Yalnız Mesajı Göster

Hatti Sanatı

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hatti Sanatı



Hatti Sanatı

Anadolunun Mezopotamyalılar tarafından Hatti Ülkesi olarak anılmasından yola çıkılarak yapılan değerlendirmelere göre, bu bölgede MÖ 2500-2000 tarihleri arasında gelişmiş olan uygarlığın da Hattilere ait olması gerektiği öngörülmüştür Ekrem Akurgalın yaptığı ayrıntılı araştırmalar, Hatti sanatının varlığını da ortaya koymuştur Buluntular arasında yer alan vazo biçimleri, heykelcik tipleri ve özellikle bezeme çeşitleri çok belirgin bir üslup birliği oluştururlar
Hatti Sanatına ilişkin Ekrem Akurgalın görüşlerini aşağıda alıntılıyoruz:
Orta Anadoluda Hititlerden önce Hattilerin oturduklarını kesin olarak öğrendikten sonra bu yörede kazılarla elde edilen buluntuları inceleyelim: Orta Tunç Çağına giren eserlerin en güzelleri ve en önemlileri, Kızılırmak kavisi içinde olmak üzere, Çorumda Alacahöyükte, Amasyada, Mahmutlarda ve Tokat İlinde Horoztepede günyüzüne çıkarılmışlardı



Hatti Sanatının Stil Özellikleri

Alacahöyük ve Horoztepede ortaya çıkarılan altın kadehler Anadolunun Khalkolitik Dönemden beri bilinen meyveliklerinin gelişmiş bir örneğidir Aynı kazılarda elde edilen altın testiler de eski Anadolu vazoculuğunun bir başka özgün kap şeklidir Hele söz konusu altın kapların bir çeşit oluk ya da yiv yöntemi ile bezenmesi de eski bir Anadolu süsleme biçimidir



Alacahöyükte bir mezarda bulunan bir toprak kap yukarıda andığımız Alacahöyük ve Horoztepe altın kapları gibi oluklu bir bezeme göstermektedir Aynı oluklu bezeme yöntemini Anadolunun çeşitli yerlerinde ortaya çıkan idollerde, mühürlerde ve ağırşaklarda da görmekteyiz Söz konusu oluklarla meydana getirilen artı işareti ve fırıldak çeşidi motifler Horoztepe ve Mahmatlarda ortaya çıkan altın kaplarda, Ahlatlıbel, Etiyokuşu ve daha başka Anadolu merkezlerinde ele geçen idol, mühür ve ağırşak gibi eşyada da görülmektedir Özünde oluk ya da yivlerle oluşturulan bu bezeme yöntemine şüphesiz Anadoluda ve başka ülkelerde de rastlanmaktadır Ancak Alacahöyük, Horoztepe, Mahmutlar, Etiyokuşu, Ahlatlıbel, Alişar, Tarsus ve yarımadanın aynı dönemdeki başka yerlerinde, hep aynı oluklu bezeme yönteminin egemen olması ve onunla meydana getirilen motiflerin sözü geçen merkezlerde aynen tekrarlanması bir rastlantı olmasa gerektir Kaldı ki MÖ 2500-2000 tarihlerindeki Anadolu eserlerinde başka yönlerden de belirgin bir stil birliği gözlenmektedir
Kykladlarda ve Troiada da ele geçen bir hançer tipinin Tarsusta ve özellikle Alacahöyük ile Horoztepede güzel ve bol örneklerle temsil edilmiş olması, onun Anadoluda bir Hatti icadı olduğu kanısını vermektedir Bunun gibi Alacahöyükte gün ışığına çıkarılan tunç aynaların da M Mellinkin belirttiği üzere Kykladlarda bulunmuş olup, yanlışlıkla tava diye tanımlanan toprak aynalara örneklik oluşturduğu anlaşılmaktadır Alacahöyük aynalarının tunçtan, Kykladtakilerin ise topraktan yapılmış olması bu izlenimi vermektedir
Alacahöyük gömütlerinde gün ışığına çıkan güneş kurslarındaki bezemelerin üslubu Anadolu Hatti karakterindedir
Söz konusu eserlerde, Alacahöyük diademlerinde ve kurslarında görülen kafes ya da ızgara biçimindeki bezeme yöntemi de, Anadolunun Hattili bir özelliği olup, Kültepenin çok renkli keramik süslemelerinde de görülür
Alacahöyükün hayvan heykelcikleri, altın fibula ve diademlerinde gözlenen kabarık nokta dizilere, konsantrik ya da ortaları noktalı dairelere, Anadolunun çeşitli yerlerinde bulunan idollerde de rastlanmaktadır



Birçok Anadolu Orta Tunç Çağı kaplarında, oluklu bir daire ile evnili düğme ya da küçük boynuz biçimli şişkinlikten oluşan motif Horoztepenin, Alaca-Höyükün altın, gümüş ve bakır kaplarında da karşımıza çıkmaktadır
Alacahöyük, Ahlatlıbel, Etiyokuşu ve Anadolunun daha başka yerlerinde bulunmuş olan yarım yuvarlak biçimli idol başları da, Horoztepe sistrumlarının ve Alacahöyük güneş kurslarının kenarlarında görülen satellitleri ya da üç başlı tomurcukları ve balta başlarını andırırlar
Aynı stil birliğini bir ölçüde de olsa Beycesultan ve Troia IIde buluruz Görülüyor ki Orta ve Güneydoğu Anadoluda yani Hattilerin oturdukları bölgelerde, aşağı yukarı MÖ 2500-2000 tarihlerinde meydana gelen eserlerde özellikle Alacahöyük ve Horoztepede ortaya çıkarılan altın kadehler Anadolunun Khalkolitik Dönemden beri bilinen meyveliklerinin gelişmiş bir örneğidir Aynı kazılarda elde edilen altın testiler de eski Anadolu vazoculuğunun bir başka özgün kap şeklidir Hele söz konusu altın kapların bir çeşit oluk ya da yiv yöntemi ile bezenmesi de eski bir Anadolu süsleme biçimidir
Alacahöyükte bir mezarda bulunan bir toprak kap yukarıda andığımız Alacahöyük ve Horoztepe altın kaplan gibi oluklu bir bezeme göstermektedir Aynı oluklu bezeme yöntemini Anadolunun çeşitli yerlerinde ortaya çıkan idollerde, mühürlerde ve ağırşaklarda da görmekteyiz Söz konusu oluklarla meydana getirilen artı işareti ve fırıldak çeşidi motifler Horoztepe ve Mahmutlarda ortaya çıkan altın kaplarda, Ahlatlıbel, Etiyokuşu ve daha başka Anadolu merkezlerinde ele geçen idol, mühür ve ağırşak gibi eşyada da görülmektedir Özünde oluk ya da yivlerle oluşturulan bu bezeme yöntemine şüphesiz Anadoluda ve başka ülkeler de de rastlanmaktadır Ancak Alacahöyük, Horoztepe, Mahmatlar, Etiyokuşu, Ahlatlıbel, Alişar, Tarsus ve yarımadanın aynı dönemdeki başka yerlerinde, hep aynı oluklu bezeme yönteminin egemen olması ve onunla meydana getirilen motiflerin sözü geçen merkezlerde aynen tekrarlanması bir rastlantı olmasa gerektir Kaldı ki MO 2500-2000 tarihlerindeki Anadolu eserlerinde başka yönlerden de belirgin bir stil birliği gözlenmektedir
Kykladlarda ve Troiada da ele geçen bir hançer tipinin Tarsusta ve özellikle Alacahöyük ile Horoztepede güzel ve bol örneklerle temsil edilmiş olması, onun Anadoluda bir Hatti icadı olduğu kanısını vermektedir Bunun gibi Alacahöyükte gün ışığına çıkarılan tunç aynaların da M Mellinkin belirttiği üzere Kykladlarda bulunmuş olup, yanlışlıkla tava diye tanımlanan toprak aynalara örneklik oluşturduğu anlaşılmaktadır Alacahöyük aynalarının tunçtan, Kykladtakilerin ise topraktan yapılmış olması bu izlenimi vermektedir
Alacahöyük gömütlerinde gün ışığına çıkan güneş kurslarındaki bezemelerin üslubu (Yukarıda ilk resim) Anadolu Hatti karakterindedir Söz konusu eserlerde, Alacahöyük diademlerinde ve kurslarında görülen kafes ya da ızgara biçimindeki bezeme yöntemi de, Anadolunun Hattili bir özelliği olup, Kültepenin çok renkli keramik süslemelerinde de görülür
Alacahöyükün hayvan heykelcikleri, altın fibula ve diademlerinde gözlenen kabarık nokta dizilere, konsantrik ya da ortaları noktalı dairelere, Anadolunun çeşitli yerlerinde bulunan idollerde de rastlanmaktadır Birçok Anadolu Orta Tunç Çağı kaplarında, oluklu bir daire ile çevrili düğme ya da küçük boynuz biçimli şişkinlikten oluşan motif Horoztepenin, Alaca-Höyükün altın, gümüş ve bakır kaplarında da karşımıza çıkmaktadır
Alacahöyük, Ahlatlıbel, Etiyokuşu ve Anadolunun daha başka yerlerinde bulunmuş olan yarım yuvarlak biçimli idol başları da, Horoztepe sistrumlarının ve Alacahöyük güneş kurslarının kenarlarında görülen satellitleri ya da üç başlı tomurcukları ve balta başlarını andırırlar Aynı stil birliğini bir ölçüde de olsa Beycesultan ve Troia IIde buluruz
Görülüyor ki Orta ve Güneydoğu Anadoluda yani Hattilerin oturdukları bölgelerde, aşağı yukarı MÖ 2500-2000 tarihlerinde meydana gelen eserlerde özellikle bezeme yönünden belirli ve özgün bir stil birliği egemendir

Alıntı Yaparak Cevapla