Prof. Dr. Sinsi
|
Kocaeli-İzmit
Kocaeli Genel Bilgi

Marmara Bölgesinde yer alan Kocaeli, doğu ve güneydoğuda Sakarya; güneyde Bursa, batıda Yalova, İzmit Körfezi, Marmara Denizi ve İstanbul ili; kuzeyde de Karadeniz ile çevrilidir Asya ile Avrupayı birleştiren önemli bir yol kavşağında yer almaktadır Sakarya Irmağının batı yakasından başlayarak Pamukova ve İznik Gölünün kuzeyinde Bozburuna kadar uzanan Samanlı Dağları İzmit, Sapanca ve Adapazarı çöküntü alanına hâkim bir konumdadır Samanlı Dağlarının en yüksek noktası Keltepe (1 601 m )dir İldeki diğer önemli dağlar Dikmen Dağı (1 387 m ), Naldöken Dağı (1 125 m ), Naz Dağı (917 m ) ve Çene Dağı (646 m )dır Başlıca ovaları İzmit ile Sapanca Gölü arasında uzanan düzlükler ile Dilovasıdır Kuzey Anadolu kırık kuşağının uzantısı olan fay hatları ile sınırlanan Kocaeli deprem kuşağı üzerindedir İlin Karadeniz kıyısındaki Pazarburnu açıklarında kayalıklardan oluşan Kefken Adası yer almaktadır

İl topraklarından kaynaklanan suların bir bölümü Karadenize, bir bölümü de Marmara Denizine dökülür Gebzenin Tepecik köyü yakınlarından doğan Riva (Çayağzı) Deresi, Ağva Deresi (Göksu Deresi), Yulaflı Deresi, Darlık Deresi de il topraklarından doğar Denizli köyünden doğup Karadenize dökülen Kocaderenin uzunluğu 50 km dir İl topraklarından doğup, il sınırları içinde Karadenize dökülen başlıca akarsu Kandıra ilçesindeki Sansudur Kandıra ilçesinden doğan, Kaynarca Deresi Karadenize dökülmeden önce Sakarya Nehrine katılır Samanlı Dağlarından kaynaklanan Kirazdere de İzmit körfezine dökülür Bu derenin üzerinde Kirazdere Barajı bulunmaktadır Pelitli Köyünün güneyinden ve Tavşanlı Köyünün kuzeyinden geçen, Gebze ilçesindeki Dilovası Deresi de İzmit Körfezine dökülür
İlin Batı bölümündeki 7 km si Kocaeli sınırları içerisinde kalan, alüvyon yığılması sonucunda Körfezden ayrılan Sapanca Gölünün yüzölçümü 47 km2dir Kirazdere Barajının ardında yer alan yapay göl ise 1,74 km2lik bir alanı kaplar Bir başka yapay göl de Yuvacık Baraj Gölüdür Kocaeli ilinin yüzölçümü 3 505 km 2 dir 2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre ilin nüfusu 1 206 085dir

Kocaelinde bitki örtüsü, genelde Marmara Bölgesi özelliğini taşımakla birlikte, deniz kıyısıyla dağlık alanlar arasında önemli farklılıklar görülür Ayrıca kuzeyden güneye doğru gidildikçe Karadeniz kıyısına özgü bitki topluluklarının yerini, Akdeniz bitkileri almaya başlar Samanlı Dağları ile Karadeniz kıyısı ardındaki alanlar sık ormanlarla kaplıdır Bu ormanlar daha çok kayından oluşur; bazı kesimlerde gürgen, kestane ve meşe bulunur Samanlı Dağlarının yüksek kesimleri iğne yapraklılarla örtülüdür İzmit Körfezinin kuzey ve doğusunda Akdeniz iklimine özgü makilere rastlanır Eskiden körfezin kuzey kıyılarında yaygın olan zeytinlikler, yerleşim birimleri ve sanayi alanı elde edilmesi amacıyla yok edilmiştir
Kocaeli iklimi, Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi arasında bir geçiş oluşturmaktadır İl merkezinde yazlar sıcak ve az yağışlı, kışlar yağışlı, zaman zaman karlı ve soğuk geçer Kocaelinin Karadenize bakan kıyıları ile İzmit Körfezine bakan kıyılarının iklimi arasında bazı farklılıklar göze çarpar Yazın körfez kıyılarında bazen bunaltıcı sıcaklar yaşanırken Karadeniz kıyıları daha serindir

İlin ekonomisi sanayii ağırlıklı olup, tarım ve hayvancılık ve balıkçılık da yapılmaktadır Ancak bunlar sanayii kuruluşlarından ötürü oldukça gerilemiştir Kocaeli, İstanbulu Anadoluya bağlayan kara ve demiryolunun üzerinde yer alması ve körfezinden dolayı İstanbuldan sonra Türkiyenin ikinci büyük sanayii merkezidir Kocaelinin sanayileşmesi 1870lerde Haydarpaşa-İzmit demiryolunun açılması ile başlamış, saray ve ordunun gereksinimini karşılayan İzmitte çuha, Herekede de Halı fabrikası kurulmuştur Cumhuriyetin ilanından sonra 1930larda İzmitte kâğıt fabrikası kurulmuştur Darıca ve Herekedeki çimento fabrikalarının birleşmesi ile ilde sanayi ağırlık kazanmıştır 1950lerden sonra iki kağıt fabrikasına üç yeni kağıt fabrikası eklenmiş, Mannesmann-Sümerbank Boru Endüstrisi yanı sıra yabancı sermaye yatırımları burada yoğunlaşmış, petro kimya, gübre, plastik, lastik, tarım ilaçları, ilaç hammaddesi, sitrik asit, sıvılaştırılmış petrol gazı, demir, çelik, bakır, valf ve alüminyum ürünleri ile elektrik motorları, taşıt araçları, yedek parçalar, çeşitli makineler, kablo, cam, kireç, seramik, yünlü dokuma, deri, glikoz tesisleri onlara eklenmiştir Gölcükte Deniz Kuvvetlerinin konuşlanması ile kurulan tersane, askeri fabrikalar da bulunmaktadır

Fabrikaların kurulmasından ötürü, tarım alanları azalmış olmakla birlikte, buğday, mısır, yulaf, şeker pancarı, ayçiçeği ve arpa yetiştirilmektedir Ayrıca şeftali, erik, karpuz, kiraz, elma, üzüm gibi meyvelerin yanı sıra sebze de yetiştirilir Çayır ve meraların azalmasından, sınırlı olarak sığır, koyun, keçi ve tavukçuluk yapılmaktadır Kefkende balıkçılık, Sapanca ve Hersek Göllerinde de tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır
Kocaelinde Kuzuyaylada, Fındıklı Tepede, Kerpede, Bayramoğlunda, Eskihisarda ve Karamürselde turistik tesisler bulunmakta olup, ilin ekonomisinde katkı payı vardır
İl topraklarında talk, bitümlü şist, civa ve mermer yatakları bulunmaktadır
Antik Çağlarda Bithynia Bölgesinde yer alan Kocaeli, tarih boyunca Olbia, Astakos ve Nikomedia isimleri ile tanınmıştır Kocaelinin yakın çevresindeki Kadıköy, Erenköy, Pendik, Tuzla, Eskişehir ve Yalovada MÖ 3000 yıllarına tarihlenen yerleşmelere rastlanmışsa da Kocaelinde Prehistorik bir yerleşmeyi kanıtlayacak kalıntı ve buluntulara rastlanmamıştır Tarihi kaynaklar MÖ XII yüzyılda, Avrupadan Anadoluya başlayan göçler sırasında Trakyada yaşayan Brygler ismi ile tanınan Friglerin buraya yerleştiğini belirtmiştir Yunanistanın Megara şehrinden kendilerine yeni bir yer bulmak için yola çıkanlar MÖ 712de İzmit Körfezinin güneyindeki Baş İskeleye gelmiş ve burada Astakos kentini kurmuşlardır

Astakoz kenti M Ö III yüzyılda da Büyük İskenderin komutanlarından Trakya Kralı Lysimachos tarafından yıkılıncaya kadar varlığını sürdürmüştür Britanya Kralı 1 Nicomedes M Ö 262de bugünkü Kadıköy Mahallesi ile Bekirdere arasındaki “Dua Tepesi”nde kenti yeniden kurmuştur Britanya Krallığının başkenti olan bu kente, kurucusundan dolayı Nicomedeia adı verilmiştir
Britanya Kralı III Nicomedesin M Ö 73 yılında Krallığını Romalılara bağışlamasıyla Nicomedeia, Britanya eyaletinin merkezi olmuştur Bir geçit yeri olan Nicomedeia, Roma yolları üzerinde bulunduğundan ulaşımda büyük önem taşıyor, Boğazlara yakın olması nedeniyle de bir Roma deniz kuvveti burada bulunuyordu İmparator Diocletianus, 284 yılında Nicomedeiayı Roma İmparatorluğunun ikinci başkenti yapmış ve buraya yerleşmiştir Kente Diocletianus Sarayı, Pazar yerleri, tiyatro ve hipodrom gibi eserler yaptırmıştır Böylece Nikomedia, Roma, Antakya ve İskendireyeden sonra dünyanın dördüncü büyük kenti haline getirilmiştir Nikomedeia, MS 358 yılının Ağustos ayında büyük bir deprem geçirerek geniş ölçüde hasara uğramıştır MS 362de yeni bir deprem ise ayakta kalan diğer yapıları da yıkarak yok etmiştir Bundan sonra kent yeniden onarılmış ancak, eski durumuna hiçbir zaman gelememiştir Doğu Roma İmparatoru I Constantinius tarafından Byzantionun, İmparatorluğun merkezi haline getirilmesi ve ardından İmparator Iüstinianusun Kadıköy-İzmit arasındaki yolu askeri nedenlerle kapatması ve İznik üzerinden ulaşımı sağlamasıyla Nicomedeia, eski önemini kaybetmiştir Partlar ve Arapların Bizansa saldırıları sırasında kent yağma edilmiştir

Kent I Haçlı Seferi sırasında İmparator I Aleksios Komnenos tarafından geri alındı İstanbulda Latin istilası sırasında Kocaelide bir süre Latinlerin elinde kalmıştır Bizansta Palaiologos hanedanı yeniden imparatorluğu kurunca Kocaeli de Bizansın egemenliği altına girmiştir
XI yüzyılda Anadoluyu egemenliği altına alan Selçuklular Nikomedeiayı da ele geçirmişlerdir Nikaiayı (İznik) alarak kurduğu Anadolu Selçuklu Devletinin merkezi yapan Kutalmış oğlu Süleyman Şahın egemenliği altına girmiştir
Orhan Gazi döneminde, 1326da ilk Kaptan-ı Derya Karamürsel Alp tarafından bugünkü Karamürsel kıyısında ilk Türk donanması kurulmuştur Ardından 1327de Orhan Gazinin komutanlarından Akçakoca Bey Kandıra, Karamürsel ve İzmit Körfezinin güneyi ile 1337de İzmitin tamamını ele geçirmiştir Orhan Gazi dönemine kadar kentin Nikomedeia olan adı, bu dönemde İznikomid olarak geçen kentin adı zamanla İzmite dönüşmüştür

Osmanlı döneminde Sancak haline getirilen Kocaelinde Süleyman Paşa ilk Sancak beyi olmuştur (1337) Çelebi Mehmet döneminde Kocaeli, Anadolu Beylerbeyliğine bağlanmış, 1509 depreminde yıkılmıştır Kanuni Sultan Süleymanın 1534te Kocaelini ziyaretinden sonra kentte yeni yapılanma ve canlanma görülmüştür Bu dönemde İstanbulun yiyecek, yakacak odun ve kereste ihtiyacı buradan sağlanmıştır Anadoludan gelen kervanların yükü İstanbula en yakın liman olan İzmitte boşaltılıp, gemilerle İstanbula taşınmıştır Osmanlı döneminde Yavuz Selimin yaptırmış olduğu tersanede, daha sonra III Selim ve II Mahmut savaş ve ticaret gemilerini yaptırmış ve tersaneyi çağa uygun bir konuma getirmiştir
IV Muratın (1623-1640) tahtta bulunduğu yıllar İzmitte imar faaliyetlerinin arttığı bir dönem oldu Bizanstan bu yana İzmitte ilk saray bu dönemde yapıldı Abdlümecidin başlattığı Abdülaziz zamanında tamamlanan İzmit Kasrı İstanbul dışında ayakta kalabilen ender Osmanlı saraylarındandır Kent IV Muratın ölümü ve 1766da geçirdiği büyük deprem nedeni ile XIX yüzyıla kadar bir durgunluk dönemi yaşamıştır XIX yüzyıldan itibaren tekrar gelişmeye başlamış, Abdülmecidin padişahlığı döneminde İzmit ile İstanbul arasında gemi seferleri (1844) düzenlemiş, 1873te de Haydarpaşa- İzmit demiryolu açılmıştır

1867de Hüdavendigar vilayetine bağlı bir sancak olan Kocaeli, kısa bir süre İstanbul vilayetine bağlanmış, II Abdülhamid döneminde, bağımsız bir sancak (mutasarrıflık) durumuna getirilmiştir (1888) Bu dönemin ilk mutasarrıfı Selim Sırrı Paşa İzmitte önemli bayındırlık etkinlikleri gerçekleştirmiş, bugün İzmitin sembolü olan eski demiryolu kenarlarındaki çınarlar Sırrı Paşa zamanında dikilmiştir
XIX yüzyılda büyük bir göçe sahne olan Kocaeline, Kırım Savaşı (1853-1856) sonrası Tatarlar, 1855-1864 arasında Çerkezler, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında da Rumeli ve Kafkasyadan göç eden toplulukların bir bölümü Kocaelinin çeşitli yerlerine yerleştirilmiştir I Dünya Savaşından sonra 20 Kasım 1918de İngilizler Kocaelini işgal etmiş, 27 Ekim 1920de Yunanlılara bırakılmış, 27 Haziran 1921de de işgalden kurtarılmıştır Cumhuriyetin ilanından sonra il konumuna getirilmiş ve İzmit çevresinin Osmanlı topraklarına katılmasında payı olan Akçakocadan ötürü de buraya Kocaeli ismi verilmiştir

Kocaelinde günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Üç Tümülüsler, Bekirderedeki Bizans Kilisesi, Bizans sur kalıntıları, Ayios Pandeleimon Manastır ve Mezar Kalıntıları, Nymphaion (Anıtsal Çeşme) kalıntıları, Zeytinlik Hypogaeum, Tavşantepe-Kandıra arasındaki Hypogaeler, Turgut Mahallesi Mezarı, İnbayırı Sarnıcı, Üçtepelerdeki Roma Su Kemer kalıntıları, Seka Cami arkasında Agora kalıntıları, Paç Mahallesi ile Bekirdere arasındaki Nekropol kalıntıları, Orhan Camisi (1333), Pertev Mehmet Paşa Camisi (XVI yüzyıl), Gebzede Çoban Mustafa Paşa Külliyesi, Gebze Orhan Camisi, Mehmet Bey Camisi (Fevziye Camisi) (XVI yüzyıl), Mehmet Bey Hamamı (Orta hamam) (1560), Yeni Hamam (XVIII yüzyıl), Süleyman paşa Hamamı (XIV yüzyıl), Küçük Hamam (XIX yüzyıl), Yukarı Pazar Hamamı (Dere Hamamı) Yalı hamamı (XIX yüzyıl), Mısırlıoğlu Çeşmesi (1713), Canfeda Kethuda Kadın Çeşmesi (1827), Abdülaziz Av Kasrı (XIX yüzyıl), II Abdülhamitin tahta çıkışının 25 yıldönümü anısına Musa Kazım Bey tarafından yaptırılan İzmit Saat Kulesi, Herekede II Wilhelm Evi, Gebzede Hanibal Anıtı, Fransız Cizit Papazlarının yaptırdığı Eski Fransız Koleji (XIX yüzyıl),Atatürk Anıtı (1933), Saatçi Ali Efendi Konağı, Osman Hamdi Bey Evi olmak üzere Türk sivil mimari örneklerinden evler bulunmaktadır
|