Savaş Ay Diyeti

Rekor incelmenin sportif taktikleri

Diyetin içinde Sulukule'de yüzme, Aksaray'da bisiklet, Samatya'da koşu var Savaş Ay matematik problemi sandığı kalori hesaplarını çözünce göbeği eridi, kolesterolü düştü

Savaş Ay, tam üç ayda 117 kilodan 90'a inerek diyet rekoru kırdı "Obez" teşhisi koyan diyetisyenlerin formüllerinden yol alıp kendi taktiklerini geliştirerek kilolarından kurtuldu Her zaman sofraya ilk oturup son kalkan Savaş Ay kendisine ikram edilenleri geri çevirmeyi, kalori hesaplamayı ve spor yapmayı öğrendi Bulduğu yöntemler göbek ölçüsünün yanı sıra kolesterol ve şekerinin de hızla düşmesini sağladı Yoğun çalışma temposunun içinde bütün Türkiye'yi dolaşırken kilo vermek için uyguladığı spor taktiklerini de 'Savaş Ay'ca anlattı:

İki haftada altı kilo verince çok keyiflendim ama on gün aynı kiloda takıldım Bir kilo bile veremiyordum 10 günde bir kilo daha verip 109 kiloya inemedim Bunun üzerine diyet listesini inceledim Haftada dört gün orta tempoda yürüyüş yazıyordu ama orta temponun ne anlama geldiğini bile bilmiyordum Sonra internete başvurdum

Kalori hesabı matematik problemleri gibi karmaşık gelirdi İnternetten bakıp kaloriyi ona göre yakmaya başladım Maksimum yani hedef denilen kalp hızı, 220 rakamından yaşının çıkartılması ile bulunuyormuş Ortaya çıkan sayının yüzde 80'ini bulmak zorundasın Bu senin asıl hedefin oluyor Spor yaparken bu kalp hızını yakalayamazsan bir işe yaramıyor Spor salonlarındaki aletlerde bunu ölçebiliyorsun ya da spor malzemesi satılan yerlerde ritim ölçerler bulunuyor

YÜRÜDÜM, YÜZDÜM
Orta tempoda yürüyüşle tanıştım, İstanbul'un en iyi yürüme güzergâhlarını çok keyiflendim buldum Motosikletime atlayıp Samatya sahilinde yürümeye başladım

Baktım hızla kilo vermeye başladım ama vücudumda sarkmalar oluyor, göbeğim giderken izi kalıyor ve bunu önlemek için ağırlık öneriliyor; kendime spor salonu aramaya başladım

Annem Şükran Ay'ın vefatından beri Fatih'te onun evinde yaşıyorum Araştırdım İstanbul Belediye AŞ'nin büyük bir spor kompleksi olduğunu öğrendim Sulukule'nin hamisiyim ya oradalara yakın ama ben kafamı çevirip bakmamışım bile İsteyen yararlanabiliyor Doktor, diyetisyen, spor hocası her şey var Hijyen önemli Ben burada su kurbağası oldum Tenis var, jimnastik var, yüzme var Kadınlara ve erkeklere farklı günlerde yüzme dersi var 15 kulvar ve dört hoca bulunuyor Kulvarların bir kısmı acemiler, bir kısmı profesyoneller için Başı örtülü kadın da çocuğunu okula bıraktıktan sonra geliyor, mini eteklisi de Havuzda birlikteler sonra kendi hayatlarına dönüyorlar

Yüzerken nefes almayı, doğru kulaç atmayı öğrendim, tenise bile başladım, raket tutmayı, duvarla oynamayı öğrettiler Futbola başladım Alex oldum Herkes koşarken ben duruyorum Top bekliyorum tribüne karşı oynuyorum ama spor hevesim geldi

Günde 300 kalori vermek için 25-35 dakika yürümeye başladım Kalbim de sağlam çıkınca koşmaya başladım Bir saat yüzmeye alıştım

Sonra sporalonunda koşu bandı yerine 'dışarıda koşayım' dedim ama Samatya sahili de uzak geldi Vakıf Gureba Bezmi Alem Üniversitesi'nin bahçesinde koşmaya başladım

Aletli jimnastikten geri kalmamak için bisiklet edindim Kaskımdan ayakkabıma kadar aldım Florya, Yeşilköy, Samatya, Sirkeci sahilinde pedal çevirdim

Spor ve diyetle altı ayda inmeyi hedeflediğim kiloya üç ayda kavuştum Şimdi kendi kendimi rolantiye aldım Diyet yaparken irademi keşfettim

BUNLARI ÖĞRENDİM:
Yürüyüş yapmak (30 dakika) 105 kalori
Koşmak (1 saat) 600 kalori
Bisiklete binmek (1 saat) 630 kalori
İp atlamak (1 saat) 600 kalori
Ağırlık çalışmak (30 dakika) 135 kalori
Merdiven çıkmak (15 dakika) 18 kalori
Tenis oynamak (30 dakika) 117 kalori
Basketbol oynamak (30 dakika) 261 kalori
Yüzmek (30 dakika) 324 kalori
Voleybol oynamak (1 saat) 186 kalori

'BAKANIN KAHVALTI SOFRASINDAN BİR PARÇA BÖREKLE KALKTIM'
Malatya'da aşçıbaşı gelip benden hesap sordu Yemediğimi görünce "Ne kusurum var?" dedi

En çok Afyon sofralarını geri çevirirken zorladım

Dışişleri Bakanı'nın aile kahvaltısından küçük bir börek parçası yiyerek kalkmayı başardım

Kayseri'den ağzıma mantı sürmeden ayrılabildim

Adana kebapçısından domates biber yiyerek çıkabildim

MAHALLE BASKISI VAR
Kilo verince hayatımdan hamallık çıktı Fark etmeden yaptığım mutfak masraflarından kurtuldum, özgüven sorunum ortadan kalktı

Marketten torbalarla çıkardım şimdi bir poşet yetiyor Bence bir armut alıp alışveriş yapmak ayıp değil az alınca az yeniliyor Bir armudu dörde bölüp yiyorum Çilek öyle avuç avuç yenmez bir iki tane yeter

2000'den sonra yemek yemiyorum Günde üç öğün ve aralarda küçük atıştırmalarla altı kez yemek yemeye bünyemi alıştırdım

Diyet yapmaktan utanmıyorum herkese söylüyorum İrademi öğrendim

Herkes uyurken ben aşçıyı evinden alıp restoran açtırırdım, aşererdim Şimdi sokakta göbekli insanlardan hesap soruyorum

Erkeklerin diyet yapması çok daha zordur çünkü üzerimizde mahalle baskısı vardır Kadınlar gündüz vakti oturup içemez Erkek adam içer, restoranlarda erkek egemenliği vardır Sonra kadınlar belli saatten sonra kalkıp giderler, benim gibi bekâr erkekler feneri her yerde söndürebilir Kilolar da bizleri daha kolay bulur

Diyete başladım ve birinci ayın sonunda ilk krizime girdim "İki dilim hindi salamı yiyebilirim" dedim Baktım 250 gram hindi salamı bitti, daha olsaydı o da bitecekti

İkinci ayın sonunda canım pizza istedi İki kişilik pizza söyleyip yedim

Kriz geldi mi kendini şımartacaksın sonra onun bedeli ödenir Eyvah deyip moralinizi bozmayın