11-04-2012
|
#11
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Herşeyi İle Edirne
Edirne Köprüleri
Gazi Mihal Köprüsü (Merkez)
Edirnede Yıldırım Mahallesinde Tunca Nehri üzerinde bulunan bu köprüyü ilk defa Bizans döneminde Mikhael Paleologos yaptırmıştır Bu köprünün ne şekilde olduğu konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır Zamanla harap olan köprüyü Osmanlı devletinin akıncılarından Gazi Mihal Bey 1420de yeniden yaptırmıştır Mimarı belli olmayan bu köprüye Gazi Mihal Beyin ismi verilmiştir
Gazi Mihal Bey Köprüsü 184 18 m uzunluğunda, 5 90 m genişliğinde olup 16 kemerlidir Köprüdeki kemer açıklıkları ortalama 8 50 m olup, yuvarlak kemerlidirler Orta ayaklar 2 20 m ölçüsünde birbirlerine eşit olup, üzeri korkuluklarla tamamlanmıştır Kemerin görünen cepheleri ile tampon duvarları aynı düzlem içerisinde yontma taş ile yapılmıştır Köprünün korkuluk taşları tampon duvarlarından 10 cm lik bir konsolla dışarıya taşırılmakta, 50 cm lik bir yükseklikten sonra içe dönerek 90 cm lik korkuluğun orta kısmında boydan boya devam etmektedir Böylece köprü boyunca geniş bir çerçeve meydana getirilmiştir Bu tür korkuluklara Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde rastlanmamaktadır
Köprünün gövdesi içerisine sızan suların dışarıya atılabilmesi için de pek az örnekte görülen bir drenaj sistemi burada uygulanmıştır Bunun için de kemerlerin iç kısmında üzengi taşı hizasında ikişer delik açılmış ve buralara madeni borular yerleştirilmiştir Köprü döşemesinin asfaltla kaplanmasından sonra bu sistem önemini yitirmiştir
Köprünün orta kısmında Kemankeş Kara Mustafa Paşa tarafından 1640 yılında yapılmış bir kitabe köşkü bulunmaktadır Kitabe köşkü üzerine Şeyhülislâm Yahya Efendinin söylediği bir tarih kitabesi yerleştirilmiştir Bugün bu kitabe Edirne Müzesindedir
Kitabe:
Mustafa Paşa vezir-i âli nijad
Kim vücudun aleme Allah inâm eyledi
Mülki Osmaniyi tamir etmeye sa'yeyleyüb
Her diyarın narmına Li-ilah ikdam eyledi
İşidüp cisr-i Mihale kesr-i noksan irdiğin
Kesrini cebreyleyüb noksanın itmâm eyledi
Oldu bu cisr-i sevab encâma tarihi tamam
Mustafa Paşa bu âlî-cisri ihkâm eyledi
h 1050 (1640)
Köprü, yapımından 450 yıl sonra depremle harap olmuş ve Sultan II Abdülhamid köprünün temelleri üzerinde İtalyan ustalarına yeniden bir köprü yaptırmıştır
Yıldırım Köprüsü (Merkez)
Edirne Yıldırım Mahallesinde bulunan Yıldırım Köprüsünü Sultan III Mehmed yaptırmıştır Bu köprü bir bakıma Gazi Mihal Köprüsünün devamı niteliğindedir Bu köprü Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1544 yılında onarılmış ve üzerine bugün Edirne Müzesinde bulunan Bursalı Suninin söylediği bir kitabe yerleştirilmiştir
Kitabe:
Yıllar ile olup bu cisc-i medid
Reh-igüzâr-ı fenada câ-yi ubûr
Emri-i şah-ı cihân-penâh ile
Yaptılar ana sarfedip makdûr
Ehli-i dilden birisi anı görüp
Dedi tarihini olup mesrûr
Genc-i vâfirr verip yine o şeh
Cisr-i virani eyledi mâmur
h 951 (1544)
III Sultan Mustafa tarafından onarılan Yıldırım Köprüsünün onarım kitabesini Şair Örfi yazmıştır:
Onarım Kitabesi:
Şehinşah-ı muazzam-ı câ zıll-i hazreti mevlâ
Mülûk içre bulunmaz şevket ve kudrette banisi
Harap iken bu cisri eyledi âbâd esasından
Ebü-l-hayrad şah-ı âlem vakit oldu bânisi
Bilâdın herbirine şahra berri ihsandır
Mürûra bir tarikin bulamazlardı ahalisi
Yolu ile lütfe mail Padişah din-perverdir
Ki mahfuz oldu dünya gördü bu lütfü ahalisi
Hemen bir bende geldi Örfi gibi dedi tarihin
Bu cisri yaptı Sultan Mustafanın emr-i âlisi
h 1171 (1757)
Yıldırım Köprüsü 9 sivri kemerden meydana gelmiştir Yan kemerler ortadakilerine göre daha dardır Korniş ve korkuluk taşları bu kemerlerin hemen üzerinde olup, arazi meyiline uyarak da köprünün cephe görünümünü tamamlamaktadır Köprünün ortasındaki kemerler en yüksek düzeyde olup buradan yanlara doğru alçalarak yol seviyesine inmektedir Köprünün kemer ve korkulukları yontma taştan, diğer kısımları da tuğla hatıllı moloz taşlardan yapılmıştır
Saraçhane Köprüsü (Merkez)

Edirne, Sarayiçinde Meriç Nehri ile birleştikten sonra güneye doğru akan Tunca Nehri üzerindedir Aynı zamanda bu köprü şehrin kuzeybatısını saraya bağlamaktadır Köprü Sultan II Murad dönemi Umeralarından Şehabettin Paşa tarafından 1451 yılında yaptırılmıştır Sultan II Mustafa tarafından da 1706 yılında onarılmıştır Edirne Valisi Hacı Esved Paşa 1886 yılında taştan örme ayaklar üzerinde köprüyü 50-60 m kadar uzatmıştır Ancak eski köprü ile yeni yapılan köprü arasında bir uyum sağlanamamıştır
Saraçhane Köprüsü 120 m uzunluğunda, 5 m genişliğinde 11 ayaklı ve 10 kemerli bir köprüdür Bu köprü 12 ayaklı olarak yapılmışsa da bugün iki yandaki birer kemeri toprak altında kalmıştır Sivri olan bu kemerler yanlara doğru küçülmekte ve yol seviyesi ile birleşmektedir Köprü cephelerinde ayaklara üçgen çıkıntılı selyaranlar yerleştirilmiştir Köprünün üzerinde bir dinlenme balkonu vardır Köprünün mansap cephesinde kitabe köşkü taş bloklar üzerine oturtulmuştur Buradaki köşkün cephesi kırık sivri kemerler halindedir Bu kırık sivri kemerli cephenin üzerinde alınlık şeklinde bir bölüm ve çatı yer almaktadır Bu görünüşü ile köşk adeta bir zafer takına benzemektedir Bu köşkün üzerinde bulunan 1451 tarihli kitabe Edirne Müzesindedir
Kitabe:
Bena hazel kantaratil meymenetil mübareketi, sahibül hayrati ve-l hasenât
El vezirull-âzam ved düstûrul-muazzam el-müştehirull mudevvu bi-Şihabeddin
Paşa Edrakehul lahü mâyeşâ Min zemanis-sultanil-mücahid elgazi Murad Han
İbn-i Muhammed han min nesli Osman Senete hamse ve hamsine
ve semanemietin hicriyetin hilaliyetin
h 855 (1451)
Sultan III Mustafanın yaptırmış olduğu onarımı belirten kitabesi bugün köşkün üzerinde bulunmaktadır:
Padişâh-ı heft-kişver şehriyâr-ı bahr-ü ber
Hazreti Han Mustafa Şahinşehi Nusret Liva
Edirne şehrine teşrif edicek emreyledi
Çün bu hayrı (cisri) yapmağa ol dâver-i ferman reva
Hamdillâh bir metanet üzre bünyad oldu kim
Çeşm-i dünya görmemiştir böyle muhkem bir bina
Şevketiyle gün be gün ömrünü efzûn eyleyip
Böyle çok hayra muvaffak eyleye bari Hüdâ
Faika tekmil olunca didiler tarihini
Eyledi ferman yaptı bu cisri yaptı Sultan Mustafa
h 1113 (1702)
Köprünün baba taşları dikdörtgen görünümlü payeler halinde olup, köprünün her iki yönünde de yer almaktadırlar Köprünün bütünü kesme taştan yapılmıştır
Fatih Köprüsü (Merkez)

Edirne Sarayiçinde, Demir Kapı ile Adalet Kasrı arasında Tunca Nehri üzerindeki bu köprünün kitabesi bulunmadığından ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamıştır Bununla beraber, köprünün Fatih Sultan Mehmet döneminde XV yüzyılda yapıldığı kabul edilmektedir Mimarı hakkında da bir bilgi bulunmamaktadır Sarayiçindeki sarayın yanmasından sonra yapılan Süvari Kışlalarına yakınlığından ötürü de bu köprüye Süvari Köprüsü, saray kullanılırken de Has Bahçe Köprüsü isimleri de yakıştırılmıştır
Köprü 4 ayak üzerine 3 kemerli olarak kesme köfeki taşından yapılmıştır Köprü kemerleri hafif sivridir Orta kemer diğerlerinden daha büyük ve daha geniştir Kemer ayakları memba cephesinde üçgen bir çıkıntı oluşturur Bunun karşı cephesinde ise sekizgenin yarısı olarak düşünülen kütlevi bir çıkıntı bulunmaktadır Köprü üzerinde dışarıya taşkın bir korniş uzanmaktadır Bu kornişler köprünün meyline uygundur Baba taşları bulunmamaktadır
Beyazıt Köprüsü (Merkez)
Edirne Beyazıt Camisi yakınında Tunca nehri üzerindedir Aynı zamanda bu köprü Edirne Merkezini Yeni İmaret Mahallesine bağlamaktadır Köprü Sultan II Beyazıt tarafından 1488de yaptırılmıştır Mimarı Hayreddindir
Beyazıt Köprüsü, 78 m uzunluğunda, 6 m genişliğinde kesme taştan yapılmıştır Köprü beş sivri kemerli olup, kemer açıklıkları ortada 7 m , yanlarda da 3er m dir Köprünün Edirne yönündeki kemer ayakları bugün toprak altında kalmıştır Orta ayakları oldukça kalın ve kütlevidir Köprünün tampon duvarları üzerinde bir korniş boydan boya devam etmektedir Baba taşı bulunmamaktadır
Yalnız Göz Köprüsü (Merkez)
Edirne Sarayiçinde Beyazıt Köprüsünün devamıdır Sultan II Selim zamanında, 1570 yılında yapılmıştır Mimar Sinan tarafından yapıldığı sanılmaktadır
Köprü tek bir kemerden, 6 60 m açıklığındadır Kesme taştan yapılmıştır
Kanuni Köprüsü (Saray Köprüsü) (Merkez)
Edirne Sarayiçinde Tunca Nehri üzerinde olan bu köprüyü Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1560 yılında Mimar Sinan yaptırmıştır
Sarayiçi Köprüsü ismi ile de anılan bu köprü 4 sivri kemer üzerine oturtulmuştur Köprüde selyaranlar dışında başka bir mimari eleman görülmemektedir Her iki yönündeki baba taşları da köprüyü tamamlamaktadır Köprünün memba cephesinde sivri kemerli selyaranları bulunmaktadır Köprü üzerinde bir korniş devam etmektedir Bu korniş ile korkuluk arasında iki sıralı bir taş dizisi bulunmaktadır
Uzunköprü (Uzunköprü)

Edirne Uzunköprüde Ergene Nehri üzerinde Sultan II Murad zamanında 1443-1444 yıllarında Mimar Hacı İvaz Paşa tarafından yaptırılmıştır
Köprü 1392 m uzunluğunda 5,5 m genişliğinde olup, 174 gözden meydana gelmiştir Köprünün kemerleri sivri ve yuvarlak olmak üzere iki ayrı şekildedir Bunlardan Uzunköprü tarafındaki 1-33 kemerleri sivri, 34-80 kemerleri yuvarlak, 81-112 kemerleri yine sivri, 113-151 kemerleri yuvarlak, 152-160 kemerleri sivri, 161-174 kemerleri yuvarlak olarak yapılmıştır Kemer açıklıklarının hepsi aynı genişlikte olmasına rağmen yalnızca 147 ile 148 kemerler diğerlerinden biraz daha geniş ve büyüktür Tampon duvarları üzerindeki selyaranlar 55 kemerden başlamakta ve her kemerde orta ayak hizasında üçgen çıkıntılar meydana getirmektedir Orta ayaklarda selyaranlar üzerinde yer alan tahliye gözleri kemer halindedir Ancak günümüzde bu gözler köprü cephesinde bulunmamaktadır Köprünün yapımında kesme taş kullanılmıştır
Uzunköprüdeki tarih köşkü veya tarih kitabesi bulunmamaktadır Ancak Sultan II Abdülhamid zamanında köprü onarılmış ve kitabesi Uzunköprüdeki Gazi Mihal Bey veya Belediye Parkı Çeşmesi denilen çeşmenin üzerine konulmuştur
Köprü karayollarınca onarılmış ve bu onarım sırasında hiçbir anlamı olmayan bir fil kabartması buraya yerleştirilmiştir
Meriç Köprüsü (Merkez)

Edirne Karaağaç yolu üzerinde Meriç ve Arda nehirlerinin birleştikleri yerde Meriç Nehrinin üzerinde bulunmaktadır Bu köprünün olduğu yerdeki selden yıkılan eski köprünün yerine Sultan II Mahmut Edirneye geldiğinde yeni bir köprü yapılmasını istemiştir Ancak maddi sıkıntıdan ötürü köprünün yapımına hemen başlanamaz ve bu köprü Abdülmecid döneminde yapılabilmiştir Köprünün yapımına 1842 yılında başlanmış, 1847de de tamamlanmıştır Mimarının kim olduğu bilinmemektedir
Köprü 263 m uzunluğunda, 7 m genişliğinde ve 13 ayak üzerine 12 kemerli olarak yapılmıştır Köprünün kemerleri hafif sivri olup, kemer aralıkları 12 m dir Orta ayaklarda ise bu açıklık 6 m civarındadır Selyaranlar köprünün memba ve mansap cephelerinde orta ayaklar üzerindedir Memba cephesindeki selyaranlar üçgen çıkıntılar halinde olup, bunların tepe uçları da üçgen biçimdedir Mansap cephesindeki selyaranlar yedi köşeli çıkıntılar halindedir Köprünün ortasında yer alan selyaranlar hem membada hem de mansapta çıkıntı meydana getirmektedirler Köprünün orta kısmında memba cephesinde bir köşk balkonu, mansap cephesinde de bir kitabe köşkü bulunmaktadır Kitabe köşkü barok üslupta, mermerden yapılmıştır Burada birbirine bitişik ikişer paye üzerine bir tonoz yerleştirilerek köprünün kitabesi buraya konulmuştur Bu bölüm dıştan kubbe şeklindedir Aynı zamanda bu köşk bir dinlenme yeri olarak da düşünülmüştür Köşk cephesinde görülen mermer kitabe Yunanlıların Trakyayı işgali sırasında yok edilmiştir Bundan sonra Necmettin Okyaydan icazetli Uğur Derman tarafından talik yazı ile yeniden yazılmıştır (1966)

Kitabe:
Esas-endâz-ı dünyâni kerem Abdülmecid hanın İmar-ı mülkünün üstad-ı adli oldu mimari
Olalıdan münhel cezb-ü mekârim ol şehin ahdi
Seza mânend derya dehre kılsa lütf-i câri
O Şahinşedir elhakk faiz-ül hayrât âlemde
Sezâdır kılsa âbâdân mülkü böyle âsârı
Edirne beldesi enhrı üzre hayr-i şâhne
Garîk-i cûy-i ihsan eyledi etraf ü aktarı
Gelib geçtikçe halk-ı memleket bu cisr-i sanîden
Duasaz dû-bâlâ kıldılar evrad-ü ezkârı
Meriç ü Arda nehri tâ-revan oldukça bu sûden
O şahin mülkünün feyz-i ilâhi ola enhârı
Bu tâk-ı cisri tersii etti Ziver işbu tarihin
Bu âli cisr oldu hayr-ı sanî-i cihandârî
Sene:1258
Kesme taştan yapılmış olan köprünün korniş taşı ve korkuluk taşları köprü meyiline uygun olarak devam etmektedir
Tunca Köprüsü (Merkez)

Edirnede Tunca Nehri üzerindeki Edirnenin Karaağaç ile bağlantısını sağlayan köprüyü Sultan II Mehmet zamanında defterdarlık görevinde bulunmuş olan Ekmekçizade Ahmet Paşa 1608-1615 yıllarında yaptırmıştır Köprünün mimarı İstanbulda Sultanahmet Camisini de yapmış olan Sedefkâr Mehmet Ağadır
Tunca Köprüsü 11 ayaklı ve 10 kemerli olarak yapılmıştır Köprünün mansap ve memba cephelerinde görülen selyaranlar üçgen çıkıntılar halindedir Köprü üzerinde bir de kitabe köşkü bulunmaktadır Yarısı yıkılmış olan köprü yeniden yapılmıştır Köprünün hafifletme gözleri selyaranlarla bir bütün oluşturacak şekilde köprü cephesine yerleştirilmiştir Bunların iki tanesi üç ve dördüncü kemerlerin oluşturduğu orta ayak üzerindeki üçgen selyaranın iki yanında yer almaktadır Bu gözler sivri kemerlidir Mansap cephesinde yer alan selyaranın iki yanında görülen hafifletme gözleri memba cephesindekilerin bir tekrarıdır Köprünün ortasında kitabe köşkünün altında bulunan hafifletme gözü kitabe köşkü ile bütünleşmiştir Bu kısım tampon cephesinden dışarıya doğru kare bir çıkıntı meydana getirmektedir
Köprünün ortasında bulunan kitabe köşkü bir balkon görünümündedir Bu kitabeyi Edirneli Şair Kamil mermer üzerine talik yazı ile yazmıştır
Kitabe:
Ekmekçi Zade Ahmed Paşa-i kâmkârı
Hayratını görenler itmez mi hayrile yâd
Bu devlet içre defterdâr oldu on sekiz yıl
Bâ haşmet-i vezâret bâ devlet-i Hüdâdâd
Doldurdu Tunca nehrin bî şübhe sîm-ü-zerle
Bu cisr-î bî âdili illâh itti bünyâd
Maksudu bir duadır ancak gelüb geçenden
Lâyık budur ki sen de ruhunu idesin şâd
Kâmî didi esas-ı mistahkemine tarih
Zibende rah-ı gülşen bu cisr-i Ahmed âbâd
Kad büniye fî seneti 1016 (1607)
|
|
|