|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tarihde Bugün 11 Haziran
Tarihde Bugün 11 Haziran
John Wayne sinema dünyasında 'Duke' lakabıyla anılıyordu
ABD'li aktör John Wayne 1979 yılında hayata veda etti

Asıl adı Marion Michael Morrison olan John Wayne, 26 mayıs 1907'de Winterset, Iowa'da doğdu Güney California Üniversitesi'nden sonra 1930'da ilk kez kamera karşısına geçti
'The Big Trail'da ('Büyük İz') Tyrone Power ve Marquriette Churchill ile birlikte oynayan Wayne, kılavuz rolündeydi Batı'ya göç eden ilk müjdecilerin önderliğini üstlendiği bu filmde western'in tüm öğeleri yer almaktaydı
Kızılderili saldırıları, saldırıları karşılayan beyazlar, Büyük Kanyon görüntüleri, bizonlar, ölümler, doğumlar ve tabii aşk Bu filmin görüntülerinde Amerika'nın çağdaş tarihi destansı bir atmosfer içinde verilmekteydi
Bu filmden sonra dokuz yılda 30'a yakın filmde rol aldı Bugün, hemen hiçbiri film grafisinde önemli bir yer tutmayan B sınıfı filmlerdi bunlar Şöhreti ise 1931 yapımı 'Stagecoach' ('Posta Arabası') ile yakaladı
Aradan geçen 75 yıla karşın, hala tüm zamanlar listesinde en iyi on iki western filmden biri olan 'Stagecoach', western'in babası olarak anılan ve Wayne'li birçok filme imza atmış John Ford'un yapıtıydı
Wayne, bu filmden sonra sinemanın efsanevi kovboyu oldu Kovboy, western'de gerçek bir kahramandı Texas'ta doğmuş, geniş ovalarda sürülerini otlatan bir çobandı
Tüm koşullara dayanıklı, gözü pek, zaman zaman kanunu temsil eden, tek tutkusu at olan, bazen sevimli, çoğu kez sert, kadınsız kalabilen ama sevdiği kadın için canını bile verebilen, basit, biçimci bir mitos kavramıdır
1942-45 yılları arasında 'Lady for a Night', 'Long Voyage Home', 'Wake of the Red Witch', 'Reap the Wild Wind', 'The Spoilers', 'In Old California', 'A Lady Takes a Chance', 'Dakota2 gibi filmlerle ününü pekiştirdi
Bu dönemde ABD, İkinci Dünya Savaşı'na katılmış, atom bombası atılmış ve dünya bir kez daha savaşı yaşamamak için birleşmişti Savaşın bitiminde Hollywood, bıkmadan usanmadan birçok savaş filmi setine sahne oldu
Bu filmlerde de pek çok başrol oynadı 'They were Expendable', 'Tycoon', 'Operation Pacific', 'Flying Leathernecks' bu filmlerdendi 1949 yapımı 'Sands of Iwo Jima' filmindeki rolü ile ilk kez Oscar'a aday oldu
Savaş filmlerinin yanısıra western türünde de başarılı çalışmalar veriyordu 1948-52 arasında, western klasikleri arasına giren önemli yapıtlarda başrol oynadı Bunlardan biri de Howard Hawks'ın yönettiği 'Red River'dı
Bin 200 kilometrelik bir yolculuğun anlatıldığı filmde büyük toprak sahibi Wayne'in sürüsü ile yaptığı yolculuk, aslında iç dünyasındaki kişisel hesaplaşmasının yolculuğuydu Bu özelliği nedeniyle film, klasik kovboy efsanesi kişiliğinden farklı bir boyutta olup, kovboyun gerçek yüzü ile iç çatışmalarını anlatır
1948'de John Ford ile birlikte üç önemli western'de çalıştı 'Fort Apache' ('Kan Kalesi'), 'Three Godfathers' ('Çöl Yavrusu') ve 'She Wore a Yellow Ribbon' ('Sarı Eşarplı Kız')
1950'de ilk kez bir arada olduğu Maureen O'Hara ile 'Rio Grande Command' ('Aslanlar Diyarı') adlı filmde bir araya geldi Bu film, üçlünün ileriki yıllarda bir arada yapacakları filmlerin ilkiydi Yönetmen yine John Ford'du
'Rio Grande'de beyaz/kızılderili savaşı ilk kez komedi unsurlarının da katılması ile sevimli bir biçimde dile getirilmiş, aile kavramı, baba oğul çatışmasına annenin sıcak yaklaşımı, filme gözyaşının yanısıra gülümseme de eklemiştir
1952'de üçlüyü 'The Quite Man' ('Kadın Satılmaz') adlı filmde gördük Western filmlerinde kadın karakteri aynı çizgidedir; vefakar, çocuklarına düşkün, yemek pişiren, odun kıran, gerektiğinde tüfeğine sarılarak evini koruyan gözü yaşlı eş  
Bu rollerin kahramanlarından farklı olarak Maureen O'Hara adeta bir baş belası konumundadır Wayne ile sürekli kavga eder, söz düellosuna girişir Bu da filmin aksiyonunda komedi unsuruna yer verir
Her ne kadar kovboy yalnız olsa da, onun da bacası tüten, çitlerin ardında davarları böğüren, bahçesinde kereviz yetişen bir ev ve kadın özlemi vardır
1950'li yıllarda yine western türünde birçok filmin yanısıra serüven ve tarihi filmleri de denedi Cengiz Han'ın yaşamından hareketle çevrilen 'The Conqueror' ('Hakanlar Çarpışıyor') tek tarihsel denemesi oldu
'Bloody Alley' ('Kanlı Geçit'), 'Jet Pilot' ('Jet Pilotu'), 'The Legend of the Lost' ('Çöller Melikesi'), 'The Sea Chase' ('Casus Avı'), 'The Barbarian and the Geisha' ('Japon Gülü') bu dönem filmleriydi
1960'larda kendini western'e adadı: 'Rio Bravo' ('Rio Bravo Kahramanları'), 'The Horse Soldiers' ('Kahraman Süvariler'), 'The Alamo' ('Alamo Fedaileri'), 'North to Alaska' ('Alaska Fedaileri'), 'Rio Conchos' ve 'The Man Who Shot Liberty Valance' (Kahramanın Sonu)
Her oyuncu gibi Wayne'in de gönlünde bir Afrika serüveni, bir Honolulu macerası yatmaktaydı Bazen de sirk hayatına merak saldı: 'Hatari' ('Vahşi Avcı'), 'Donovan's Reef' ('Çılgınlar Batakhanesi'), 'Circus World'
Savaş filmlerinin aranan isimlerinden olan Wayne, filmlerinde genellikle İtalyan dilberlerle bir aradaydı Sophia Loren, Elsa Martinelli, Claudia Cardinale sinemanın bu taçsız kralına eşlik eden Akdeniz güzelleriydi
Artık yaşlanmaktaydı, yorgundu Savunduğu ideoloji nedeni ile başarı grafiği de etkilenmekteydi Ama 1969'da 'True Grit' filmiyle bir çıkış yaptı
Genç ve adı hemen hiç duyulmamış bir oyuncu kadrosunun eşlik ettiği bu filmde Wayne, tek gözlü kiralık bir silahşör, kendi yasalarını kendisi uygulayan bir kanunsuz rolündeydi
'True Grit'teki bu rolü kendisine Oscar kazandırdı Filmi çevirdiği dönemlerde kanserle savaşmaktaydı Son yıllarında bile, bu yorgun haline karşın onu yine film setlerinde gördük
John Wayne, 1979 yılında hayata veda etti 'Duke'un ölümünden sonra, Kevin Costner veya Clint Eastwood'un yaptıkları dışında kaliteli western izleyemedik
Günün diğer önemli olayları
1868: Kızılay, 'Mecruhin ve Marda-yı Askeriyye İmdat ve Muavenet Cemiyeti' adı altında kuruldu
1910: Fransız okyanusbilimci Jacques Cousteau hayata merhaba dedi
1913: 31 mart isyanını bastıran Harekat Ordusu'nun komutanı, Sadrazam ve Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa öldürüldü
1919: Mustafa Kemal, kendisini İstanbul'a geri çağıran Vahdettin'e geri dönmeyeceğini bildirdi
1929: İstanbul'da hayat pahalılığı 1914'ten 1929'a 16 kat arttı
1930: Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın kurulmasına ilişkin kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi
1933: Cumhuriyet'in ilanının 10'uncu yıldönümünü kutlama kanunu çıkarıldı
1937: Atatürk, bütün çiftliklerini ve mallarını millete bağışladığını açıkladı
1940: Norveç iki ay süren direnişin ardından Nazi ordularına teslim oldu
1954: Zonguldak'ta meydana gelen grizu patlamasında altı işçi öldü, 16 işçi yaralandı
1960: 27 mayıs öncesi bozulan ekonomik durumu düzeltmek için Hazine'ye yardım kampanyası düzenlendi
1967: İsrail ve Arap komşuları arasında altı gün süren savaş, Birleşmiş Milletler'in araya girmesiyle sona erdirildi
1970: Güreşçi Ahmet Ayık, Dünya Şampiyonu oldu
1973: Güney Afrika'da siyah rektör atanmasını isteyen bin 500 öğrenci üniversiteden uzaklaştırıldı
1973: Mardin'in Kızıltepe ilçesinde aşiretler arasında çatışma çıktı Aralarında Adalet Partisi ilçe başkanının da bulunduğu 12 kişi öldürüldü
1979: Cumhuriyet tarihinin beşinci devalüasyonu yapıldı 1 dolar 47 lira 10 kuruşa yükseldi
1981: Sanatçı Bülent Ersoy'un sahneye çıkması yasaklandı
1982: Türk güzeli Nazlı Deniz Kuruoğlu, Avrupa Güzeli seçildi
1984: İtalyan Komünist Partisi'nin uzun yıllar genel sekreterliğini yapan Enrico Berlinguer yaşamını yitirdi
1997: Adalet Bakanı Şevket Kazan, Genelkurmay'ın brifingine katılan Ankara Adliyesi ve DGM'de görevli hakim ve savcılar hakkında soruşturma açtırdı
1997: Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde irticaya karşı Batı Çalışma Grubu oluşturulduğu bildirildi
1999: Bakanlar Kurulu, 13 mayısta Fazilet Partisi'nden milletvekili seçilen Merve Kavakçı'yı vatandaşlıktan çıkarma kararı aldı Merve Kavakçı kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı
|