11-04-2012
|
#6
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Manisa Tanıtımı (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)
Manisa Medreseleri
Sinan Bey Medresesi (Merkez)
Manisanın en eski medresesi, Sinan Bey tarafından XV Yüzyılda yaptırılmıştır
Medrese kesme taş ve tuğladan yapılmıştır Dış cephede saçaklarda iki sıra testere dışı kullanılmış ve böylece cepheye hareketli bir görünüm verilmiştir Kare planlı olan medresenin ortasında kare planlı bir avlu ve çevresinde birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmış revaklar bulunmaktadır Revakların sütun başlıklarının bazıları Bizans yapılarından toplanmış, bazıları da orijinal olarak yapılmıştır Revakların arkasında da medrese hücreleri sıralanmıştır Kuzey cephesinin ortasında giriş kapısı bulunmaktadır Girişten sonra avlunun doğu ve batı kanatlarında beşerden on medrese hücresi sıralanmıştır Medrese hücrelerinin üzeri kubbelerle, önlerindeki revaklar ise tonozlarla örtülmüştür
Girişin karşısında ana eyvan şeklinde dershaneye yer verilmiştir Kare planlı olan dershanenin üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür Sekizgen kasnaklı kubbeye geçişi sağlayan tromplar stalâktitlidir Dershane içerisindeki mihrap mukarnas kavsaralıdır
Hindistani Medresesi (Merkez)
Manisa il merkezinde bulunan Hindistani Medresesini, XV Yüzyılda Veled Bey yaptırmıştır Medreseye Hindistani Medresesi isminin verilmesi bilinmemektedir Bu konuda kaynaklarda da bir bilgiye rastlanmamaktadır
Kesme taş, kaba taş ve yer yer tuğladan yapılmış olan medrese kare planlı bir yapıdır Girişten sonra kare planlı bir avlu ve bunun çevresinde sıralanmış medrese hücreleri bulunmaktadır Girişin karşısına gelen eyvan şeklindeki dershane bölümü kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnak üzerine kubbe ile örtülmüştür
Ulu Cami Medresesi (Fethiye Medresesi) (Merkez)
Manisanın güneyinde Sandıkkale Tepesi yamacında, şehre hakim bir konumda bulunan Ulu Cami külliyesi Saruhanoğullarından Fahreddin İlyas Bey tarafından 1366da yaptırılmıştır Yapı topluluğunun bir bölümünü medrese oluşturmaktadır Ulu Cami Medresesine aynı zamanda Fethiye Medresesi ismi de verilmiştir
Ulu Cami külliyesinin yapımından on yıl sonra, caminin batı yönüne ve ona bitişik olarak 1378de medrese yapılmıştır Kitabesinden öğrenildiğine göre, medresenin mimarı Emet bin Osmandır Mehmet bin Abdülaziz ve Nakşî Yusuf isimli nakkaşlar da medresenin bezemesini yapmışlardır
Caminin iç avlusunun batı kapısından girilen medresenin ana girişi kuzey cephesindedir Yapımında kesme taş ve tuğla kullanılmıştır Buradaki oldukça sade giriş kapısının önünde sivri taş kemerli bölüm tonoz ile örtülmüştür Kapı üstündeki pencerenin yukarısında da bir kuşak halında medrese kitabesi yerleştirilmiştir
Kitabe:
“Gazi ve mücahitlerin yardımcısı yüce Sultan Saruhan oğlu İlyasoğlu İshak Han Allah mülkünü daim etsin Yedi yüz seksen senesinde bu mübarek medresenin inşasını emretti (1378)”
Buradaki pencerenin altında ikinci bir kitabe daha bulunmaktadır:
“Gani olan Allahın rahmetine muhtaç Osman oğlu yoksul Emet bu binayı yaptı Allah her ikisini de affetsin ”
Medresenin kuzey cephesindeki giriş kapısının iki tarafında sivri kemerli iki çeşme nişine yer verilmiştir Bu nişlerin üzerinde de medresenin ikinci katının pencereleri sıralanmıştır
Giriş kapısından tonoz örtülü kapalı bir bölüm ile üzeri açık medrese bölümlerine geçilmektedir Bu medresede diğer medreselerde olduğu gibi avluyu çevreleyen revaklar bulunmamaktadır Avlunun kuzey ve batısında iki kat halinde tonoz örtülü küçük odalar sıralanmıştır Alt katta odalara girilen bir koridor bulunmaktadır Üst kattaki odalara dış duvar tarafındaki koridordan geçilmektedir Avlunun güneyindeki eyvanın yanında da tonoz örtülü medresenin kapalı dershanesi bulunmaktadır
Muradiye Medresesi (Merkez)

Manisa Saruhan Mahallesindeki Muradiye Külliyesi şehre hâkim, Spil Dağı eteklerinde bulunmaktadır Yapı topluluğu cami, medrese, imaret, dükkanlar ve XIX yüzyılda bunlara eklenen bir kütüphaneden meydana gelmiştir Muradiye Külliyesi Sultan III Murat (1546-1595) tarafından 1583-1585 yılları arasında yapılmıştır
Sultan III Murat, ilk caminin yanında bulunan ve daha sonra içerisindeki dervişlerin dine karşı hareketlerinden ötürü yıktırılan zaviyenin yerine Muradiye Medresesini yaptırmıştır
Cami ile imaret arasında kalan alandaki medresenin temelleri 1585 yılından sonra atılmıştır Klasik Osmanlı medrese planları bu medrese de aynen uygulanmıştır
Medrese 30 65x37 50 m ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, kesme taş ve tuğladan yapılmıştır Medresenin giriş kapısı batı cephesindedir Bu girişten kubbeli ve tonozlu revaklarla çevrili, dikdörtgen bir avluya girilmektedir Revakların arkasında kuzey, güney ve doğu cephelerinde medrese odaları sıralanmıştır Bu odalar 6 00 m çapında, 3 70 m yüksekliğinde kubbelerle örtülmüştür Odaların içlerinde ocak ve dolap nişleri bulunmakta, altta mermer söveli, üstte de sivri kemerli alçı şebekeli pencereler bulunmaktadır
Avluyu çeviren revaklar baklava başlıklı ince ve narin sütunların birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmasından meydana gelmiştir Medresenin güneyinde dışarı doğru çıkıntı yapan 7 40x7,50 m ölçüsünde dershane bölümü vardır Bu dershanenin üzeri 7 50 m çapında 12 00 m yüksekliğinde bir kubbe ile örtülüdür Dershanenin iki yanına da üçer oda yerleştirilmiştir Medrese avlusunun ortasında l955-l956 yılı onarımında on köşeli bir mermer bir havuz konulmuştur Medrese günümüzde Manisa Müzesi olarak kullanılmaktadır
Sultan Camisi Medresesi (Sultaniye Medresesi) (Merkez)

Manisa Sultan Camisi yapı topluluğunu Yavuz Sultan Selimin eşi Ayşe Hafsa Sultan 1522 yılında yaptırmıştır Bu külliyenin yapımı Manisanın gelişmesinde büyük rol oynamıştır
Yavuz Sultan Selim zamanına kadar bu yer ağaçlık ve bahçelik idi Buradaki ağaçlar ve sular Timurtaş Paşa oğlu Ali Bey vakfındandı Hafsa Sultan bu külliyeyi yaptırmaya karar verince buradan bir bölüm satın alındı Belgeler yapım çalışmalarının Hafsa Sultanın ölümünden sonra da devam ettiğini göstermektedir Hafsa Sultan camiye cemaat toplamak üzere Ali Bey bahçesinden 20 evlik bir yeri ayırarak ev yapmak isteyenlere kiralama veya az bir para karşılığında satmayı vakfiyesinde şart koşmuştur Sultan hamamı1538de bimarhane 1539da yapılmıştır Bu yüzden de Ali Bey mütevellisi ile Sultaniye mütevellisi arasında birçok anlaşmazlık çıkmış ve konu padişah tarafından çözümlenmiştir Yapı topluluğu cami, sıbyan mektebi, hankah, imaret ve iki medreseden meydana gelmiştir Sonraki yıllarda yapı topluluğuna darüşşifa ve çifte hamam eklenmiştir
Sultan Camisi yapı topluluğundan olan medreseler kesme taş ve tuğladan yapılmıştır Medreselerin plan düzenleri Osmanlı medreselerindeki plan düzeninden biraz farklı bir plan düzeni göstermektedir Medrese odaları son cemaat yeri ile şadırvan avlusunu “U” şeklinde kuşatmaktadır Medrese batı yönünde yedi bölümlü olup kuzey yönüne dıştan çıkıntı meydana getirmiştir Medresenin dershane bölümü medrese hücrelerinin köşesinde kare planlı olup üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür, Trompların dıştan görünümleri beşik tonozlarla örtülmüştür Medrese hücreleri avluya yuvarlak kemerli kapılarla açılmış olup odalar içerisinde ocak ve birer pencere ile dolap nişleri bulunmaktadır
Yapı topluluğundan olan ve Dış Medrese olarak isimlendirilen medrese yıkılmış ve günümüze gelememiştir
|
|
|