Diyaliz Hastaları Kaderine Terk Edilemez

**Prof. Dr. Sinsi** · 11-04-2012

DİYALİZ HASTALARI KADERİNE TERK EDİLEMEZ

Böbrek Hastaları S

O

S

veriyor

Eczanelerde her reçete başına alınacak 10 liralık ekstra ücret de, sorunların üstüne tuz biber ekti

Diyaliz hastaları toplanıyor, sesini duyuruyor

İŞTE O DUYURU

DİYALİZ HASTALARI KADERİNE TERK EDİLEMEZ

Ülkemizde bulunan 50

000 (ELLİ BİN) diyaliz hastası ve yakınları olarak diğerlerinden farklı, sınırlayıcı, endişe dolu,depresyonun karanlığında bir ölüm kalım mücadelesi vererek yaşamaktayız

Bir çoğumuz toplumumuzun sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı kesimlerden gelen , sağlık sistemimizin,toplumsal duyarsızlığın ve çıkar oyunlarının arasında umutsuz bir bekleyişi sürdürmekteyiz

Bu sessiz acının bir insanlık utancı olarak toplumumuzun alnında kalmaması için BÖHAK olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz

Haftada 3 gün her seansta 4- 4,5 saat diyaliz makinesine bağlı olarak yaşamak zorunda olan biz böbrek hastaları,geri kalan zamanlarımızda bürokratik süreçlerle uğraşmaktayız

Bu kadar sıkıntıya rağmen ihtiyaç duyduğumuz ilaçlara zamanında ve kalitede ulaşamamakta,çalışma hayatlarında yeterli performans gösterememekte, iş hayatımız sonlandırılmakta ve kaderimizle başa bıraktırılmaktayız

Türkiye de kronik böbrek hastalığının kamuoyu ve yetkili merciler tarafından bilinmemesi hayatımızı daha da zorlaştırmaktadır

Kronik Böbrek Rahatsızlığı yaşayan hasta ve bu hastaların yakınları olarak hastalığımız nedeniyle çeşitli sorunlarla karşılaşmakta, her geçen gün sağlık sistemine ve hayata dair umutlarını kaybetmekteyiz

Biz Diyaliz Hastaları Can derdinde, Türkiye Eczacılar Birliği Rant Peşinde

Sağlık sektöründe tedavi süreci içinde en sıkıntılı ve en pahalı hastalıklar sıralamasında Kronik Böbrek Yetmezliği ilk sırada yer almaktadır

İşte bu zorlaştırıcı etkenlerden biri de Türkiye Eczacılar Birliğinden
Maliye Bakanlığı,Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye Eczacılar Birliği tarafından imzalan protokole göre ilgili maddelerin Diyaliz Hastaları EPO gurubu ilaçlarını ihtiva eden reçetelerin, TEB ile Kurum tarafından belirlenecek esaslar dahilinde bölge eczacı odaları koordinasyonluğunda karşılanarak, ilgili bölge eczacı odası tarafından onaylanması gerekmektedir

"Oda onayı bulunmayan diyaliz solüsyonlarını, eritropoetin ve darbopoetin preparatlarını ihtiva eden reçete bedellerinin geri ödemeleri yapılmayacaktır

" denmektedir

Bu demek oluyor ki artık her bir diyaliz hastası tedavisi için yazdırılan bu ilaçları önceden olduğu gibi istediği eczaneden alamayacaktır

Bu reçeteler ilgili Eczacılar odası İrtibat noktalarına bırakılarak sonradan gelip almaları söylenmekte veya hastanın kendi adresinden uzak bir eczaneye yollanmaktadır

Maalesef bu yaşanan keşmekeşin temelinde ise Eczacılar Birliğinin temin ettiği reçete bedelleri üzerinden alacağı % 2 komisyon ile sırtımızdan rant elde etmesi dışında bir gerekliliği bulunmayan düzenleme yatmaktadır

Hastalardan her reçete için 10 YTL alınması

Diyaliz hastalarının kendi Merkezlerinde yazdırdığı her bir reçete başına 10(ON) YTL kesinti yapılmaya çalışılması diyalize girenleri tekrar Sağlık Ocakları ve Devlet Hastaneleri kapılarında sabahlamaya götürecek bir işlem olup SSK Hastanelerinin devri öncesi hatırlanmak istenmeyen ilaç yazdırma kuyruklarını tekrar gündeme getirecektir

Pek çoğu malulen emekli, yeşil kartlı vb

gibi maddi durumu iyi olmayan diyalize girenlerinin her birinin ayda 5-10 reçete yazdırmak zorunda olduğu dikkate alındığında aylık toplam maliyet ortaya çıkmaktadır

Sırça köşklerinde oturup bu düzenlemeyi yapan kişiler için belki de önemli olmayan bu maliyet; evini geçindirmekte zorlanan pek çok diyaliz hastası için boğazından kısmak demektir! Ancak maalesef devletimizin bizleri özel hastanelerde estetik muayene yaptırıp reçetesini SGK karnesine yazdıranlarla bir tutmaktadır

Böbrek Nakli olan Bağkur lu hastaların malulen emeklilik haklarının iptal edilmesi

Bağkur lu olan diyaliz hastalarının hastaların malulen emeklilik hakları ve Sağlık Karneleri Böbrek Nakli olduktan sonra ellerinden alınmakta ve hasta kaderiyle baş başa bırakılmaktadır

Hasta nakil sonrası gereken tedavi,tahlil ve ilaçlarını yapamadığı gibi böbreğinin atma riski karşı karşıya kalmaktadır

Bunun yanında emeklilik hakları iptal edilen hastaların maaşları ödenmediğinden hasta normal yaşamını da idame ettiremeyecek duruma gelmiştir

İşte bu uygulama yüzünden birçok Bağkur lu hasta vericisi olmasına rağmen Böbrek Nakli olmaya yanaşmamaktadır

Bu davranış ta organ nakline çok büyük sekte vurmaktadır

Oysa oturup düşünüldüğünde bu hastaların ameliyat olmaması ve diyalize mahkum olarak yaşaması devleti maddi anlamda daha büyük zararlara uğratmaktadır

Diyaliz Ücretlerinin İyileştirilmesi

Ülkemizdeki 50

000 diyaliz hastasının % 90'ının yaşamını sürdürmesini sağlayan diyalizin tedavisine ödenen ücretlerde son 4 yıldır hiçbir iyileştirme yapılmamıştır

Bir noktadan itibaren madden zorlanan diyaliz merkezlerinden bizlerin aldığı hizmetin kalitesinin de düşmeye başlayacağını görebilmek çok mu zordur?

Konuyla alakalı Sivil Toplum Örgütlerinin Görüşlerinin alınması

Herkes diyaliz hastasını bir hastadan çok bir rant aracı olarak görmektedir

Her kurum bu hastaların yaşamış oldukları sıkıntılara aldırış etmeden hayatlarını kolaylaştırma yerine sürekli zorlaştırma yönünü tercih etmektedir

Diyaliz hastalığı ve hastasını tanımadıkları için kendi çıkarlarına uygun düzenleme ve uygulamaları hayata geçirmekte,hasta ve hasta yakınlarını güç durumda bırakmaktadır

Taleplerimiz;

Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye Eczacılar Birliği tarafından imzalan protokolün iptal edilmesi

Yazılan her reçete başına alınan 10 YTL ücretin alınmaması

Böbrek Nakli olduktan sonra malulen emeklilik hakları iptal edilen ve Sağlık Karneleri elinden alınan hastalarının haklarının iade edilmesi

Diyaliz fiyatlarında iyileştirmeye gidilmesi ve gerekli denetimlerin yapılması

Yetkili kurumlar tarafından diyaliz hastaları için yapılacak yeni uygulama ve düzenlemelerle ilgili konuyla alakalı hasta derneklerinin görüş ve düşüncelerinin alınması

Hayattaki tüm amacı rahat bir nefes alabilmek olan biz diyaliz hastalarının yaşam kalitesine ve sağlığına zarar verecek bu tür uygulamalara bir dur demenin zamanı gelmiştir

Tüm yetkilileri başta göreve ve sorumluluklarını yerine getirmeye,ciddiyete ve güvenilir olmaya davet ediyoruz

ÖNÜMÜZDEKİ KISA DÖNEM İÇİNDE ÜLKE GENELİNDE DİYALİZ HASTALARINA YÖNELİK YUKARIDA BELİRTİLEN SIKINTI VE SORUNLARIN ÇÖZÜMLENMEMESİ DURUMUNDA HASTALARIN DİYALİZE GİRMEME GİBİ ÖLÜM EYLEMİ KARARI GÖZLEMLENMEKTEDİR

DİYALİZ HASTALARINCA YAŞANACAK SIKINTININ SORUMLULUĞU VE VEBALİ YUKARIDA BAŞLIKLARDA SAYILAN KONULARIN SORUMLULULARINDA OLACAKTIR

Kamuoyuna Saygı ile duyurulur

Tarih: 02 Kasım 2008

BÖHAK YÖNETİM KURULU ADINA

Saat : 13

00

A

Vahap ACAR

Yer : BAKIRKÖY Özgürlük Meydanı

11-04-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Diyaliz Hastaları Kaderine Terk Edilemez DİYALİZ HASTALARI KADERİNE TERK EDİLEMEZ Böbrek Hastaları SOS veriyor Eczanelerde her reçete başına alınacak 10 liralık ekstra ücret de, sorunların üstüne tuz biber ekti Diyaliz hastaları toplanıyor, sesini duyuruyor İŞTE O DUYURU DİYALİZ HASTALARI KADERİNE TERK EDİLEMEZ Ülkemizde bulunan 50000 (ELLİ BİN) diyaliz hastası ve yakınları olarak diğerlerinden farklı, sınırlayıcı, endişe dolu,depresyonun karanlığında bir ölüm kalım mücadelesi vererek yaşamaktayızBir çoğumuz toplumumuzun sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı kesimlerden gelen , sağlık sistemimizin,toplumsal duyarsızlığın ve çıkar oyunlarının arasında umutsuz bir bekleyişi sürdürmekteyizBu sessiz acının bir insanlık utancı olarak toplumumuzun alnında kalmaması için BÖHAK olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz Haftada 3 gün her seansta 4- 4,5 saat diyaliz makinesine bağlı olarak yaşamak zorunda olan biz böbrek hastaları,geri kalan zamanlarımızda bürokratik süreçlerle uğraşmaktayızBu kadar sıkıntıya rağmen ihtiyaç duyduğumuz ilaçlara zamanında ve kalitede ulaşamamakta,çalışma hayatlarında yeterli performans gösterememekte, iş hayatımız sonlandırılmakta ve kaderimizle başa bıraktırılmaktayız Türkiye de kronik böbrek hastalığının kamuoyu ve yetkili merciler tarafından bilinmemesi hayatımızı daha da zorlaştırmaktadır Kronik Böbrek Rahatsızlığı yaşayan hasta ve bu hastaların yakınları olarak hastalığımız nedeniyle çeşitli sorunlarla karşılaşmakta, her geçen gün sağlık sistemine ve hayata dair umutlarını kaybetmekteyiz Biz Diyaliz Hastaları Can derdinde, Türkiye Eczacılar Birliği Rant Peşinde Sağlık sektöründe tedavi süreci içinde en sıkıntılı ve en pahalı hastalıklar sıralamasında Kronik Böbrek Yetmezliği ilk sırada yer almaktadır İşte bu zorlaştırıcı etkenlerden biri de Türkiye Eczacılar Birliğinden Maliye Bakanlığı,Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye Eczacılar Birliği tarafından imzalan protokole göre ilgili maddelerin Diyaliz Hastaları EPO gurubu ilaçlarını ihtiva eden reçetelerin, TEB ile Kurum tarafından belirlenecek esaslar dahilinde bölge eczacı odaları koordinasyonluğunda karşılanarak, ilgili bölge eczacı odası tarafından onaylanması gerekmektedir "Oda onayı bulunmayan diyaliz solüsyonlarını, eritropoetin ve darbopoetin preparatlarını ihtiva eden reçete bedellerinin geri ödemeleri yapılmayacaktır" denmektedir Bu demek oluyor ki artık her bir diyaliz hastası tedavisi için yazdırılan bu ilaçları önceden olduğu gibi istediği eczaneden alamayacaktırBu reçeteler ilgili Eczacılar odası İrtibat noktalarına bırakılarak sonradan gelip almaları söylenmekte veya hastanın kendi adresinden uzak bir eczaneye yollanmaktadır Maalesef bu yaşanan keşmekeşin temelinde ise Eczacılar Birliğinin temin ettiği reçete bedelleri üzerinden alacağı % 2 komisyon ile sırtımızdan rant elde etmesi dışında bir gerekliliği bulunmayan düzenleme yatmaktadır Hastalardan her reçete için 10 YTL alınması Diyaliz hastalarının kendi Merkezlerinde yazdırdığı her bir reçete başına 10(ON) YTL kesinti yapılmaya çalışılması diyalize girenleri tekrar Sağlık Ocakları ve Devlet Hastaneleri kapılarında sabahlamaya götürecek bir işlem olup SSK Hastanelerinin devri öncesi hatırlanmak istenmeyen ilaç yazdırma kuyruklarını tekrar gündeme getirecektir Pek çoğu malulen emekli, yeşil kartlı vb gibi maddi durumu iyi olmayan diyalize girenlerinin her birinin ayda 5-10 reçete yazdırmak zorunda olduğu dikkate alındığında aylık toplam maliyet ortaya çıkmaktadır Sırça köşklerinde oturup bu düzenlemeyi yapan kişiler için belki de önemli olmayan bu maliyet; evini geçindirmekte zorlanan pek çok diyaliz hastası için boğazından kısmak demektir! Ancak maalesef devletimizin bizleri özel hastanelerde estetik muayene yaptırıp reçetesini SGK karnesine yazdıranlarla bir tutmaktadır Böbrek Nakli olan Bağkur lu hastaların malulen emeklilik haklarının iptal edilmesi Bağkur lu olan diyaliz hastalarının hastaların malulen emeklilik hakları ve Sağlık Karneleri Böbrek Nakli olduktan sonra ellerinden alınmakta ve hasta kaderiyle baş başa bırakılmaktadır Hasta nakil sonrası gereken tedavi,tahlil ve ilaçlarını yapamadığı gibi böbreğinin atma riski karşı karşıya kalmaktadırBunun yanında emeklilik hakları iptal edilen hastaların maaşları ödenmediğinden hasta normal yaşamını da idame ettiremeyecek duruma gelmiştirİşte bu uygulama yüzünden birçok Bağkur lu hasta vericisi olmasına rağmen Böbrek Nakli olmaya yanaşmamaktadırBu davranış ta organ nakline çok büyük sekte vurmaktadırOysa oturup düşünüldüğünde bu hastaların ameliyat olmaması ve diyalize mahkum olarak yaşaması devleti maddi anlamda daha büyük zararlara uğratmaktadır Diyaliz Ücretlerinin İyileştirilmesi Ülkemizdeki 50000 diyaliz hastasının % 90'ının yaşamını sürdürmesini sağlayan diyalizin tedavisine ödenen ücretlerde son 4 yıldır hiçbir iyileştirme yapılmamıştır Bir noktadan itibaren madden zorlanan diyaliz merkezlerinden bizlerin aldığı hizmetin kalitesinin de düşmeye başlayacağını görebilmek çok mu zordur? Konuyla alakalı Sivil Toplum Örgütlerinin Görüşlerinin alınması Herkes diyaliz hastasını bir hastadan çok bir rant aracı olarak görmektedirHer kurum bu hastaların yaşamış oldukları sıkıntılara aldırış etmeden hayatlarını kolaylaştırma yerine sürekli zorlaştırma yönünü tercih etmektedirDiyaliz hastalığı ve hastasını tanımadıkları için kendi çıkarlarına uygun düzenleme ve uygulamaları hayata geçirmekte,hasta ve hasta yakınlarını güç durumda bırakmaktadır Taleplerimiz; Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye Eczacılar Birliği tarafından imzalan protokolün iptal edilmesi Yazılan her reçete başına alınan 10 YTL ücretin alınmaması Böbrek Nakli olduktan sonra malulen emeklilik hakları iptal edilen ve Sağlık Karneleri elinden alınan hastalarının haklarının iade edilmesi Diyaliz fiyatlarında iyileştirmeye gidilmesi ve gerekli denetimlerin yapılması Yetkili kurumlar tarafından diyaliz hastaları için yapılacak yeni uygulama ve düzenlemelerle ilgili konuyla alakalı hasta derneklerinin görüş ve düşüncelerinin alınması Hayattaki tüm amacı rahat bir nefes alabilmek olan biz diyaliz hastalarının yaşam kalitesine ve sağlığına zarar verecek bu tür uygulamalara bir dur demenin zamanı gelmiştirTüm yetkilileri başta göreve ve sorumluluklarını yerine getirmeye,ciddiyete ve güvenilir olmaya davet ediyoruz ÖNÜMÜZDEKİ KISA DÖNEM İÇİNDE ÜLKE GENELİNDE DİYALİZ HASTALARINA YÖNELİK YUKARIDA BELİRTİLEN SIKINTI VE SORUNLARIN ÇÖZÜMLENMEMESİ DURUMUNDA HASTALARIN DİYALİZE GİRMEME GİBİ ÖLÜM EYLEMİ KARARI GÖZLEMLENMEKTEDİRDİYALİZ HASTALARINCA YAŞANACAK SIKINTININ SORUMLULUĞU VE VEBALİ YUKARIDA BAŞLIKLARDA SAYILAN KONULARIN SORUMLULULARINDA OLACAKTIR Kamuoyuna Saygı ile duyurulur Tarih: 02 Kasım 2008 BÖHAK YÖNETİM KURULU ADINA Saat : 1300 AVahap ACAR Yer : BAKIRKÖY Özgürlük Meydanı