Yalnız Mesajı Göster

Bodrum'da Tatil

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bodrum'da Tatil



TARİHÇE

İnsanların birlerce yıl boyuncu yerleşik olarak yaşadıkları Bodrum, inanılmayacak kadar zengin bir geçmişe sahiptir Birçok büyük uygarlığın ve tarihi olayların içinde veya yakınlarında oluşmuş olması, Halikarnas'ı (Bodrum'un eski adı) tarihçiler için önemli bir yer konumuna getirmiştir

Bodrum hakkındaki tüm bilgilerin tek bir kaynaktan elde edilmesi olanaksız gibidir; bu nedenle aşağıdaki bilgiler birçok kaynaktan derlenmiştir

Bu bölgede yapısal izler bırakan ilk yerleşim yeri; Aziz Peter (St Peter) kalesinin bulunduğu şimdiki küçük kayalık İadaydı (O zamanlar kale tamamen suyla çevriliydi) St John şövalyeleri kendi kalelerini inşa etmeye geldiklerinde, MÖ 1100'lerde Dorlar tarafından yapılmış daha eski bir kalenin kalıntılarıyla karşılaşmışlardı

MÖ 5'ci yüzyılda yaşamış olan ve "Tarihin Babası" olarak tanınan Herodot, Halikarnas'ta doğmuştur Herodot, Dorlar'ın, Peleponez'in doğu kıyılarında Trözen'den geldiğini yazmıştır Dorlar, yeni adalarına Zefiriya, yerleştikleri bölgeye de Zefiriyum adını verdiler

Tarihçiler, Harikarnas'ın temellerinin nereye dayandığı hakkında çok az bilgiye sahiptirler Halikarnas hakkındaki ilk bilgiler MÖ 7yy'a dayanır Halikarnas, Heksapolis-Dor Konfederasyonu'na bağlı altı üyeden biriydi Ayrıca karada Knidos şehri, Kos adası ve Rodos üzerindeki üç şehir de bu üyeler arasındaydı

Bu şehirleri kurmak, oraya sonradan gelerek çevreyi önceki sakinleriyle paylaşmak zorunda kalan Dorlar için hiç de kolay değildi Karyalılar olarak bilinen bölge yerlilerinin yoğun ve şiddetli saldırılarından kendilerini korumak zorundaydılar Homeros "İliyada"sında Karyalılar'dan "dil barbarları" diye söz etmiştir (Bununla birlikte, bir çok dilbilimci, Bodrum'un da içinde bulunduğu bölgedeki lehçenin Türkiye'nin batısındaki en kaba lehçe olduğunu belirtmiştir) Eski tarihçiler, Karyalıların Yunanlılar'a miğferlerinin üzerindeki sorgucu nasıl takacaklarını ve önceleri omuz hizasına savrularak kullanılmakta olan kalkan kabzasını nasıl kullanacaklarını öğrettiklerini yazmışlardır

Bir Yunanlı'nın Salmakis'te han açmasıyla (bu han günümüzde, Bodrum limanının batısında, şimdiki Bardakçı Koyu'nun suları altında kalmıştır) Dorlar ve Karyalılar bölgeyi birlikte yönetir duruma gelmişlerdi; hatta Karyalılar zamanla kolonidekilere oranla daha düzenli bir yaşantı kurdular Her iki ırk da barış içerisinde yaşamağa başladı ve karşılıklı ticari ilişkilere de girişildi
Salmakis pınarının bir çok rahatlatıcı özellikleri olduğu rivayet edilmiştir Bir başka rivayet de, içimi mükemmel olan bu suyun erkekleri yumuşattığı, efemineleştirdiği, hatta bazı durumlarda iktidarsızlaştırdığı hakkındadır Bu iddialar sonucunda da Hermafrodit efsanesi doğmuştur

Rivayete göre, güzellik Tanrıçası Afrodit'in delikanlılık çağındaki oğlu bir gün çeşmeden akan suyun oluşturduğu bir gölde yüzer Gölün perisi Salmakis, ona aşık olur ve tanrılara tek bir vücutta yaşayabilmeleri için yalvarır Dileği kabul edilir; tanrılar da yarı erkek, yarı kadından oluşan Hermafrodit'i yaratırlar

Herodot, Halikarnas'ın çevresinde İyonyalı denilen bir grup yerli halkın giderek çoğaldığını, hatta iki halkın içiçe yaşadıklarını yazmıştır Bu durum Heksapolis'in diğer sakinlerinin pek hoşuna gitmemiş ve bir Halikarnaslı'nın yanlış bir davranışı, Halikarnas'ın ittifaktan kovulmasına zemin hazırlamıştır
Apollo'nun onuruna her yıl düzenlenen Tropium'daki oyunlara altı şehir de katılır Bir yıl, Agasides adındaki bir Halikarnaslı bronz madalyayı kazandığında, törelere uyup, ödülü Apollo'ya adamak yerine, evindeki duvara asınca, diğer Dor şehirlerini öfkelendirmiş ve Halikarnas'la ilişkilerini kesmeleri için onlara yeterli nedeni sağlamış oldu

MÖ 5'ci yy'da Halikarnas tamamiyle bir İyon şehri görünümündeydi Herodot ve amcası Panyasis o sıralarda eserlerini İyonca'da yazmışlar, bu döneme ait hiç bir eserde de Dor lehçesinin izine rastlanmamıştır
MÖ 546'da Persler (İranlılar) kıyıdaki Yunan şehirlerini işgal etmişler, Halikarnas da diğer şehirlerle birlikte düşmüştür Pers yönetiminde birçok hanedan, şehri yönetimiştir Bunların en ünlüsü de MÖ 480'de yönetime geçen IArtemis'tir

Herodot yazılarında, bu dikkat çekici kadına geniş yer vermiştir; o sıralarda Yunanistan'I istila etmekte olen Zerzes'in donanmasına I Artemis'in gereksizce gönüllü asker toplanması hakkında şöyle yazar: "…erkekçe tavır ve davranışları onu savaşa sürükledi… Yunanistan'a yapılan saldırıya, kadınlığını gözardı ederek katılması, beni gerçekten de etkilemiştir…" Bu saldırıda bir savaş gemisini büyük bir başarıyla kumanda etmesi, Zerzes'e "Emrindeki erkekler kadın, kadınlarsa erkekçe davrandılar" dedirtmiştir
Artemis'in oğlu Pisindalis, onun ardından başa gelmiş ve Halikarnas'ın (Kos ve başka şehirler de olmak üzere) yönetimini sürdürmüştür Tarihçiler Pisindalis dönemi hakkında pek yorum yapmazken, oğlu II Lidamis için acımasız, zalim ve baskıcı sıfatlarını kullanmaktan kaçınmamışlardır Herodot, II Lidanis'in otoritesi ve zulmü karşısında dayanamayarak anayurdunu bırakıp, Samos adasına gitmiştir 1856'da arkeolog Sir Charles Newton, II Lidanis'in kendi politikasına uymayan görüşlere karşı olduğu olumsuz tavrı açıkça ortaya koyan bir kanun belgesi bulmuştur II Lidanis'in ardından kimin yönetime geldiği, ya da zulmünün neden ve nasıl sona erdiği hakkında hiç bir bilgiye sahip olmamakla beraber, bölgede MÖ 4 ci yy'da büyük bir değişimin yaşandığını söyleyebiliriz

Bir önceki yüzyılda, Pers yönetimi bölgeden atıldıktan kısa bir süre sonra, Atina ile Persler arasında imzalanan "Kral Barışı" antlaşmasıyla, Asya'daki şehirlerin yönetimi tekrar Perslerin idaresine geçmiştir Persler bölgeyi küçük prensliklere bölmüş ve MÖ 377'lerde Kral Mozulus, Karya ve Halikarnas valisi olarak bölgeyi yönetmiştir

Mozolus'un iktidarına kadar Halikarnas oldukça küçük bir şehir niteliğindeydi, ancak Mozolus'un bu bölge için müthiş projeleri vardı Ayrıca, bu bölgenin istihkam ve ticaret için çok elverişli olduğunun da farkındaydı Başkent, Milasa'dan (bugünkü Milas) buraya taşıyarak şehrin etrafına büyük ve uzun duvarlar inşa ettirmişti; bu duvarların günümüze kadar ulaşan bölümleri halen Bodrum'dadır Bölge nüfusunu arttırmak amacıyla Mozolus, diğer altı şehrin yerleşim yerlerini de buraya taşıttı Mozolus, bu projelerini uygulayabilmek için, idaresinde halkı ağır vergilere boğdu Öyle ki; "omzu aşan uzunluktaki saçtan bile vergi alacak kadar…"

Mozolus'un projelerinden biri de, klasik çağdaki Bodrum'dan günümüze ulaşabilen tek yapı olan Antik Tiyatro'dur Bodrum'un ortasındaki Göktepe dağının güney eteklerindeki bu tiyatro, Anadolu'nun en eski tiyatrolarından biridir 1960'larda bir grup Türk tarafından restore edilen bu tiyatro, günümüzde de Bodrum'daki bir çok festivale sahne olmaktadır

BELDELER
Bodrum genelden çok, ayrıntıya girilebilecek olan bir bölgedir Ve bu bölgenin içinde bulunan bölgeler ise tek tek keşfetmeyi özel bir özeni hak etmektedir




Bodrum yarımadasının batısında kalan, eski köy özelliğini koruyabilmiş yeşilliklerin arasından uzanan ince yollarla denize inilen bir beldedir




Bodrum yarımadasının batı ucunda eski Myndos kenti kalıntıları ile içiçe yaşayan Gümüşlük Köyü buraya ilk gelenleri bir görüşte büyüler




Bitez sadece şirinliğiyle değil temizliğiyle de dikkat çekiyor Bitez, Bodrum'a iki koy uzaklıkta olmasına karşın, turizme yeni açılan yerleşim yerlerinden




Hem kafa dinlemek, hemde merkeze yakın olmak isteyenler için Torba, Bodrum'a 6 kilometre uzaklıkta küçük, sakin ve sevimli bir yerleşim yeri




Adını burada doğan büyük Türk denizcisinden alan Turgutreis, Bodrum'a yarım saat mesafede, çevresi birbirinden güzel koylarla dolu bir tatil yeri



Gümbet Bodrum'a yürüme mesafesinde bir eğlence merkezi Bir zamanlar kimselerin olmadığı Gümbet, zaman içinde otel motel ve tatil evleriyle dolmaya başladı




Bodrum'dan dolmuşla 20 dakika uzaklıktaki Yalıçiftlik'e, çam ormanlarının arasında kıvrıla kıvrıla giden yol üzerindeki gümbetlerin önünden geçilerek varılır




Türkbükü'nde sahil boydan boya her keseye, her zevke cevap veren motel, pansiyon, cafe-bar dolu Hemen hepsinin özel iskelesi var Genelde buraları, gündüz güneşlenme yeri geceleri restoran olarak kullanılıyor




Türkbükü'nde sahil boydan boya her keseye, her zevke cevap veren motel, pansiyon, cafe-bar dolu Hemen hepsinin özel iskelesi var Genelde buraları, gündüz güneşlenme yeri geceleri restoran olarak kullanılıyor

DALIŞ

Bodrum'da yapılan en aktif spor, sualtı sporlarıdır Maske, şnorkel ve palet kullanarak sualtının derinliklerini keşfedin



Yaz aylarında tatil için Bodruma gelenlerin çoğu,Bodrum yarımadası sahillerinde tatillerini çeşitli şekillerde geçirirlerKimi,sadece güneşlenip gece daha bir aktiv eğlence tarzı seçerken,bazıları deniz sporlarını tercih ederYarımada kıyılarında yelken,kayak ve wind surf yaparak çok elverişli rüzgarlar ve koylardan yaralanırlarBodrum'da en aktiv yapılan spor ise sualtı sporlarıdırBodrum sualtı sporlarının merkezi, kısaca Mekkesidir
Mavi dünyanın gizemli derinliklerine merakınız varsa doğru adrese geldiniz demektirİster dalma eğitimi alın,isterseniz sadece bu yaz kıyılarda maske,şnorkel,palet kullanarak sualtı dünyasını keşfedebilirsiniz
Serbest dalış yaparak gerçekleştireceğiniz dalışlar sırasında ise belki hiç uğramadığınız koyların maviliklerinde,düşünü bile kurmadığınız bir hayatın sürprizleri ile karşılaşabilirsiniz

Ege ve Akdeniz'in birbiriyle kucaklaştığı Bodrum'un tertemiz mavi denizinde derinlere ulaşacağınız yerlerden başlıcaları;Karaada,Oraklar,Akyarlar,Turgutreis , Yalıkavaktır

Karaada; Bodrum'un hemen içinden başlayacak olursak hemen karşıda görülen silüet Karaada'dır Kos'a (Yunan Adası) bakan yüzündeki sığlıklarda nefesle çeşitli balık ve kabuklular yanında fok balığı bile görme şansınız vardırGünlük motorlarla gidebileceğiniz adaya özel tekne ile gitmek daha verimli olur

Kaçakçı Koyu,Poyraz Koyu ve Yassıkaya etrafında dalış okulları devamlı dalış yaptıklarından,bu koylar bir nevi koruma altındadırBu yüzden,daha tekneler yaklaşır yaklaşmaz,balıklar teknelere yemlenmek için gelirlerKoyların denize açılan burunları ve koy içindeki sığlıklar Mürekkep balığı,Karagöz,Kefal sabahın erken saatlerinde kumluk ve kırık taşlık bölgelerde Ahtapot,Vatos ve deniz kabuklularının kralı Triton görebileceğiniz canlılardan sadece birkaçıdır

Şnorkel dalıcılığı yaparken unutulmaması gereken kural;kullandığınız malzemeye alışık olmanız,dönemeyeceğiniz kadar kıyıdan uzaklaşmamak,sürat teknelerine dikkat edip tanımadığınız canlıyı ellememek,mümkünse sualtında hiç bir canlıyı tutmamaktır

Oraklar; Teknesi olanların iyi bildiği Oraklar gerçekten insanı büyülerTekneyle giderken Papuç burnunu geçerken altınızdaki mavilikte MÖVIyydan kalma bir batığın yattığını duyunca hemen dalış kursu alıp sualtı arkeloğu olma duygusuna kapılabilirsinizKargıcık bükü,Orak adaları teknelerin Gökova yolculuklarının başladığı ve bir nevi bittiği muhteşem güzellikte bir koydur

Sea Garden Oteli'nde bulunduğu bu koya vasıtayla karadan da ulaşabilirsiniz

Şnorkel dalışları için Kıstak adası güney ucu sığlıkları ve Orak adasının Gökova'ya bakan yüzü ve pırıl pırıl suları ve altındaki sualtı manzarası mağaralarının içindeki renkli süngerler ve macro hayat,Türkbükü'nde tüketilen Mohito'lardan daha etkili olabilir Sığlıklardaki rokfor peyniri dokusunda yatay kesilmiş kayalar buraya ayrı bir gizem vermektedir

Akyarlar; Akyarlar'dan tekne ile gidebileceğiniz süper bir dalış noktasıda,Kargı adasıdırHer türlü tekne adanın Bodrum'a bakan güney yüzünde demirleyebilirSu üstünde gördüğünüz yapı bütün ihtişamıyla sualtında devam etmektedirRengarek kayaların arasında,Papağan balıkları,Baracüdalar,Sinaritler,Kefaller,ufak sürülere saldıran Torikler suyun ve bölgenin dinamiğine uygun bir canlılık sergilerlerBurda balık avlanmaması çok yerinde olur

Turgutreis; Turgutreis civarındaki adalara gitmek için tekne şarttırAşırı avcılıktan nasibini alan bu yöredeki derinliklerde mavi tarih yatmaktadırŞnorkelle rahatlıkla görebileceğiniz binlerce yıllık amforalar,birbirine kaya gibi yapışmış sizi beklerHemen yanı başında direği suyun üstünde görünen,koyun taşırken Yassı adanın sğlıklarına çarpıp batan Mirna M serbest dalarak rahatlıkla göreceğiniz bir gemidirKaç metre dalabilirseniz dalın,gemi hemen altınızdaBu bölge tüplü dalışlara kapalıDiğer adaların kıyıları da dalmaya çok uygundur

Yalıkavak; Süngerciliğin önemli yerleşim merkezlerinden Yalıkavak,Xuma beach gibi beach club'ların civarındaki şamandıralanmış bölgelerde şnorkel dalışları yapabilirsinizTekne ile çıkacak olursanız Gemitaşı,Dodo Beach'in açıklarındaki taşlıklar,Kızılada ve Çatal adasında süper dalışlar yaparken binlerce yıllık ticaret gemilerinin yükü olan testi parçalarını gözden kaçırmayın

TURİZM

Yat Turizmi Akdeniz, Ege Denizi, Karadeniz ve Marmara Denizi, Türkiye'yi kuzey, batı ve güneyden çevrelemektedirler Türkiye, yatçıların her gece değişik, özel demir atacakları koy, körfez ve plajların hazinesidir ve Mavi Yolculuğa ev sahipliği yapmaktadır Bu şiirsel deniz yolculuğu, insanın kara yerine deniz perspektifinden tarihi deneyimi, körfezlerde ve denizlerde rüzgara yelken açmak ve tabiatla birleşmek anlamındadır Bu yolculuk, aynı zamanda, sizi Kleopatra' nın özel plajına, Olimpos Dağı'nın ebedi ateşine ve eski uygarlıkların binlerce arkeolojik kalıntısına götüren bir yolculuktur
Türkiye'de yatçılık, size kıyı köy ve kasabaların sevimli ve konuksever halkı ile gerçekten yararlı kültürel değişim deneyimi sağlayacaktır Genellikle batı ve kuzeybatıdan esen ılımlı rüzgarlar, doğanın tadına varılmasını sağlayarak, uzun yaz mevsimini yatçılık için ideal hale getirmektedir Bazı bakır turkuvaz kıyılar ve korumalı körfezlerden deniz seviyesinden neredeyse 3000 metre yükseklikte dağ tepelerini seyretmek mümkündür

Türkiye'de yatçılık, sizi tekrar tekrar gelmeye, kıyıda başka bir köşeyi keşfetmeye ve deniz hayatını yeniden yaşamaya özendirecektir

Marinalar



Türkiye'nin en donanımlı marinaları Güney Ege ve Akdeniz kıyılarında İzmir, Kuşadası, Bodrum, Datça, Bozburun, Marmaris, Göcek, Fethiye, Kalkan, Kaş, Finike, Kemer ve Antalya'da yer almaktadır Bu tam donanımlı limanlarda, yatçılar gereksinim duydukları hizmet ve malzemeleri bulabilmektedirler Antalya, Dalaman, İzmir ve İstanbul havaalanları tüm Türk marinalarına süratli bağlantı kurarlar Kolay bir uçuştan sonra yatınıza binip deniz yolculuğunuza başlayabilirsiniz

Tartışmasız Ege sahillerinin "en can alıcı noktası olan Bodrum, bohem atmosferi ile insanları büyülemektedir

Rodos şovalyeleri tarafından inşa edilen Ortaçağ kalesi; Ege Denizi ve Akdeniz'in birleştiği Bodrum'un körfezine girişi korumaktadır Bodrum Kalesi'de Sualtı Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır

Bodrum'da alış verişi zevk haline gelmiştir Hatıra eşyaları her yeri doldurmuştur Bodrum Turban Marinası sevimli ve iyi donatılmış marinalarından biridir

Demir atılacak yerlerden biri, güzel manzaralı Akbük'tür Sedir Adası böcek kabuklarından kaynaşan kum ile plajın ve körfezin karşı yakasındaki Kıran Dağı'nın manzarasını ön plana çıkarmaktadır Atmışaltı Körfezi ve girintili çıkıntılı sahil çizgisine sahiptir Datça kasabası çok sayıda renkli deniz ürünleri lokantası, pub ve diskoteğiyle yatçıların popüler bir mola noktası haline gelmiştir

Hisarönü Körfezi'nde sakin Keçibükü Koyu yer almaktadır Körfez Marina'nın çevredeki dağ ve ormanlar ve doğal kum oluşumu olan uzun "Kızkumu" (batık iskele) gibi çok sayıda doğal güzelliği bulunmaktadır Türkiye'nin gulet - inşa merkezlerinden biri olarak ün yapmış Bozburun Kasabası bulunmaktadır Bir türkuvaz cenneti olan Kumlubük, körfezin güney sahilindedir; kuzey sahilde, suyun ardında, Rodos şehri Amos yer almaktadır Turunç'ta doğal bir liman, suları ile geniş bir açıklığa yönelmiştir

Guletler



Türkiye'nin yerli deniz aracı Guletler özgün tasarımı, pratiklik ve mavi yolculukla özdeşleşen rahat bir tarzı kaynaştırmaktadır Yıllardır balık avı ve ulaşım amaçlı kullanılan geleneksel sanat türünden geniş güverteli guletler şimdiki görüntülerine doğru gelişme göstermişlerdir

Bodrum, Bozburun, Marmaris, İstanbul ve Karadeniz kıyılarındaki tersanelerde inşa olunan bu gemiler, motorlarıyla birlikte deniz aracı teçhizatıyla donatılmaktadırlar Guletlerdeki yolcu sayısı geminin boyuna bağlı olmakla birlikte, çoğu sekiz ile on iki kişi barındırabilmektedir Bu gemiler, yolculara müstakil konaklama sağlayabilmekte, kiralandıklarında hizmet ve eğlence olanağı vermektedirler Modern Guletler bir evin tüm konforuna sahiptir Deniz yolculuğunda küçük grupların yakınlığı, dostluk ve paylaşma atmosferini geliştirmekte; müşteriler ve mürettebat arasında rahat ilişkiler yaratabilmektedir Seyahat acentaları özel gruplar veya istenildiğinde münferiden charter ve belirli turlar düzenleyebilirler

Bir Guletle, büyük okyanus gemileri Kruvazörün aksine, kıyıda gizlenmiş ve çoğu kez metruk koy ve körfezler keşfedilebilir Küçük liman ve yerleşimler kıyı hayatının büyük gemilerin gerçek şekilde yansıtamadığı samimi bir görünümünü sunmaktadırlar Bir bakıma Gulet odası denize bakan manzaranın devamlı değiştiği tam servisli bir otele benzetilebilir

BODRUM KUPASI
Charter yatlarının kaptan ve sahipleri genelde yaz sezonu boyunca teknelerini kendi zevkleri için pek kullanamazlar Bodrum Kupası onlar için de bir fırsat yaratır; dostlarını, sevdiklerini yanlarına alıp Ekim'in üçüncü haftasında heyecana, eğlenceye ve tatile yelken açmaktadırlar Bodrum'un çok renkli mozaiğine büyük katkıda bulunduğuna inandığımız Bodrum Kupası Yelkenli Ahşap Yat Yarışları, deniz üstünde bir şenliktir

Yelken kullanımının sevdirilmesi ve yaygınlaştırılması gibi eğitsel amaçlar da gözeten ve ahşap yatların tanıtımına büyük katkı sağlayan bir etkinliktir aynı zamanda da Bodrum Kupasının, kendi yatı ile katılanların yanısıra, katılan teknelerin çoğunun charter yatı olması nedeni ile dünyada eşine ender rastlanan bir yaklaşımla, profesyonel olsun veya olmasın, isteyen herkesin mürettebat veya yolcu olarak yarışa katılabilme özelliğinden dolayı ayrı bir önemi vardır Bodrum Kupası, katılanların yarış heyecanının yanısıra

, Mavi Yolculuk zevkini de tadabildikleri en büyük deniz organizasyonudur
Kısaca, Bodrum Kupası bir tutkudur 1989'dan bu yana ERA Bodrum Yat Kulubü sektördeki en eski acentalardan biri olan ERA Yatçılık, charter yatlarında yelken yapacak deneyimli denizcilere duymuş olduğu gereksinimin karşılanamadığı gerçeğinden yola çıkarak sorunu aşabilmek için, yelken kullanımının yörenin gençlerine öğretilmesi, sevdirilmesi ve yaygınlaştırılmasını amaçlayarak 1994 yılında ERA Bodrum Yat Kulübünü ,Türkiye Yelken Federasyonuna federe ederek kurdu Bu tarihten itibaren de, Bodrum Kupasının organizasyonu, ERA Bodrum Yat Kulübüne devredildi Kulüp, Bodrum Kupasının yanısıra, amaçları doğrultusunda Optmist ve Laser sınıfı yelken kurslarını başlattı İlk meyvalarını çok kısa sürede veren bu kurslar neticesinde, 1998 yılı Türkiye şampiyonluğu ve daha birçok ulusal ve uluslararası dereceler kazanılarak, Türk Optimist Yelken Milli takımına yeni birçok sporcu yetiştirilmesine de önayak olundu Sektörün en büyük açıklarından biri olan yelkenli bir okul gemisi ihtiyacını da bu bağlamda gündeme getiren Kulüp, Bodrum'da böyle bir projenin başlatılmasında da öncü rolü üstlendi

ULAŞIM
Karayolu: Bodrum'a ülkemizin tüm illerinden düzenli otobüs seferleri ile ulaşılmaktadır Otobüs terminali şehir merkezindedir

Denizyolu: Yunan Adaları İstanköy'e (Cos) ve Rodos'a düzenli feribot seferleri yapılmaktadır Bodrum'dan Datça (Knidos) , Didim ve Dalyan'a da deniz bağlantıları bulunmaktadır Feribot ve deniz otobüslerinin hareket noktaları Ana Limandadır

Havayolu: Bodrum-Milas Havaalanı ilçe merkezine 30 km uzaklıktadır Ulaşım THY servisleri, taksi ve dolmuşlarla yapılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla