ortak çıkarlar
-İdle: Temelsiz, gerçeklere dayanmayan (argoda desteksiz ))
-İgnorant: Cahil, bilgisiz, kaba
-İntention: Niyet
-İMF: Uluslararası Para Fonu
-İmmigrant: Göçmen
-İmmixion: İçişlerine karışma
-İmmunity: Dokunulmazlık
-İmpartiality: Tarafsızlık
-İmplementation: Uygulama, hayata geçirme
-İmperative: Zorunlu, gerekli
-İmport: İthalat
-İmposition: Dayatma, yükümlülük
-İmpression: İzlenim
-İmproper use of public money: Halkın parasının uygunsuz bir şekilde kullanılması
-İmprovement: İlerletme, geliştirme
-İn all its parts: Tüm yönleriyle
-İn the meantime: Bu esnada
-İnadequacy: Yetersizlik, noksanlık
-İnalienable rights: Devredilemez haklar
-İnapplicable: Uygulanamaz
-İncentive: Teşvik edici, özendirici
-İncident: Olay, hadise
-İnclude an item: Bir madde eklemek
-İncome: Gelir
-İncompatibility: Anlaşmazlık, uyuşmazlık
-İncompelence: Yetersizlik, ehliyetsizlik
-İncrease: Büyütmek, çoğaltmak
Veeeee
-İndependence: Bağımsızlık (The İndependence Day den hatırlayınn ))))
İndigenous populations: Bir ülkenin yerli nüfusu
-İndirect democracy: Dolaylı demokrasi
-İndoctrination: Aşılama, beyin yıkama
-İndustrial revolution: Sanayi Devrimi
-İndustrialization: Sanayileşme
-İnefficiency: Verimsizlik, yetersizlik
-İnfiltration: Sızma, gizlice sokulma
-İnflation: Enflasyon
-İnflexibility: Katılık, sıkı sıkıya bağlılık, azimm ))
-İnformation media: İletişim araçları
-İnfrastructure: Altyapı
-İnherent right to life: Temel yaşama hakkı
-İnitial round of enlargemenet: Genişlemenin ilk aşaması
-İnitiate: Açılış yapmak, üyeliği kabul etmek
-İnnocence: Masum, suçsuz, yasal (Enigma Return To İnnocencedan hatırlayınn ))))
-İns: İktidardakiler, yöneticiler
-İnsoluble: Çözümsüz sorun
-İnpection: Teftiş, denetleme
-İnspiration: Esin, ilham (şu günlerde daha çok çalışmamız için gereken enerjiyi veren itici güç ))
-İnstability: İstikrarsızlık, dengesizlik
-İnstanteneous: Ani, ansızın
-İnstitute effective actions: Etkili önlemler almak
-İnstitutional arrangement: Kurumsal düzenlemeler
-İnstitutionalization: Kurumsallaştırma (tekerleme misali ))
-İnstruction: Emir, talimat
-İnsure: Güvence vermek, temin etmek
-İntelligence Service: Haber alma servisi
-İnterdependence: Karşılıklı bağımlılık
-İnterest: Çıkar, fayda
Veeeeeeeeeee
-İnternal Affairs: İçişleri (Ama bizim yönümüz nereyee tabiki Dışişleri )))
-İnterference: Müdahele, araya girme
-İnterim: Geçici
-İntermediate goods: Ana mallar
-İnternal market: İç pazar
-İnternal regulations: İç yönetmelikler
-İnternal waters: İç sular
-İnternally displaced people: Ülke içi mülteci
-İnternational convent: Uluslararası sözleşme
-İnternational initiative: Uluslararası girişim
-İnternational monetary fund: Uluslararası para fonu
-İnternational recognition: Uluslararası tanınma
-İnternational relations: Uluslararası ilişkiler
-İnternational sanctions: Uluslararası yaptırımlar
-İnternational strait: Uluslararası boğaz
-İnternational trade: Uluslararası ticaret
-İnternee: Savaş esiri
-İnterpellation: Gensoru
-İnterpret: Bir dilden başka dile çeviri
-İnterpretation of treaties: Anlaşmaların yoğunlaşması
-İnterrupted: Yarıda kesilmiş, tamamlanmamış
-İntervention: Karışma, müdahele
-İnterview: Röportaj
-
İntroduce draft resolution: Karar tasarısı sunma
-İnvasion: İstila, akın, saldırı
-İnvest: Yatırım yapmak
-İnvited country: Ev sahibi ülke
-İnvoke: Yürürlüğe girmek
-İnvolvement: Karışma, müdahele
-İron Curtain: Demir perde
-İrrevelant: İlgisiz, alakasız
-İrrevocable: Feshedilemez, değiştirilemez
-İslamic movements: İslami hareket
-İslamist currents: İslami akımlar
-İssue: Sorun, mesele
-İtems of the agenda: Gündem maddeleri
|
|
|