Yalnız Mesajı Göster

Dil Nedir? Ve Dilin Önemi

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dil Nedir? Ve Dilin Önemi



Dilde Yabancılaşma
Mehmet SUCU


Bir televizyon kanalı, 'Best Model Türk Dili Konuşan Ülkeler' yarışması düzenlemiş Yani Türk dili konuşan ülkelerin mankenlerinin yarışması Hem Best Model, hem de Türk Dili konuşan ülkeler Tam, 'altı kaval, üstü şeşhane' deyimine uygun bir durum
Maalesef günümüz insanı sözlerinin arasına İngilizce, Fransızca vb kelimeleri sokuşturmayı kültürlü olma göstergesi addetmektedir Sadece sözlerinde yer vermekle kalmayıp, günlük hayattaki bir çok eşyayı ve kavramı da yabancı kökenli kelimelerle anlatmaktadır Özellikle gençler olmak üzere insanlar artık; 'Blue Jean Center'dan aldığı 'new creation' kıyafetleri giyerek, 'restaurant'a veya 'fast food'a gidiyor Kapıda 'closed' yazarsa geri dönüyor, 'open'i görünce 'push'u da okuyup kapıyı iterek içeri giriyor 'Köfte burger' yiyip çıktıktan sonra; 'cafe'ye ya da 'wc'ye gitmek isteyebilir Daha sonra 'new style dizayn' edilmiş 'club'larda vakit geçiriyor Eğlencesi genellikle 'non stop'tur Saçlarına, üzerine 'sprey' sıkmıştır Arabası 'steyşin' olabilir Yedek tekerleğe ihtiyacı yoktur, nasıl olsa 'stepne'si vardır Mükellefi 'stopaj' öder, çiftçisi 'sübvansiyon' bekler, borsacısı 'spekülasyon' yapar Sanatçıları 'star'dır 'Suare'de veya 'matine'de mutlaka bulunmalıdır Tercümesi 'spontone', anlaşması 'stand-by'dir Yarım gün tatildedir Ona ihtiyaç duymaz Çünkü 'part-time' çalışmaktadır Yılbaşında 'eşantiyon', 'promosyon'lar dağıtılır Ortamın 'steril' olmasına çalışır Ancak genellikle 'stres'li olduğundan 'spazm' geçirir

Yabancı kökenli bu kelimelerin dilimizde bu kadar çok yer tutması, günlük hayatta tabelalarda, basında, caddelerde bu kadar çok kullanılması, dilimizin geleceği konusunda kaygılanmayı gerektirecek boyuttadır İnsan birçok büyük şehrin caddesinde dolaşırken, kulaklarını tıkayıp sadece tabelalara baksa, kendini rahatlıkla yabancı bir ülkede hissedebilir

Bu durumun yeni bir şey olmadığını, eskiden de buna benzer durumlarla karşılaşıldığını kaynaklardan, eski yazarların hikâye ve romanlarından öğreniyoruz Bu konuya değinen yazarlardan biri de Ahmet Hikmet Müftüoğlu'dur Yazar, 1922 yılında yazdığı 'Turhan Nasıl Çıldırdı?' adlı hikâyesinin kahramanı Turhan'ın şahsında şunları anlatmaktadır: Turhan sokakta, duvarlarda ve cemakânlarda, dükkânların üstlerindeki Fransızca, İngilizce, Almanca, İtalyanca hattâ Rusça ilânlara, yaftalara, reklâm afişlerine bakar: 'Yarabbi! Bu memlekette bir zabıta, bir şehremaneti (belediye başkanı), bir matbuat nizamnamesi yok mu?' diye feryat ederdi Çünkü Avrupa'nın hiçbir tarafında yerlilerin lisanından başka bir dil, bir yazı ile sokaklarda ilân, yafta görmemişti

Paris'te, Londra'da, Newyork'da dersaadetten pek çok ecnebi mevcut olduğu halde, İngiltere ve Amerika'da İngilizce'den gayrı sokaklarda bir yazı görülmezdi Ekseri kahvehanelerde; 'ena isketo' lokantalarda 'ona kutleta', iskelelerde 'ena pedi' çığlıkları biçâre Turhan'ın kulaklarını törpüler delerdi 'Bu nasıl millî, bu nasıl resmî lisan? Bu nasıl memleket, bu ne kayıtsız, duygusuz millet?' derdi

Genç; tasavvurunun, tahammülünün farkındaki bu hallere karşı daima isyan ederdi Polis müdürüne, matbuat müdürüne gider, baştan savulurdu Ceridelere makaleler yazar, sansür çıkarırdı Büyük makamlara lâyihalar (dilekçe) takdim eder, 'hıfz' işaretiyle evrak odalarına gönderilirdi Bu suretle muvaffak olamayınca, yeni ve ateşli bir nesil yetiştirmek için evvelâ hususî bir mektebe fahri, sonra devlet mekteplerinden birine muvazzaf (kadrolu) muallim oldu Bir müddet geçti, talebeyi dersten başka şeylerle meşgul ettiği suçlamasıyla kınamaya maruz kaldı, istifaya mecbur oldu'

Restaurant, cafe, center, shop, night clup, wc, express, highlife, newline, colelction, color foto, by by, pardon, part time, full time, carrier, family, jean, new style, creation, open, closed, push, cottonland, full automatice, best model vb kelimelerle de, bugünün Turhanlar'ı karşılaşmakta Ancak günümüzün Turhanları'nın, hikâye kahramanı Turhan kadar şuurlu oldukları söylenemez Bu kelimelerin kullanılmakla yetinilmemesi, genellikle İngilizce'de yazıldığı şekilde yazılması, söylendiği şekilde telaffuz edilmesi büyük bir çoğunluğu rahatsız etmemekte, çoğunun dikkatini dahi çekmemektedir

Yazarın ****en sene önce gördüğü ve hikâyeleştirdiği bir meselenin halledilmesi bir yana, bugün daha vahim bir durum almış olması, yeterli çalışmanın yapılmadığını göstermektedir ****en sene sonra yine aynı manzaralarla karşılaşılmaması için alınması gereken bazı tedbirler olmalı

Fertler bu konuda hassas olmalıdır Türkçe karşılığı bulunan yabancı kökenli kelimeleri kullanmaktan kaçınılmalıdır 'Pardon, çok pardon' yerine, 'afedersiniz, özür dilerim, izin verir misiniz' vb cümleleri pekâla kullanabiliriz 'Mersi' yerine 'teşekkür ederim, sağ ol' diyerek, meramımızı ifade etmek değerimizi eksiltmez Yabancı kökenli karşılıklarını kullanmanın değerimizi artırmayacağı gibi

Yazılı ve görüntülü iletişim vasıtalarında çalışanlar; yazılarında, programlarında Türkçe kelimeleri kullanmaya özen göstermelidirler Bu yayınları seyredenler bunları örnek almakta ve bunlardan etkilenmektedir Buralarda duydukları, gördükleri, okudukları kelimeleri bir süre sonra kullanmaya başlamaktadırlar Sözgelimi yılbaşı dolayısıyla hazırlanan bir programda sahneye; 'New Years' yazılı bir yazı asmak ne seyirci sayısının artmasına, ne de programın kalitesine bir katkıda bulunabilir Bunun yerine, 'Mutlu Yıllar, Mutlu Seneler, İyi Yıllar, İyi Seneler', gibi ifadeler kullanılabilir Böylece muhatap ne denilmek istendiğini daha rahat anlar ve programda meramınızı daha kolay anlatmış olursunuz Sahası ne olursa olsun, dil konusunda eğitimcilere çok büyük vazife düşmektedir Sadece eğitimciler değil, herkesin; Türkçe'nin doğru ve güzel kullanılması konusunda büyük bir hassasiyet göstermesi, çok şuurlu davranması, dilimizin geleceği açısından son derece önemlidir

Alıntı Yaparak Cevapla