Prof. Dr. Sinsi
|
Kütahya Tanıtımı (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)
ANTİK ÇAĞDAN KALAN TARİHİ ESERLER
1-FRİG VADİSİ:
Kütahya-Eskişehir yolunun 26 km' si yakınlarında bulunan Ovacık köyüne kadar, ilin doğusu boyunca uzanan çamlar arasındaki kayalık alana "Frig Vadisi" denilmektedir
Frig Vadisi iki ana bölümde incelenebilir Birinci bölüm Sabuncupınar, Söğüt, İnli, Fındıklı köyleri civarındaki kuzey bölümüdür İkinci bölüm ise daha güneydeki Ovacık köyüdür Kütahya' nın doğusunda eski bir yanardağ olan Türkmen dağının, tüfleriyle örtülü olan Frig yayları, çok eski çağlardan beri çeşitli kavimler tarafından iskan edilmiştir
Volkan türünün kolay işlenebilir bir kayaç olması, bölgenin en eski halklarından biri olan Friglerin bunları oyma ve yontma yoluyla çeşitli amaçlarla kullanmalarını sağlamıştır Friglerin ana tanrıçası Kybele' ye adanmış açık hava tapınaklarıyla, savunma amaçlı yapılar, en çok göze çarpan eserler arasındadır
Bunların yanında Roma döneminde kayaları oymak suretiyle meydana getirilmiş çeşitli barınaklar, mezar odaları, ağıl ve ahır olarak kullanılan mekanlar, sarnıçlar ve ambarlar da bulunmaktadır Erken ve geç Bizans çağlarında ise bunlara ilaveten kilise ve şapeller (küçük kilise) inşaa edilmiştir
Bölgemizde yüzlercesi bulunan bu mekanların büyük bir kısmı kendi hallerine terkedilmekle birlikte tamamı tabiat şartlarına maruz kalmaktadır Günümüzde bazıları hayvan barınakları, ambar ve samanlık olarak halen kullanılmaktadır Bu barınakların en yoğun olarak bulunduğu yerler; Söğüt, Armutlu, İnli, Sökmen, Fındık ve İncik köyleri ile Sabuncupınar beldelesidir Bölge Kapadokya' yı aratmayacak güzellik ve zenginliktedir
Frig Vadisi' nin ikinci bölümü Kütahya' ya 56 Km uzaklıkta bulunan Ovacık köyünün İnlice mahallesinin doğusunda başlayan çam ormanları arasındadır bölgenin MÖ 900-600 yıllarında Frigler daha sonra Romalılar ve Biznslılar tarafından kullanıldığı bilinmektedir Bu bölgede kayaları elle oyulmuş kaya mezarlar, kiliselerle, sığınma-barınma amaçlı yüzlerce mağara bulunmaktadır Çok geniş olan bölge incelenirken üç bölüme ayrılmıştır
Birinci bölümde kayaların içinde iki kilise bulunmuştur (Tekli kilise) ve çiftli kilise adı verilen yapıların duvarlarında freksler vardır Ayrıca kök boyayla yazılmış yazılar, mender motifleri ve haç işaretleri de görülmektedir
İkinci bölümde bulunan "Deliktaş Kalesi" de Frigler ve Bizanslılar tarafından kullanılmıştır Sığınma ve savunma amacıyla kayalar oyularak yapılmıştır Burada da büyük bir kiliseyle gizli geçit ve dehlizlerle birbirine bağlanan bir çok oda bulunmaktadır Üst kısmının ise kale surları şeklinde görülmektedir
"Penteser Kalesi" denilen üçüncü bölüm, savunma amaçlı bir kale olup, kayalar oyularak yapılmıştır Burada çeşitli kaya mezarları ve mağaralar vardır Bölge doğal kaya yapısı ve çam ormanlarıyla çok ilgi çekici bir turizm merkezidir İlgi ve tanıtılmayı beklemektedir
2-AİZANOİ ANTİK KENTİ:
Burası, Kütahya' nın 57 Km güney batısında Çavdarhisar ilçesinde yer almaktadır Bedir çayının iki yakasında kurulmuş olan bir Roma kenti olup hristiyanlık döneminde de önemini korumuştur
Çevresinde savunma surları bulunmayan kent, özellikle Hadrianus (MS 98-117) döneminde çok gelişmiştir Bedir çayının iki yakasına rıhtım duvarları yapılmış ve bunların arasında günümüze dek uzanan beş köprü ile bağlantı sağlanmıştır
Suyun sol yakasında bir Agora (pazar yeri), küçük bir tapınak, Zeus tapınağı, hamam, stadium ve tiyatro yer almaktadır
Sağında ise Borsa binası, mozaikli hamam, sütunlu cadde ve anıtsal kapı kalıntıları vardır Nekropal (mezarlıklar) ise kentin çevresine yayılmıştır
1878' deki hamam kazısında caldarium (sıcaklık), frigidarium (soğukluk), palaestra (spor sahası), F ve H apsisli salonlar, hataion (havuz) bölümlerinin ortaya çıkmasıylahamam tamamlanmıştır F ve H salonları ile caldarium da derin nişler vardır H salonunun yıkılmış olan apsisinin temeli belirgindir
Tiyatro ile stadyum birbirine bitişik yapılarıyla alışılmışın dışında bir plan gösterir Çevresinden yüksek olan tapınak, Temenos (kutsal alan) içindedir Temenos sütunlu galerilerle çevrilidir
Giriş yapısından sonra (propylon) aynı eksende sunak (altar) yer alır Temenos' un ortasındaki tapınak Roma yapısı olmasına karşın Helenistik (yunan tipi) plan gösterir Podyun,mlu olup psendodipteros planlıdır Prostyle (önü sutunlu) planlıpronaos (ön oda), cella (kutsal oda), opisthodomos' tan oluşur
Cella duvarlarındaki yazıt kuşağında yapının Hadrianus dönemine ilişkin olduğu yazılıdır Dönemin sikkelerinden, Cellada Zeus' u ayakta, bir elinde kartal bir elinde mızrak tutar biçimde gösteren bir heykelin bulunduğu anlaşılmaktadır
Batı ve doğu akroterlerdeki kabartmalar, burada Zeus ve Kybele kültürünün (tapılan şeye gösterilen saygı) olduğunu göstermekte, ayrıca tapınağın altındaki tonozlu salonda Ana tanrıça' nın Kybele kültürü ile ilgili olduğu öne sürülmektedir
Zeus tapınağı Hrıstiyanlık döneminde kilise olarak dinsel işlevini sürdürmüştür
3-KÜTAHYA KALESİ:
Kütahya Kalesi antik devirlerden başlamak üzere yerleşmenin yer aldığı ve Kütahya şehrinin ilk kurulduğu yer olduğu tahmin edilen bu günkü şehre hakim tepe üzerinde bir iç kale, hisar ve Osmanlı devrinde aşağıdaki suyu da içine almak üzere eklenen üçüncü bir kısımdan meydana gelmektedir Kale Roma, Bizans, Selçuklu ve Germiyanlı ve Osmanlı dönemlerinde iskan görmüş olmasına rağmen hiç bir döneme ait kitabe bulunamamaktadır
Kütahya Kalesi Evliya Çelebi' ye göre 70 Burca sahiptir Burçlar çok sık aralıklarla yerleştirilmiştir Hatta iç kale tarafında adeta birbirine yapışık biçimde burçlar tespit etmek mümkündür Tuğla hatlarının tuğla dizileri ve duvardaki sayıları bir örnek değildir Bu durum burçların değişik dönemlerde değişik ustalar tarafından yenilenmesinden ileri geliyor olabilir
Eski durumu hakkında bilgi bulunmamakla birlikte, kaynaklar kalenin son şeklinin Bizans döneminde aldığında birleşmektedir Kale, garip bir şekilde bir çok yönden Diyarbakır Kalesi' ne benzemektedir
Kütahya Kalesinde iki çeşme, iki mescit ve Cumhuriyet yapısı olan bir döner gazino ve kır kahvesi mevcuttur Kale camiinden hisar kahvesine giden dolambaçlı yol üzerinde iki çeşme kalıntısı vardır Bunlardan birisi son yıllarda suyu kesik olan güzel bir çeşmedir İki parça blok taştan yapılmış, sivri kemerli, devşirme çift sütunlu ve sade nişlidir Diğer çeşme ise kaba taştan inşa edilmiş bir su yolu ağzıdır
Kaledeki bir eser de orta hisar mescidi olarak da bilinen Kale-i Bala mescididir 1377-1378 yıllarında Germiyanoğlu Süleyman Şah tarafından yaptırılmıştır Kare planlı, düz çatılı, moloz ve kesme taş kullanılmıştır Gördüğü onarımlar nedeniyle orjinal şeklini kaybetmiştir Eski yapıdan bir duvar parçası, kesme taştan yapılmış bir minare kaidesi ile tuğladan yapılmış minare gövdesi (şerefeye kadar) kalmıştır
Kalenin Osmanlılar tarafından yaptırıldığı bilinen aşağı Hisar (Kale-i Sagir) bölümünde de yine Osmanlılar tarafından yaptırılan altıgen planlı küçük bir mescit vardır Kerpiç sıvalı olmasına rağmen tamamen tuğladan yapıldığı anlaşılmaktadır Kütahya' daki tamamen tuğlalı ender yapılardandır Mescidin altı tamamen taşlardan yapılmış bir su tesisidir Tabanı zamanla değişikliğe uğramıştır
Aşağı Kale' nin bu su tesisini bir kuşatmada susuz kalmamak için kalenin içine almak maksadı ile yapıldığı tahmin edilmektedir
|