Hukuk Sözlüğü (Hukuk Terimleri Sözlüğü)
[SIZE=7]E
ebniye:
binalar; yapılar
ecnebi: yabancı; bir devlete göre,kendi uyruğunda bulunmayan gerçek veya tüzel kişiler
ecr-i müsemma: taraflar arasında belirlenen ücret
ecrimisil: bir malın kullanılmasından doğan yararların para ölçüleriyle takdiri
eda: edim; borçlanılan şey; borcun konusu
eda davası: davalının bir iş yapmaya,bir ifada bulunmaya veya bir iş yapmamaya,bir ifada bulunmamaya mahkum edilmesinin istenildiği dava
edeb : iyi terbiye; naziklik; usluluk
edim: Aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla alacaklının isteyebileceği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü bulunduğu bir davranış biçimi
ef'âl: eylemler; fiiller, işler; ameller
efrâd: fertler; bireyler
ehemmiyet: önem; bir şeye verilen değer
ehil: ehliyetli; hak sahibi; bir hukuki işlem yapabilme yeteneğine sahip
ehl-i hibre: (ehlihibre) - bilirkişi
ehl-i vukuf: ehl-i vukûf - bilirkişi
ekalliyet: ( akalliyet ) - azınlık
eklenti: Bir konutun veya bir binanın kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan ya da kolaylaştıran yapı
ekser: daha ziyade; ençok; çoğu; çoğunca
ekseriyet: çoğunluk
elfaz: kelimeler; sözler
elîm: elemli; kederli acılı
elmen: eldeci , zilyet , elinde bulunduran
el-yevm: bugün; şimdi; halen
emlak vergisi: Konusu bina ve arazi olup, bu bina veya arazi malikinin, intifa hakkı sahibinin, her ikisi de yoksa malik gibi tasarruf eden kimsenin, bina ve arazinin değeri esas alınarak kanunda belirtilen oranlara göre ödediği vergi
emlâk-i sirfe: yeri ve üzerinde binalar ve ağaçları mülk olan taşınmaz mallar
emr-i makzî: hükme bağlanmış iş
emtea: ticaret konusu her türlü mal
emval: mallar; mülkler
emvali menkule: (emvâli menkule ) - taşınır mallar;taşınabilir mallar
enfüsi: öznel; subjektif
enkaz: bina yıkıntıları; yıkıntı; moloz; eski hayvanların bakiyeleri
erbaa: dört
erbab: (erbâb) - ehil; becerikli; muktedir; yetenekler; sahipler; malikler
erbâb-ı vukuf: bilirkişiler
ergin: Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan (kimse), reşit
esbab-ı mucibe: gerekçe; gerektirici sebepler
eşcar: ağaçlar
eshab: (eshâb) - sahipler; bir şeyin malikleri
esham: pay senedi; hisse senedi
eşhas: şahıslar; kişiler; kimseler
eşkâl: biçimler; suretler; tarzlar , eşgal
eslem: en selâmetli; en emin; en doğru; en sağlam
evrâkı müsbite: ispat edici belgeler; tesbit edici yazılar; tapu kütüğünü tamamlayan belgeler
evsaf: vasıflar; sıfatlar; kaliteler; nitelikler
evvela: birinci olarak; herşeyden önce; ilk önce
evvel-be-evvel: herşeyden önce
evvelemirde: herşeyden evvel; işin başlangıcında; ilk iş olarak
ezcümle: özellikle; özet olarak; sözün kısası; toplucası
ezmân: [SIZE=-1]zamanlar, vakitler; anlar; çağlar
|